HALİL KÖPRÜCÜOĞLU
Köşe Yazarı
HALİL KÖPRÜCÜOĞLU
 

KIYAMET KOPABİLİR Mİ? ÖLDÜKTEN SONRA DİRİLMEK MÜMKÜN MÜ?

<div>İnsanlığın en b&uuml;y&uuml;k problemlerinden birisi &ouml;l&uuml;md&uuml;r. Hele kalp ve aklımızla b&uuml;t&uuml;n Semavi Dinlerin, hatta b&uuml;t&uuml;n inanışlarda asırlardır h&uuml;k&uuml;m s&uuml;ren &ldquo;tekrar dirilmek&rdquo; ve &ldquo;hesap vermek&rdquo; manaları bizleri ciddi ciddi d&uuml;ş&uuml;nd&uuml;r&uuml;r. Bu problemi &ccedil;&ouml;zmek İslamiyet&rsquo;e nasip olmuştur. İslam en son ve en m&uuml;tek&acirc;mil dindir. Rabbimiz, 125 bin Peygamberden sonra 125 milyon Evliya, Asfiya ve Muhakkikle bu tebliğini son 14 asırda tamamlamıştır. B&uuml;t&uuml;n iman hakikatlerinde olduğu gibi bu Haşir, &ouml;ld&uuml;kten sonra dirilme meselesini de, İslamiyet, imanın esaslarına almış ve akıl, kalp ve ruhu da tatmin edecek delilleri insanlığa sunmuştur.&nbsp;</div> <div>İm&acirc;m Gaz&acirc;li, Mevl&acirc;n&acirc;, İm&acirc;m-ı Rabb&acirc;n&icirc;, Abd&uuml;lk&acirc;dir Geyl&acirc;n&icirc; vb. M&uuml;cedditlerle her d&ouml;neme ait hususi irşatları yapan yıldızlar gibi Harika zatlar ile (RA) asırları tatmin etmişlerdir. Bedi&uuml;zzaman Hazretleri de bu asrın seviyesine uygun Kur&rsquo;an ve S&uuml;nnete dayalı şerh ve izahlarla son asrın aydınlatıcılarından olarak Haşri de harika anlatır.</div> <div>&ldquo;&Ccedil;&uuml;r&uuml;m&uuml;ş kemikleri kim diriltecek?&rdquo; /&rdquo;Kim onları bidayeten (Başlangı&ccedil;ta) inşa edip hayat ermiş ise O diriltecek&rdquo; (Yasin Suresi. 78-79)</div> <div>Bir z&acirc;t, g&ouml;z &ouml;n&uuml;nde bir g&uuml;nde YENİDEN b&uuml;y&uuml;k bir ORDUYU teşkil edip, meydana getirdiği halde, biri dese, &quot;Şu z&acirc;t, askerleri istirahat i&ccedil;in dağılmış olan bir taburu Bir boru ile toplar; tabur nizamı altına getirebilir.&quot; Sen ey insan, desen: &quot;İnanmam&quot;; ne kadar divanece bir ink&acirc;r olduğunu bilirsin.(S&ouml;zler,170)&nbsp;</div> <div>Ben bunu İzmir Seferihisar&rsquo;a giderken defalarca bizzat acemi birliğinin &ouml;n&uuml;nden ge&ccedil;erken bizzat g&ouml;rd&uuml;m. &Ouml;ğretmenliğim sırasında sınıflara aynen yaptırıp Haşir numunesi olarak da anlattım.</div> <div>Aynen onun gibi, Hi&ccedil;likten, Yeniden Ordu gibi b&uuml;t&uuml;n canlıların, Tabur misal cesedlerini,&nbsp; &nbsp;intizam ve hikmet &ouml;l&ccedil;&uuml;leriyle bedenlerin atomlarını ve l&acirc;tifelerini &ldquo;Emr-i&nbsp; K&uuml;n fe Yek&uuml;n&rdquo; ile &ldquo;(Rabbimiz, Bir şeyin olmasını istediği zaman,&nbsp; O&rsquo;nun işi SADECE &lsquo;OL&rsquo; demektir, o da oluverir.