RUHUN ÇOCUKLUĞU!!!
RUHUN ÇOCUKLUĞU!!!
Her şeyi içine ATARSAN, sana YER KALMAZ
Bu yüzden bazen hayatı çok da ciddiye almamak gerekiyor belki de...
Bazen o kadar da çok büyümeyelim..!
Ki...
Düştüğümüzde "acımadı kiii" diyebilmek için canımız ne kadar yansa da, hayata inat düştüğümüzde daha güçlü gülümseyerek yine, yeniden kalkmak için bırakalım yüreğimizin bir köşesi çocuk
kalsın.
Bedenimiz kaç yaşında olursa olsun ruhumuzun bir köşesi çocuk değil midir?
İstemezmiyiz bazen çocuk gibi koşmak, uyumak, düşmek, kalkmak, gülmek, ağlamak elbette isteriz.
Kimi istediğini itiraf eder, kimi
ne kadar istese de itiraf etmez...
"Çocukça"...
Çünkü tüm duyguların en saf en temiz en gerçek halidir, çocuk ruhu...
Güzel olan ne varsa istemekten korkmamalı insan.
Daha fazla öğrenmek, daha fazla dinlemek, okumak, konuşmak, gülmek; paylaşmak…
Ne çok şey var aslında yapacak! Çocuk ruhuyla yaşamak!
Elbetteki hiç bir şekilde abartmadan saygı ve sevgiyle...
Tüm sıkıntıları yaşarken...
Hayat o kadar da adil, ve uzun değil mutluluğu ertelemek, yaşamak için...
Hayatın neresinde olursan ol, önemli değil.
Sevgiyi hissettiğin an güçlenirsin.
Güçlenir insan.
"Çocukça"
"CAVİT ÇAĞ...
Ne güzel anlatmış buyrun bir de onun yüreğinden kaleminden dinleyelim...
Ruhun çocukluğunu.
İÇİMDEN BİR SES DİYOR Kİ…
Bir çok insan yaşları ilerledikçe YAŞAMIN güzelliklerinin tadına varmak yerine, yaşlandıklarını düşünerek, kendilerine sınırlar koyarlar.
Bu sınırlardan birisi
“YAŞIMA YAKIŞMAZ” inancıdır.
Bu inanç bilinç altına yerleşir ve yaşamdan ellerini ayaklarını çekerek ÖLÜMÜ beklerler.
UNUTMA !!!
Zihninle yüreğini dengeleyip,
her şeye sevgi ile yaklaşırsan
yaşamın sana getirdiği
GÜZELLİKLERE rahatlıkla adapte olur, kolaylıkla uyum sağlayabilirsin.
İşte bu uyumu sağlandığı zaman, yaşlanmak diye birşey olmaz.
Farketmiyormusun?
Bedenin ne kadar harap,
yıpranmış ya da hasta olsa bile. RUHUN her zaman
ÇOCUKTUR..
SEN!!?
Her durum ve koşulda
ruhunun oynamasına,
dans etmesine izin ver.
Birileri ”bana güler” diye
endişe etme..
Bırak gülsünler.
Eğer sen birilerini güldürmeyi
başarmışsan, bu, acı çeken dünyada onlara en büyük iyiliği yapmışsın
demektir.
Sen;
Bu güne kadar sana öğretilen
kör inançları değil,
yaşın kaç olursa olsun
içindeki çocuğu dinle.
O sana yaşam verir
Yaşamdaki yerini al.
Yaşamı iliklerine kadar hisset.
Ben daima seninleyim.
Ne kadar küçük olursa olsun,
ilk adımı isteyerek at.
İyileşmeyi ve öğrenmeyi tüm içtenliğinle iste,
MUCİZELER mutlaka gerçekleşecektir.
KENDİNLE BARIŞ, DÜNYA SENİNLE BARIŞMAYA HAZIRDIR…
Rahmet, bereket üzerinizden eksik olmasın.
