EROL AYDIN
Köşe Yazarı
EROL AYDIN
 

TÜRKİYE’NİN GELECEĞİ BURADA

TÜRKİYE’NİN GELECEĞİ BURADA Başlıktaki slogan Türkiye’nin en iyi teknik üniversitesi olan İstanbul Teknik Üniversitesi’ne ait. Dile kolay tam 248 yıllık geçmişi ile Türkiye’nin geleceğini inşa etmeye devam ediyor. Uluslararası sıralamaya giren nadir eğitim kurumlarımızdan. İki cumhurbaşkanı, başbakanlar ve sayısız bakan çıkartarak hep zirvede kalmış. Bu sene yapılan ve tam üç gün süren mezuniyet törenlerine katılma şerefine erişince meseleye daha iyi vakıf oldum. Oğlumun da mimar olarak mezun olduğu törenler üniversitenin şanına yaraşır ve şenlik havasında cereyan etti. Ayazağa kampüs stadyumundaki törenler büyük bir aile olmanın ve aidiyetin ne kadar önemli olduğunu göstermesi açısından unutulmaz anların yaşanmasına vesile oldu. Törene veli olarak katılan; İBB Başkanı, YÖK Başkanı, Ak Parti İl Başkanının da bulunması üniversitenin bulunduğu düzey açısından önemli göstergeydi. Kampüs o kadar büyük ki içeride ring olarak hizmet veren servisler mevcut. Derslikleri, kütüphanesi, araştırma merkezleri, laboratuvarları, enstitüleri, spor salonları, sosyal tesisleri, yeşil alanları, metrosu, camisi ve birçok kapısı ile kendi içerisinde farklı bir dünya inşa edilmiş. Rektör, yaptığı açılış konuşmasında mezunları, “Kuşların yuvadan uçması” olarak ifade etti. Ve her zaman ve her konuda bir büyükleri olarak arayıp sorabileceklerini hatırlatması aile vurgusunun sözde kalmadığının göstergesiydi. Geleneksel olarak daha önce mezun olmuş ünlü birisinin konuşmasını ise Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı yaptı. 39 yıl önce mezun olduğu üniversiteyi hayırla yad ederken geldiği noktada eğitim aldığı kurumun vizyonuna dikkat çekti. Çalışma yaşamlarının her aşamasında İTÜ’nin arkalarında muazzam bir güç olarak onlara her zaman değer katacağının önemine vurgu yaptı. Ayrıca Türkiye’nin ihracatına katkı yapacak yenilikçi projeler üretmeleri tavsiyesinde bulundu. Üniversite birincisi şampiyon öğrencinin sosyal mesaj yüklü konuşması da ayrıca törene renk kattı. Irticalen yaptığı ve de kısa olmayan konuşmasında işte bu diyeceğimiz şeylerden bahsetti. “Beş yıl önce okula başladığında haylaz, haşarı, kabına sığmayan, kibirli, ayakları ve aklı bir karış havada birisiydim. Beş yılın sonunda aldığım eğitim ve hocalarım sayesinde dünyanın merkezi olmadığımı anladım.” diye kendini ifade ettikten sonra son yıllarda zirve yapan kadın cinayetleri konusundaki sosyal mesajı da dikkat çekiciydi. Yeni mezun olmuş gencecik bir insanın böylesine derin bir konuyu kendisine dert edinmiş olması oldukça anlamlıydı. Bu ise okuduğu okul ve aldığı eğitimin vizyon ve misyon olarak ona kattığı artı değeri göstermesi açısından önemliydi. İstanbul’un trafiği herkesi malumu olmakla birlikte navigasyonun bile çoğu zaman yetersiz kaldığını dipnot olarak belirtmek istiyorum. Ayrıca fikir vermesi açısından Kuzey Marmara Otoyolu’nda su ve simit satılıyor olması sıkışıklığın göstergesi açısından önemliydi. Ayrıca trafik işaret ve levhalarının yabancılar için yetersiz olduğunu da belirtmek isterim. Sonuç olarak; Türkiye’nin geleceği burada derken aslında iddialı ve içi boş bir slogan olmadığının bir yansıma ve kesitine şahitlik ettik. Kendi evladımızın da böyle bir üniversiteden mezun olmasının haklı gururunu yaşamış olduk. Yüce Allah’ım bu gururu herkese nasip etsin inşallah. Esenlik dileklerimle... Erol Aydın
Ekleme Tarihi: 13 Eylül 2021 - Pazartesi

