Bediüzzaman’ın Medresetüz Zehra Projesi
<p><span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Bediüzzaman Said Nursi’nin devletimizden dört isteği olmuştur. Allah’a çok şükürler olsun ki üç tanesi yerine getirilmiştir. Sadece bir tanesi geriye kalmıştır. İşte o da Medresettüz Zehra Üniversitesi olup bugünkü yazımızın konusudur.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Bediüzzaman’ın devletten ilk isteği Ezan-ı Muhammedinin (asm) orijinal yani Arapça okunmasıdır. Bu hususu Rahmetli Adnan Menderes yerine getirmiş iktidara geldiği 14 Mayıs 1950 günü cami minarelerinden “Allahü Ekber” sadaları yükselmiştir. Allah razı olsun…</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Bediüzzaman’ın ikinci ve üçüncü isteğini ise Recep Tayyip Erdoğan ve hükümetleri yerine getirmiştir. Kuran’ın günümüze bakan tefsirlerinden birisi olan Risale-i Nur eserlerini Diyanet İşleri Başkanlığı eliyle bastırılıp neşredilmesi Erdoğan’a nasip olmuştur. Bu hususu hiçbir Nur talebesi unutmaz…</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Diğer güzel gelişmeye de Temmuz ayında imzasını atmış Ayasofya uzun bir aradan sonra yeniden ibadete açılmıştır. Ezan gibi Ayasofya’nın açılması hususunda Menderes’e mektup yazan Bediüzzaman, bunun önemine özellikle dikkat çekmiştir. Bu sayede milletimizin gönlünde taht kuran Erdoğan’ı gelecek nesiller ayakta alkışlayacaktır.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Ayasofya’nın yeniden fethedilmesi ile birlikte Türkiye’nin gelişip büyümesinin önündeki en önemli zincirlerden birisi daha kırılmıştır. Fatih Sultan Mehmet Han’ın laneti ve bedduası ülkemizin üzerinden kalkmıştır.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Şimdi geriye sadece bir isteği kalmıştır. O da şarkta Medresetüz Zehre namı ile bir üniversite açılmasıdır. İnşallah bunu başarmak da yine Erdoğan’a nasip olur.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Bediüzzaman, kendisi için para pul, makam mevki istememiş ne istemiş ise bu aziz vatan için istemiş ve gayret etmiştir. Hatta son nefesine kadar bu uğurda mücadele etmeye devam etmiştir. Sadece Ezan-ı Muhammedinin (asm) yeniden orijinal hali ile okunduğuna şahit olmuş vefatından önce hiç olmaz ise bunu görebilmiştir.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Bediüzzaman’ın eserlerinden istifade etmiş ve imanlarını güçlendirmiş olan talebeleri de onun bu gayretine ve isteklerine sahip çıkmak zorundadır. Bu vesile ile Erdoğan ve hükümetinden bu hayırlı işi de başarı ile sona erdirmek için teşvik edilmesi gerekiyor.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Peki, Medresetüz Zehra ismi ile maruf bu üniversite nasıl bir eğitim kurumudur? Biraz da bu hususa değinelim:</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Bediüzzaman, Münazarat isimli eserinde Medresetüz Zehra Üniversitesinin nasıl bir okul olacağını, hangi merkezlerde kurulacağını, müfredatından tutun gelir gider kaynaklarına kadar birçok hususa yer vermiştir. Bu üniversitenin kurulması için defalarca Menderes hükümetine tavsiyelerde bulunmuştur.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Bu noktada bazı yanlış anlaşılmaların üzerinde durarak meseleye katkıda bulunmak istiyorum. Zira bazı kişiler Bediüzzaman’ın bu çok önemli girişimini mecrasından çıkararak kendi heves ve arzularına göre bambaşka bir şekle sokmaktadırlar.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Örneğin bu okul öncelikle bir üniversite seviyesinde olmalıdır. Yani “Darüt Talim” yani ilk mektep ile darülfünun olan Medresetüz Zehra’yı aynı kefeye koymamak gereklidir. Anadil eğitimi ile ilgili olarak ilk mektepte okutulmasını istediği hususlar bambaşka konulardır. Şimdilik iki konunun farklı olduğunu belirtip sadece bunun altını çizmekle yetinelim.