EROL AYDIN
Köşe Yazarı
EROL AYDIN
 

SİYASETİN KAÇIŞ RAMPASI

<div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">Karayollarında &ouml;zellikle yokuş aşağı inen ağır tonajlı ara&ccedil;ların frenlerinin boşalması durumunda kazaları &ouml;nlemek i&ccedil;in yoldan &ccedil;ıkarak durdukları rampalardır. Bu ka&ccedil;ış rampaları ile bir&ccedil;ok kazanın &ouml;nlendiği istatistiklere yansımıştır.<br /> Bu durumu siyasete teşmil edecek olursak bir&ccedil;ok durumda yoldan &ccedil;ıkan siyaset&ccedil;ilerin kendilerini ka&ccedil;ış rampasına vurduğuna şahit olmaktayız. Bunu yaparken bazen bir kavrama, bazen de bir kelimeye sarıldıklarını g&ouml;r&uuml;r&uuml;z. Mesela bunlardan birisi zamanlama meselesidir. Siyasi sonu&ccedil;ları olan bir aksiyon karşısında başvurulan ilk kavram &ldquo;Bu eylem zamanlama a&ccedil;ısından manidardır&rdquo; olmaktadır. Bu durumu eleştiren siyaset&ccedil;inin aslında s&ouml;yleyecek bir s&ouml;z&uuml; bulunmamakla birlikte, &ldquo;İpe un sererek&rdquo;&nbsp; olayı kendi mecrasından koparıp algı oluşturmaktan başka bir şey değildir. Bir siyasiye &ccedil;ok basit bir soru sorun hi&ccedil;bir zaman a&ccedil;ık ve net bir cevap alamazsınız. Meselenin &ouml;z&uuml;ne değinmeden bir&ccedil;ok şey s&ouml;yleyecektir fakat g&uuml;n&uuml;n sonunda hi&ccedil;bir şey s&ouml;ylemediğini g&ouml;rmeniz s&uuml;rpriz değildir. Kelime oyunları ile asıl konuyu es ge&ccedil;erek adeta orta sahada top gezdirerek zaman kazanacaktır. Bazı durumlarda konuyla hi&ccedil; alakası olmadığı halde bir anda Cumhuriyetin değerlerinden girip, Atat&uuml;rk&rsquo;ten &ccedil;ıkarak b&uuml;y&uuml;k bir algı operasyonuna şahit olacaksınızdır. B&uuml;t&uuml;n bunlar siyasette kaliteyi d&uuml;ş&uuml;ren, siyasetin itibar ve prestij kaybına neden basit ve ucuz hareketlerdir.<br /> B&uuml;t&uuml;n siyasi partiler, &ldquo;en iyi savunma h&uuml;cumdur&rdquo; anlayışı ile parti s&ouml;zc&uuml;s&uuml; veya grup başkan vekillerini hep agresif vekillerden se&ccedil;mekte mahsur g&ouml;rmezler. Ne kadar saldırgan, cebbar, kavgacı ve bağırıp-&ccedil;ağırırsan o kadar iyi olacağını d&uuml;ş&uuml;n&uuml;rler. Fakat vatandaşın g&ouml;z&uuml;nde bu makbul değildir. Bu temsilcilerin; naif, sakin, uzlaşmacı, m&uuml;layim, ağırbaşlı olması hem siyasete bir seviye getirmiş olacaktır hem de kutuplaşmanın &ouml;n&uuml;ne ge&ccedil;erek tansiyonu d&uuml;ş&uuml;recektir.<br /> Mesela bir partide bir vekilin su&ccedil; işlemesi ve ceza alması durumunda vekilliği d&uuml;ş&uuml;r&uuml;ld&uuml;ğ&uuml;nde kıyamet kopmaktadır. Bu mevcut yasa ve kanunlar &ccedil;er&ccedil;evesinde olmasına rağmen, milli iradenin gaspından tutun, millete yapılan darbeye kadar uzanan bir yelpazede değerlendirilmektedir. Oysaki olması gereken, ceza alan siyaset&ccedil;inin durumu kabullenmesi ile hem kendini hem de partisini rahatlatması olmalıdır. B&ouml;yle olmayınca; parti liderinden tutun, t&uuml;m s&ouml;zc&uuml;lere kadar herkes kendini paralayarak haksızlık yapıldığını haykırmakta beis g&ouml;rm&uuml;yorlar. Yapılması gereken, &ldquo;Bu bizim arkadaşımız da olsa bir yanlış yapmıştır, cezası ne ise &ccedil;ekmelidir&rdquo; olmalıdır. B&ouml;yle olmayınca cansiperane su&ccedil;luyu korumaya &ccedil;alışmakta aslında bir eziyet ve zul&uuml;md&uuml;r.<br /> Sonu&ccedil; olarak; siyasete bir seviye ve &uuml;slup gelecek ise herkes haksız olarak ka&ccedil;ış rampasını kullanmadan, kendini &ccedil;ek etmelidir. Yoksa yıllarca bu şekilde kayık&ccedil;ı kavgası ile enerjimizi boşa harcarız ki neticede kaybeden T&uuml;rkiye olur.</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;"><br /> Esenlik dileklerimle,</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;"><br /> Erol Aydın</div>
Ekleme Tarihi: 09 Haziran 2020 - Salı

