Meğer Özür Dilemek Ne Kadar Zormuş
<p>“Şapka Yüzünden Asılan Kadın Şalcı Şöhret Ana” başlıklı yazıma bir yorum geldi. Bu yorum üzerinden bazı önemli konuların anlaşılabileceğini ve “toplumsal barış” konusunda önemli adımların atılacağını umuyorum.</p>
<p>“Tarafsız” ismi ile yorum yapan okuyucum diyor ki:</p>
<p>“Hoca, merak ediyorum sizin mahalle 100 sene öncesinden ne zaman çıkabilecek, günümüze ne zaman adapte olabilecek. Mezar taşları üzerinden eleştiriler, övünmeler; size ne kazandırıyor? Etrafınıza bakın, dünya nerelerde, insanlığın ne sorunları var? Ne yapılıyor, ne yapmak gerek…”</p>
<p>Çok kısa olması nedeni ile sorunun ikinci kısmından başlayayım. Geleceğin dünyası ile ilgili olarak şunları söyleyebilirim. Öncelikle ben bir sosyal bilimciyim. Türkiye’nin en önemli üniversitelerinden birinde oybirliği ile kabul edilmiş doktora tezim var. Geleceğin dünyasını tartıştığım bu çalışma yarının dünyasını araştıran bilim adamları ve fütüristler için ilham kaynağı olabilecek bir niteliktedir.</p>
<p>Ayrıca bu tezimi kitap haline de getirdim. Hatta tezin yavruları sayılabilecek geleceğin dünyası ile ilgili olarak alınması gereken tedbirleri inceleyen birkaç önemli konuyu kitaplaştırdım. İsteyenler Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık’tan (KDY) internet yolu ile alabilir.</p>
<p>Bu kitaplardan üç tanesinin isimleri şöyledir:</p>
<p>“Korona Sonrası Dönem; Özel Mülkiyet ve Hürriyet Devri”, “Malikiyet ve Serbestiyet Çağı” ve “Kayıtdışı Ekonomi ve Çözümler” başlıklı kitaplardır. İşte “Etrafınıza bakın, dünya nerelerde, insanlığın ne sorunları var? Ne yapılıyor, ne yapmak gerek” sorusuna bu kitaplardan başka onlarca dergi makalesi ve yüzlerce gazete makalesi ile yıllardan beri cevap aramaya çalışıyor okuyucularımın ufkunu genişletmeye çalışıyorum.</p>
<p>Sorunun birinci kısmına gelirsek; kısaca “100 sene öncesinden ne zaman kurtulabileceğiz?” sorusunun cevabı makale içerisinde var. Ezilmiş hakarete uğramış ve aşağılanmış insanlara itibarlarının iade edilmesi gerektiğini yazmıştım. Aceleye gelmiş olmalı ki “Tarafsız” isimli okuyucum bu noktayı görememiş. Sorun değil; meseleyi bir daha vurgulamakta beis yoktur.</p>
<p>Yazımda İstiklal mahkemeleri esnasında yapılan icraatları dile getirerek “Fransızları örnek göstermiş ve Jeanne Darc örneğinde olduğu gibi Erzurumlu Şalcı Şöhret Ana’ya iade-i itibar verilmesi gerektiğini ifade etmiştim. Fransızlar diri diri yaktıktan 200 sene sonra bu zavallı kadına iadeyi itibarını yaparak bu ayıplarından kısmen de olsa kurtulmuşlardı. Biz de 100 sene sonra bunu yaparak hiç olmaz ise toplumsal barışı sağlamak adına ayıbın birazından kurtulabiliriz.</p>
<p>Yapılması gereken asıl icraatı ise şu şekilde ifade etmiştim:</p>
<p>“Bu yazıdan CHP yöneticileri iyi bir ders çıkarmalıdır. Çünkü CHP iktidarları boyunca insanlarımıza çok zulüm yapılmıştır. Bunu bilen halkımız asla CHP’yi iktidara getirmez. Bu partinin iktidara gelmesinin en önemli şartı; zulmü yapanları lanetlemektir.</p>
<p>Aynı Erdoğan’ın yaptığı gibi halktan özür dilenmesi gerekiyor. Dersim’de yapılan zulümler nedeni ile o tarihte Başbakan olan Erdoğan, devlet adına çıkıp özür dilemişti. Fakat CHP yöneticileri inkılaplar yüzünden yapılan zulümlerin hiç birisine karşı çıkmadığı gibi idam edilen binlerce vatandaşımız için üzgün olduklarını dahi söylememişlerdir.</p>