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">İkinci husus bu okulun bir filoloji okulu gibi çeşitli dillerin okutulduğu bir yüksek okul şeklinde anlayanlara rastlıyoruz ki; bu da çok hatalı bir yaklaşımdır. Hâlbuki Bediüzzaman’ın dile getirdiği hususlar bambaşkadır. Eğitim ile ilgili olarak yine Münazarat isimli eserinde Arapça ve Türkçe’yi zorunlu görmektedir. Bununla ilgili ifadesi; “lisân-ı Arabî vâcip, Kürdî câiz, Türkî lâzım kılmak” şeklindedir.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Buna karşılık bazı akademisyenler Kürtçe, İngilizce ve Farsça’yı da şart olarak zikretmektedir. Üstelik bu dilleri okuyup yazmak sureti ile çok iyi bir şekilde öğretilmesini istemektedir.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Böyle bir dil okuluna ihtiyaç olabilir fakat Bediüzzaman’ın arzusu bu değildir. Şu safhada gerek de lüzum da yoktur. Zira Bediüzzaman’ın bu okulun kurulmasında gözettiği en önemli hususlardan bir tanesi din ve fen ilimlerinin birlikte okutulduğu bir darülfünun, bir üniversitenin hayata geçirilmesidir.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Bediüzzaman şöyle der: “Vicdanın ziyası, ulûm-u diniyedir. Aklın nuru, fünun-u medeniyedir. İkisinin imtizacıyla hakikat tecellî eder. O iki cenah ile talebenin himmeti pervaz eder. İftirak ettikleri (ayrıldıkları) vakit, birincisinde taassup, ikincisinde hile, şüphe tevellüd eder” İşte daha başka manalara gelecek bir eğitim tarzını sunmak özellikle de dil eğitimini öne çıkarmak asli amaçtan uzaklaşmayı ifade etmektedir.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Üçüncü husus; medrese eğitimindeki kişisel eğitim konusunda farklı bir anlayış dile getirilmektedir. Medrese usulünde bu hususları özellikle Bediüzzaman eleştirmiştir. Şimdi kalkıp Bediüzzaman’ın rağmına olarak medresedeki gibi şahıs merkezli eğitimi öne sürmek öncelikle Bediüzzaman’a muhalefet etmektir.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Hâlbuki Bediüzzaman “âdet-i müstemirre olan talim-i infiradiyi, halka ve daireye tebdil etmek” zorunluluğunu dile getirmiştir. Yani tek bir hocadan ders almak veya şahıslara bağlı eğitim yerine; amfi ve sınıflardan oluşan halka şeklindeki dersliklerde eğitim, öğrenim istemektedir.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Dördüncü olarak; YÖK sisteminden ve devlet denetiminden bağımsız bir yüksekokul önerilmektedir. Bu ise birçok açıdan mahzurludur. Örneğin emek verip diploma alan öğrencilere “denklik” problemi getirdiği için kabul edilemez. </span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Tam tersine Bediüzzaman; “Bir mahreç bulmak (Günümüzde Profesör ünvanına denk gelen bir kadro) ve müdavimlerin tefeyyüzünü temin etmek; hem de mekâtib-i âliye-i resmiyeye müsavi tutmak ve imtihanları, onların imtihanları gibi müntiç kılmak, akîm bırakmamaktır” demektedir.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Devamında şöyle diyor: “Dâru’l-muallimîni muvakkaten şu dârülfünun dairesinde merkez kılmak, mezc etmektir. Ta ki, intizam ve tefeyyüz ondan buna geçsin ve fazilet ve diyanet, bundan ona geçsin; tebâdül ile her biri ötekine bir kanat verip zülcenaheyn olsun” demektedir.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Yani Medresetüz Zehra’dan mezun olanlar öğretmen okullarında muallimlik yapabildiği gibi kamu ve özel şirketlerde emsali yüksekokullar gibi denklik ve eğitim standartları açısından zorunluluk gerektiren şartların yerine getirilmesini istemektedir. Bediüzzaman’ın bu konudaki görüşleri gayet açık ve nettir.