&rdquo; (Yasin, 36:82) kaydedip yerleştiren ve her asırda, Hatta her BAHARDA yer y&uuml;z&uuml;nde, y&uuml;z binler ordular gibi canlıların t&uuml;rlerini &Icirc;CAD eden bir Z&Acirc;T-I KAD&Icirc;R-İ AL&Icirc;M, (İlmi, Kudreti sonsuz olan Allah) tabur gibi, bir cesedin nizamı altına girmekle birbiriyle tanışan esas ve asli trilyonlarca atomları S&ucirc;r-u İsr&acirc;fil&rsquo;in borusuyla nasıl toplayabilir? Denilir mi? Denilse, div&acirc;nelik olmaz mı?&nbsp;</div> <div>İşte şimdi bizim yarık&uuml;rede Bahara giriyoruz. Rabbimiz ahiretteki harika yaratılışı kalbimize kolay kabul ettirmek i&ccedil;in bu bahardaki işleri bizim &ouml;n&uuml;m&uuml;ze seriverir. Artık kemik gibi kuru g&ouml;r&uuml;nen ağa&ccedil;lardan, odunlardan k&uuml;&ccedil;&uuml;k yeşil yapraklar, beyaz veya pembe &ccedil;i&ccedil;ekler bir sivilce gibi noktalardan &ccedil;ıkıyorlar. Pek &ccedil;ok hayvanın yumurtalarından. Toprakta ceset gibi g&ouml;md&uuml;ğ&uuml;m&uuml;z tahıl, sebze tohumlarından bir &ouml;nceki kışta &ouml;lm&uuml;ş olan canlıların DİRİLMESİNİ g&ouml;rmeye başlıyoruz. Rabbimiz k&acirc;inatı Haşrin kopyalarıyla doldurmuş! Zaten bahar dışında da insan veya hayvanların anne rahimlerinde veya dışındaki yumurtalarda; b&uuml;t&uuml;n tohumlarda, odun gibi adeta &ccedil;ansız gibi duran dallarda Haşrin, YENİDEN DİRİLİŞİN numunelerini g&ouml;z&uuml;m&uuml;ze g&ouml;steriyor elhamd&uuml;lillah.</div> <div>Mesel&acirc;:&ldquo;G&ouml;rmedi mi o insan? Biz onu bir Damla SUDAN yarattık da, sonra o Bize ap a&ccedil;ık bir d&uuml;şman kesiliverdİ.&rdquo;(Yasin,77) Nutfeden (bir damla Su, meni) al&acirc;kaya (Bir damla kana, Embriyo), al&acirc;kadan mudgaya (Bir &ccedil;iğnem ete, Zigot), Mudgadan T&acirc; Hilkat-İ İnsaniyeye kadar olan meydana gelişinizi g&ouml;r&uuml;yorsunuz. Nasıl oluyor ki Ahirette Dirilişinize ink&acirc;r ediyorsunuz? O onun Misli, belki daha kolayıdır.</div> <div>Haşirde sizi ihy&acirc; edecek Z&acirc;t &ouml;yle bir Z&Acirc;TTIR ki, b&uuml;t&uuml;n k&acirc;inat Ona emirber nefer h&uuml;km&uuml;ndedir; Bir baharı halk etmek, bir &ccedil;i&ccedil;ek kadar Ona kolay gelir. B&uuml;t&uuml;n hayv&acirc;n&acirc;tı icad etmek, bir sinek icadı kadar kudretine kolay gelir bir Z&acirc;ttır. &Ouml;yle bir Z&acirc;ta karşı &quot;&Ccedil;&uuml;r&uuml;m&uuml;ş kemikleri kim diriltir?&quot; (Y&acirc;sin,78) deyip kudretine karşı, ACZİNİ S&Ouml;YLEYİP meydan okunmaz...Herşeyin dizgini elinde, herşeyin anahtarı yanında, gece ve g&uuml;nd&uuml;z&uuml;, kış ve yazı bir kitabın sahifeleri gibi kolayca &ccedil;evirir, d&uuml;nya ve &acirc;hireti iki menzil gibi bunu kapar, onu a&ccedil;ar bir Kad&icirc;r-i Z&uuml;lcel&acirc;ldir. &quot;Defterler a&ccedil;ıldığında.