TÜRKİYE’NİN GELECEĞİ BURADA

TÜRKİYE’NİN GELECEĞİ BURADA Başlıktaki slogan Türkiye’nin en iyi teknik üniversitesi olan İstanbul Teknik Üniversitesi’ne ait. Dile kolay tam 248 yıllık geçmişi ile Türkiye’nin geleceğini inşa etmeye devam ediyor. Uluslararası sıralamaya giren nadir eğitim kurumlarımızdan. İki cumhurbaşkanı, başbakanlar ve sayısız bakan çıkartarak hep zirvede kalmış. Bu sene yapılan ve tam üç gün süren mezuniyet törenlerine katılma şerefine erişince meseleye daha iyi vakıf oldum. Oğlumun da mimar olarak mezun olduğu törenler üniversitenin şanına yaraşır ve şenlik havasında cereyan etti. Ayazağa kampüs stadyumundaki törenler büyük bir aile olmanın ve aidiyetin ne kadar önemli olduğunu göstermesi açısından unutulmaz anların yaşanmasına vesile oldu. Törene veli olarak katılan; İBB Başkanı, YÖK Başkanı, Ak Parti İl Başkanının da bulunması üniversitenin bulunduğu düzey açısından önemli göstergeydi. Kampüs o kadar büyük ki içeride ring olarak hizmet veren servisler mevcut. Derslikleri, kütüphanesi, araştırma merkezleri, laboratuvarları, enstitüleri, spor salonları, sosyal tesisleri, yeşil alanları, metrosu, camisi ve birçok kapısı ile kendi içerisinde farklı bir dünya inşa edilmiş. Rektör, yaptığı açılış konuşmasında mezunları, “Kuşların yuvadan uçması” olarak ifade etti. Ve her zaman ve her konuda bir büyükleri olarak arayıp sorabileceklerini hatırlatması aile vurgusunun sözde kalmadığının göstergesiydi. Geleneksel olarak daha önce mezun olmuş ünlü birisinin konuşmasını ise Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı yaptı. 39 yıl önce mezun olduğu üniversiteyi hayırla yad ederken geldiği noktada eğitim aldığı kurumun vizyonuna dikkat çekti. Çalışma yaşamlarının her aşamasında İTÜ’nin arkalarında muazzam bir güç olarak onlara her zaman değer katacağının önemine vurgu yaptı. Ayrıca Türkiye’nin ihracatına katkı yapacak yenilikçi projeler üretmeleri tavsiyesinde bulundu. Üniversite birincisi şampiyon öğrencinin sosyal mesaj yüklü konuşması da ayrıca törene renk kattı. Irticalen yaptığı ve de kısa olmayan konuşmasında işte bu diyeceğimiz şeylerden bahsetti. “Beş yıl önce okula başladığında haylaz, haşarı, kabına sığmayan, kibirli, ayakları ve aklı bir karış havada birisiydim. Beş yılın sonunda aldığım eğitim ve hocalarım sayesinde dünyanın merkezi olmadığımı anladım.” diye kendini ifade ettikten sonra son yıllarda zirve yapan kadın cinayetleri konusundaki sosyal mesajı da dikkat çekiciydi. Yeni mezun olmuş gencecik bir insanın böylesine derin bir konuyu kendisine dert edinmiş olması oldukça anlamlıydı. Bu ise okuduğu okul ve aldığı eğitimin vizyon ve misyon olarak ona kattığı artı değeri göstermesi açısından önemliydi. İstanbul’un trafiği herkesi malumu olmakla birlikte navigasyonun bile çoğu zaman yetersiz kaldığını dipnot olarak belirtmek istiyorum. Ayrıca fikir vermesi açısından Kuzey Marmara Otoyolu’nda su ve simit satılıyor olması sıkışıklığın göstergesi açısından önemliydi. Ayrıca trafik işaret ve levhalarının yabancılar için yetersiz olduğunu da belirtmek isterim. Sonuç olarak; Türkiye’nin geleceği burada derken aslında iddialı ve içi boş bir slogan olmadığının bir yansıma ve kesitine şahitlik ettik. Kendi evladımızın da böyle bir üniversiteden mezun olmasının haklı gururunu yaşamış olduk. Yüce Allah’ım bu gururu herkese nasip etsin inşallah. Esenlik dileklerimle... Erol Aydın
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.