Sisli Zihinler
Sisli Zihinler
Sıcak ve soğuk hava değişimlerinin anlık olarak yaşandığı günleri bilirsiniz.
Sis oluşmasını şöyle açıklayabiliriz: sıcak ve nemli hava ani bir soğumaya maruz kaldığı zaman mikroskobik su damlacıkları oluşur. Havada asılı halde bulunan bu su damlacıkları, görüş mesafesini kısaltır.
Ortaklık sis bulutları ile kaplanır, görme yetisi bulanıklaşan alan nedeniyle kısmen zayıflar.
Burada daha temkinli ve yol işareti veya klavuzlar sayesinde daha bir özenli hareket edilir. Ânı yavaşlatır, ağır çekimde hareket edersiniz.
Yaşanılanlar karşısında da bazen sisli, puslu atmosfere maruz kalabiliyor insan.
Günün sonuna doğru fiziksel eylemlerin ağır çekimde uygulanması, ruhsal/zihinsel düşünüşün yavaşlaması; cismani ve ruhsal netliklerin kaybedilmesine neden olabilir.
Check-up yaptırırız hayatımızın bazı dönemlerinde. Ceset torbamızın işlevsel olarak ne durumda olduğunu bilimsel ve teknolojik araçlarla hangi seviyede olduğunu görmek isteriz.
Bize verilen beden emanetini, ruh sağlığımız ve hayat kalitemiz açısından sağlıklı taşımayı arzularız.
Zihinsel açıdan da tıpkı bedenimizde olanlar gibi değişimler, etkilenmeler olduğunu görünce hemen alarm çalan duygu durumlardan yola çıkarak küçük bir mola ile durumu anlamaya ve rehabilite etmeye yöneliriz.
…
İnsan bu
Cismani arızalar gibi zihinsel hataları da ayırt etmeye yetkin bir fıtrî koda sahip muhteşem yaratılmış varlık.
İnsan bazen sükût eder,
Kendisinden veya ötekinden gelen nedeniyle..
Aslına aykırı yaşadığında, melekî vasfın çiğnenmesinin yasını tutar.
İçinde kopan fırtınaları,
Diliyle terennüm edemediği çelişki yumaklarını,
Hakikat kisvesi altındaki kirli maskeleri duyar ve görür de yine de sükût eder..
Öteleri düşlerken bulunduğu konumun, kendisini çektiği girdabın tâ orta yeri olduğunu görür de haya eder Rabbinden.
…
Evet kıymetli dostlar
Doğunca başladı bizim cennet sevdamızın sınavları
Sınanacaktık
Malımızla, canımızla, neslimizle, nefsimizle cennet adayı iddiamızı isbata dökecektik
Cennette adı yazılan, doğmadan önce tanınan efendimiz (sav) gibi yol yürüyecektik.
Onun (sav) ve kendisinden önce gelen rehberlerin (as) duruşunu kuşanacak ve bu dünyanın gerçeğini tanıyacaktık ki rahat edecektik.
Teslimiyet, tevekkül ve mücadele ruhunu hayat düsturu edinecektik ki
Dünyevî sisler, ruhumuzun önünde bulanıklık oluşturmasın.
Ölümler yıkmasın bizi, hastalık çökertmesin, rızık korkusu veya istikbal kaygısı hayatlarımızı ipotek altına almasın..
Bir söz verdik; zihnimiz berrak, fıtratımız hakkın nurundan en saf halde yaratıldığında:
‘Son durak Rahmân'ın huzuru’ bilincini; vesvese, evham, korku ve kaygılara kurban etmeyecektik. Hayrı ve şerri yaratanın emrettiği bir hayatı hayat edinecek, huzuru mahşerde yandaşlarını ve taraftarlarını yüz üstü bırakanı takip etmeyecektik. Ki günün sonunda kârlı bir noktaya ulaşmış olalım.
Unutmayalım, gözlerimizi geçmişin ve bugünün gerçeklerine açtığımız zaman hür irademizden olabildiğince yararlanabiliriz.
Manipüle edilen, gerçekliklere perde yapılan davranışlara, sloganlara veya fikirlere değil; özde yatan hakikatlere ulaşmak istersek benliğimiz, egomuz çıkar aradan. Hakkın çizgisine döneriz.
…
Ahdine vefa gösteren, zihni sisten arınmış kişilere Allah’ın özel ikrâmları, elmas gibi kıymetler sunulur.
