İNSANI İNSAN YAPAN TEVBE

İNSANI İNSAN YAPAN TEVBE Tevbe en yalın haliyle öz eleştiri demektir. Özeleştiri insanı geliştiren dönüştüren bir şeydir. Bir şeylerden vazgeçiş ya da yeni bir takım işleri yapmak için sağlam niyetler içerir. Bu özeleştirinin Allah’ın şahitliğinde yapılıyor olması inanan insan için tek önemli yaptırımdır. Başkalarının “aferin”ine veya “tü kaka”sına ihtiyacı yoktur. Dolayısıyla ancak içten gelen bir motivasyonla irade harekete geçirilerek yapılır. Öyle bir defa yapılan bir şey de değildir öz eleştiri, biliyorsunuz süreklilik içerir. İnsan her yönüyle kendini sürekli sorgular, bu sorulara cevaplar ararsa, bir tarafını törpülerken başka bir yerini çekiştirip duruyorsa sürekli gelişmeye yenilenmeye güncellenmeye daha iyi olan bir ben oluşturmaya çabalıyorsa; hiçbir günü dünüyle aynı değil, demektir. Belki de sırf Resûlullah örnekliğinde bir hayat içindir; dünden farklı bir ben doğurmaya çalışmak ve o ben ile örtülerinden sıyrılmak ayağa kalkmak her doğan günle elbiselerini arındırmak... Tevbe dönüşümdür. Kendini sürekli daha iyi bir ‘sen’e dönüştürme etkinliğidir. Allah’tan sürekli O’nun istediği yönde kalıcı bir değişikliği sergileyeceğine dair bir söz vermedir. Belki de mezara kadar süregelen bir eğitimdir. Rabbinin ona verdiği derslerden yaptığı çıkarımdır. Rabbinin huzurunda O’nun ona öğrettiklerinden damıttıklarını bir bir O’na itirafıdır. Tevbe, kulun Rabbine verdiği sözdür. Arkasında durması gereken asıl sözüdür. Öyle bilmediği dönemde verdiği bir söz de değildir artık. Tamamen hayatında yaşayarak öğrendiği bilinçli olarak verdiği bir sözdür. İnsan tevbeyle namazla duayla Allah ile kurduğu bağla onu her an anmayla değilse başka ne ile o en güzel kıvamda yaradılışını koruyabilir ki? İnsanın yaradılışını korumayabilmesi, vahiyle ahlâklanabilmesi için Allah’ın Tevvab oluşuna öyle çok ihtiyacı vardır ki! İnsan, Kalabilmek için insan; Muhtaçtır Allah’ın rahmetine Affına, rehberliğine Rablığına. Çünkü Tevbe dir insanı iblislikten ayıran, adamı Hz. Âdem yapan? Yoksa düşünsenize bir: “Ya Allah’ın üzerimizdeki fazlı ve rahmeti olmasaydı? Ya Allah, kendisine yönelenlerin tevbesini tekrar tekrar kabul eden, üstün hikmet sahibi bir zat olmasaydı…” ( Nûr24/10) Betül ÖZER BÖLÜK 19.02.2022