■ ETRAFIMIZDA BİR SÜRÜ SİVRİSİNEK VE ÖRÜMCEK VAR!
■ ETRAFIMIZDA BİR SÜRÜ SİVRİSİNEK VE ÖRÜMCEK VAR!
Sizin için Sivrisineği ve Örümceği araştırdım!
Yeryüzü haddini aşanların ve nankörlerin mekani haline geldi... Kur'an'ın ifadesiyle ne de az şükrediyoruz! Bunca nimete karşılık!?
Bir şey zannediyoruz kendimizi!?
Kan, kin, nefret, gözyaşı, acı, ızdırap... hayatımızda, sokağımızda, yuvamızda, aramızda...
Artık kendimize gelmenin zamanı geldi de çoktan geçiyor!
Bir sineği bile yaratamiyoruz!
Bir sinek kadar bile görevimizi yapmıyoruz!
Bir sinekte olan yaratılış mükemmelliğinin bir kısmını daha yeni öğrenebildik!
"Allah bir sivrisineği misal verdiğinde, kafirler hayretler içinde kaldılar ve "Kainatı yaratanın küçük bir böceği misal vermesi nasıl olur?" dediler. "İnkar edenlere gelince: Allah bu misalle ne demek istedi?"
Ve 1400 yıl sonra büyük sürpriz ve büyük alamet belirir!
Sivrisinek;
"Dişi sivrisineğin başında yüz tane göz vardır.
Ağzında 48 dişi var.
İçinde üç tam kalp var!
Hortumunda altı bıçak var ve her birinin bir işlevi var!
Her iki ucunda da üç kanat var.
Kızılötesi sistem gibi çalışan ve askerlerin kullandığı gece görüş sistemleri gibi karanlıkta insan derisinin rengini mor renge yansıtan bir ısı cihazı ile donatılmış!
Kan emene kadar iğnelerini insan vücuduna herhangi bir sıkışma hissetmeden sokmasına yardımcı olan lokal anestezi cihazı ile donatılmış!
Kan analiz cihazı ile donatılmış olup, kana tolerans göstermez!
Aspirasyon işlemi sırasında kanı çok ince hortumunda akması için sulandıran bir cihazla donatılmıştır!
60 m mesafeden insan terinin kokusunu alabileceğiniz bir koku alma cihazı ile donatılmıştır.
Tüm bunlardan daha da tuhafı, modern bilim, bir sivrisineğin sırtında yaşayan ve ancak mikroskopla görülebilen çok küçük bir böcek olduğunu keşfetti!"
Allah diyor ki: "Allah, sivrisinek ve üzerinde yaşayanı misal vermekten çekinmez."
Mülkün, kudretin, gururun ve büyüklüğün sahibine hamdolsun.
"Ey insanlar!
(Size) bir örnek verildi; (şimdi) onu dinleyin: Allah’ın peşi sıra yalvardıklarınız bunun için bir araya gelseler bir sivrisinek bile yaratamazlar. Sinek onlardan bir şey kapsa bile bunu ondan kurtaramazlar. İsteyen de aciz, kendinden istenen de!
Hacc, 22/73
Açıklama:
Bu ve benzer Ayetlerde geçen min dunillahi ifadesi, muhatapları müşrik oldukları için “Allah’ın peşi sıra” şeklinde tercüme edilmelidir.
Burada verilmek istenen temel mesaj, putların ne kadar güçsüz olduğunu kendilerine yalvarmakta olan müşriklere kavratmaktır.
Bu Ayet Bakara, 2/26. Ayet ile birlikte okunmalıdır.
"Şüphesiz ki Allah (gerçeği açıklamak için) sivrisinek ve onun da ötesinde herhangi bir varlığı örnek vermekten çekinmez. İman edenler bunun (örneklerin) Rablerinden (gelen) bir gerçek olduğunu bilirler. Kafir olanlar ise “Allah böyle örnek vermekle ne kastetmiştir ki?” derler. (Allah) onunla birçoğunu saptırır; birçoğunu da doğru yola ulaştırır. (Allah) bununla (verdiği örneklerle zaten) yoldan çıkmış olanlardan başkasını saptırmaz."
