KUDÜS AĞLARKEN, MİRACA YÜKSELMEK!
<p>Yarın mübarek Miraç kandilini kutlarken içimiz kan ağlayıp, kalbîmiz mutmain olmayacaktır. Miraç hadisesine ev sahipliyi yapmış olan Kudüs ve Mescidi Aksa işgal altında olduğu sürece miraca yükselmemiz sıkıntılı olacaktır.</p>
<p> Geçmişten günümüze İslam toplumunun kanayan yaralarının başında Filistin işgali gelmektedir. Bu kadim kentin gözyaşı dün dinmediği gibi yarında dinecek gibi görünmüyor. Yeryüzünde toplamda elli kusur sözde İslam devleti olsa da birlik oluşturamadıkları için güç olamıyoruz. Toplam da 56 İslam devletinin nüfusu 1,5 milyar olsa da ortak paydada birleşemedikleri için etkinlikleri sıfırdır. Bunların birçoğu kendi iç sorunları dolayısı ile kendi enerjilerini içeride tüketmektedirler.Bir kısmı şehir devleti konumunda oldukları ve üzerine oturdukları doğal zenginlikleri tükettikleri için ümmet şuurundan uzaklaşmışlardır. Uzakdoğu ve Asya da bulunan en kalabalık birkaç ülke ise coğrafi uzaklıktan dolayı duyarsız kalıyorlar. Yine bazı ülkeler mezhep farklılıklarından dolayı meseleye uzak duruyorlar.</p>
<p> Geriye sadece Türkiye kalıyor. O da kendi gücü ölçüsünde; ekonomik, siyasal ve sosyal destek konusunda gerekeni yapıyor. Filistin’de İsrail’e karşı yapılan gösterilerde o yüzden sadece Türk bayrağının yer alması boşuna değildir. Bu durum anlamlı ve oldukça önemlidir. Türkiye geçmişten gelen aidiyeti bunun yanında ümmet şuuru ile her daim Filistin’in yanında olmuştur. Acı olan ise tüm dünyada 15 milyon Yahudi var iken bunların etkinlikleri ile tüm cihanı istila etmiş olmalarıdır. Ticaret ile uğraşıyor olmaları, siyasetin içerisinde yer almaları ve oluşturdukları Siyonist yapılanmaları sayesinde dünyada lobi olarak çok güçlüler. Bu güçleri sayesinde de tüm dünya siyasetine yön vermeleri kolay olmaktadır. Amerika ve Rusya’nın gayri meşru çocuğu olarak oluşturulan İsrail devleti hiçbir kural tanımamaktadır. Tam bir terör devleti olarak Ortadoğu’ya kan kusturmaya devam etmektedir. Yapılan bu barbarlık hiçbir uluslararası örgütte tepkiye neden olmaması ise dünya barışı adına utanç vericidir. Bu konuda İslam birliği teşkilatının ortak karar alamaması bile halimizin özetidir.</p>
<p> İsrail-Filistin gerginliği ve bu konudaki gösteriler o kadar rutin hal aldı ki artık tepki bile göstermiyoruz. Zaman içerisinde kanıksadık ve artıkvakayı adliyeden olmaya başladı. Birkaç kişinin ölmesi bizim için bir şey ifade etmiyor ancak çok sayıda ölüm olursa vicdanımız tekrar harekete geçerek sadece kınıyoruz.</p>
<p> Sonuç olarak; İslam’ın kutsal beldesi Kudüs bu şekilde mahzunken bizim gerçek anlamda mümin olmamız zordur. Elimizden hiçbir şey gelmiyorsa bile imanın en zayıf derecesi olan kalbimizle buğz etmemiz gerekmektedir.İslam toplumu lider ülke olarak Türkiye’yi görmeye devam ettiği için sorumluluğumuz artmıştır. Sırf bu yüzden bile beka sorunumuzun ortadan kalkması için içerde yekvücut olmamız elzemdir.</p>
<p>Saygılarımla,</p>
Ekleme
Tarihi: 01 Nisan 2019 - Pazartesi
KUDÜS AĞLARKEN, MİRACA YÜKSELMEK!
