EROL AYDIN
Köşe Yazarı
EROL AYDIN
 

GEÇİCİ İSE GÖNÜL BAĞLAMAK, NEDENDİR?

GEÇİCİ İSE GÖNÜL BAĞLAMAK, NEDENDİR?              Bu dünyanın geçici olduğu hep ifade edilse de uygulamada durum böyle değildir. Büyük bir ihtiras ve tamah ile dünyevileşme konusunda sonsuz planlarımız vardır. Mal konusuna aşırı düşkünlüğümüz bizim sınavımız olarak akıbetimizi de ilgilendiren önemli bir husustur.              Bu durum birçok ayet ve hadisle de hayat bulduğu halde yine de bildiğimiz yoldan dönmemekte ısrar etmemiz ne büyük gaflettir. İnsanoğlunun iki vadi dolusu malı olsa da üçüncü vadiyi istediği bir gerçektir. Oysaki karnının ancak toprak ile dolacağından habersizdir. İnsanlar büyürken ve yaş alırken bazı şeylerden vazgeçtikleri duygusu hâkim olmakla birlikte durum tam tersidir. Bir hadisi şerifte, ”Âdemoğlu büyürken beraberinde şu iki şeyde büyümektedir diye buyurularak; mal sevgisi ve uzun ömür dileği” ifade edilmektedir. Fıtrat ve yaratılış gereği mal sevdirilmiş olmakla birlikte bunu olumlu kullanmadığında sıkıntılar baş göstermektedir. Müslüman zengin olmalıdır, bunda bir sıkıntı yoktur. Bu zenginliğini; infak etmediğinde, yoksul ve yetimi gözetmediğinde problem olmaktadır. Bu durum dünya malına tamah ve dünyevileşme ile birleştiğinde ateşimizi de yanımızda götürdüğümüzün kanıtı olmaktadır. Dünya malı tatlı ve göz alıcıdır dolayısı ile kim gönül zenginliği ile hareket ederse kurtuluşa ermiş demektir. Veren elin, alan elden üstün olduğu inancıyla hareket ettiğimizde bütün mesele halledilmiş olacaktır. Dünyaya rağbet, sahip olduklarına her şeyden daha fazla değer vermektir. Bu, dünyaya tamahın en tehlikeli boyutudur. Malı kaybetme korkusu ile onu kimseyle paylaşmaya yanaşmayacağı için dünyevileşmenin zirvesini yaşamış olacaktır. Bu durum sadece kişileri değil toplumu da olumsuz yönde etkileyecektir. Zengin ile fakir arasındaki uçurum kapanmayacak tam tersi sosyal patlama ve çatışmalara neden olacaktır. Allah’tan mal, mülk ve dünyalık isterken de yeteri kadar olmasına dikkat etmek gerekmektedir. Rızkının ötesinde verilecek çok malın aynı zamanda hesabının da çetin olacağı için her işte olduğu gibi burada da ölçü ve dengenin gözetilmesi gerekmektedir. Bu geçici dünya, bir yolcunun ağaç altında kısa bir süre dinlenmesi olarak telakki edildiği için çok fazla lüks ve konfora da ihtiyaç duyulmaması icap etmektedir. Malım malım diyerek sahip olduklarımız sonuçta geride bırakıp gideceklerden oluşmaktadır. Bunun için bu kadar hırsa da gerek olmadığı açıktır. Sonuç olarak; geçici olduğunu düşündüğümüz bu âlem için gönül bağlamak ne içindir? Sorusunu herkesin samimi olarak kendisine sorması elzemdir. Yine tüm çıplaklığı ile dürüst olarak cevap aramamız bizi kurtuluşa erdirecektir. Dünya malına ve imkânlarına sahip olmak dünyevileşmek değildir. Bunlara esir olmaktan kaçınmak meselenin özüdür. Esenlik dileklerimle,   Erol Aydın  
Ekleme Tarihi: 26 Nisan 2021 - Pazartesi

GEÇİCİ İSE GÖNÜL BAĞLAMAK, NEDENDİR?

GEÇİCİ İSE GÖNÜL BAĞLAMAK, NEDENDİR?              Bu dünyanın geçici olduğu hep ifade edilse de uygulamada durum böyle değildir. Büyük bir ihtiras ve tamah ile dünyevileşme konusunda sonsuz planlarımız vardır. Mal konusuna aşırı düşkünlüğümüz bizim sınavımız olarak akıbetimizi de ilgilendiren önemli bir husustur.              Bu durum birçok ayet ve hadisle de hayat bulduğu halde yine de bildiğimiz yoldan dönmemekte ısrar etmemiz ne büyük gaflettir. İnsanoğlunun iki vadi dolusu malı olsa da üçüncü vadiyi istediği bir gerçektir. Oysaki karnının ancak toprak ile dolacağından habersizdir. İnsanlar büyürken ve yaş alırken bazı şeylerden vazgeçtikleri duygusu hâkim olmakla birlikte durum tam tersidir. Bir hadisi şerifte, ”Âdemoğlu büyürken beraberinde şu iki şeyde büyümektedir diye buyurularak; mal sevgisi ve uzun ömür dileği” ifade edilmektedir. Fıtrat ve yaratılış gereği mal sevdirilmiş olmakla birlikte bunu olumlu kullanmadığında sıkıntılar baş göstermektedir. Müslüman zengin olmalıdır, bunda bir sıkıntı yoktur. Bu zenginliğini; infak etmediğinde, yoksul ve yetimi gözetmediğinde problem olmaktadır. Bu durum dünya malına tamah ve dünyevileşme ile birleştiğinde ateşimizi de yanımızda götürdüğümüzün kanıtı olmaktadır. Dünya malı tatlı ve göz alıcıdır dolayısı ile kim gönül zenginliği ile hareket ederse kurtuluşa ermiş demektir. Veren elin, alan elden üstün olduğu inancıyla hareket ettiğimizde bütün mesele halledilmiş olacaktır. Dünyaya rağbet, sahip olduklarına her şeyden daha fazla değer vermektir. Bu, dünyaya tamahın en tehlikeli boyutudur. Malı kaybetme korkusu ile onu kimseyle paylaşmaya yanaşmayacağı için dünyevileşmenin zirvesini yaşamış olacaktır. Bu durum sadece kişileri değil toplumu da olumsuz yönde etkileyecektir. Zengin ile fakir arasındaki uçurum kapanmayacak tam tersi sosyal patlama ve çatışmalara neden olacaktır. Allah’tan mal, mülk ve dünyalık isterken de yeteri kadar olmasına dikkat etmek gerekmektedir. Rızkının ötesinde verilecek çok malın aynı zamanda hesabının da çetin olacağı için her işte olduğu gibi burada da ölçü ve dengenin gözetilmesi gerekmektedir. Bu geçici dünya, bir yolcunun ağaç altında kısa bir süre dinlenmesi olarak telakki edildiği için çok fazla lüks ve konfora da ihtiyaç duyulmaması icap etmektedir. Malım malım diyerek sahip olduklarımız sonuçta geride bırakıp gideceklerden oluşmaktadır. Bunun için bu kadar hırsa da gerek olmadığı açıktır. Sonuç olarak; geçici olduğunu düşündüğümüz bu âlem için gönül bağlamak ne içindir? Sorusunu herkesin samimi olarak kendisine sorması elzemdir. Yine tüm çıplaklığı ile dürüst olarak cevap aramamız bizi kurtuluşa erdirecektir. Dünya malına ve imkânlarına sahip olmak dünyevileşmek değildir. Bunlara esir olmaktan kaçınmak meselenin özüdür. Esenlik dileklerimle,   Erol Aydın  
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.