İman etmenin yolları açılır,
Peygamberî hayatın ardına düşürür,
Salih ameller yaptırır, bunun için binlerce fırsatlar çıkarılır.
Fitnelerden gelen etkilerden korur ki peygamberler döneminde ve asr-ı saadette dahi fitneler vardı. Onları koruduğu gibi kendisini de korur.
Zihnini hakikat nuruyla berraklaştıranlar, yanında durduğunuzda sizlere huzur kaynağı olurlar.
Ahlakı ve çevresindekilerin hemen hissettiği huzur ile hakkın rızasının olduğu rahmet atmosferini solursunuz.
Kendisini ihmal etmediği gibi ötekinin de karşılıksız ihtiyacını giderme zevkini hisseder.
Yanlışlardan korunur, hata ve günahlardan muhafaza edilir. Çevresinde emin bir insan olarak tanınır.
Hakkın sınırlarını gözeten bir vasfı taşıdığı için; Hakk, kendisinin baktığına, gördüğüne, söylediğine, yaptığına hakikat zırhını giydirir.
Kendisiyle vakit geçirmekten, kendisiyle yüzleşmekten, varoluşunu düşünerek yaratılış kodlarına dönmekten, kavli ve fiili duadan geri durmaz.
Hatalarından, yanlışlarından hemen dönerek özrünü diler, ebedi makamına ulaşma umudunu tazeleyerek yeniden dirilir.
Fıtrî kodlarını muhafaza eden, hakkın rızasını önde tutanlara karşı merhametli; küfre ve zulme karşı izzetli ve dimdik durur, kınamalardan ve alaya alınmalardan korkmadan hedefine yürür.
Zihni sisten arınmış diğer berrak zihinlerle çevresini kuşatır.
Cennet umudunu verdiği aktif mücadelelerle sürekli diri tutar ve çevresindeki umutsuz vakalardan şeytandan Allah'a sığınır gibi Allah'a sığınır.
Ve güzel bir akibet ile doğarken nişanlandığı ölüme, şeb'î ârusa ulaşır.
Rabbimiz, bereketli ve kazanma kuşağında olduğumuz ramazan ayını zihnimizi rahmetiyle arındırmaya vesile kılsın.
Elfu elfin amin
Cevâhir AYDIN / Küçük Dünyam
Ekleme
Tarihi: 17 Mart 2024 - Pazar
Sisli Zihinler
Sisli Zihinler
Sıcak ve soğuk hava değişimlerinin anlık olarak yaşandığı günleri bilirsiniz.
Sis oluşmasını şöyle açıklayabiliriz: sıcak ve nemli hava ani bir soğumaya maruz kaldığı zaman mikroskobik su damlacıkları oluşur. Havada asılı halde bulunan bu su damlacıkları, görüş mesafesini kısaltır.
Ortaklık sis bulutları ile kaplanır, görme yetisi bulanıklaşan alan nedeniyle kısmen zayıflar.
Burada daha temkinli ve yol işareti veya klavuzlar sayesinde daha bir özenli hareket edilir. Ânı yavaşlatır, ağır çekimde hareket edersiniz.
Yaşanılanlar karşısında da bazen sisli, puslu atmosfere maruz kalabiliyor insan.
Günün sonuna doğru fiziksel eylemlerin ağır çekimde uygulanması, ruhsal/zihinsel düşünüşün yavaşlaması; cismani ve ruhsal netliklerin kaybedilmesine neden olabilir.
Check-up yaptırırız hayatımızın bazı dönemlerinde. Ceset torbamızın işlevsel olarak ne durumda olduğunu bilimsel ve teknolojik araçlarla hangi seviyede olduğunu görmek isteriz.
Bize verilen beden emanetini, ruh sağlığımız ve hayat kalitemiz açısından sağlıklı taşımayı arzularız.
Zihinsel açıdan da tıpkı bedenimizde olanlar gibi değişimler, etkilenmeler olduğunu görünce hemen alarm çalan duygu durumlardan yola çıkarak küçük bir mola ile durumu anlamaya ve rehabilite etmeye yöneliriz.
…
İnsan bu
Cismani arızalar gibi zihinsel hataları da ayırt etmeye yetkin bir fıtrî koda sahip muhteşem yaratılmış varlık.
İnsan bazen sükût eder,
Kendisinden veya ötekinden gelen nedeniyle..
Aslına aykırı yaşadığında, melekî vasfın çiğnenmesinin yasını tutar.
İçinde kopan fırtınaları,
Diliyle terennüm edemediği çelişki yumaklarını,
Hakikat kisvesi altındaki kirli maskeleri duyar ve görür de yine de sükût eder..
