Faiz Cenneti Türkiye ve Organize İşler
Faiz Cenneti Türkiye ve Organize İşler
Türkiye’de sermaye sahibi çok zengin bir kesim, faiz yolu ile ülkenin kanını emmektedir. Bu çirkin ve acımasız çete; akademisyen ve kamu bürokratlarını rüşvet kullanmak suretiyle servete boğarak sermayesine daha fazla para katmaktadırlar.
Aynı zamanda medya patronluğu da yapan bu insanlar, aralarında kurmuş olduğu gizli ilişkiler sayesinde neredeyse iki yüzyıldan beri bu milleti soyup soğana çevirmektedir. Ne yazık ki; bu organize ve kirli işleri ortaya çıkaran birkaç akademisyen ve ekonomist ise özellikle medyadan dışlanmak sureti ile tesirsiz hale getirilmektedir.
En son örneğini 21 Ekim 2021 tarihinde gördük. Merkez Bankası faizleri yüzde 2 indirdi diye nerede ise kıyameti koparacak insanlar ortaya çıktı. Bir kısmı eşeklik bir kısmı ise köpeklik ettikleri ağa babalarının hoşuna gitsin diye devamlı surette hükümete ve Merkez Bankası bürokratlarına yükleniyorlar.
Peki! Ne diyorlar? Koro halinde “Faiz indirilmesin” diye havlamaya ve anırmaya devam ediyorlar.
Bir kişi de kalkıp şunları söyleyemiyor!
Ulan eşşek oğlu eşşek! Dünyada nerede bu kadar faiz ödeyen bir ülke var?
Hemen birisi atlayıp “Arjantin var” diyebilir. Lakin istisna olan bu ülkeyi anlatarak cevap vermek yerine; şu acı gerçekleri söylemek gerekiyor:
Türkiye’de genellikle Mason localarında fink atan ve Sabetay Tarikatına mensup zengin kişiler, kurmuş oldukları tuzak ve entrikalar ile devleti 200 yıldan beri sömürmektedir. Halkın cebine üç kuruş girdiği halde bunlar bankalar sayesinde faiz ve tefecilik yolu ile milyonlarca lira para kazanmaktadırlar.
Kimse bunlara “dur” diyememektedir. Zira üniversitelerde ve kamu bürokrasisinde bunların sözü geçer. Medyada ise sırf bu faiz manipülasyonunu yapmak üzere kiralık katilleri vardır. Faiz aşağı, faiz yukarı diyerek; devletin ve milletin canına okumaktadırlar.
Bütün semavi dinlerde ve birçok ideolojik akımda faizin ne derece zehirli bir alet olduğu anlatılıp izah edilse de; bu materyalist ve satılmış zümreye anlatamazsınız. Aslında dünya uyandı ve doğru dürüst hiçbir ülke Türkiye ve Arjantin gibi faiz cennetleri haricinde paçasını bu köpeklere kaptırmıyor. Nasıl mı? Ahanda şöyle!
İsviçre ve Japonya negatif faiz veriyor (Yani bankaya para yatırandan para alıyor). Euro Bölgesinde ise faiz sıfır. Sırası ile Fransa, Almanya, İtalya, Hollanda, İspanya, Singapur, Avustralya, İngiltere, Kanada, ABD, Güney Kore; yüzde sıfır ile 0.75 arasında bir faiz veriyor. Bu rakamlar 23 Ekim 2021 Türkiye Saati 2311 rakamlarıdır.
Şimdi neden Türkiye’nin faiz cenneti olduğunu anladınız mı?
Bazıları kalkıp “Türkiye devamlı para basıyor, enflasyon yüksek, ıvır zıvır” diyebilir. Ulan deyyus! ABD’den fazla para basan ülke var mı? Kalkmış Türkiye’ye laf söylüyorsun. Bütün AB ülkeleri de durmaksızın Avro basmıyor mu? Enflasyon ise bu yüksek faiz yüzünden azıp kudurmuş durumda değil mi?