&quot;(Tekvir, 81:10). kelimesi ifade eder ki, Haşirde herkesin b&uuml;t&uuml;n a&rsquo;m&acirc;li bir Sahife i&ccedil;inde yazılı olarak neşrediliyor. Şu mesele, kendi kendine &ccedil;ok acaip olduğundan, akıl ona yol bulamaz. Fakat S&ucirc;renin işaret ettiği gibi, HAŞR-İ BAHAR&Icirc;DE başka noktaların benzeri olduğu gibi, şu sayfaların neşri benzetmesi pek a&ccedil;ıktır. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; her meyvedar ağacın, &ccedil;i&ccedil;ekli bir otun da AMELLERİ, fiilleri, VAZİFELERİ var, &hellip; İşte, Onun, b&uuml;t&uuml;n bu amelleri Tarih-i hayatlarıyla beraber tohumcuklarında yazılıp, Başka bir baharda &ccedil;ıkar. G&ouml;sterdiği şekil ve suret lisanıyla, Gayet net bir şekilde, Analarının ve asıllarının hallerini DAL, budak, yaprak, &ccedil;i&ccedil;ek ve meyveleriyle, Sahife-i a&rsquo;m&acirc;lini neşreder. İşte, g&ouml;z&uuml;m&uuml;z&uuml;n &ouml;n&uuml;nde bu HAK&Icirc;M&Acirc;NE, HAF&Icirc;Z&Acirc;NE, M&Uuml;DEBBİR&Acirc;NE, M&Uuml;REBBİY&Acirc;NE, L&Acirc;TİF&Acirc;NE şu işi yapan ALLAH&rsquo;dır ki, der: &quot;Defterler a&ccedil;ıldığında.&quot; (Tekvir Suresi, 81:10.) Tohum ve yumurtalarda 150 bin cilt yazılım olduğunu ilim de s&ouml;yl&uuml;yor.</div> <div>Ey Nefis; Başka noktaları bununla kıyas eyle, kuvvetin varsa m&uuml;mk&uuml;n değildir de. BAŞKA BİR S&Ouml;Z S&Ouml;YLE&rsquo;</div> <div>&nbsp;</div> <div>Halil K&Ouml;PR&Uuml;C&Uuml;OĞLU</div>
Ekleme Tarihi: 22 Mart 2021 - Pazartesi

KIYAMET KOPABİLİR Mİ? ÖLDÜKTEN SONRA DİRİLMEK MÜMKÜN MÜ?

<div>İnsanlığın en b&uuml;y&uuml;k problemlerinden birisi &ouml;l&uuml;md&uuml;r. Hele kalp ve aklımızla b&uuml;t&uuml;n Semavi Dinlerin, hatta b&uuml;t&uuml;n inanışlarda asırlardır h&uuml;k&uuml;m s&uuml;ren &ldquo;tekrar dirilmek&rdquo; ve &ldquo;hesap vermek&rdquo; manaları bizleri ciddi ciddi d&uuml;ş&uuml;nd&uuml;r&uuml;r. Bu problemi &ccedil;&ouml;zmek İslamiyet&rsquo;e nasip olmuştur. İslam en son ve en m&uuml;tek&acirc;mil dindir. Rabbimiz, 125 bin Peygamberden sonra 125 milyon Evliya, Asfiya ve Muhakkikle bu tebliğini son 14 asırda tamamlamıştır. B&uuml;t&uuml;n iman hakikatlerinde olduğu gibi bu Haşir, &ouml;ld&uuml;kten sonra dirilme meselesini de, İslamiyet, imanın esaslarına almış ve akıl, kalp ve ruhu da tatmin edecek delilleri insanlığa sunmuştur.&nbsp;</div> <div>İm&acirc;m Gaz&acirc;li, Mevl&acirc;n&acirc;, İm&acirc;m-ı Rabb&acirc;n&icirc;, Abd&uuml;lk&acirc;dir Geyl&acirc;n&icirc; vb. M&uuml;cedditlerle her d&ouml;neme ait hususi irşatları yapan yıldızlar gibi Harika zatlar ile (RA) asırları tatmin etmişlerdir. Bedi&uuml;zzaman Hazretleri de bu asrın seviyesine uygun Kur&rsquo;an ve S&uuml;nnete dayalı şerh ve izahlarla son asrın aydınlatıcılarından olarak Haşri de harika anlatır.</div> <div>&ldquo;&Ccedil;&uuml;r&uuml;m&uuml;ş kemikleri kim diriltecek?