Birçoğumuz hayatta bir şeyleri değiştirmek isteriz. Değiştirmek istediğimiz kimi zaman bizim kimi zamanda bir başkasının hayatıdır, düşünceleridir. Çoğu zamanda mantıklı düşünmek yorar bizi kaçarız bulunmayı sevmediğimiz bize gerçeği yansıtan mekanlardan ve zamanlardan ancak nereye kaçarsak aynı sanatçının eserleri olacaktır etrafımızda , kabına sığamayan insanoğlu görmek ister ,tanımak ister içinde bulunduğu kâinatı ,canlıları kısaca her yönüyle evreni, tanıdıkça aşık olur bu güzelliğe, bir arada oluşlarına ve ahenk içinde mırıldanışlarına sonunda kaptırır kendini melodinin şen dalgalarına bir bardak misali dolup taşmıştır gözleri bu güzelliğin karşısında ancak ruhu da bir o kadar açtır ve pişmandır geçen bunca ziyan edilmiş yıla, daha sonra sorgulamaya başlar kendini isteyerek yahut istemeyerek bir şeyleri değiştirmek için çıktığı bu yolculukta değişmesi gerekenin kendisi ve yanlış fikirleri olduğunun farkına varır. Bu düzen adeta bir marangozun eline cetvelini alarak ayaklarının birbirine denk olması için ölçümler yaparak çabalamasının neticesidir .Bu denli ahenk rastgele olamaz elbet , bir marangozun saatlerini harcadığı ürün bir masa iken nasıl olurda kat ve kat harikulade olan bunca şey bir rastlantı eseri meydana gelmiş olabileceğini düşündürür insana .
Eğer gerekse değişmesi lazım olan o da yanlışı direten ve yanlış olana yüz tutmuş insanlardır inan ,değişirse düşünce yapımız değişir dünyamız , bu denli kudret karşısında anlayacaktır insan ne kadar zayıf olduğunu diğer yandan da yaratılanlar arasında ne kadar güçlü olduğunu ancak bakmak yetmez kudreti anlamaya çünkü bakmak sadece basitçe yorum yapmaya sevk eder bizleri ve dar kalıplara sığdırmaya çalışır düşünce dünyamızı oysa bir düşünse burnu tıkandığında eğer ağzımız ile de nefes alıp veremiyor olsaydık nefessizlikten ölürdük yani bizim için her şeyi en ufak ayrıntısına kadar düşünen bir Rabbimiz var, bir dönüp baksak kendimize binlerce mühendisin bir araya gelerek parçalarını birleştirdikleri robottan ne kadar harikulade olduğumuzu anlarız .