<p>Hatta Onur Öymen isimli CHP milletvekili ve yöneticisi, Millet Meclisi’ndeki konuşmasında “Tunceli’de Cumhurbaşkanımız teröristlerle müzakere etmedi, gerekeni yaptı” diyecek kadar ileri gitmişti. Daha sonraki yıllarda yapılan sert tartışmalara rağmen konuyu CHP Genel Başkanı olan Kılıçdaroğlu, özür dilemeden kapatmıştı”.</p>
<p>İşte meseleleri kapatmak ve toplumsal barışa hizmet etmek bu kadar basittir. Erdoğan, Dersim halkından özür diledi de ağzı mı eğrildi? Ayıp mı oldu? Bilakis özür dilemek erdemli insanların işidir. Nitekim Erdoğan bu olgun ve sağduyulu tavrı yüzünden girdiği bütün seçimleri kazanmıştır. Muhalefet partileri seçimlerde “hile yapıldı” diyerek yüz binlerce seçim görevlisi görevliyi töhmet altında bırakmak yerine; asıl bu konuda bir özeleştiri yapmalıdır.</p>
<p>Tarafsız isimli okuyucuma şu hususu belirtmek isterim. Meğer özür dilemek ne kadar zormuş. Bunu daha iyi anladım. Asırlardan beri Dersim olarak bilinen bir şehir ve coğrafyaya “Tunceli” ismini takıp çoluk-çocuk yaşlı-kadın demeden insanları öldürdükten sonra bir özür dahi dilemeden toplumsal barış nasıl olur? İnkâr ve görmezlikten gelen ırkçı politikalar ile geçmiş defteri kapatıp geleceğe nasıl dost ve kardeşçe bakabiliriz?</p>
<p>Özür dilemek erdemli insanların işidir demiştik. Bu kadar basit ve kolay bir işi yapamayan insanlar; hiç siyasette başarılı olabilirler mi? Tarafsız isimli okuyucum öyle zannediyorum ki bu söylediğim hususlarda bana hak verecektir. Eğer hatalı isem hatalarımı söylemesini hem bu zattan hem de beni takip eden diğer vefalı okuyucularımdan istirham ederim.</p>
<p>Eposta adresim vehbikara1@hotmail.com dur. Elimden geldiğince postalarıma cevap vermeye çalışıyorum, vesselam… </p>
<p> Dr. Vehbi KARA</p>
Ekleme
Tarihi: 31 Aralık 2020 - Perşembe
Meğer Özür Dilemek Ne Kadar Zormuş
<p>“Şapka Yüzünden Asılan Kadın Şalcı Şöhret Ana” başlıklı yazıma bir yorum geldi. Bu yorum üzerinden bazı önemli konuların anlaşılabileceğini ve “toplumsal barış” konusunda önemli adımların atılacağını umuyorum.</p>
<p>“Tarafsız” ismi ile yorum yapan okuyucum diyor ki:</p>
<p>“Hoca, merak ediyorum sizin mahalle 100 sene öncesinden ne zaman çıkabilecek, günümüze ne zaman adapte olabilecek. Mezar taşları üzerinden eleştiriler, övünmeler; size ne kazandırıyor? Etrafınıza bakın, dünya nerelerde, insanlığın ne sorunları var? Ne yapılıyor, ne yapmak gerek…”</p>
<p>Çok kısa olması nedeni ile sorunun ikinci kısmından başlayayım. Geleceğin dünyası ile ilgili olarak şunları söyleyebilirim. Öncelikle ben bir sosyal bilimciyim. Türkiye’nin en önemli üniversitelerinden birinde oybirliği ile kabul edilmiş doktora tezim var. Geleceğin dünyasını tartıştığım bu çalışma yarının dünyasını araştıran bilim adamları ve fütüristler için ilham kaynağı olabilecek bir niteliktedir.</p>
<p>Ayrıca bu tezimi kitap haline de getirdim. Hatta tezin yavruları sayılabilecek geleceğin dünyası ile ilgili olarak alınması gereken tedbirleri inceleyen birkaç önemli konuyu kitaplaştırdım. İsteyenler Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık’tan (KDY) internet yolu ile alabilir.</p>
<p>Bu kitaplardan üç tanesinin isimleri şöyledir:</p>
<p>“Korona Sonrası Dönem; Özel Mülkiyet ve Hürriyet Devri”, “Malikiyet ve Serbestiyet Çağı” ve “Kayıtdışı Ekonomi ve Çözümler” başlıklı kitaplardır. İşte “Etrafınıza bakın, dünya nerelerde, insanlığın ne sorunları var? Ne yapılıyor, ne yapmak gerek” sorusuna bu kitaplardan başka onlarca dergi makalesi ve yüzlerce gazete makalesi ile yıllardan beri cevap aramaya çalışıyor okuyucularımın ufkunu genişletmeye çalışıyorum.</p>