Yıllardan beri “keriz” denilerek devamlı uyutulan Maliye bürokratları ve Merkez Bankası sanırım uyanmaya başladı. Enflasyonun yüksek faizin sonucu ve tefecilerin organize bir oyunu olduğunu bir parça anlamaya başladı. Bu nedenle önce bir sonra iki puanlık bir düşüş yaptı. Sene sonuna kadar 3-4 puan daha düşürebileceğini açıkladı. Allah, uyanıp akıllanmayı nasip etsin!
Peki, bu durum yani gıdım gıdım faiz indirmek çözüm olur mu?
Cevabım basittir. Çözüm olmaz. Böyle palyatif yani geçici çözümlerle faiz ve haram para ile kimsenin iki yakası bir araya gelmez. Bunun çözümünü daha önceki yazılarımda izah etmiştim. Tekrarlamakta yarar var.
Çözüm faizi tamamen ortadan kaldırmakta yatıyor. Bunun için önümüzde 1975’te ilk adımın atıldığı ve 45 yıldan beri devam eden “faizsiz bankacılık” örneği vardır. Bu şirketler nasıl çalışıyor ise aynı şekilde devletin finans sistemi buna uygun olarak geliştirilebilir. Devlet üretim ve sanayiden çekildiği gibi bankacılıktan dahi çekilmelidir. Çünkü yapması gereken çok daha önemli işler vardır. Altyapı, adalet, savunma, sağlık ve eğitim gibi…
Hem de şu acı gerçeği bir daha hatırlatayım. Yıllardan beri devleti ele geçirmiş Sabetay Tarikatı mensupları, Mason localarında kurmuş oldukları kirli ağlar ile devleti ve toplumu soymaya devam etmektedir. Her parti yönetiminde bulunan elemanları vasıtası ile hükümet değişikliklerinden fazla etkilenmeden organize işlerini devam ettirmektedirler. Herkes yenilip alaşağı edilebilir fakat bunlar her dönemde daima üste çıkmayı başarırlar.
Faiz ve tefecilik bunların esas ve asıl meslekleridir. Sanayici görüntüsünü sadece bir paravan olarak kullanmaktadırlar. Ellerindeki sermaye gücünü, devlet bankaları başta olmak üzere faiz kurumları sayesinde arttırmaktadırlar. Devletimiz, kâr üstüne kâr yapan bu sinsi örgütlerin üstüne gitmek yerine zincir marketlerin, esnaf ve kabzımalların üstüne giderek büyük hata yapmaktadır.
İşin bir başka yönü ise şudur. Devletçilik denilen gerici politika sayesinde Sabetay Tarikatı mensupları, halkımızı soyup soğana çevirmişlerdir. Kamu bürokratlarını çeşitli rüşvetlerle elde edip rantiyecilik ile korkunç paralar kazanmaktadırlar. Devlet bankalarından ucuz kredi alıp dolar krizleri ile milyarlarca lira kazanan asıl büyük hırsız çoktur. İşin kötüsü utanmadan hala aramızda dolaşmaktadırlar. Zira hiçbir dönemde ciddi bir sorgulanmaya maruz kalmamışlardır.
Bu filmi 28 Şubat 1997 askeri darbesinde görmüştük. Devlet bankaları, bu hırsızların karınlarını doyurmayınca özel bankaları hortumlayıp servetlerine servet katmışlardır. Başörtüsü ve irtica yaygaralarının aslı ve esası budur. İnsanları böylesine suni ve yapmacık tehditlerle yönlendirerek vurgun üstüne vurgun yapmışlardır.
