MAZLUMLAR SENİ BEKLİYOR
MAZLUMLAR SENİ BEKLİYOR
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla…
‘Eğer siz bir yara aldıysanız bilin ki o topluluk da benzeri bir yara almıştı. O günleri biz insanlar arasında döndürüp duruyoruz ki Allah gerçek mü’minleri ortaya çıkarsın ve uğrunda şahitleri olsun diye.Allah zalimleri sevmez.’(Al-i İmran 140)
‘Bir de Allah, iman edenleri günahlarından arındırmak, kâfirleri de yok etmek için böyle yapıyor.’(Al-i İmran 141) Şanı yüce olan Allah doğru söyledi…
Bu gün otuz gün tuttuğumuz oruçlarımızın, ibadetlerimizin manevi deminde demlendiğimiz, Ramazan ayının bayramına ulaştık çok şükür. Sevincimiz her Ramazan ayında olduğu gibi yine hüzün ve üzüntüye gark oldu. Kutsal Mabed Mecsid-i Aksa’ya ve Filistinli kardeşlerimize yönelik saldırılardan bayram sevincimiz yerini hüzne bıraktı. Kim bilir bu dünya bu denli ulvi bir sevinci kaldırmıyorda bayram sevinci ahrete bırakıyordur.
Şuan gündemde olan Hamas lideri Şeyh Ahmet Yasin Allah ona rahmet etsin bir röportajında Siyonist İsrail devletinin ömrünün 2027 yılında yıkılacağını söylüyor. Dayanağının ise Kutsal kitabımız Kuranı Kerimdir diyor. Yukarı da ki ayette de insanların birbirleriyle olan imtihanlarının aynı olduğunu iyi ve kötü dönemler döner durur der. Daha yirminci yüzyılın başlarında büyük bir soykırım ve zulme uğrayan Yahudilerin aynı zulmü Filistin halkına reva görmesi anlaşılabilir gelmiyor bizlere değil mi? Bizler Müslüman ferasetiyle bakıyoruz olaylara ama batıl olan bir inanıştan Hak bir davranış beklenmez. Hak ve Hak yolunda bulunan kimseler savaşta ve barışta inanana veya inanmayana hak ve adaletle muamele eder.
Osmanlı imparatorluğunun adalet anlayışından sebep altı yüzyıl dört kıtayı yönetebilmiştir. Güçten önce Hak ve adalet anlayışı bir devleti ayakta tutar.
Şimdi ise sözüm ona güçlü olan ve dünyayı iki dudağı arasında gören ‘süper güç devletler’ Hak ve Adaletten yana olmadıkları için batmaya ve yok olmaya mahkumdur. Bu anlayış İster Müslüman devlet olsun ya da olmasın fark etmez.
Güç, kuvvet ve kudret kime ve neye karşı gösterilir? Bizi biz yapan bin yıllık devlet anlayışımızda, Allah’ın hükmü ile muamele etmek ve Allah’ın adaletini yeryüzüne hakim kılmak içindi. Yıllar boyunca mazlum coğrafyaların beklenen neferi Müslüman Türkler olmuştur. Savaşırken bile adaletten ayrılmayan din ırk ve mezhep ayırmayan Türklerin herkesi koruyup kolladığını bilen Yahudiler dahi vakti zamanında Osmanlıya sığınmışlardı.
Şimdi ise şer ve batıl güçlerin Müslüman devletleri ve coğrafyalar üzerine oynadıkları oyunlar, kendilerince istedikleri gibi uygulanırken uyuyan bir devin uyanıyor olması gözlerinden kaçmıyor. Bu uyuyan dev yine beklenen, her zulme uğrayanların hasretle yolunu gözlediği yine Müslüman Türklerdir.
Bizler acı acı büyürüz, her düştük dediğimizde daha bir güçlenerek kalkarız evel Allah! Bunu son Aksa Baskınından sonra daha iyi anlamış olduk. Elhamdülilah ülkemizin ve halkımızın üzerine oynan her türlü oyunlardan sonra yine zulüm karşısında tek yürek, tek yumruk olabiliyorsak korkmayalım. Zalimin kalbine bu korku bile yeter diyeceğim de bu korkudan daha fazla bir korkunun kalplerinde olduğunu her fırsatta dile getiriyorlar zaten.
Şimdi bizim üzerimize düşen nedir? Allah Rasulü Müslümanları tarif erken :
‘Birbirlerine karşı muhabbet ve merhamette, müminler, bir vücut gibidir. Vücudun bir yeri rahatsız olunca, bütün vücut rahatsız, uykusuz kalıp, onun tedavisi ile meşgul oluğu gibi, Müslümanlar da birbirlerine yardıma koşmalıdır ’ ( Buhari) buyurur.
Önce birbirimize karşı merhamet ve sevgimizi arttırmak zorundayız. Gereksiz tüm kavgalardan arınmalı bu bayramı buna vesile kılmalıyız. Ardından çalışmak ve gayretimizi arttırmalıyız, çocuklarımıza dini ve milli bir şuur vermeli ve Müslüman’ın neden çalışıp başarılı olması gerektiğini onlara öğretmemiz gerekir. Özellikle gençlerimiz üzerine oynan oyunları bertaraf etmek için daha fazla gayret göstermeliyiz. Tüm bunları yaparken Allah’ın dinini yüceltmek esas alınmalı . Filistin’de, Afrika’da, Arakan’da hala beklenen sen isen bu bekleyişe icabet etmemen ahrette sana vebal olarak yeter…!
