ASRIN DERDİ İLE DERTLENEN ADAM (12)
<p><span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">(Vefatının sene-i devriyesi vesilesiyle)</span><br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ 12</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Zamanımızda İslami Hizmetler altında öyle istismarlar yapılmaktadır ki; ihlas son sıralarda zor görülmektedir. Zekat, fitre ve sadaka, akika ve kurbanlar bile istismar edilmektedir. Adeta selam veren birisinden bile, peşinden ne gelecek endişesi taşındığı için, insanın yüzüne bakılmadan, geçiştirmek için selam alınmaktadır. </span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Çocukluğundan beri hediye, sadaka ve zekatı kabul etmez. </span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">"Bedîüzzaman küçük yaşından beri, halkların mukabelesiz (karşılıksız) hediyelerinden istiğna etmiştir (ihtiyaç duymayıp uzak durmuştur). Hediye kabul etmemeyi meslek edinmiştir. Zindandan zindana, memleketten memlekete sürgün edildiği zamanlarda, ihtiyarlığın tahmil ettiği (yüklediği) zaruretler içinde dahi bu seksen senelik istiğna düsturunu bozmamıştır. </span><br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">En has bir talebesi, bir lokma bir şey hediye etse mukabilini verir; vermese dokunur. "(4/842)</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Hizmet-i Kur’an’ iyesini hiçbir şeye âlet etmedi.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Hayatından zamanımıza baktığınız zaman, devletten bir süre maaş alıyor, ihtiyacından fazlasını neşriyata harcıyor. </span><br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Yöresel kıyafetine düşkün, sarığını başından hiç çıkarmamış ama yeri geldiğinde yamalıklı gömlek ve cübbe giyiniyor.</span><br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Birisi kendisine su ve ekmek satın almak için bakkala gitse, mukabilinde para veriyor. Süt veya yoğurt getirse ücretini fazla fazla vermeden kabul etmiyor. Kırlarda gezmek için ata binse ücretini veriyor. Devlet yer göstererek zorunlu ikamete mecbur bırakıyor. Kaldığı yerin kirasını veriyor. Bedîüzzaman bizim alışık olduğumuz ve tanıdığımız insanlara benzemiyor, Asr-ı Saadet hariç. </span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">"Eski Said minnet almazdı. Minnetin altına girmektense ölümü tercih ederdi. Çok zahmet ve meşakkat çektiği halde kaidesini bozmadı."(3/14) </span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Hiç yeise düşmemiştir.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">"Bedîüzzaman Said Nursî; Kur'an, iman ve dine yaptığı hizmetinde, senelerden beri mütemadî (kesintisiz) bir tarassud (gözetleme) ve tecessüs (gizli araştırma), takibat (soruşturmalar) ve tetkikat (inceden inceye arama) altında bulundurulmuştur. Yalnız ve yalnız rıza-yı İlahî için yalnız ve yalnız hakikat için İslâmiyet'e hizmet ettiği ve hizmet-i Kur'aniyesini hiçbir şeye âlet etmediği müteaddid mahkemelerde de sabit olmuştur.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Fakat o elîm acılar, Bedîüzzaman'ı aslâ yeise (ümitsizliğe) düşürmemiş, bilakis öyle küllî ve umumî bir dinî cihada ve dua ve ubudiyete sevk etmiştir ki: "Kurtuluşun çare-i yegânesi, Kur'an'a sarılmaktır." demiş ve sarılmış.</span><br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">“Kur'an'da bulduğu deva (çare) ve dermanları (ilaçları) kaleme alarak, bu zamanda bir halâskâr-ı İslâm (İslâm kurtarıcısı) ve nev-i beşerin saadetine medar (vesile) olan Risale-i Nur eserlerini meydana getirmiştir.” (4/843)</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Vazifem Kur'an'a hizmettir. Galip etmek, mağlup etmek Cenab-ı Hakk'a aittir.