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Yıllarca üniversitelerde eğitimci olarak çalıştım. Bu konularda benim gibi düşünenler daha ziyadedir. Fakat meseleyi çarpıtanlara da rastlanmaktadır. Bununla birlikte bu hususların dile getirildiği forum ve tartışmalara da ihtiyaç vardır. Yukarıda saydığım hususlar ile birlikte diğer konuların da ele alınması çok önemlidir. </span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Ne yazık ki; Medresetüz Zehra hakkında çalışmalar yok denecek kadar azdır. Bu hususta Risale-i Nur eserlerini okuyan ve istifade eden hocaların kafa yorması, eserler üretmesi şarttır. Özellikle devletin konuya el atarak teşvik edici çalışmalar yapması gereklidir.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Ayrıca Medresetüz Zehra konusunda yapılan çalışmalar; kamuoyuna yeterli bir şekilde duyurulmamaktadır. Meydan boş olunca bir çok insan Bediüzzaman’ın hayal ettiğinden çok farklı bir yüksekokul düşünebilmektedir. Nitekim bu ismin kullanıldığı çeşitli okulların inşa edildiğini duyabiliyoruz. Hâlbuki bu konu öncelikle devletin ele atıp öncülük yapacağı bir husustur.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Son olarak şu husus dile getirilebilir. Medresetüz Zehra konusunda ciddi tartışmaların yapılacağı konferanslar düzenlenmelidir. “Dostlar alışverişte görsün” kabilinden ciddiyetten uzak çalışmalar ve sadece binalardan ibaret yapılar; benim gibi eğitimcileri üzmektedir. Kısaca böylesine hayırlı bir iş için Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuya el atmasını bekliyoruz, vesselam…</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Dr. Vehbi KARA</span><br />
</p>
Ekleme
Tarihi: 28 Ağustos 2020 - Cuma
Bediüzzaman’ın Medresetüz Zehra Projesi
<p><span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Bediüzzaman Said Nursi’nin devletimizden dört isteği olmuştur. Allah’a çok şükürler olsun ki üç tanesi yerine getirilmiştir. Sadece bir tanesi geriye kalmıştır. İşte o da Medresettüz Zehra Üniversitesi olup bugünkü yazımızın konusudur.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Bediüzzaman’ın devletten ilk isteği Ezan-ı Muhammedinin (asm) orijinal yani Arapça okunmasıdır. Bu hususu Rahmetli Adnan Menderes yerine getirmiş iktidara geldiği 14 Mayıs 1950 günü cami minarelerinden “Allahü Ekber” sadaları yükselmiştir. Allah razı olsun…</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Bediüzzaman’ın ikinci ve üçüncü isteğini ise Recep Tayyip Erdoğan ve hükümetleri yerine getirmiştir. Kuran’ın günümüze bakan tefsirlerinden birisi olan Risale-i Nur eserlerini Diyanet İşleri Başkanlığı eliyle bastırılıp neşredilmesi Erdoğan’a nasip olmuştur. Bu hususu hiçbir Nur talebesi unutmaz…</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Diğer güzel gelişmeye de Temmuz ayında imzasını atmış Ayasofya uzun bir aradan sonra yeniden ibadete açılmıştır. Ezan gibi Ayasofya’nın açılması hususunda Menderes’e mektup yazan Bediüzzaman, bunun önemine özellikle dikkat çekmiştir. Bu sayede milletimizin gönlünde taht kuran Erdoğan’ı gelecek nesiller ayakta alkışlayacaktır.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Ayasofya’nın yeniden fethedilmesi ile birlikte Türkiye’nin gelişip büyümesinin önündeki en önemli zincirlerden birisi daha kırılmıştır. Fatih Sultan Mehmet Han’ın laneti ve bedduası ülkemizin üzerinden kalkmıştır.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Şimdi geriye sadece bir isteği kalmıştır. O da şarkta Medresetüz Zehre namı ile bir üniversite açılmasıdır. İnşallah bunu başarmak da yine Erdoğan’a nasip olur.