Ravza Zeybek
Ekleme
Tarihi: 13 Mayıs 2021 - Perşembe
MAZLUMLAR SENİ BEKLİYOR
MAZLUMLAR SENİ BEKLİYOR
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla…
‘Eğer siz bir yara aldıysanız bilin ki o topluluk da benzeri bir yara almıştı. O günleri biz insanlar arasında döndürüp duruyoruz ki Allah gerçek mü’minleri ortaya çıkarsın ve uğrunda şahitleri olsun diye.Allah zalimleri sevmez.’(Al-i İmran 140)
‘Bir de Allah, iman edenleri günahlarından arındırmak, kâfirleri de yok etmek için böyle yapıyor.’(Al-i İmran 141) Şanı yüce olan Allah doğru söyledi…
Bu gün otuz gün tuttuğumuz oruçlarımızın, ibadetlerimizin manevi deminde demlendiğimiz, Ramazan ayının bayramına ulaştık çok şükür. Sevincimiz her Ramazan ayında olduğu gibi yine hüzün ve üzüntüye gark oldu. Kutsal Mabed Mecsid-i Aksa’ya ve Filistinli kardeşlerimize yönelik saldırılardan bayram sevincimiz yerini hüzne bıraktı. Kim bilir bu dünya bu denli ulvi bir sevinci kaldırmıyorda bayram sevinci ahrete bırakıyordur.
Şuan gündemde olan Hamas lideri Şeyh Ahmet Yasin Allah ona rahmet etsin bir röportajında Siyonist İsrail devletinin ömrünün 2027 yılında yıkılacağını söylüyor. Dayanağının ise Kutsal kitabımız Kuranı Kerimdir diyor. Yukarı da ki ayette de insanların birbirleriyle olan imtihanlarının aynı olduğunu iyi ve kötü dönemler döner durur der. Daha yirminci yüzyılın başlarında büyük bir soykırım ve zulme uğrayan Yahudilerin aynı zulmü Filistin halkına reva görmesi anlaşılabilir gelmiyor bizlere değil mi? Bizler Müslüman ferasetiyle bakıyoruz olaylara ama batıl olan bir inanıştan Hak bir davranış beklenmez. Hak ve Hak yolunda bulunan kimseler savaşta ve barışta inanana veya inanmayana hak ve adaletle muamele eder.
Osmanlı imparatorluğunun adalet anlayışından sebep altı yüzyıl dört kıtayı yönetebilmiştir. Güçten önce Hak ve adalet anlayışı bir devleti ayakta tutar.
Şimdi ise sözüm ona güçlü olan ve dünyayı iki dudağı arasında gören ‘süper güç devletler’ Hak ve Adaletten yana olmadıkları için batmaya ve yok olmaya mahkumdur. Bu anlayış İster Müslüman devlet olsun ya da olmasın fark etmez.
Güç, kuvvet ve kudret kime ve neye karşı gösterilir? Bizi biz yapan bin yıllık devlet anlayışımızda, Allah’ın hükmü ile muamele etmek ve Allah’ın adaletini yeryüzüne hakim kılmak içindi. Yıllar boyunca mazlum coğrafyaların beklenen neferi Müslüman Türkler olmuştur. Savaşırken bile adaletten ayrılmayan din ırk ve mezhep ayırmayan Türklerin herkesi koruyup kolladığını bilen Yahudiler dahi vakti zamanında Osmanlıya sığınmışlardı.
Şimdi ise şer ve batıl güçlerin Müslüman devletleri ve coğrafyalar üzerine oynadıkları oyunlar, kendilerince istedikleri gibi uygulanırken uyuyan bir devin uyanıyor olması gözlerinden kaçmıyor. Bu uyuyan dev yine beklenen, her zulme uğrayanların hasretle yolunu gözlediği yine Müslüman Türklerdir.
Bizler acı acı büyürüz, her düştük dediğimizde daha bir güçlenerek kalkarız evel Allah! Bunu son Aksa Baskınından sonra daha iyi anlamış olduk. Elhamdülilah ülkemizin ve halkımızın üzerine oynan her türlü oyunlardan sonra yine zulüm karşısında tek yürek, tek yumruk olabiliyorsak korkmayalım. Zalimin kalbine bu korku bile yeter diyeceğim de bu korkudan daha fazla bir korkunun kalplerinde olduğunu her fırsatta dile getiriyorlar zaten.
Şimdi bizim üzerimize düşen nedir? Allah Rasulü Müslümanları tarif erken :
‘Birbirlerine karşı muhabbet ve merhamette, müminler, bir vücut gibidir. Vücudun bir yeri rahatsız olunca, bütün vücut rahatsız, uykusuz kalıp, onun tedavisi ile meşgul oluğu gibi, Müslümanlar da birbirlerine yardıma koşmalıdır ’ ( Buhari) buyurur.
Önce birbirimize karşı merhamet ve sevgimizi arttırmak zorundayız. Gereksiz tüm kavgalardan arınmalı bu bayramı buna vesile kılmalıyız. Ardından çalışmak ve gayretimizi arttırmalıyız, çocuklarımıza dini ve milli bir şuur vermeli ve Müslüman’ın neden çalışıp başarılı olması gerektiğini onlara öğretmemiz gerekir. Özellikle gençlerimiz üzerine oynan oyunları bertaraf etmek için daha fazla gayret göstermeliyiz. Tüm bunları yaparken Allah’ın dinini yüceltmek esas alınmalı . Filistin’de, Afrika’da, Arakan’da hala beklenen sen isen bu bekleyişe icabet etmemen ahrette sana vebal olarak yeter…!
Ravza Zeybek
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.