&rdquo; /&rdquo;Kim onları bidayeten (Başlangı&ccedil;ta) inşa edip hayat ermiş ise O diriltecek&rdquo; (Yasin Suresi. 78-79)</div> <div>Bir z&acirc;t, g&ouml;z &ouml;n&uuml;nde bir g&uuml;nde YENİDEN b&uuml;y&uuml;k bir ORDUYU teşkil edip, meydana getirdiği halde, biri dese, &quot;Şu z&acirc;t, askerleri istirahat i&ccedil;in dağılmış olan bir taburu Bir boru ile toplar; tabur nizamı altına getirebilir.&quot; Sen ey insan, desen: &quot;İnanmam&quot;; ne kadar divanece bir ink&acirc;r olduğunu bilirsin.(S&ouml;zler,170)&nbsp;</div> <div>Ben bunu İzmir Seferihisar&rsquo;a giderken defalarca bizzat acemi birliğinin &ouml;n&uuml;nden ge&ccedil;erken bizzat g&ouml;rd&uuml;m. &Ouml;ğretmenliğim sırasında sınıflara aynen yaptırıp Haşir numunesi olarak da anlattım.</div> <div>Aynen onun gibi, Hi&ccedil;likten, Yeniden Ordu gibi b&uuml;t&uuml;n canlıların, Tabur misal cesedlerini,&nbsp; &nbsp;intizam ve hikmet &ouml;l&ccedil;&uuml;leriyle bedenlerin atomlarını ve l&acirc;tifelerini &ldquo;Emr-i&nbsp; K&uuml;n fe Yek&uuml;n&rdquo; ile &ldquo;(Rabbimiz, Bir şeyin olmasını istediği zaman,&nbsp; O&rsquo;nun işi SADECE &lsquo;OL&rsquo; demektir, o da oluverir.&rdquo; (Yasin, 36:82) kaydedip yerleştiren ve her asırda, Hatta her BAHARDA yer y&uuml;z&uuml;nde, y&uuml;z binler ordular gibi canlıların t&uuml;rlerini &Icirc;CAD eden bir Z&Acirc;T-I KAD&Icirc;R-İ AL&Icirc;M, (İlmi, Kudreti sonsuz olan Allah) tabur gibi, bir cesedin nizamı altına girmekle birbiriyle tanışan esas ve asli trilyonlarca atomları S&ucirc;r-u İsr&acirc;fil&rsquo;in borusuyla nasıl toplayabilir? Denilir mi? Denilse, div&acirc;nelik olmaz mı?&nbsp;</div> <div>İşte şimdi bizim yarık&uuml;rede Bahara giriyoruz. Rabbimiz ahiretteki harika yaratılışı kalbimize kolay kabul ettirmek i&ccedil;in bu bahardaki işleri bizim &ouml;n&uuml;m&uuml;ze seriverir. Artık kemik gibi kuru g&ouml;r&uuml;nen ağa&ccedil;lardan, odunlardan k&uuml;&ccedil;&uuml;k yeşil yapraklar, beyaz veya pembe &ccedil;i&ccedil;ekler bir sivilce gibi noktalardan &ccedil;ıkıyorlar. Pek &ccedil;ok hayvanın yumurtalarından. Toprakta ceset gibi g&ouml;md&uuml;ğ&uuml;m&uuml;z tahıl, sebze tohumlarından bir &ouml;nceki kışta &ouml;lm&uuml;ş olan canlıların DİRİLMESİNİ g&ouml;rmeye başlıyoruz. Rabbimiz k&acirc;inatı Haşrin kopyalarıyla doldurmuş! Zaten bahar dışında da insan veya hayvanların anne rahimlerinde veya dışındaki yumurtalarda; b&uuml;t&uuml;n tohumlarda, odun gibi adeta &ccedil;ansız gibi duran dallarda Haşrin, YENİDEN DİRİLİŞİN numunelerini g&ouml;z&uuml;m&uuml;ze g&ouml;steriyor elhamd&uuml;lillah.</div> <div>Mesel&acirc;:&ldquo;G&ouml;rmedi mi o insan? Biz onu bir Damla SUDAN yarattık da, sonra o Bize ap a&ccedil;ık bir d&uuml;şman kesiliverdİ.