Bakara, 2/26
Açıklama:
Allah'ı bırakıp itibar edilen aracılar, bir sivrisinek bile yaratacak güce sahip değilllerdir.
Bu Ayetle sivri sineği küçük ve değersiz gören ve Allah'ı inkar edenlerin, Allah nezdinde sivri sinekten daha değersiz olduğu ifade edilir.
Sivrisinek örneği için öncelikle Hacc, 22/73. Ayet okunmalıdır.
Allah verdiği bu tür misallerle insanları denemekte olduğunu, bu şekilde verdiği misallerle neyi kast ettiğini alay ederek dile getiren pek çok kişiyi saptırdığını, buna karşılık olarak da bu ve benzer konularda verilen bilgilerin Allah tarafından gelen gerçek bir bilgi olduğunu kabul edenlerin bu vesileyle hidayete erdirildiğini ifade etmektedir. Anlaşıldığına göre, burada belirleyici olan durum, kulun tercihi ve iradesidir. Eğer imanlı bir şekilde hakkı ve hakikati onaylıyorsa bu örnek onun hidayetine vesile olacaktır; yok eğer “Allah bununla neyi kast etmiş olabilir ki!?" şeklinde bir alaycılığı tercih ederse bu da onun sapkınlığının sebebi olacaktır, Ayette verilmek istenen mesaj budur.
Bu Mesaj, Mü’min, 40/69, 70, 71, 72, 73, 74. Ayetlerle birlikte okunmalıdır.
Açıklama:
Kur’an’da adı geçen hayvanlardan bir tanesi de, sivrisinektir. Mekke’li müşrikler, Fil, Deve, gibi iri cüsseli hayvanlardan bahseden Ayetleri işittiklerinde, Hz. Peygamber (s.a.v)’e ve onun davetine icabet etmiş sahabeye itiraz etmemişlerdi. Oysa, Ayetlere itiraz etmek, alaya almak için mumla bahane aramakta idiler.
Ancak, Allah:
Hacc, 22/73. Ayet ile onlara cevap veriyor.
Ve
"Allah’tan başka veli edinenlerin hali, örümceğin durumu gibidir. Örümcek de bir yuva yapar; fakat yuvaların en zayıfı örümceğin yuvasıdır, keşke bilseler."
Ankebut, 29/41
Açıklama:
Burada şaşırtıcı ve dikkat çekici olan gerçek, örümcek evinin, en çürük bir ev olarak ele alınmasıdır.
Kur’an-ı Kerim, örümceğin ipi veya ördüğü örgü dememiş de, örümceğin evi demiştir ki, bunda bir işaret ve neden vardır.
Şu andaki ilmi gerçeklerle, karşılaştırma yapmak suretiyle örümceğin ipinin, kendisine benzeyen iplere oranla üç kat daha fazla güçlü, ipekten daha çevik ve daha çok dayanıklı olduğunu ortaya koymuştur. Aynı zamanda örümceğin evi, kendi ihtiyaçlarına yeterli ve fazlasıyla amacına uygun bir konumda olup, ona oranla güvenilir ve emin bir kale durumundadır.
Ancak buna rağmen acaba Kur’an-ı Kerim neden: "… evlerin en çürüğü, örümcek evidir…" ifadesini kullanmıştır? Neden bu Ayetin sonunda: "… keşke bilselerdi…?" ifadesiyle bitirmiştir?
Kesinlikle bunda bir sır vardır. Gerçek şu ki, bu durum biyolojik bir sırdır. İlim bu durumu, ancak ondan çok sonraları keşfedebilmiştir.
Gerçekten örümcek evi, bir evde gerekli olan güven ve emniyet açılarından son derece yoksundur. Örümcek evini, dişi örümcek yapar. İplerini o eğirir. Evde erkeğe o hakimdir.
