ŞAİRLER BİR TOPLUMUN VİCDANI OLMAK ZORUNDADIRLAR
<p>Şiir ve şair kavramı edebiyat dünyamızın en nadide ikilisi olarak dünden bugüne var olma savaşını sürdürmeye devam ediyor. Dijital çağın getirdiği dönüşümle bu ikiliye olan ilgi yerlerde sürünüyor olsa da sonuç değişmeyecektir.</p>
<p> Geçmişte şiir dinletileri, şiir festivalleri yapılırken, bugün şiir kitapları 250 adet basılıyorsa geldiğimiz nokta vahimdir. Bu konuda kaygı duyan bir avuç insanın dışında kültür ve sanata yabancılaşmış olmamızın hiçbir mazereti olamaz.</p>
<p>Refah seviyesinin yüksek olduğu toplumlarda şiir bitmiştir. Çünkü şiirin malzemesi kelimelerdir, kelimelerin bir araya gelmesi içinde; duyguya, düşünceye ve estetiğe ihtiyaç vardır. Modernizmin dayatması olan; eşitlik, özgürlük ve kardeşlik, duyguyu yok etmiş, düşünceyi dumura uğratmış ve estetiği tarumar etmiştir. Özgülük adı altında her şey uç noktalarda yaşandığı için de gerçek aşk ortadan kalkmıştır. Bunun için de kelimelere sığınmaya da ihtiyaç kalmamıştır.</p>
<p> Geri kalmış toplumlarda şiir ve şair her daim popüler olmuştur. Öncelikle şiir yazmak için inanılmaz bir ortam mevcuttur. Savaş, acı, ıstırap, yoksulluk, töre, gelenek, toplum baskısı gibi sınırsız malzeme vardır. Bütün bu olumsuzluklar müthiş bir manevra alanı sunmaktadır.</p>
<p> Tabi yazılan her dörtlük şiir değildir. Şiirin bir derinliğinin olması gerekir, serbest veya kafiyeli fark etmez dünyaya açılan bir pencere olmalıdır. Her bir satırı aynı zamanda bir şiir olmalıdır. Şairler aynı zamanda toplumlara rol ve model olmak zorundadırlar. Yaşadıkları ile yazdıkları örtüşmüyorsa gerekli etkiyi bırakmaları mümkün değildir. Şiirde imge çok önemli bir unsur olarak esere değer katmaktadır. Şair çoğu zaman imgeye sığınır bunu yaparken de söylemek istediğini dolaylı olarak anlattığı için bunu sansür etmeniz de mümkün değildir.</p>
<p> Yazılan şiirler, demlenme ve mayalanmaya bırakılmalıdır. Yazıldığı andaki manyetik alanın dışına çıkıldığında gerekli düzeltmeler yapılarak piyasaya sunulmalıdır.</p>
<p>Şair, şiiri ile hayatı ve olayları sorgulamaktadır. Bu durum aynı zamanda bir başkaldırı ve isyandır. Şiir çoğu zaman tek başına yeterli olmayabilir. O zamanda şair toplum önderi ve lideri olarak eylemede kalkmalıdır. Çünkü şairler bir toplumun vicdanıdırlar, topluma en azından umut pompalamak zorundadırlar. İnsanları ayakta tutan tek şey umutlarıdır. Bunları diri tutmak ancak şiir ve şairlerle mümkün olmaktadır.</p>
<p> Sonuç olarak; şairler ve şiir bir toplumun sesi ve soluğu olmak zorundadırlar. Özellikle geri kalmış toplumlarda onları hayata bağlayan nefes borusudurlar. Toplumun sevdası, ruhu, aşkı ve vicdanı şairlere bağlıdır. Şiir varsa umut da var demektir.</p>
<p>Esenlik dileklerimle,</p>
<p>Erol Aydın</p>
Ekleme
Tarihi: 13 Ağustos 2020 - Perşembe
ŞAİRLER BİR TOPLUMUN VİCDANI OLMAK ZORUNDADIRLAR
<p>Şiir ve şair kavramı edebiyat dünyamızın en nadide ikilisi olarak dünden bugüne var olma savaşını sürdürmeye devam ediyor. Dijital çağın getirdiği dönüşümle bu ikiliye olan ilgi yerlerde sürünüyor olsa da sonuç değişmeyecektir.</p>
<p> Geçmişte şiir dinletileri, şiir festivalleri yapılırken, bugün şiir kitapları 250 adet basılıyorsa geldiğimiz nokta vahimdir. Bu konuda kaygı duyan bir avuç insanın dışında kültür ve sanata yabancılaşmış olmamızın hiçbir mazereti olamaz.</p>
<p>Refah seviyesinin yüksek olduğu toplumlarda şiir bitmiştir. Çünkü şiirin malzemesi kelimelerdir, kelimelerin bir araya gelmesi içinde; duyguya, düşünceye ve estetiğe ihtiyaç vardır. Modernizmin dayatması olan; eşitlik, özgürlük ve kardeşlik, duyguyu yok etmiş, düşünceyi dumura uğratmış ve estetiği tarumar etmiştir. Özgülük adı altında her şey uç noktalarda yaşandığı için de gerçek aşk ortadan kalkmıştır. Bunun için de kelimelere sığınmaya da ihtiyaç kalmamıştır.</p>
<p> Geri kalmış toplumlarda şiir ve şair her daim popüler olmuştur. Öncelikle şiir yazmak için inanılmaz bir ortam mevcuttur. Savaş, acı, ıstırap, yoksulluk, töre, gelenek, toplum baskısı gibi sınırsız malzeme vardır. Bütün bu olumsuzluklar müthiş bir manevra alanı sunmaktadır.</p>
<p> Tabi yazılan her dörtlük şiir değildir. Şiirin bir derinliğinin olması gerekir, serbest veya kafiyeli fark etmez dünyaya açılan bir pencere olmalıdır. Her bir satırı aynı zamanda bir şiir olmalıdır. Şairler aynı zamanda toplumlara rol ve model olmak zorundadırlar. Yaşadıkları ile yazdıkları örtüşmüyorsa gerekli etkiyi bırakmaları mümkün değildir. Şiirde imge çok önemli bir unsur olarak esere değer katmaktadır. Şair çoğu zaman imgeye sığınır bunu yaparken de söylemek istediğini dolaylı olarak anlattığı için bunu sansür etmeniz de mümkün değildir.</p>
<p> Yazılan şiirler, demlenme ve mayalanmaya bırakılmalıdır. Yazıldığı andaki manyetik alanın dışına çıkıldığında gerekli düzeltmeler yapılarak piyasaya sunulmalıdır.</p>
<p>Şair, şiiri ile hayatı ve olayları sorgulamaktadır. Bu durum aynı zamanda bir başkaldırı ve isyandır. Şiir çoğu zaman tek başına yeterli olmayabilir. O zamanda şair toplum önderi ve lideri olarak eylemede kalkmalıdır. Çünkü şairler bir toplumun vicdanıdırlar, topluma en azından umut pompalamak zorundadırlar. İnsanları ayakta tutan tek şey umutlarıdır. Bunları diri tutmak ancak şiir ve şairlerle mümkün olmaktadır.</p>
<p> Sonuç olarak; şairler ve şiir bir toplumun sesi ve soluğu olmak zorundadırlar. Özellikle geri kalmış toplumlarda onları hayata bağlayan nefes borusudurlar. Toplumun sevdası, ruhu, aşkı ve vicdanı şairlere bağlıdır. Şiir varsa umut da var demektir.</p>
<p>Esenlik dileklerimle,</p>
<p>Erol Aydın</p>
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.