<p>Yarın mübarek Miraç kandilini kutlarken içimiz kan ağlayıp, kalbîmiz mutmain olmayacaktır. Miraç hadisesine ev sahipliyi yapmış olan Kudüs ve Mescidi Aksa işgal altında olduğu sürece miraca yükselmemiz sıkıntılı olacaktır.</p>
<p> Geçmişten günümüze İslam toplumunun kanayan yaralarının başında Filistin işgali gelmektedir. Bu kadim kentin gözyaşı dün dinmediği gibi yarında dinecek gibi görünmüyor. Yeryüzünde toplamda elli kusur sözde İslam devleti olsa da birlik oluşturamadıkları için güç olamıyoruz. Toplam da 56 İslam devletinin nüfusu 1,5 milyar olsa da ortak paydada birleşemedikleri için etkinlikleri sıfırdır. Bunların birçoğu kendi iç sorunları dolayısı ile kendi enerjilerini içeride tüketmektedirler.Bir kısmı şehir devleti konumunda oldukları ve üzerine oturdukları doğal zenginlikleri tükettikleri için ümmet şuurundan uzaklaşmışlardır. Uzakdoğu ve Asya da bulunan en kalabalık birkaç ülke ise coğrafi uzaklıktan dolayı duyarsız kalıyorlar. Yine bazı ülkeler mezhep farklılıklarından dolayı meseleye uzak duruyorlar.</p>
<p> Geriye sadece Türkiye kalıyor. O da kendi gücü ölçüsünde; ekonomik, siyasal ve sosyal destek konusunda gerekeni yapıyor. Filistin’de İsrail’e karşı yapılan gösterilerde o yüzden sadece Türk bayrağının yer alması boşuna değildir. Bu durum anlamlı ve oldukça önemlidir. Türkiye geçmişten gelen aidiyeti bunun yanında ümmet şuuru ile her daim Filistin’in yanında olmuştur. Acı olan ise tüm dünyada 15 milyon Yahudi var iken bunların etkinlikleri ile tüm cihanı istila etmiş olmalarıdır. Ticaret ile uğraşıyor olmaları, siyasetin içerisinde yer almaları ve oluşturdukları Siyonist yapılanmaları sayesinde dünyada lobi olarak çok güçlüler. Bu güçleri sayesinde de tüm dünya siyasetine yön vermeleri kolay olmaktadır. Amerika ve Rusya’nın gayri meşru çocuğu olarak oluşturulan İsrail devleti hiçbir kural tanımamaktadır. Tam bir terör devleti olarak Ortadoğu’ya kan kusturmaya devam etmektedir. Yapılan bu barbarlık hiçbir uluslararası örgütte tepkiye neden olmaması ise dünya barışı adına utanç vericidir. Bu konuda İslam birliği teşkilatının ortak karar alamaması bile halimizin özetidir.</p>
<p> İsrail-Filistin gerginliği ve bu konudaki gösteriler o kadar rutin hal aldı ki artık tepki bile göstermiyoruz. Zaman içerisinde kanıksadık ve artıkvakayı adliyeden olmaya başladı. Birkaç kişinin ölmesi bizim için bir şey ifade etmiyor ancak çok sayıda ölüm olursa vicdanımız tekrar harekete geçerek sadece kınıyoruz.</p>
<p> Sonuç olarak; İslam’ın kutsal beldesi Kudüs bu şekilde mahzunken bizim gerçek anlamda mümin olmamız zordur. Elimizden hiçbir şey gelmiyorsa bile imanın en zayıf derecesi olan kalbimizle buğz etmemiz gerekmektedir.İslam toplumu lider ülke olarak Türkiye’yi görmeye devam ettiği için sorumluluğumuz artmıştır. Sırf bu yüzden bile beka sorunumuzun ortadan kalkması için içerde yekvücut olmamız elzemdir.</p>
<p>Saygılarımla,</p>
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.