Aralarında döllenme olduktan sonra, erkeğini öldürür ve onu hemen yer. Meydana gelen yavrular da yumurtadan çıktıktan sonra bazısını yerler. Bundan dolayıdır ki, erkek örümcek, güçlüğüne rağmen, dişisini dölledikten sonra, hemen evden kaçar ve bir daha da oraya ayak basmamağa çalışır. Dişi örümcek, evini ağıyla örer ki, orası yaklaşmayı düşünen her türlü böceklere karşı bir av aleti, kendisini onlara karşı gizleyeceği bir siper ve öldürücü bir tuzaktır. Dolayısıyla döllendikten sonra örümcek evine girer, herkes öldürülür ve bir lokmada yutulur. O zaman böyle bir ev, ev değildir. Orası adeta pusuda beklemenin ve korkunun hakim olduğu bir yerden ibarettir. Böylelikle de o, kendisine sığınmaya uğraşanlar için, en çürük bir ev demektir.
Ayetlerde hem ifade inceliği, hem mana gizliliği, hem kelimelerin mükemmelliği ve hem de ilimlerin bir takım sırları vardır.
Allah’tan başka dostlar edinip ona bağlananlar, güven ortamı bulunmayan çürük olan örümcek evine benzetilmiştir. Biz bu ayeti böyle anlar ve yorumlarız, Ancak en doğrusunu Allah bilir."
Ayetlerinde olduğu gibi, sinek ve örümcek gibi küçük canlılardan da misaller verdiğinde ve onların adlarını andığında, müşrikler, itiraza başladılar. Güya Kur’an’ı küçük düşürmek için aradıkları fırsatı bulmuşlardı. Allah, nasıl olurdu da, bu hakir ve küçük şeylerden bahsederdi! Hiç olur muydu? Onların bu tür itirazlarına, Allah, Bakara, 2/26. Ayet ile cevap verdi.
Bu Ayet içinde ismi geçen sivrisineğin, Arapça adı "Beud" dur. Ayette Beudat: şeklinde yer alır. Kelimenin sonundaki "t" harfi kelimeye dişil bir anlam yükler. Yani Ayette sivrisineğin dişisinden bahsedilmektedir. Ayrıca Ayetin devamında yer alan "Fevkaha" (onun ötesinde) kelimesinin sonuna ilave edilmiş ve sivrisineğe işaret eden "ha" zamiri de, dişiliği ifade etmek için kulanılır. Yani misal olarak özellikle dişi sivrisinek seçilmiştir!
Kur’an’ın, özellikle dişi sivrisinekten bahsediyor olmasının elbette büyük bir hikmeti vardır. Ancak bu hikmet, Ayetin nazil olduğu zamandan yüzyıllar sonra, bilimsel bir dizi araştırmalar sonunda ortaya çıkmıştır.
Sivrisinek yazısında ayrıntılarıyla okuduğunuz gibi, insanın kanını emen ve kanı yumurtaları için kullanan Sivrisinek, dişi sivrisinektir. İşte Kur’an, bu gerçeğe işaret etmek için misali dişi sivrisinekten vermiştir.
Mülkün, kudretin, gururun ve büyüklüğün sahibine sonsuz hamdolsun!
"Göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır. Allah herşeye kadirdir."
Al-i İmran, 3/189
Ve
1.7 milyar Müslüman var yeryüzünde!
Keşke?
1.7 milyon düşünen, aklını kullanan ve feraset sahibi Müslüman olsaydı!?
Allah, Sivrisinek örneği ile düşünmemizi isterken, Kur'an'ın ana fikri Tevhid, Tefekkür ve Cihad iken, en ufak bir hareket yok İslam dünyasından!?
Niye?
Çünkü İslam dünyası, parsel parsel satılmış! ABD adına ihanete devam ediliyor!
Bizi düşündür, aklımızı kullanmayı nasip et Allah'ım!
Bize, izzet ve şerefimiz için harekete geçmeyi nasip et Allah'ım!
Bizi, sana laik hakiki kul eyle Allah'ım! Allah'ı bırakıp da yalvardıklarınız, taptıklarınız, insanüstü gördüklerinizin hepsi bir araya gelseler, bir sineği dahi yaratamazlar.
O zaman haddinizi bilin! Allah'ın mülkünde oturuyorsunuz, nankörlü yapmayın!
