Ne zararlar verdik farkında değiliz, kendimize ve çevrimize, bizler olan sistemi bozarak, yok sayarak yeni bir düzen oluşturabiliriz sandık, malesef ki halada öyle sanmaya devam ediyoruz . Sürekli bozuyoruz, zarar veriyoruz farkındayız veya değil ancak artık farkına varmamız gerek, aksi taktirde yaşayabileceğimiz bir dünya ve Yaratanın huzurunda af dileyebileceğimiz bir yüzümüz olmayacak. Bu düzeni bozmak, değiştirmek bizleri mutlu etmez, tıpkı kâinatın hükümdarı konumuna bizi getiremeyeceği gibi, hoyratça yaşamak demek huzura kavuşmak demek değildir. Allah'ın nizamı ve emirleri bizim nizam anlayışımız ve arzularımızın önüne geçtiği müddetçe gönlümüz huzursuz, sokaklar kan gölü ve gözlerin yaşlı olmaya mahkûm oluşu demektir. Allah‘ın yeryüzünde koyduğu kanunlar sadece basit bir şekilde söylenmemeli ve ifade edilmemelidir. Bu emir ve kanunların bizleri yaratının emir ve kanunları olduğu göz ardı edilmemeli ve Yaratanın nasıl bir hayat yaşarsak mutlu olacağımızı da bilen olduğu ve emirleri de bizlere maddi ve manevi olarak huzura ulaşmak için belirlediği yasaların bütünü olduğu bilinmeli. Bu yasalara uyulduğu taktirde çifte yönlü bir saadetin şüphesiz kaçınılmaz olacağından emin olunmalı, ancak uyulmadığı taktirde acılarımız, huzursuzluklarımız gittikçe büyüyecek ve sonunda derinleşmiş bir vaziyette içimizde yer edinecektir. Doğru olan yoldan ayrılmayalım kendimize karşı samimi olalım, doğru olanı savunmaktan geri durmayalım, bireysel doğruluklar değil Allah’ın bizlere doğru dedikleri doğrularımız, gösterdiği ve ilerlememizi istediği yol gideceğimiz yol olsun.Rehberler olan peygamberlerimiz yolumuza yoldaş ve öncü olsun .