Batı Çalışma Gurubu yöneticisi birkaç general ve amiralin tutuklanıp hapse atılması kimseyi yanıltmasın. Diğer vurguncu çeteler ve organize örgüt yöneticileri hala içimizde serbestçe dolaşmaya devam etmektedirler, vesselam…
Dr. Vehbi Kara
Ekleme
Tarihi: 26 Ekim 2021 - Salı
Faiz Cenneti Türkiye ve Organize İşler
Faiz Cenneti Türkiye ve Organize İşler
Türkiye’de sermaye sahibi çok zengin bir kesim, faiz yolu ile ülkenin kanını emmektedir. Bu çirkin ve acımasız çete; akademisyen ve kamu bürokratlarını rüşvet kullanmak suretiyle servete boğarak sermayesine daha fazla para katmaktadırlar.
Aynı zamanda medya patronluğu da yapan bu insanlar, aralarında kurmuş olduğu gizli ilişkiler sayesinde neredeyse iki yüzyıldan beri bu milleti soyup soğana çevirmektedir. Ne yazık ki; bu organize ve kirli işleri ortaya çıkaran birkaç akademisyen ve ekonomist ise özellikle medyadan dışlanmak sureti ile tesirsiz hale getirilmektedir.
En son örneğini 21 Ekim 2021 tarihinde gördük. Merkez Bankası faizleri yüzde 2 indirdi diye nerede ise kıyameti koparacak insanlar ortaya çıktı. Bir kısmı eşeklik bir kısmı ise köpeklik ettikleri ağa babalarının hoşuna gitsin diye devamlı surette hükümete ve Merkez Bankası bürokratlarına yükleniyorlar.
Peki! Ne diyorlar? Koro halinde “Faiz indirilmesin” diye havlamaya ve anırmaya devam ediyorlar.
Bir kişi de kalkıp şunları söyleyemiyor!
Ulan eşşek oğlu eşşek! Dünyada nerede bu kadar faiz ödeyen bir ülke var?
Hemen birisi atlayıp “Arjantin var” diyebilir. Lakin istisna olan bu ülkeyi anlatarak cevap vermek yerine; şu acı gerçekleri söylemek gerekiyor:
Türkiye’de genellikle Mason localarında fink atan ve Sabetay Tarikatına mensup zengin kişiler, kurmuş oldukları tuzak ve entrikalar ile devleti 200 yıldan beri sömürmektedir. Halkın cebine üç kuruş girdiği halde bunlar bankalar sayesinde faiz ve tefecilik yolu ile milyonlarca lira para kazanmaktadırlar.
Kimse bunlara “dur” diyememektedir. Zira üniversitelerde ve kamu bürokrasisinde bunların sözü geçer. Medyada ise sırf bu faiz manipülasyonunu yapmak üzere kiralık katilleri vardır. Faiz aşağı, faiz yukarı diyerek; devletin ve milletin canına okumaktadırlar.
Bütün semavi dinlerde ve birçok ideolojik akımda faizin ne derece zehirli bir alet olduğu anlatılıp izah edilse de; bu materyalist ve satılmış zümreye anlatamazsınız. Aslında dünya uyandı ve doğru dürüst hiçbir ülke Türkiye ve Arjantin gibi faiz cennetleri haricinde paçasını bu köpeklere kaptırmıyor. Nasıl mı? Ahanda şöyle!
İsviçre ve Japonya negatif faiz veriyor (Yani bankaya para yatırandan para alıyor). Euro Bölgesinde ise faiz sıfır. Sırası ile Fransa, Almanya, İtalya, Hollanda, İspanya, Singapur, Avustralya, İngiltere, Kanada, ABD, Güney Kore; yüzde sıfır ile 0.75 arasında bir faiz veriyor. Bu rakamlar 23 Ekim 2021 Türkiye Saati 2311 rakamlarıdır.
Şimdi neden Türkiye’nin faiz cenneti olduğunu anladınız mı?
Bazıları kalkıp “Türkiye devamlı para basıyor, enflasyon yüksek, ıvır zıvır” diyebilir. Ulan deyyus! ABD’den fazla para basan ülke var mı? Kalkmış Türkiye’ye laf söylüyorsun. Bütün AB ülkeleri de durmaksızın Avro basmıyor mu? Enflasyon ise bu yüksek faiz yüzünden azıp kudurmuş durumda değil mi?