Mehmet Bozkurt, Eğitimci, İlahiyatçı Araştırmacı Yazar
Ekleme
Tarihi: 09 Ağustos 2022 - Salı
■ ETRAFIMIZDA BİR SÜRÜ SİVRİSİNEK VE ÖRÜMCEK VAR!
■ ETRAFIMIZDA BİR SÜRÜ SİVRİSİNEK VE ÖRÜMCEK VAR!
Sizin için Sivrisineği ve Örümceği araştırdım!
Yeryüzü haddini aşanların ve nankörlerin mekani haline geldi... Kur'an'ın ifadesiyle ne de az şükrediyoruz! Bunca nimete karşılık!?
Bir şey zannediyoruz kendimizi!?
Kan, kin, nefret, gözyaşı, acı, ızdırap... hayatımızda, sokağımızda, yuvamızda, aramızda...
Artık kendimize gelmenin zamanı geldi de çoktan geçiyor!
Bir sineği bile yaratamiyoruz!
Bir sinek kadar bile görevimizi yapmıyoruz!
Bir sinekte olan yaratılış mükemmelliğinin bir kısmını daha yeni öğrenebildik!
"Allah bir sivrisineği misal verdiğinde, kafirler hayretler içinde kaldılar ve "Kainatı yaratanın küçük bir böceği misal vermesi nasıl olur?" dediler. "İnkar edenlere gelince: Allah bu misalle ne demek istedi?"
Ve 1400 yıl sonra büyük sürpriz ve büyük alamet belirir!
Sivrisinek;
"Dişi sivrisineğin başında yüz tane göz vardır.
Ağzında 48 dişi var.
İçinde üç tam kalp var!
Hortumunda altı bıçak var ve her birinin bir işlevi var!
Her iki ucunda da üç kanat var.
Kızılötesi sistem gibi çalışan ve askerlerin kullandığı gece görüş sistemleri gibi karanlıkta insan derisinin rengini mor renge yansıtan bir ısı cihazı ile donatılmış!
Kan emene kadar iğnelerini insan vücuduna herhangi bir sıkışma hissetmeden sokmasına yardımcı olan lokal anestezi cihazı ile donatılmış!
Kan analiz cihazı ile donatılmış olup, kana tolerans göstermez!
Aspirasyon işlemi sırasında kanı çok ince hortumunda akması için sulandıran bir cihazla donatılmıştır!
60 m mesafeden insan terinin kokusunu alabileceğiniz bir koku alma cihazı ile donatılmıştır.
Tüm bunlardan daha da tuhafı, modern bilim, bir sivrisineğin sırtında yaşayan ve ancak mikroskopla görülebilen çok küçük bir böcek olduğunu keşfetti!"
Allah diyor ki: "Allah, sivrisinek ve üzerinde yaşayanı misal vermekten çekinmez."
Mülkün, kudretin, gururun ve büyüklüğün sahibine hamdolsun.
"Ey insanlar!
(Size) bir örnek verildi; (şimdi) onu dinleyin: Allah’ın peşi sıra yalvardıklarınız bunun için bir araya gelseler bir sivrisinek bile yaratamazlar. Sinek onlardan bir şey kapsa bile bunu ondan kurtaramazlar. İsteyen de aciz, kendinden istenen de!
Hacc, 22/73
Açıklama:
Bu ve benzer Ayetlerde geçen min dunillahi ifadesi, muhatapları müşrik oldukları için “Allah’ın peşi sıra” şeklinde tercüme edilmelidir.
Burada verilmek istenen temel mesaj, putların ne kadar güçsüz olduğunu kendilerine yalvarmakta olan müşriklere kavratmaktır.
Bu Ayet Bakara, 2/26. Ayet ile birlikte okunmalıdır.
"Şüphesiz ki Allah (gerçeği açıklamak için) sivrisinek ve onun da ötesinde herhangi bir varlığı örnek vermekten çekinmez. İman edenler bunun (örneklerin) Rablerinden (gelen) bir gerçek olduğunu bilirler. Kafir olanlar ise “Allah böyle örnek vermekle ne kastetmiştir ki?” derler. (Allah) onunla birçoğunu saptırır; birçoğunu da doğru yola ulaştırır. (Allah) bununla (verdiği örneklerle zaten) yoldan çıkmış olanlardan başkasını saptırmaz."
