TÜRKİYE’DE LAİKLİK ALGISI

<p>Laikliğin, kitabi tanımı ne olursa olsun &ouml;nemli olan halkın bundan ne anladığıdır. Kahir ekseriyet olarak Anadolu insanının kafasında bu kavram tam olarak oturmamıştır. İ&ccedil;ine tam olarak sindirememiş, kuşku ve ş&uuml;phe ile temkinli yaklaşmıştır. Bunda teori ve uygulama arasındaki &ccedil;elişki ve &ccedil;ifte standartlar kalbinin mutmain olmasının &ouml;n&uuml;ne ge&ccedil;miştir.&nbsp;</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Bunun yanında d&uuml;nyadaki laiklik uygulamalarına baktığında işin i&ccedil;inden &ccedil;ıkılması ger&ccedil;ekten zordur. En basitinden filmlerde g&ouml;rd&uuml;kleri, kafaların karışmasına sebep olmuştur. Devlet başkanları yemin ederken, insanlar şahitlik yaparken ve de nik&acirc;h kıyılırken İncil&rsquo;e el basılmaktadır. Oysaki benim saf Anadolu insanıma bu sistemde din ve devlet işlerinin ayrıldığı &ouml;ğretilmişti. Elin adamı bunları birbirine karıştırınca g&ouml;rmezden geleceksin, m&uuml;ft&uuml;lerin nik&acirc;h kıymasına kıyamet koparacaksın, bunu hi&ccedil; kimse makul olarak izah edemez.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Ge&ccedil;mişte <strong><em>&ldquo;laikliğe aykırı eylem&rdquo;</em></strong> başlığı altında, namaz kılan, başını &ouml;rten, camiye giden ve Kuran okuyan insanları fişleyeceksin sonra da bunu en ideal sistem olarak dayatacaksın, inandırıcı olmaz. Anadolu insanı okuma ve yazma konusunda sıkıntılı olsa da &uuml;st&uuml;n feraseti ile eğriyi doğruyu şaşmaz bir şekilde ayırt edebilmektedir.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; T&uuml;rk insanının algısına g&ouml;re insanlar ya dindardır, ya da dindar değildir. Dindar olanlar i&ccedil;in dayandığı değerler, referanslar ve prensipler kutsaldır. Bunları sorgulamadan ve yargılamadan kabul etmiş ve hayatını bu d&ouml;ng&uuml; i&ccedil;erisinde s&uuml;rd&uuml;rm&uuml;şt&uuml;r.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Dindar olmayanlar i&ccedil;in durum biraz farklıdır. Sığınılacak bir liman, demir atılacak bir koy bulmak &ccedil;ok kolay değildir. &Ouml;z&uuml;nde geleneksel olarak iman mevcut olmakla birlikte amel olarak uygulama olmadığı i&ccedil;in tam olarak iki arada bir derede kalmıştır. Vicdanları rahatlatmak adına elde olan ne varsa ona sarılmıştır. Bu da mesela dindar olmayanlar i&ccedil;in laiklik olabilmektedir. İ&ccedil;i boş sloganlarla g&uuml;n&uuml; kurtarmaya &ccedil;alışsalar da sonu&ccedil; h&uuml;srandır. Yabancıların tehlike karşısında <strong><em>&ldquo;Oh my gad&rdquo;</em></strong> demelerinin &ouml;tesine ge&ccedil;ememeleri gibi bir garabet ortaya &ccedil;ıkmaktadır.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Yaban adlı romanında T&uuml;rk aydınını eleştirirken mealen ş&ouml;yle seslenmektedir; <strong><em>&ldquo; Anadolu insanının kuru yer ile bakır g&ouml;k arasında yabani bir ot gibi bitmesine rıza g&ouml;sterdin. Şimdi elinde orak hasada gelmişsin&hellip; Ne ektin ki ne bi&ccedil;eceksin&hellip;&rdquo;</em></strong></p> <p>Aslında meselenin &ouml;zeti budur, tepeden inmeci bir anlayışla bir şeyleri dayatacaksın ondan sonra da bu millet bizi anlamadı diye ağlayacaksın.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Sonu&ccedil; olarak; bu millete başka k&uuml;lt&uuml;rlere ait sistemler dar gelmiştir. Kendi değer ve geleneklerimizle evrensel değerleri harmanlayarak &ouml;zg&uuml;n sistemlerle yola devam etmek ka&ccedil;ınılmazdır. G&uuml;n&uuml;m&uuml;zde b&uuml;t&uuml;n arayışlar bunun i&ccedil;indir.</p> <p>Esenlik dileklerimle,</p>