Yıllardan beri “keriz” denilerek devamlı uyutulan Maliye bürokratları ve Merkez Bankası sanırım uyanmaya başladı. Enflasyonun yüksek faizin sonucu ve tefecilerin organize bir oyunu olduğunu bir parça anlamaya başladı. Bu nedenle önce bir sonra iki puanlık bir düşüş yaptı. Sene sonuna kadar 3-4 puan daha düşürebileceğini açıkladı. Allah, uyanıp akıllanmayı nasip etsin!
Peki, bu durum yani gıdım gıdım faiz indirmek çözüm olur mu?
Cevabım basittir. Çözüm olmaz. Böyle palyatif yani geçici çözümlerle faiz ve haram para ile kimsenin iki yakası bir araya gelmez. Bunun çözümünü daha önceki yazılarımda izah etmiştim. Tekrarlamakta yarar var.
Çözüm faizi tamamen ortadan kaldırmakta yatıyor. Bunun için önümüzde 1975’te ilk adımın atıldığı ve 45 yıldan beri devam eden “faizsiz bankacılık” örneği vardır. Bu şirketler nasıl çalışıyor ise aynı şekilde devletin finans sistemi buna uygun olarak geliştirilebilir. Devlet üretim ve sanayiden çekildiği gibi bankacılıktan dahi çekilmelidir. Çünkü yapması gereken çok daha önemli işler vardır. Altyapı, adalet, savunma, sağlık ve eğitim gibi…
Hem de şu acı gerçeği bir daha hatırlatayım. Yıllardan beri devleti ele geçirmiş Sabetay Tarikatı mensupları, Mason localarında kurmuş oldukları kirli ağlar ile devleti ve toplumu soymaya devam etmektedir. Her parti yönetiminde bulunan elemanları vasıtası ile hükümet değişikliklerinden fazla etkilenmeden organize işlerini devam ettirmektedirler. Herkes yenilip alaşağı edilebilir fakat bunlar her dönemde daima üste çıkmayı başarırlar.
Faiz ve tefecilik bunların esas ve asıl meslekleridir. Sanayici görüntüsünü sadece bir paravan olarak kullanmaktadırlar. Ellerindeki sermaye gücünü, devlet bankaları başta olmak üzere faiz kurumları sayesinde arttırmaktadırlar. Devletimiz, kâr üstüne kâr yapan bu sinsi örgütlerin üstüne gitmek yerine zincir marketlerin, esnaf ve kabzımalların üstüne giderek büyük hata yapmaktadır.
İşin bir başka yönü ise şudur. Devletçilik denilen gerici politika sayesinde Sabetay Tarikatı mensupları, halkımızı soyup soğana çevirmişlerdir. Kamu bürokratlarını çeşitli rüşvetlerle elde edip rantiyecilik ile korkunç paralar kazanmaktadırlar. Devlet bankalarından ucuz kredi alıp dolar krizleri ile milyarlarca lira kazanan asıl büyük hırsız çoktur. İşin kötüsü utanmadan hala aramızda dolaşmaktadırlar. Zira hiçbir dönemde ciddi bir sorgulanmaya maruz kalmamışlardır.
Bu filmi 28 Şubat 1997 askeri darbesinde görmüştük. Devlet bankaları, bu hırsızların karınlarını doyurmayınca özel bankaları hortumlayıp servetlerine servet katmışlardır. Başörtüsü ve irtica yaygaralarının aslı ve esası budur. İnsanları böylesine suni ve yapmacık tehditlerle yönlendirerek vurgun üstüne vurgun yapmışlardır.
Batı Çalışma Gurubu yöneticisi birkaç general ve amiralin tutuklanıp hapse atılması kimseyi yanıltmasın. Diğer vurguncu çeteler ve organize örgüt yöneticileri hala içimizde serbestçe dolaşmaya devam etmektedirler, vesselam…
Dr. Vehbi Kara
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.