Emine İpek
Ekleme
Tarihi: 12 Ekim 2021 - Salı
RUHUN ÇOCUKLUĞU!!!
RUHUN ÇOCUKLUĞU!!!
Her şeyi içine ATARSAN, sana YER KALMAZ
Bu yüzden bazen hayatı çok da ciddiye almamak gerekiyor belki de...
Bazen o kadar da çok büyümeyelim..!
Ki...
Düştüğümüzde "acımadı kiii" diyebilmek için canımız ne kadar yansa da, hayata inat düştüğümüzde daha güçlü gülümseyerek yine, yeniden kalkmak için bırakalım yüreğimizin bir köşesi çocuk
kalsın.
Bedenimiz kaç yaşında olursa olsun ruhumuzun bir köşesi çocuk değil midir?
İstemezmiyiz bazen çocuk gibi koşmak, uyumak, düşmek, kalkmak, gülmek, ağlamak elbette isteriz.
Kimi istediğini itiraf eder, kimi
ne kadar istese de itiraf etmez...
"Çocukça"...
Çünkü tüm duyguların en saf en temiz en gerçek halidir, çocuk ruhu...
Güzel olan ne varsa istemekten korkmamalı insan.
Daha fazla öğrenmek, daha fazla dinlemek, okumak, konuşmak, gülmek; paylaşmak…
Ne çok şey var aslında yapacak! Çocuk ruhuyla yaşamak!
Elbetteki hiç bir şekilde abartmadan saygı ve sevgiyle...
Tüm sıkıntıları yaşarken...
Hayat o kadar da adil, ve uzun değil mutluluğu ertelemek, yaşamak için...
Hayatın neresinde olursan ol, önemli değil.
Sevgiyi hissettiğin an güçlenirsin.
Güçlenir insan.
"Çocukça"
"CAVİT ÇAĞ...
Ne güzel anlatmış buyrun bir de onun yüreğinden kaleminden dinleyelim...
Ruhun çocukluğunu.
İÇİMDEN BİR SES DİYOR Kİ…
Bir çok insan yaşları ilerledikçe YAŞAMIN güzelliklerinin tadına varmak yerine, yaşlandıklarını düşünerek, kendilerine sınırlar koyarlar.
Bu sınırlardan birisi
“YAŞIMA YAKIŞMAZ” inancıdır.
Bu inanç bilinç altına yerleşir ve yaşamdan ellerini ayaklarını çekerek ÖLÜMÜ beklerler.
UNUTMA !!!
Zihninle yüreğini dengeleyip,
her şeye sevgi ile yaklaşırsan
yaşamın sana getirdiği
GÜZELLİKLERE rahatlıkla adapte olur, kolaylıkla uyum sağlayabilirsin.
İşte bu uyumu sağlandığı zaman, yaşlanmak diye birşey olmaz.
Farketmiyormusun?
Bedenin ne kadar harap,
yıpranmış ya da hasta olsa bile. RUHUN her zaman
ÇOCUKTUR..
SEN!!?
Her durum ve koşulda
ruhunun oynamasına,
dans etmesine izin ver.
Birileri ”bana güler” diye
endişe etme..
Bırak gülsünler.
Eğer sen birilerini güldürmeyi
başarmışsan, bu, acı çeken dünyada onlara en büyük iyiliği yapmışsın
demektir.
Sen;
Bu güne kadar sana öğretilen
kör inançları değil,
yaşın kaç olursa olsun
içindeki çocuğu dinle.
O sana yaşam verir
Yaşamdaki yerini al.
Yaşamı iliklerine kadar hisset.
Ben daima seninleyim.
Ne kadar küçük olursa olsun,
ilk adımı isteyerek at.
İyileşmeyi ve öğrenmeyi tüm içtenliğinle iste,
MUCİZELER mutlaka gerçekleşecektir.
KENDİNLE BARIŞ, DÜNYA SENİNLE BARIŞMAYA HAZIRDIR…
Rahmet, bereket üzerinizden eksik olmasın.
Emine İpek
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.