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">"Hunhar (kana susamış) din düşmanlarının dünyevî satvet (ezici kuvvet) ve şevketleri (büyüklükleri), Bedîüzzaman'ı kat'iyen atalete (tembelliğe) düşürtememiştir. </span><br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">"Vazifem Kur'an'a hizmettir. Galip etmek, mağlup etmek Cenab-ı Hakk'a aittir." </span><br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">diye iman ederek bir an bile faaliyetten geri kalmamıştır. "(4/844)</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Kalp ve ruhu hissiyata mağlup olmaktan muhafaza ediyor.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Bu zamanda dinsizliğe bilim ve fen alet ediliyor. Samimi bir Müslüman yetiştirmek oldukça zor. Akla ters gelen şeyler kabul edilmiyor. Bazen dinimizin Kur’an’ına ve bazen de Peygamber’ine ASV şüphe ve hatta inkar ile yaklaşılıyor. </span><br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">İşte bu asrın hastalığını görerek reçetesini yazan Bedîüzzaman, gençleri ikna ederek kazanmayı ihmal etmemiştir. </span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">"Bedîüzzaman Said Nursî, çok ilimlerde müstesna (emsalsiz) birer eser yazabilirdi. Fakat o "Zaman, imanı kurtarmak zamanıdır." demiş ve bütün himmet ve mesaisini ve hayatını, ulûm-u imaniyenin (iman ilimlerinin) telif ve neşrine hasretmiştir." (4/845)</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">"Bedîüzzaman, beşeri Risale-i Nur'la sefahet (günah, zevk ve eğlencelere düşkünlük) ve dalaletten (İslâmiyet ve imandan sapmadan) kurtarırken, korku ve dehşet vermek tarzını takip etmiyor. Gayr-ı meşru (helal olmayan) bir lezzetin içinde, yüz elemi gösterip hissi (duyguları) mağlup ediyor. Kalp ve ruhu hissiyata mağlup olmaktan muhafaza ediyor."(4/847)</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Risale-i Nur, Kur'an'ın emsalsiz bir tefsiridir.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Kur’an Allah’ın kelamıdır ve emsalsizdir. Öyle ki bir ayet veya kelime her asra baktığı için, her asırda ayrı bir manası açığa çıkıyor. Onun için her hangi bir ayetin manası yalnız Burdur demek mümkün değildir. </span><br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Diğer taraftan bir ayet bir akılla birşey anlatılırken; ehil, ilim sahibi, müspet bilimlere sahip on akılla, on mana ortaya çıkmaktadır. </span><br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Bu mana aynı kişi ve heyetler tarafından başka zaman tefekkür edildiğinde, daha farklı manaların ortaya çıkması da, mucize yönünün bir başka tezahürüdür. </span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Kur’an’dan mülhem Risale-i Nur’un bir konusunu okuma zamanlarına ve tefekkür edenlerin bilim yoğunluğuna göre farklı şekillerde anlamamız da mümkündür. </span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Böyle bir tefsir için hizmete mazhar olan Bedîüzzaman lakabını bile kendine almamış, Risale-i Nur eserlerine emaneten muhafaza etmeye çalışmıştır. </span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">“Evet tarih-i beşer, Risale-i Nur gibi bir eser göstermiyor. Demek, anlaşılıyor ki Risale-i Nur, Kur'an'ın emsalsiz bir tefsiridir. </span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Evet Bedîüzzaman Said Nursî'ye, yalnız âlem-i İslâm değil, Hristiyan dünyası da medyun ve minnettardır ki dinsizliğe karşı umumî cihadında mazhar olduğu muvaffakıyet ve galibiyetten dolayı Roma'daki Papa dahi kendisine resmen tebrik ve teşekkürname yazmıştır. “(4/854)</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">"Hem şimdi anlıyorum ki eskiden beri benim liyakatim olmadığı halde bana verilen Bedîüzzaman lakabı, benim değildi; belki Risale-i Nur'un manevî bir ismi idi. Zahir bir tercümanına âriyeten ve emaneten takılmış. Şimdi o emanet isim, hakiki sahibine iade edilmiş. "(3/529)</span></p>
Ekleme
Tarihi: 03 Temmuz 2019 - Çarşamba
