LİMİTİ KOYAN ZİHİNDİR
LİMİTİ KOYAN ZİHİNDİR
İslamiyet de tembellik, gaflet, gayretsizlik, ümitsizlik hoş karşılanmaz. Kâinattaki her şey Allah’ın (cc) kendine yüklediği sorumlulukları ve vazifeleri yerine getirme çabası içindedir ve hareket halindedir. Durgun görünen katı cisimlerin içinde bile atomik boyutta titreşim hareketi vardır.
Tüm varlıklarda hal böyleyken Eşrefi mahlûk olarak yaratılmış insanın miskince durması yakışmaz.
Necm suresi 39. Ayeti kerimede Yüce Rabbimiz; “İnsan, ancak çalışmasının sonucunu elde eder.” buyuruyor.
Hikmet ehlinin, “Kader, gayrete aşıktır.” sözü de belki bu ayete işaret etmektedir.
Hadisler ve ayetler incelendiğinde âlimlerin görüşü; “Allah (cc), çalışkan kullarını sever.” olmuştur. Allah (cc) bizi sevsin, dünyamızda ahiretimizde güzel olsun istemez miyiz?
Öyleyse üzerimizdeki karamsarlığı atalım,” ben yapamam, beceremem” demek yerine “Bismillah” diyelim başlayalım.
Atalarımızın; "Zahmetsiz, rahmet olmaz" sözünü unutmayalım.
“Limiti koyan zihindir. Zihin bir şeyi yapabileceğini kestirebildiği kadar başarılı olur. Yüzde yüz inandığın sürece her şeyi yapabilirsin.”
diyor Arnold Schwarzenegger.
“Bir şeyin imkânsız olduğuna inanırsanız aklınız bunun neden imkânsız olduğunu ispatlamak üzere çalışmaya başlar. Ama bir şeyin yapılabileceğine inandığınızda, gerçekten inandığınızda aklınız onu yapmak üzere çözüm bulmanıza yardım etmek için çalışmaya başlar.”
Dr. Davit J. Schwartz
Plesobo etkisini hepimiz duymuşuzdur. Ağrısı olan birine; “bak bu çok iyi bir ağrı kesici” diye minik bir şeker verseniz hap gibi (ama şeker olduğunu sadece siz biliyorsunuz), ilacı (şekeri) alan kişi bir süre sonra hiç ağrısının kalmadığını söyler. Çünkü iyileşeceğine inanmıştır.
Futbol maçını kazanmanın ilk şartı “kazanmaya inanmaktır”. Sınavlarda başarılı olmanın ilk şartı “iyi not alacağınıza inanmaktır”. İnanmak, sinir sistemimize, beynimize, vücudumuzun her bir zerresine kadar “başaracağım” mesajı vermektir. Bu mesajı alan tüm beden amaca ulaşmak üzere çalışmaya başlar.
Evet, isterseniz beş vakit namazı işiniz ya da okulunuza rağmen tam olarak kılabilirsiniz, bunu gerçekleştirmek için çözüm yolları bulabilirsiniz.
İsterseniz, inanırsanız, o vazgeçemediğiniz sigarayı bırakabilirsiniz.
İsterseniz, inanırsanız, çalışırsanız sınavınızda fizik sorularının tamamını doğru cevaplayabilirsiniz…
İsterseniz, İnanırsanız hastalığınızdan şifaya kavuşabilirsiniz..
Edison uzun süre yeni bir elektrik ampulünün içine konacağı tel üzerinde çalışıyordu. Ampul için 200 den fazla maddeyi denemişti. Dostları bir gün yanına gelerek ona;
Bugüne kadar 200 den fazla maddeyi denedin, yine de başaramadın. Niye bu işten vazgeçmiyorsun?
dediler.
Edison şöyle cevap verdi:
Hiç de değil. Ben 200 maddenin ampul teli olarak kullanılamayacağını keşfettim. Yakında ampulü ışıklandıracak teli de bulacağım.
Edison karamsarlığa kapılıp vazgeçmek yerine yaşadıklarını tecrübe olarak görüp bu bilgilerden faydalanmayı seçti ve inancını kaybetmedi, sonunda da tüm dünyayı aydınlatmayı başardı.
Başarısızlık olarak algılanan durumlara mahvoldum, hiçbir şeyi başaramıyorum diye bakmayın.
Başarısızlıkları, eksik noktaları gidermek için fırsat olarak değerlendirin. Hayatta başımıza gelen olaylar değil, o olayları olumsuz yorumlamalarımız ve inancımızı kaybetmemiz bizi yıpratır.
Bediüzzaman Said Nursi hz.’nin unutulmaz ifadelerinden biridir; “Güzel gören güzel düşünür. Güzel düşünen, hayatından lezzet alır.”
Muhabbetle..