<p>Sorunun birinci kısmına gelirsek; kısaca “100 sene öncesinden ne zaman kurtulabileceğiz?” sorusunun cevabı makale içerisinde var. Ezilmiş hakarete uğramış ve aşağılanmış insanlara itibarlarının iade edilmesi gerektiğini yazmıştım. Aceleye gelmiş olmalı ki “Tarafsız” isimli okuyucum bu noktayı görememiş. Sorun değil; meseleyi bir daha vurgulamakta beis yoktur.</p>
<p>Yazımda İstiklal mahkemeleri esnasında yapılan icraatları dile getirerek “Fransızları örnek göstermiş ve Jeanne Darc örneğinde olduğu gibi Erzurumlu Şalcı Şöhret Ana’ya iade-i itibar verilmesi gerektiğini ifade etmiştim. Fransızlar diri diri yaktıktan 200 sene sonra bu zavallı kadına iadeyi itibarını yaparak bu ayıplarından kısmen de olsa kurtulmuşlardı. Biz de 100 sene sonra bunu yaparak hiç olmaz ise toplumsal barışı sağlamak adına ayıbın birazından kurtulabiliriz.</p>
<p>Yapılması gereken asıl icraatı ise şu şekilde ifade etmiştim:</p>
<p>“Bu yazıdan CHP yöneticileri iyi bir ders çıkarmalıdır. Çünkü CHP iktidarları boyunca insanlarımıza çok zulüm yapılmıştır. Bunu bilen halkımız asla CHP’yi iktidara getirmez. Bu partinin iktidara gelmesinin en önemli şartı; zulmü yapanları lanetlemektir.</p>
<p>Aynı Erdoğan’ın yaptığı gibi halktan özür dilenmesi gerekiyor. Dersim’de yapılan zulümler nedeni ile o tarihte Başbakan olan Erdoğan, devlet adına çıkıp özür dilemişti. Fakat CHP yöneticileri inkılaplar yüzünden yapılan zulümlerin hiç birisine karşı çıkmadığı gibi idam edilen binlerce vatandaşımız için üzgün olduklarını dahi söylememişlerdir.</p>
<p>Hatta Onur Öymen isimli CHP milletvekili ve yöneticisi, Millet Meclisi’ndeki konuşmasında “Tunceli’de Cumhurbaşkanımız teröristlerle müzakere etmedi, gerekeni yaptı” diyecek kadar ileri gitmişti. Daha sonraki yıllarda yapılan sert tartışmalara rağmen konuyu CHP Genel Başkanı olan Kılıçdaroğlu, özür dilemeden kapatmıştı”.</p>
<p>İşte meseleleri kapatmak ve toplumsal barışa hizmet etmek bu kadar basittir. Erdoğan, Dersim halkından özür diledi de ağzı mı eğrildi? Ayıp mı oldu? Bilakis özür dilemek erdemli insanların işidir. Nitekim Erdoğan bu olgun ve sağduyulu tavrı yüzünden girdiği bütün seçimleri kazanmıştır. Muhalefet partileri seçimlerde “hile yapıldı” diyerek yüz binlerce seçim görevlisi görevliyi töhmet altında bırakmak yerine; asıl bu konuda bir özeleştiri yapmalıdır.</p>
<p>Tarafsız isimli okuyucuma şu hususu belirtmek isterim. Meğer özür dilemek ne kadar zormuş. Bunu daha iyi anladım. Asırlardan beri Dersim olarak bilinen bir şehir ve coğrafyaya “Tunceli” ismini takıp çoluk-çocuk yaşlı-kadın demeden insanları öldürdükten sonra bir özür dahi dilemeden toplumsal barış nasıl olur? İnkâr ve görmezlikten gelen ırkçı politikalar ile geçmiş defteri kapatıp geleceğe nasıl dost ve kardeşçe bakabiliriz?</p>
<p>Özür dilemek erdemli insanların işidir demiştik. Bu kadar basit ve kolay bir işi yapamayan insanlar; hiç siyasette başarılı olabilirler mi? Tarafsız isimli okuyucum öyle zannediyorum ki bu söylediğim hususlarda bana hak verecektir. Eğer hatalı isem hatalarımı söylemesini hem bu zattan hem de beni takip eden diğer vefalı okuyucularımdan istirham ederim.</p>
<p>Eposta adresim vehbikara1@hotmail.com dur. Elimden geldiğince postalarıma cevap vermeye çalışıyorum, vesselam… </p>
<p> Dr. Vehbi KARA</p>
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.