&rdquo;(Yasin,77) Nutfeden (bir damla Su, meni) al&acirc;kaya (Bir damla kana, Embriyo), al&acirc;kadan mudgaya (Bir &ccedil;iğnem ete, Zigot), Mudgadan T&acirc; Hilkat-İ İnsaniyeye kadar olan meydana gelişinizi g&ouml;r&uuml;yorsunuz. Nasıl oluyor ki Ahirette Dirilişinize ink&acirc;r ediyorsunuz? O onun Misli, belki daha kolayıdır.</div> <div>Haşirde sizi ihy&acirc; edecek Z&acirc;t &ouml;yle bir Z&Acirc;TTIR ki, b&uuml;t&uuml;n k&acirc;inat Ona emirber nefer h&uuml;km&uuml;ndedir; Bir baharı halk etmek, bir &ccedil;i&ccedil;ek kadar Ona kolay gelir. B&uuml;t&uuml;n hayv&acirc;n&acirc;tı icad etmek, bir sinek icadı kadar kudretine kolay gelir bir Z&acirc;ttır. &Ouml;yle bir Z&acirc;ta karşı &quot;&Ccedil;&uuml;r&uuml;m&uuml;ş kemikleri kim diriltir?&quot; (Y&acirc;sin,78) deyip kudretine karşı, ACZİNİ S&Ouml;YLEYİP meydan okunmaz...Herşeyin dizgini elinde, herşeyin anahtarı yanında, gece ve g&uuml;nd&uuml;z&uuml;, kış ve yazı bir kitabın sahifeleri gibi kolayca &ccedil;evirir, d&uuml;nya ve &acirc;hireti iki menzil gibi bunu kapar, onu a&ccedil;ar bir Kad&icirc;r-i Z&uuml;lcel&acirc;ldir. &quot;Defterler a&ccedil;ıldığında.&quot;(Tekvir, 81:10). kelimesi ifade eder ki, Haşirde herkesin b&uuml;t&uuml;n a&rsquo;m&acirc;li bir Sahife i&ccedil;inde yazılı olarak neşrediliyor. Şu mesele, kendi kendine &ccedil;ok acaip olduğundan, akıl ona yol bulamaz. Fakat S&ucirc;renin işaret ettiği gibi, HAŞR-İ BAHAR&Icirc;DE başka noktaların benzeri olduğu gibi, şu sayfaların neşri benzetmesi pek a&ccedil;ıktır. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; her meyvedar ağacın, &ccedil;i&ccedil;ekli bir otun da AMELLERİ, fiilleri, VAZİFELERİ var, &hellip; İşte, Onun, b&uuml;t&uuml;n bu amelleri Tarih-i hayatlarıyla beraber tohumcuklarında yazılıp, Başka bir baharda &ccedil;ıkar. G&ouml;sterdiği şekil ve suret lisanıyla, Gayet net bir şekilde, Analarının ve asıllarının hallerini DAL, budak, yaprak, &ccedil;i&ccedil;ek ve meyveleriyle, Sahife-i a&rsquo;m&acirc;lini neşreder. İşte, g&ouml;z&uuml;m&uuml;z&uuml;n &ouml;n&uuml;nde bu HAK&Icirc;M&Acirc;NE, HAF&Icirc;Z&Acirc;NE, M&Uuml;DEBBİR&Acirc;NE, M&Uuml;REBBİY&Acirc;NE, L&Acirc;TİF&Acirc;NE şu işi yapan ALLAH&rsquo;dır ki, der: &quot;Defterler a&ccedil;ıldığında.&quot; (Tekvir Suresi, 81:10.) Tohum ve yumurtalarda 150 bin cilt yazılım olduğunu ilim de s&ouml;yl&uuml;yor.</div> <div>Ey Nefis; Başka noktaları bununla kıyas eyle, kuvvetin varsa m&uuml;mk&uuml;n değildir de. BAŞKA BİR S&Ouml;Z S&Ouml;YLE&rsquo;</div> <div>&nbsp;</div> <div>Halil K&Ouml;PR&Uuml;C&Uuml;OĞLU</div>
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.