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Bediüzzaman, kendisi için para pul, makam mevki istememiş ne istemiş ise bu aziz vatan için istemiş ve gayret etmiştir. Hatta son nefesine kadar bu uğurda mücadele etmeye devam etmiştir. Sadece Ezan-ı Muhammedinin (asm) yeniden orijinal hali ile okunduğuna şahit olmuş vefatından önce hiç olmaz ise bunu görebilmiştir.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Bediüzzaman’ın eserlerinden istifade etmiş ve imanlarını güçlendirmiş olan talebeleri de onun bu gayretine ve isteklerine sahip çıkmak zorundadır. Bu vesile ile Erdoğan ve hükümetinden bu hayırlı işi de başarı ile sona erdirmek için teşvik edilmesi gerekiyor.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Peki, Medresetüz Zehra ismi ile maruf bu üniversite nasıl bir eğitim kurumudur? Biraz da bu hususa değinelim:</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Bediüzzaman, Münazarat isimli eserinde Medresetüz Zehra Üniversitesinin nasıl bir okul olacağını, hangi merkezlerde kurulacağını, müfredatından tutun gelir gider kaynaklarına kadar birçok hususa yer vermiştir. Bu üniversitenin kurulması için defalarca Menderes hükümetine tavsiyelerde bulunmuştur.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Bu noktada bazı yanlış anlaşılmaların üzerinde durarak meseleye katkıda bulunmak istiyorum. Zira bazı kişiler Bediüzzaman’ın bu çok önemli girişimini mecrasından çıkararak kendi heves ve arzularına göre bambaşka bir şekle sokmaktadırlar.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Örneğin bu okul öncelikle bir üniversite seviyesinde olmalıdır. Yani “Darüt Talim” yani ilk mektep ile darülfünun olan Medresetüz Zehra’yı aynı kefeye koymamak gereklidir. Anadil eğitimi ile ilgili olarak ilk mektepte okutulmasını istediği hususlar bambaşka konulardır. Şimdilik iki konunun farklı olduğunu belirtip sadece bunun altını çizmekle yetinelim.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">İkinci husus bu okulun bir filoloji okulu gibi çeşitli dillerin okutulduğu bir yüksek okul şeklinde anlayanlara rastlıyoruz ki; bu da çok hatalı bir yaklaşımdır. Hâlbuki Bediüzzaman’ın dile getirdiği hususlar bambaşkadır. Eğitim ile ilgili olarak yine Münazarat isimli eserinde Arapça ve Türkçe’yi zorunlu görmektedir. Bununla ilgili ifadesi; “lisân-ı Arabî vâcip, Kürdî câiz, Türkî lâzım kılmak” şeklindedir.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Buna karşılık bazı akademisyenler Kürtçe, İngilizce ve Farsça’yı da şart olarak zikretmektedir. Üstelik bu dilleri okuyup yazmak sureti ile çok iyi bir şekilde öğretilmesini istemektedir.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Böyle bir dil okuluna ihtiyaç olabilir fakat Bediüzzaman’ın arzusu bu değildir. Şu safhada gerek de lüzum da yoktur. Zira Bediüzzaman’ın bu okulun kurulmasında gözettiği en önemli hususlardan bir tanesi din ve fen ilimlerinin birlikte okutulduğu bir darülfünun, bir üniversitenin hayata geçirilmesidir.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Bediüzzaman şöyle der: “Vicdanın ziyası, ulûm-u diniyedir. Aklın nuru, fünun-u medeniyedir. İkisinin imtizacıyla hakikat tecellî eder. O iki cenah ile talebenin himmeti pervaz eder. İftirak ettikleri (ayrıldıkları) vakit, birincisinde taassup, ikincisinde hile, şüphe tevellüd eder” İşte daha başka manalara gelecek bir eğitim tarzını sunmak özellikle de dil eğitimini öne çıkarmak asli amaçtan uzaklaşmayı ifade etmektedir.