Bakara, 2/26
Açıklama:
Allah'ı bırakıp itibar edilen aracılar, bir sivrisinek bile yaratacak güce sahip değilllerdir.
Bu Ayetle sivri sineği küçük ve değersiz gören ve Allah'ı inkar edenlerin, Allah nezdinde sivri sinekten daha değersiz olduğu ifade edilir.
Sivrisinek örneği için öncelikle Hacc, 22/73. Ayet okunmalıdır.
Allah verdiği bu tür misallerle insanları denemekte olduğunu, bu şekilde verdiği misallerle neyi kast ettiğini alay ederek dile getiren pek çok kişiyi saptırdığını, buna karşılık olarak da bu ve benzer konularda verilen bilgilerin Allah tarafından gelen gerçek bir bilgi olduğunu kabul edenlerin bu vesileyle hidayete erdirildiğini ifade etmektedir. Anlaşıldığına göre, burada belirleyici olan durum, kulun tercihi ve iradesidir. Eğer imanlı bir şekilde hakkı ve hakikati onaylıyorsa bu örnek onun hidayetine vesile olacaktır; yok eğer “Allah bununla neyi kast etmiş olabilir ki!?" şeklinde bir alaycılığı tercih ederse bu da onun sapkınlığının sebebi olacaktır, Ayette verilmek istenen mesaj budur.
Bu Mesaj, Mü’min, 40/69, 70, 71, 72, 73, 74. Ayetlerle birlikte okunmalıdır.
Açıklama:
Kur’an’da adı geçen hayvanlardan bir tanesi de, sivrisinektir. Mekke’li müşrikler, Fil, Deve, gibi iri cüsseli hayvanlardan bahseden Ayetleri işittiklerinde, Hz. Peygamber (s.a.v)’e ve onun davetine icabet etmiş sahabeye itiraz etmemişlerdi. Oysa, Ayetlere itiraz etmek, alaya almak için mumla bahane aramakta idiler.
Ancak, Allah:
Hacc, 22/73. Ayet ile onlara cevap veriyor.
Ve
"Allah’tan başka veli edinenlerin hali, örümceğin durumu gibidir. Örümcek de bir yuva yapar; fakat yuvaların en zayıfı örümceğin yuvasıdır, keşke bilseler."
Ankebut, 29/41
Açıklama:
Burada şaşırtıcı ve dikkat çekici olan gerçek, örümcek evinin, en çürük bir ev olarak ele alınmasıdır.
Kur’an-ı Kerim, örümceğin ipi veya ördüğü örgü dememiş de, örümceğin evi demiştir ki, bunda bir işaret ve neden vardır.
Şu andaki ilmi gerçeklerle, karşılaştırma yapmak suretiyle örümceğin ipinin, kendisine benzeyen iplere oranla üç kat daha fazla güçlü, ipekten daha çevik ve daha çok dayanıklı olduğunu ortaya koymuştur. Aynı zamanda örümceğin evi, kendi ihtiyaçlarına yeterli ve fazlasıyla amacına uygun bir konumda olup, ona oranla güvenilir ve emin bir kale durumundadır.
Ancak buna rağmen acaba Kur’an-ı Kerim neden: "… evlerin en çürüğü, örümcek evidir…" ifadesini kullanmıştır? Neden bu Ayetin sonunda: "… keşke bilselerdi…?" ifadesiyle bitirmiştir?
Kesinlikle bunda bir sır vardır. Gerçek şu ki, bu durum biyolojik bir sırdır. İlim bu durumu, ancak ondan çok sonraları keşfedebilmiştir.
Gerçekten örümcek evi, bir evde gerekli olan güven ve emniyet açılarından son derece yoksundur. Örümcek evini, dişi örümcek yapar. İplerini o eğirir. Evde erkeğe o hakimdir.
