SOSYOLOJİK BAKIŞ AÇISI İLE KANAL İSTANBUL
SOSYOLOJİK BAKIŞ AÇISI İLE KANAL İSTANBUL
Bizim toplumda projeler çok değerlidir. Bir şeyi inşa, imar ve ihya etmek her daim takdir ve taltif görmüştür. Bunun karşısında olmak, engellemek, reddiyeci ve istemezcü tutum ise her daim hüsrana uğramıştır. Körü körüne ve sırf ideolojik olarak bir projeye karşı çıkmak bağnazlık değilse, aymazlıktır. Bizim insanımız derin feraseti ile yapılan her şeyi en güzel şekilde değerlendirerek söz ona verildiğinde en güzel cevabı verecektir. Onu küçük gören, yok sayan ve hesaba katmayanlar günün sonunda hüsrana uğrayacaklardır.
Kanal İstanbul her anlamda çok büyük bir projedir. Muhalefetin mesnetsiz karşı çıkması, bazı çevrelerin buna alkış tutması sonucu değiştirmeyecektir. Artısı ve eksisi ile dünya haritasını değiştirecek bu proje artık start almış olup, dönüşü yoktur. Bu kanal, dünyada benzer örnekleri olduğu için bulunduğu ülkeleri ihya ederek sürekli bir gelir kapısı olarak akar sağlamaktadır. Bu kanallar sayesinde; mesafeler kısalmış, daha az yakıt tüketilmiş, iş ve zaman kayıpları asgariye indirilmiş, aşırı fiyat artışları önlenmiş, en önemlisi de o ülkelere stratejik olarak üstünlük sağlamıştır. Küresel ticarette söz sahibi olmak ve gelecekte çok önemli olacak lojistik taşımacılık ile bereketli bir projedir.
Kanal İstanbul sayesinde boğazdaki riskler azaltılmış, boğazlar sözleşmesi ile bazı kısıtlamalar ortadan kaldırılmış olacaktır. Bütün bu artılarına rağmen karşı çıkmak akıl tutulması değilse, ideolojik körlüktür. Çevre ve doğanın tahrip edilmesi, yeni rant alanlarının açılması gibi günümüzün moda sloganları ile karşı çıkmak sadece takiyyedir. Muhalefet, “Dünyanın en iyi işini de yapsanız, sizi alkışlayacak değiliz!” diyerek niyetini ortaya koyduğuna göre demek ki yapılan iş doğrudur.
Anadolu irfanı ve basireti yapılan her türlü yatırımı büyük bir teveccüh ile sessiz ve derinden desteklemektedir. Sosyal medyada koparılan fırtına ve feveranlar bu sessiz çoğunluğun gündeminde olmadığı için sandıkta son sözünü söyleyecektir. Günlük polemik ve tartışmalar onun gündemi değildir, o sevgisini de yergisini de sabırla içinde tutarak, taş üstüne taş koyanı bağrına basacaktır. Günün sonunda ülkesine yapılan yatırıma bakar ve diğerlerini ekarte ederek saf dışı bırakmada beis görmez.
Sonuç olarak, Kanal İstanbul ülkemizin prestij ve itibar projesidir. Dostlarımız için övünç, düşmanlarımız içinse kaygıdır. Bunu herkesin idrak etmesini ve anlamasını beklemek de saflık olur. Türk asrını gerçekleştirme konusunda emin adımlarla yürüyüş başlamıştır, bunun önünü kesmenin imkânı yoktur. Heykel ve çeşme açılışını hizmet olarak görenlerin bütün bunlarını anlamasını beklemiyoruz, zaten de anlamayacaklardır.
Esenlik dileklerimle,
Erol Aydın
Ekleme
Tarihi: 28 Haziran 2021 - Pazartesi
SOSYOLOJİK BAKIŞ AÇISI İLE KANAL İSTANBUL
SOSYOLOJİK BAKIŞ AÇISI İLE KANAL İSTANBUL
Bizim toplumda projeler çok değerlidir. Bir şeyi inşa, imar ve ihya etmek her daim takdir ve taltif görmüştür. Bunun karşısında olmak, engellemek, reddiyeci ve istemezcü tutum ise her daim hüsrana uğramıştır. Körü körüne ve sırf ideolojik olarak bir projeye karşı çıkmak bağnazlık değilse, aymazlıktır. Bizim insanımız derin feraseti ile yapılan her şeyi en güzel şekilde değerlendirerek söz ona verildiğinde en güzel cevabı verecektir. Onu küçük gören, yok sayan ve hesaba katmayanlar günün sonunda hüsrana uğrayacaklardır.
Kanal İstanbul her anlamda çok büyük bir projedir. Muhalefetin mesnetsiz karşı çıkması, bazı çevrelerin buna alkış tutması sonucu değiştirmeyecektir. Artısı ve eksisi ile dünya haritasını değiştirecek bu proje artık start almış olup, dönüşü yoktur. Bu kanal, dünyada benzer örnekleri olduğu için bulunduğu ülkeleri ihya ederek sürekli bir gelir kapısı olarak akar sağlamaktadır. Bu kanallar sayesinde; mesafeler kısalmış, daha az yakıt tüketilmiş, iş ve zaman kayıpları asgariye indirilmiş, aşırı fiyat artışları önlenmiş, en önemlisi de o ülkelere stratejik olarak üstünlük sağlamıştır. Küresel ticarette söz sahibi olmak ve gelecekte çok önemli olacak lojistik taşımacılık ile bereketli bir projedir.
Kanal İstanbul sayesinde boğazdaki riskler azaltılmış, boğazlar sözleşmesi ile bazı kısıtlamalar ortadan kaldırılmış olacaktır. Bütün bu artılarına rağmen karşı çıkmak akıl tutulması değilse, ideolojik körlüktür. Çevre ve doğanın tahrip edilmesi, yeni rant alanlarının açılması gibi günümüzün moda sloganları ile karşı çıkmak sadece takiyyedir. Muhalefet, “Dünyanın en iyi işini de yapsanız, sizi alkışlayacak değiliz!” diyerek niyetini ortaya koyduğuna göre demek ki yapılan iş doğrudur.
Anadolu irfanı ve basireti yapılan her türlü yatırımı büyük bir teveccüh ile sessiz ve derinden desteklemektedir. Sosyal medyada koparılan fırtına ve feveranlar bu sessiz çoğunluğun gündeminde olmadığı için sandıkta son sözünü söyleyecektir. Günlük polemik ve tartışmalar onun gündemi değildir, o sevgisini de yergisini de sabırla içinde tutarak, taş üstüne taş koyanı bağrına basacaktır. Günün sonunda ülkesine yapılan yatırıma bakar ve diğerlerini ekarte ederek saf dışı bırakmada beis görmez.
Sonuç olarak, Kanal İstanbul ülkemizin prestij ve itibar projesidir. Dostlarımız için övünç, düşmanlarımız içinse kaygıdır. Bunu herkesin idrak etmesini ve anlamasını beklemek de saflık olur. Türk asrını gerçekleştirme konusunda emin adımlarla yürüyüş başlamıştır, bunun önünü kesmenin imkânı yoktur. Heykel ve çeşme açılışını hizmet olarak görenlerin bütün bunlarını anlamasını beklemiyoruz, zaten de anlamayacaklardır.
Esenlik dileklerimle,
Erol Aydın
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.