HAYATINIZDA SİZİ ANLAYAN BİRİSİ OLMALI.
HAYATINIZDA SİZİ ANLAYAN BİRİSİ OLMALI.
Anlatırsınız...
Yazarsınız...
Konusurdunuz...
Öyle bir duruma gelirsiniz ki hani derler ya ciğerinizi, nefesinizi tuketirsiniz de gene de olmaz.
Anlatamazsınız derdinizi, yaşadıklarımız üzüntülerinizi, çıkmazlarınızı. Âdeta duvara tostlar dua etmek istersiniz. Rabb'im seni de anlatamadığım dertlerim ile dertlendirsin demek istersiniz de "yoooo, yooo, olmaz, olmamalı diye düşünerek kendinizi bu dipsiz düşüncelerden, kötü dualardan azat edersiniz.
"Rabb'im sizlere akıl, vicdan, merhamet ihsan etsin" der kısa yoldan meseleyi Allah'a havale edersiniz. Olması gereken de budur.
Hikaye bu ya, bir dükkan sahibi, kapısının üzerine “Satılık Köpek Yavruları” yazan bir tabela asmış.
Bunun gibi tabelalar her zaman küçük çocukları cezbeder. Bir çocuk tabelayı görüp sahibine yaklaşmış ve “Yavruları ne kadara satacaksınız?” diye sordu.
Mağaza sahibi, “30 ila 50 dolar arasında herhangi bir fiyata” yanıtını verdi.
Küçük çocuk cebinden biraz bozuk para çıkardı. “2,37 dolarım var” dedi; onları satın alamam ama lütfen onlara bakabilir miyim?” diye sordu.
Dükkan sahibi gülümseyip ıslık çaldı. Kulübeden, dükkânının koridorunda koşan anne ve ardından beş ufacık, minik kürk yumağı geldi. Yalnız yavrulardan biri oldukça geride kaldı. Küçük çocuk hemen geciken, topallayan köpeği seçti ve dükkan sahibine “Bu küçük köpeğin nesi var?” dedi.
Dükkan sahibi, veterinerin küçük köpeği muayene ettiğini ve kalça yuvasının olmadığını söyledi; üstelik iyileşmesi imkansızdı ve bu yavru her zaman sakat kalacaktı.
Küçük çocuk heyecanlandı. “Satın almak istediğim köpek yavrusu bu.” dedi.
Dükkan sahibi, “Hayır, o küçük köpeği almak istemezsin. Onu gerçekten istiyorsan, sana hediye edeceğim.” dedi.
Küçük çocuk iyice sinirlendi. Dükkân sahibinin gözlerinin içine bakarak parmağıyla işaret etti ve dedi ki;
“Onu bana vermeni istemiyorum. O küçük köpek, diğer köpekler kadar her şeye değer ve tam bedelini ödeyeceğim. Aslında, şimdi sana 2.37 dolar vereceğim, geri kalanı için ayda 50 sent taksit vereceğim.”
Dükkan sahibi, “Bu küçük köpeği gerçekten almak istiyor musun? Bak, bu diğer köpek yavruları gibi asla koşamayacak, zıplayamayacak ve seninle oynayamayacak.” deyince;
Küçük çocuk, şaşırtıcı bir şekilde, büyük bir metal destekle desteklenen sakat sol bacağını açtı, dükkan sahibine baktı ve usulca yanıtladı,
“Eh, ben de pek iyi koşmuyorum ve küçük köpeğin anlayan birine ihtiyacı olacak!”
Allah'a emanet olun.
Rabb'im hepimizin yâr ve yardımcısı olsun.
Cumamız mübarek ve hayırlara vesile olsun.
Nesibe Tükel
Ekleme
Tarihi: 20 Aralık 2024 - Cuma
HAYATINIZDA SİZİ ANLAYAN BİRİSİ OLMALI.
HAYATINIZDA SİZİ ANLAYAN BİRİSİ OLMALI.
Anlatırsınız...
Yazarsınız...
Konusurdunuz...
Öyle bir duruma gelirsiniz ki hani derler ya ciğerinizi, nefesinizi tuketirsiniz de gene de olmaz.
Anlatamazsınız derdinizi, yaşadıklarımız üzüntülerinizi, çıkmazlarınızı. Âdeta duvara tostlar dua etmek istersiniz. Rabb'im seni de anlatamadığım dertlerim ile dertlendirsin demek istersiniz de "yoooo, yooo, olmaz, olmamalı diye düşünerek kendinizi bu dipsiz düşüncelerden, kötü dualardan azat edersiniz.
"Rabb'im sizlere akıl, vicdan, merhamet ihsan etsin" der kısa yoldan meseleyi Allah'a havale edersiniz. Olması gereken de budur.
Hikaye bu ya, bir dükkan sahibi, kapısının üzerine “Satılık Köpek Yavruları” yazan bir tabela asmış.
Bunun gibi tabelalar her zaman küçük çocukları cezbeder. Bir çocuk tabelayı görüp sahibine yaklaşmış ve “Yavruları ne kadara satacaksınız?” diye sordu.
Mağaza sahibi, “30 ila 50 dolar arasında herhangi bir fiyata” yanıtını verdi.
Küçük çocuk cebinden biraz bozuk para çıkardı. “2,37 dolarım var” dedi; onları satın alamam ama lütfen onlara bakabilir miyim?” diye sordu.
Dükkan sahibi gülümseyip ıslık çaldı. Kulübeden, dükkânının koridorunda koşan anne ve ardından beş ufacık, minik kürk yumağı geldi. Yalnız yavrulardan biri oldukça geride kaldı. Küçük çocuk hemen geciken, topallayan köpeği seçti ve dükkan sahibine “Bu küçük köpeğin nesi var?” dedi.
Dükkan sahibi, veterinerin küçük köpeği muayene ettiğini ve kalça yuvasının olmadığını söyledi; üstelik iyileşmesi imkansızdı ve bu yavru her zaman sakat kalacaktı.
Küçük çocuk heyecanlandı. “Satın almak istediğim köpek yavrusu bu.” dedi.
Dükkan sahibi, “Hayır, o küçük köpeği almak istemezsin. Onu gerçekten istiyorsan, sana hediye edeceğim.” dedi.
Küçük çocuk iyice sinirlendi. Dükkân sahibinin gözlerinin içine bakarak parmağıyla işaret etti ve dedi ki;
“Onu bana vermeni istemiyorum. O küçük köpek, diğer köpekler kadar her şeye değer ve tam bedelini ödeyeceğim. Aslında, şimdi sana 2.37 dolar vereceğim, geri kalanı için ayda 50 sent taksit vereceğim.”
Dükkan sahibi, “Bu küçük köpeği gerçekten almak istiyor musun? Bak, bu diğer köpek yavruları gibi asla koşamayacak, zıplayamayacak ve seninle oynayamayacak.” deyince;
Küçük çocuk, şaşırtıcı bir şekilde, büyük bir metal destekle desteklenen sakat sol bacağını açtı, dükkan sahibine baktı ve usulca yanıtladı,
“Eh, ben de pek iyi koşmuyorum ve küçük köpeğin anlayan birine ihtiyacı olacak!”
Allah'a emanet olun.
Rabb'im hepimizin yâr ve yardımcısı olsun.
Cumamız mübarek ve hayırlara vesile olsun.
Nesibe Tükel
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.