Aralarında döllenme olduktan sonra, erkeğini öldürür ve onu hemen yer. Meydana gelen yavrular da yumurtadan çıktıktan sonra bazısını yerler. Bundan dolayıdır ki, erkek örümcek, güçlüğüne rağmen, dişisini dölledikten sonra, hemen evden kaçar ve bir daha da oraya ayak basmamağa çalışır. Dişi örümcek, evini ağıyla örer ki, orası yaklaşmayı düşünen her türlü böceklere karşı bir av aleti, kendisini onlara karşı gizleyeceği bir siper ve öldürücü bir tuzaktır. Dolayısıyla döllendikten sonra örümcek evine girer, herkes öldürülür ve bir lokmada yutulur. O zaman böyle bir ev, ev değildir. Orası adeta pusuda beklemenin ve korkunun hakim olduğu bir yerden ibarettir. Böylelikle de o, kendisine sığınmaya uğraşanlar için, en çürük bir ev demektir.
Ayetlerde hem ifade inceliği, hem mana gizliliği, hem kelimelerin mükemmelliği ve hem de ilimlerin bir takım sırları vardır.
Allah’tan başka dostlar edinip ona bağlananlar, güven ortamı bulunmayan çürük olan örümcek evine benzetilmiştir. Biz bu ayeti böyle anlar ve yorumlarız, Ancak en doğrusunu Allah bilir."
Ayetlerinde olduğu gibi, sinek ve örümcek gibi küçük canlılardan da misaller verdiğinde ve onların adlarını andığında, müşrikler, itiraza başladılar. Güya Kur’an’ı küçük düşürmek için aradıkları fırsatı bulmuşlardı. Allah, nasıl olurdu da, bu hakir ve küçük şeylerden bahsederdi! Hiç olur muydu? Onların bu tür itirazlarına, Allah, Bakara, 2/26. Ayet ile cevap verdi.
Bu Ayet içinde ismi geçen sivrisineğin, Arapça adı "Beud" dur. Ayette Beudat: şeklinde yer alır. Kelimenin sonundaki "t" harfi kelimeye dişil bir anlam yükler. Yani Ayette sivrisineğin dişisinden bahsedilmektedir. Ayrıca Ayetin devamında yer alan "Fevkaha" (onun ötesinde) kelimesinin sonuna ilave edilmiş ve sivrisineğe işaret eden "ha" zamiri de, dişiliği ifade etmek için kulanılır. Yani misal olarak özellikle dişi sivrisinek seçilmiştir!
Kur’an’ın, özellikle dişi sivrisinekten bahsediyor olmasının elbette büyük bir hikmeti vardır. Ancak bu hikmet, Ayetin nazil olduğu zamandan yüzyıllar sonra, bilimsel bir dizi araştırmalar sonunda ortaya çıkmıştır.
Sivrisinek yazısında ayrıntılarıyla okuduğunuz gibi, insanın kanını emen ve kanı yumurtaları için kullanan Sivrisinek, dişi sivrisinektir. İşte Kur’an, bu gerçeğe işaret etmek için misali dişi sivrisinekten vermiştir.
Mülkün, kudretin, gururun ve büyüklüğün sahibine sonsuz hamdolsun!
"Göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır. Allah herşeye kadirdir."
Al-i İmran, 3/189
Ve
1.7 milyar Müslüman var yeryüzünde!
Keşke?
1.7 milyon düşünen, aklını kullanan ve feraset sahibi Müslüman olsaydı!?
Allah, Sivrisinek örneği ile düşünmemizi isterken, Kur'an'ın ana fikri Tevhid, Tefekkür ve Cihad iken, en ufak bir hareket yok İslam dünyasından!?
Niye?
Çünkü İslam dünyası, parsel parsel satılmış! ABD adına ihanete devam ediliyor!
Bizi düşündür, aklımızı kullanmayı nasip et Allah'ım!
Bize, izzet ve şerefimiz için harekete geçmeyi nasip et Allah'ım!
Bizi, sana laik hakiki kul eyle Allah'ım! Allah'ı bırakıp da yalvardıklarınız, taptıklarınız, insanüstü gördüklerinizin hepsi bir araya gelseler, bir sineği dahi yaratamazlar.
O zaman haddinizi bilin! Allah'ın mülkünde oturuyorsunuz, nankörlü yapmayın!
Mehmet Bozkurt, Eğitimci, İlahiyatçı Araştırmacı Yazar
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.