ASRIN DERDİ İLE DERTLENEN ADAM (12)
<p><span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">(Vefatının sene-i devriyesi vesilesiyle)</span><br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ 12</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Zamanımızda İslami Hizmetler altında öyle istismarlar yapılmaktadır ki; ihlas son sıralarda zor görülmektedir. Zekat, fitre ve sadaka, akika ve kurbanlar bile istismar edilmektedir. Adeta selam veren birisinden bile, peşinden ne gelecek endişesi taşındığı için, insanın yüzüne bakılmadan, geçiştirmek için selam alınmaktadır. </span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Çocukluğundan beri hediye, sadaka ve zekatı kabul etmez. </span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">"Bedîüzzaman küçük yaşından beri, halkların mukabelesiz (karşılıksız) hediyelerinden istiğna etmiştir (ihtiyaç duymayıp uzak durmuştur). Hediye kabul etmemeyi meslek edinmiştir. Zindandan zindana, memleketten memlekete sürgün edildiği zamanlarda, ihtiyarlığın tahmil ettiği (yüklediği) zaruretler içinde dahi bu seksen senelik istiğna düsturunu bozmamıştır. </span><br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">En has bir talebesi, bir lokma bir şey hediye etse mukabilini verir; vermese dokunur. "(4/842)</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Hizmet-i Kur’an’ iyesini hiçbir şeye âlet etmedi.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Hayatından zamanımıza baktığınız zaman, devletten bir süre maaş alıyor, ihtiyacından fazlasını neşriyata harcıyor. </span><br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Yöresel kıyafetine düşkün, sarığını başından hiç çıkarmamış ama yeri geldiğinde yamalıklı gömlek ve cübbe giyiniyor.</span><br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Birisi kendisine su ve ekmek satın almak için bakkala gitse, mukabilinde para veriyor. Süt veya yoğurt getirse ücretini fazla fazla vermeden kabul etmiyor. Kırlarda gezmek için ata binse ücretini veriyor. Devlet yer göstererek zorunlu ikamete mecbur bırakıyor. Kaldığı yerin kirasını veriyor. Bedîüzzaman bizim alışık olduğumuz ve tanıdığımız insanlara benzemiyor, Asr-ı Saadet hariç. </span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">"Eski Said minnet almazdı. Minnetin altına girmektense ölümü tercih ederdi. Çok zahmet ve meşakkat çektiği halde kaidesini bozmadı."(3/14) </span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Hiç yeise düşmemiştir.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">"Bedîüzzaman Said Nursî; Kur'an, iman ve dine yaptığı hizmetinde, senelerden beri mütemadî (kesintisiz) bir tarassud (gözetleme) ve tecessüs (gizli araştırma), takibat (soruşturmalar) ve tetkikat (inceden inceye arama) altında bulundurulmuştur. Yalnız ve yalnız rıza-yı İlahî için yalnız ve yalnız hakikat için İslâmiyet'e hizmet ettiği ve hizmet-i Kur'aniyesini hiçbir şeye âlet etmediği müteaddid mahkemelerde de sabit olmuştur.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Fakat o elîm acılar, Bedîüzzaman'ı aslâ yeise (ümitsizliğe) düşürmemiş, bilakis öyle küllî ve umumî bir dinî cihada ve dua ve ubudiyete sevk etmiştir ki: "Kurtuluşun çare-i yegânesi, Kur'an'a sarılmaktır." demiş ve sarılmış.</span><br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">“Kur'an'da bulduğu deva (çare) ve dermanları (ilaçları) kaleme alarak, bu zamanda bir halâskâr-ı İslâm (İslâm kurtarıcısı) ve nev-i beşerin saadetine medar (vesile) olan Risale-i Nur eserlerini meydana getirmiştir.” (4/843)</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Vazifem Kur'an'a hizmettir. Galip etmek, mağlup etmek Cenab-ı Hakk'a aittir.