SİYASETİN KAÇIŞ RAMPASI

<div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">Karayollarında &ouml;zellikle yokuş aşağı inen ağır tonajlı ara&ccedil;ların frenlerinin boşalması durumunda kazaları &ouml;nlemek i&ccedil;in yoldan &ccedil;ıkarak durdukları rampalardır. Bu ka&ccedil;ış rampaları ile bir&ccedil;ok kazanın &ouml;nlendiği istatistiklere yansımıştır.<br /> Bu durumu siyasete teşmil edecek olursak bir&ccedil;ok durumda yoldan &ccedil;ıkan siyaset&ccedil;ilerin kendilerini ka&ccedil;ış rampasına vurduğuna şahit olmaktayız. Bunu yaparken bazen bir kavrama, bazen de bir kelimeye sarıldıklarını g&ouml;r&uuml;r&uuml;z. Mesela bunlardan birisi zamanlama meselesidir. Siyasi sonu&ccedil;ları olan bir aksiyon karşısında başvurulan ilk kavram &ldquo;Bu eylem zamanlama a&ccedil;ısından manidardır&rdquo; olmaktadır. Bu durumu eleştiren siyaset&ccedil;inin aslında s&ouml;yleyecek bir s&ouml;z&uuml; bulunmamakla birlikte, &ldquo;İpe un sererek&rdquo;&nbsp; olayı kendi mecrasından koparıp algı oluşturmaktan başka bir şey değildir. Bir siyasiye &ccedil;ok basit bir soru sorun hi&ccedil;bir zaman a&ccedil;ık ve net bir cevap alamazsınız. Meselenin &ouml;z&uuml;ne değinmeden bir&ccedil;ok şey s&ouml;yleyecektir fakat g&uuml;n&uuml;n sonunda hi&ccedil;bir şey s&ouml;ylemediğini g&ouml;rmeniz s&uuml;rpriz değildir. Kelime oyunları ile asıl konuyu es ge&ccedil;erek adeta orta sahada top gezdirerek zaman kazanacaktır. Bazı durumlarda konuyla hi&ccedil; alakası olmadığı halde bir anda Cumhuriyetin değerlerinden girip, Atat&uuml;rk&rsquo;ten &ccedil;ıkarak b&uuml;y&uuml;k bir algı operasyonuna şahit olacaksınızdır. B&uuml;t&uuml;n bunlar siyasette kaliteyi d&uuml;ş&uuml;ren, siyasetin itibar ve prestij kaybına neden basit ve ucuz hareketlerdir.<br /> B&uuml;t&uuml;n siyasi partiler, &ldquo;en iyi savunma h&uuml;cumdur&rdquo; anlayışı ile parti s&ouml;zc&uuml;s&uuml; veya grup başkan vekillerini hep agresif vekillerden se&ccedil;mekte mahsur g&ouml;rmezler. Ne kadar saldırgan, cebbar, kavgacı ve bağırıp-&ccedil;ağırırsan o kadar iyi olacağını d&uuml;ş&uuml;n&uuml;rler. Fakat vatandaşın g&ouml;z&uuml;nde bu makbul değildir. Bu temsilcilerin; naif, sakin, uzlaşmacı, m&uuml;layim, ağırbaşlı olması hem siyasete bir seviye getirmiş olacaktır hem de kutuplaşmanın &ouml;n&uuml;ne ge&ccedil;erek tansiyonu d&uuml;ş&uuml;recektir.<br /> Mesela bir partide bir vekilin su&ccedil; işlemesi ve ceza alması durumunda vekilliği d&uuml;ş&uuml;r&uuml;ld&uuml;ğ&uuml;nde kıyamet kopmaktadır. Bu mevcut yasa ve kanunlar &ccedil;er&ccedil;evesinde olmasına rağmen, milli iradenin gaspından tutun, millete yapılan darbeye kadar uzanan bir yelpazede değerlendirilmektedir. Oysaki olması gereken, ceza alan siyaset&ccedil;inin durumu kabullenmesi ile hem kendini hem de partisini rahatlatması olmalıdır. B&ouml;yle olmayınca; parti liderinden tutun, t&uuml;m s&ouml;zc&uuml;lere kadar herkes kendini paralayarak haksızlık yapıldığını haykırmakta beis g&ouml;rm&uuml;yorlar. Yapılması gereken, &ldquo;Bu bizim arkadaşımız da olsa bir yanlış yapmıştır, cezası ne ise &ccedil;ekmelidir&rdquo; olmalıdır. B&ouml;yle olmayınca cansiperane su&ccedil;luyu korumaya &ccedil;alışmakta aslında bir eziyet ve zul&uuml;md&uuml;r.<br /> Sonu&ccedil; olarak; siyasete bir seviye ve &uuml;slup gelecek ise herkes haksız olarak ka&ccedil;ış rampasını kullanmadan, kendini &ccedil;ek etmelidir. Yoksa yıllarca bu şekilde kayık&ccedil;ı kavgası ile enerjimizi boşa harcarız ki neticede kaybeden T&uuml;rkiye olur.</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;"><br /> Esenlik dileklerimle,</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;"><br /> Erol Aydın</div>
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.