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Üçüncü husus; medrese eğitimindeki kişisel eğitim konusunda farklı bir anlayış dile getirilmektedir. Medrese usulünde bu hususları özellikle Bediüzzaman eleştirmiştir. Şimdi kalkıp Bediüzzaman’ın rağmına olarak medresedeki gibi şahıs merkezli eğitimi öne sürmek öncelikle Bediüzzaman’a muhalefet etmektir.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Hâlbuki Bediüzzaman “âdet-i müstemirre olan talim-i infiradiyi, halka ve daireye tebdil etmek” zorunluluğunu dile getirmiştir. Yani tek bir hocadan ders almak veya şahıslara bağlı eğitim yerine; amfi ve sınıflardan oluşan halka şeklindeki dersliklerde eğitim, öğrenim istemektedir.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Dördüncü olarak; YÖK sisteminden ve devlet denetiminden bağımsız bir yüksekokul önerilmektedir. Bu ise birçok açıdan mahzurludur. Örneğin emek verip diploma alan öğrencilere “denklik” problemi getirdiği için kabul edilemez. </span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Tam tersine Bediüzzaman; “Bir mahreç bulmak (Günümüzde Profesör ünvanına denk gelen bir kadro) ve müdavimlerin tefeyyüzünü temin etmek; hem de mekâtib-i âliye-i resmiyeye müsavi tutmak ve imtihanları, onların imtihanları gibi müntiç kılmak, akîm bırakmamaktır” demektedir.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Devamında şöyle diyor: “Dâru’l-muallimîni muvakkaten şu dârülfünun dairesinde merkez kılmak, mezc etmektir. Ta ki, intizam ve tefeyyüz ondan buna geçsin ve fazilet ve diyanet, bundan ona geçsin; tebâdül ile her biri ötekine bir kanat verip zülcenaheyn olsun” demektedir.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Yani Medresetüz Zehra’dan mezun olanlar öğretmen okullarında muallimlik yapabildiği gibi kamu ve özel şirketlerde emsali yüksekokullar gibi denklik ve eğitim standartları açısından zorunluluk gerektiren şartların yerine getirilmesini istemektedir. Bediüzzaman’ın bu konudaki görüşleri gayet açık ve nettir.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Yıllarca üniversitelerde eğitimci olarak çalıştım. Bu konularda benim gibi düşünenler daha ziyadedir. Fakat meseleyi çarpıtanlara da rastlanmaktadır. Bununla birlikte bu hususların dile getirildiği forum ve tartışmalara da ihtiyaç vardır. Yukarıda saydığım hususlar ile birlikte diğer konuların da ele alınması çok önemlidir. </span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Ne yazık ki; Medresetüz Zehra hakkında çalışmalar yok denecek kadar azdır. Bu hususta Risale-i Nur eserlerini okuyan ve istifade eden hocaların kafa yorması, eserler üretmesi şarttır. Özellikle devletin konuya el atarak teşvik edici çalışmalar yapması gereklidir.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Ayrıca Medresetüz Zehra konusunda yapılan çalışmalar; kamuoyuna yeterli bir şekilde duyurulmamaktadır. Meydan boş olunca bir çok insan Bediüzzaman’ın hayal ettiğinden çok farklı bir yüksekokul düşünebilmektedir. Nitekim bu ismin kullanıldığı çeşitli okulların inşa edildiğini duyabiliyoruz. Hâlbuki bu konu öncelikle devletin ele atıp öncülük yapacağı bir husustur.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Son olarak şu husus dile getirilebilir. Medresetüz Zehra konusunda ciddi tartışmaların yapılacağı konferanslar düzenlenmelidir. “Dostlar alışverişte görsün” kabilinden ciddiyetten uzak çalışmalar ve sadece binalardan ibaret yapılar; benim gibi eğitimcileri üzmektedir. Kısaca böylesine hayırlı bir iş için Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuya el atmasını bekliyoruz, vesselam…</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Dr. Vehbi KARA</span><br />
</p>
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.