Öteleri düşlerken bulunduğu konumun, kendisini çektiği girdabın tâ orta yeri olduğunu görür de haya eder Rabbinden.
…
Evet kıymetli dostlar
Doğunca başladı bizim cennet sevdamızın sınavları
Sınanacaktık
Malımızla, canımızla, neslimizle, nefsimizle cennet adayı iddiamızı isbata dökecektik
Cennette adı yazılan, doğmadan önce tanınan efendimiz (sav) gibi yol yürüyecektik.
Onun (sav) ve kendisinden önce gelen rehberlerin (as) duruşunu kuşanacak ve bu dünyanın gerçeğini tanıyacaktık ki rahat edecektik.
Teslimiyet, tevekkül ve mücadele ruhunu hayat düsturu edinecektik ki
Dünyevî sisler, ruhumuzun önünde bulanıklık oluşturmasın.
Ölümler yıkmasın bizi, hastalık çökertmesin, rızık korkusu veya istikbal kaygısı hayatlarımızı ipotek altına almasın..
Bir söz verdik; zihnimiz berrak, fıtratımız hakkın nurundan en saf halde yaratıldığında:
‘Son durak Rahmân'ın huzuru’ bilincini; vesvese, evham, korku ve kaygılara kurban etmeyecektik. Hayrı ve şerri yaratanın emrettiği bir hayatı hayat edinecek, huzuru mahşerde yandaşlarını ve taraftarlarını yüz üstü bırakanı takip etmeyecektik. Ki günün sonunda kârlı bir noktaya ulaşmış olalım.
Unutmayalım, gözlerimizi geçmişin ve bugünün gerçeklerine açtığımız zaman hür irademizden olabildiğince yararlanabiliriz.
Manipüle edilen, gerçekliklere perde yapılan davranışlara, sloganlara veya fikirlere değil; özde yatan hakikatlere ulaşmak istersek benliğimiz, egomuz çıkar aradan. Hakkın çizgisine döneriz.
…
Ahdine vefa gösteren, zihni sisten arınmış kişilere Allah’ın özel ikrâmları, elmas gibi kıymetler sunulur.
İman etmenin yolları açılır,
Peygamberî hayatın ardına düşürür,
Salih ameller yaptırır, bunun için binlerce fırsatlar çıkarılır.
Fitnelerden gelen etkilerden korur ki peygamberler döneminde ve asr-ı saadette dahi fitneler vardı. Onları koruduğu gibi kendisini de korur.
Zihnini hakikat nuruyla berraklaştıranlar, yanında durduğunuzda sizlere huzur kaynağı olurlar.
Ahlakı ve çevresindekilerin hemen hissettiği huzur ile hakkın rızasının olduğu rahmet atmosferini solursunuz.
Kendisini ihmal etmediği gibi ötekinin de karşılıksız ihtiyacını giderme zevkini hisseder.
Yanlışlardan korunur, hata ve günahlardan muhafaza edilir. Çevresinde emin bir insan olarak tanınır.
Hakkın sınırlarını gözeten bir vasfı taşıdığı için; Hakk, kendisinin baktığına, gördüğüne, söylediğine, yaptığına hakikat zırhını giydirir.
Kendisiyle vakit geçirmekten, kendisiyle yüzleşmekten, varoluşunu düşünerek yaratılış kodlarına dönmekten, kavli ve fiili duadan geri durmaz.
Hatalarından, yanlışlarından hemen dönerek özrünü diler, ebedi makamına ulaşma umudunu tazeleyerek yeniden dirilir.
Fıtrî kodlarını muhafaza eden, hakkın rızasını önde tutanlara karşı merhametli; küfre ve zulme karşı izzetli ve dimdik durur, kınamalardan ve alaya alınmalardan korkmadan hedefine yürür.
Zihni sisten arınmış diğer berrak zihinlerle çevresini kuşatır.
Cennet umudunu verdiği aktif mücadelelerle sürekli diri tutar ve çevresindeki umutsuz vakalardan şeytandan Allah'a sığınır gibi Allah'a sığınır.
Ve güzel bir akibet ile doğarken nişanlandığı ölüme, şeb'î ârusa ulaşır.
Rabbimiz, bereketli ve kazanma kuşağında olduğumuz ramazan ayını zihnimizi rahmetiyle arındırmaya vesile kılsın.
Elfu elfin amin
Cevâhir AYDIN / Küçük Dünyam
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.