Hafta sonu bir takım ziyaretler dolayısı ile Adana’da idik. Bu sefer ne yapalım dedik? Ve Adanalıların ilk akla gelen yerlerinden birisi olan Varda köprüsünü ziyaret etmeye karar verdik. Toros dağlarından ve köprülerinden geçerek Adana merkezden yaklaşık 70 km uzaklıkta olan olağanüstü görkemli köprüye vardık. “İyi ki gelmişiz” dedim. İnanılmaz bir doğa harikasının olduğu yere dağlar arasına büyük bir köprü inşa edilmişti. Adana ilçesinin Karaisalı ilçesinde olan bu köprüye yöre halkı “koca köprü” ya da “Alman köprüsü” diye de adlandırdıkları Varda Köprüsünü hayran hayran seyre daldım. Hemen bu köprü ile yurt içi ve yurt dışı kaynaklardan araştırmalara başladım.
Köprü yapımı anlaşması, 1888 yılında Sultan 2. Abdülhamit ile Almanya Kralı Kaizer Willheim II tarafından yapılmış. 1905 yılında başlanan bu köprü 1912 yılında tamamlanmış ve İstanbul-Bağdat-Hicaz yolunun bağlantılarını kurmak için yapılmış. Alman kaynaklarına göre ise, Viyadüğün inşası, Alman endüstrisine doğrudan petrol arzı sağlamak için Berlin’i o zamanlar Osmanlı İmparatorluğu’nun bir parçası olan Basra’ya bağlayacak olan İstanbul-Bağdat demiryolu hattının Osmanlı-Alman projesinin amacı idi demişler.
Alman mühendisler çelik kafes örme tekniği ile bu köprüyü mükemmelleştirmişler. 7000’in üzerinde işçinin çalıştırıldığı söyleniyor. Köprü inşaatı sırasında toplam ölüm sayısı ise 21 imiş.
En ilginci ise 100 yıl geçmesine rağmen bu köprüde tek bir çatlağa bile rastlanılmamış olması.
Gerçekten bakarken büyüleniyorsunuz.
1912 yılına ait olan tekniklerin mükemmel kullanılması bir Alman disiplinini de gösteriyor. 200 metre uzunluğunda olan bu köprünün yükseklisi ise 100 metre. Yükseklik korkusu olanlar aşağıya bakamıyorlar bile. O kadar işçinin o yıllarda bu kadar yüksekliklerde nasıl çalıştıklarını hayal bile edemiyorum.
Projenin yapım sürecinde Belemedik tren istasyonu civarında Alman ve Türkler görev yapmışlar ve Almanlar adeta orada kendilerinin de yaşamalarını kolaylaştırıcı kilise, okul, hastane, sinema hatta cami bile yapmışlar ve vefat eden çalışanlarını da orada defnetmişler yani Alman mezarlığı da var.
James Bond film serisinin Skyfall filmdeki aksiyon sahneleri burada çekilmiş ve tüm dünyadaki insanların ilgisini de çekmiş bu köprü. Gün geçtikçe de yurt dışından gelenlerin sayısında artış olmuş. Daha mükemmel bir çevre düzenlemesi yapılabilir.
Ne yazık ki çevresinde de pet şişeleri ve naylon poşet kirliliklerine rastlayabiliyorsunuz, ne yazık değil mi? Hala çevre bilincini taşımayan insanlar var. İçtikleri şişeleri şuursuzca etrafa atmışlar. Üzülmemek elde değil.
Yüksek yerlerde huzur arayanlar ve Allah’ın sanatını görmek isteyenler için bire bir gezilecek bir yer, tabi ki de benim gibi fotoğraf çektirmeyi de seviyorsanız kaçırmamanız gerekir.
Kaynaklar