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">"Hunhar (kana susamış) din düşmanlarının dünyevî satvet (ezici kuvvet) ve şevketleri (büyüklükleri), Bedîüzzaman'ı kat'iyen atalete (tembelliğe) düşürtememiştir. </span><br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">"Vazifem Kur'an'a hizmettir. Galip etmek, mağlup etmek Cenab-ı Hakk'a aittir." </span><br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">diye iman ederek bir an bile faaliyetten geri kalmamıştır. "(4/844)</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Kalp ve ruhu hissiyata mağlup olmaktan muhafaza ediyor.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Bu zamanda dinsizliğe bilim ve fen alet ediliyor. Samimi bir Müslüman yetiştirmek oldukça zor. Akla ters gelen şeyler kabul edilmiyor. Bazen dinimizin Kur’an’ına ve bazen de Peygamber’ine ASV şüphe ve hatta inkar ile yaklaşılıyor. </span><br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">İşte bu asrın hastalığını görerek reçetesini yazan Bedîüzzaman, gençleri ikna ederek kazanmayı ihmal etmemiştir. </span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">"Bedîüzzaman Said Nursî, çok ilimlerde müstesna (emsalsiz) birer eser yazabilirdi. Fakat o "Zaman, imanı kurtarmak zamanıdır." demiş ve bütün himmet ve mesaisini ve hayatını, ulûm-u imaniyenin (iman ilimlerinin) telif ve neşrine hasretmiştir." (4/845)</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">"Bedîüzzaman, beşeri Risale-i Nur'la sefahet (günah, zevk ve eğlencelere düşkünlük) ve dalaletten (İslâmiyet ve imandan sapmadan) kurtarırken, korku ve dehşet vermek tarzını takip etmiyor. Gayr-ı meşru (helal olmayan) bir lezzetin içinde, yüz elemi gösterip hissi (duyguları) mağlup ediyor. Kalp ve ruhu hissiyata mağlup olmaktan muhafaza ediyor."(4/847)</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Risale-i Nur, Kur'an'ın emsalsiz bir tefsiridir.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Kur’an Allah’ın kelamıdır ve emsalsizdir. Öyle ki bir ayet veya kelime her asra baktığı için, her asırda ayrı bir manası açığa çıkıyor. Onun için her hangi bir ayetin manası yalnız Burdur demek mümkün değildir. </span><br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Diğer taraftan bir ayet bir akılla birşey anlatılırken; ehil, ilim sahibi, müspet bilimlere sahip on akılla, on mana ortaya çıkmaktadır. </span><br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Bu mana aynı kişi ve heyetler tarafından başka zaman tefekkür edildiğinde, daha farklı manaların ortaya çıkması da, mucize yönünün bir başka tezahürüdür. </span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Kur’an’dan mülhem Risale-i Nur’un bir konusunu okuma zamanlarına ve tefekkür edenlerin bilim yoğunluğuna göre farklı şekillerde anlamamız da mümkündür. </span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Böyle bir tefsir için hizmete mazhar olan Bedîüzzaman lakabını bile kendine almamış, Risale-i Nur eserlerine emaneten muhafaza etmeye çalışmıştır. </span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">“Evet tarih-i beşer, Risale-i Nur gibi bir eser göstermiyor. Demek, anlaşılıyor ki Risale-i Nur, Kur'an'ın emsalsiz bir tefsiridir. </span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Evet Bedîüzzaman Said Nursî'ye, yalnız âlem-i İslâm değil, Hristiyan dünyası da medyun ve minnettardır ki dinsizliğe karşı umumî cihadında mazhar olduğu muvaffakıyet ve galibiyetten dolayı Roma'daki Papa dahi kendisine resmen tebrik ve teşekkürname yazmıştır. “(4/854)</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">"Hem şimdi anlıyorum ki eskiden beri benim liyakatim olmadığı halde bana verilen Bedîüzzaman lakabı, benim değildi; belki Risale-i Nur'un manevî bir ismi idi. Zahir bir tercümanına âriyeten ve emaneten takılmış. Şimdi o emanet isim, hakiki sahibine iade edilmiş. "(3/529)</span></p>
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.