Emine Aydemir
Ekleme
Tarihi: 13 Ekim 2021 - Çarşamba
LİMİTİ KOYAN ZİHİNDİR
LİMİTİ KOYAN ZİHİNDİR
İslamiyet de tembellik, gaflet, gayretsizlik, ümitsizlik hoş karşılanmaz. Kâinattaki her şey Allah’ın (cc) kendine yüklediği sorumlulukları ve vazifeleri yerine getirme çabası içindedir ve hareket halindedir. Durgun görünen katı cisimlerin içinde bile atomik boyutta titreşim hareketi vardır.
Tüm varlıklarda hal böyleyken Eşrefi mahlûk olarak yaratılmış insanın miskince durması yakışmaz.
Necm suresi 39. Ayeti kerimede Yüce Rabbimiz; “İnsan, ancak çalışmasının sonucunu elde eder.” buyuruyor.
Hikmet ehlinin, “Kader, gayrete aşıktır.” sözü de belki bu ayete işaret etmektedir.
Hadisler ve ayetler incelendiğinde âlimlerin görüşü; “Allah (cc), çalışkan kullarını sever.” olmuştur. Allah (cc) bizi sevsin, dünyamızda ahiretimizde güzel olsun istemez miyiz?
Öyleyse üzerimizdeki karamsarlığı atalım,” ben yapamam, beceremem” demek yerine “Bismillah” diyelim başlayalım.
Atalarımızın; "Zahmetsiz, rahmet olmaz" sözünü unutmayalım.
“Limiti koyan zihindir. Zihin bir şeyi yapabileceğini kestirebildiği kadar başarılı olur. Yüzde yüz inandığın sürece her şeyi yapabilirsin.”
diyor Arnold Schwarzenegger.
“Bir şeyin imkânsız olduğuna inanırsanız aklınız bunun neden imkânsız olduğunu ispatlamak üzere çalışmaya başlar. Ama bir şeyin yapılabileceğine inandığınızda, gerçekten inandığınızda aklınız onu yapmak üzere çözüm bulmanıza yardım etmek için çalışmaya başlar.”
Dr. Davit J. Schwartz
Plesobo etkisini hepimiz duymuşuzdur. Ağrısı olan birine; “bak bu çok iyi bir ağrı kesici” diye minik bir şeker verseniz hap gibi (ama şeker olduğunu sadece siz biliyorsunuz), ilacı (şekeri) alan kişi bir süre sonra hiç ağrısının kalmadığını söyler. Çünkü iyileşeceğine inanmıştır.
Futbol maçını kazanmanın ilk şartı “kazanmaya inanmaktır”. Sınavlarda başarılı olmanın ilk şartı “iyi not alacağınıza inanmaktır”. İnanmak, sinir sistemimize, beynimize, vücudumuzun her bir zerresine kadar “başaracağım” mesajı vermektir. Bu mesajı alan tüm beden amaca ulaşmak üzere çalışmaya başlar.
Evet, isterseniz beş vakit namazı işiniz ya da okulunuza rağmen tam olarak kılabilirsiniz, bunu gerçekleştirmek için çözüm yolları bulabilirsiniz.
İsterseniz, inanırsanız, o vazgeçemediğiniz sigarayı bırakabilirsiniz.
İsterseniz, inanırsanız, çalışırsanız sınavınızda fizik sorularının tamamını doğru cevaplayabilirsiniz…
İsterseniz, İnanırsanız hastalığınızdan şifaya kavuşabilirsiniz..
Edison uzun süre yeni bir elektrik ampulünün içine konacağı tel üzerinde çalışıyordu. Ampul için 200 den fazla maddeyi denemişti. Dostları bir gün yanına gelerek ona;
Bugüne kadar 200 den fazla maddeyi denedin, yine de başaramadın. Niye bu işten vazgeçmiyorsun?
dediler.
Edison şöyle cevap verdi:
Hiç de değil. Ben 200 maddenin ampul teli olarak kullanılamayacağını keşfettim. Yakında ampulü ışıklandıracak teli de bulacağım.
Edison karamsarlığa kapılıp vazgeçmek yerine yaşadıklarını tecrübe olarak görüp bu bilgilerden faydalanmayı seçti ve inancını kaybetmedi, sonunda da tüm dünyayı aydınlatmayı başardı.
Başarısızlık olarak algılanan durumlara mahvoldum, hiçbir şeyi başaramıyorum diye bakmayın.
Başarısızlıkları, eksik noktaları gidermek için fırsat olarak değerlendirin. Hayatta başımıza gelen olaylar değil, o olayları olumsuz yorumlamalarımız ve inancımızı kaybetmemiz bizi yıpratır.
Bediüzzaman Said Nursi hz.’nin unutulmaz ifadelerinden biridir; “Güzel gören güzel düşünür. Güzel düşünen, hayatından lezzet alır.”
Muhabbetle..
Emine Aydemir
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.