İnanç Özgen
Köşe Yazarı
İnanç Özgen
 

ARAZİ PARÇALILIĞI

  21. yüzyılda gıdanın stratejik konumda olacağı, artan dünya nüfusunun beslenme gereksiniminin karşılanması bakımından üretim faktörlerinden en önemlisinin toprak olduğu bilinmekte.   Ülke topraklarının yetenek ve niteliklerinin belirlenmesi ve arazi kullanım planlamasının yapılmasını zorunluluk olarak ortaya konulmaktadır (Ekinci ve Sayılı, 2010).    Türkiye’deki tarımsal işletmelerde verimliliği büyük ölçüde düşüren arazi parçalanmasının en önemli nedenlerini; “miras ve intikal yoluyla parçalanma” ile “hisseli ve bölünerek yapılan satışlarla parçalanmalar” oluşturmaktadır.    Bu durum, tarımsal üretim sektörünün en önemli problemlerinden biridir.    Tarım sektöründe fiyat dalgalanmaları, tüketicilerin ucuz ürüne ulaşamaması, üretimde standartlaşmanın olmadığının göstergesidir.    Miras nedeniyle bölünemeyen araziler atıl olarak üretime katılamamaktadır. Bu tarlaların kısa vadeli çözümlerle üretim sektörüne kazandırılması çalışmaları yapılmak istense de başarılı olmamaktadır.    Arazi toplulaştırılması çalışmaları devam etmekte, ancak bu toplulaştırmanın bir üst aşaması olan intikal konusu aile bireylerinin mutabakata varamaması nedeniyle sığ ve çözümsüz kalmaktadır.    Mutlak, Özel Ürün, Dikili ve Marjinal Tarım Arazileri olarak nitelendirilen arazilerde özellikle mutlak ve özel ürün arazilerinde parçalılık dikkat çekmekte, bu arazilerin birçoğu üretime katılamamaktadır.    Diğer iki sınıfta ise Dikili arazilerin zamanla üretimden kopması, marjinal arazilerin üzerine ise şehirleşme başlığı altında fütursuzca binalar dikilmektedir. Yürürlükteki yasal düzenlemeler göz ardı edilerek toprakların kullanımı kamu yararı dikkate alınmadan, siyasilerin tavrına uygun olacak biçimde düzenlenmektedir.    Bu nedenle 10 liraya domates, 14 liraya salatalık, kg’ı 80 liraya peynir yemek zorunda kalınmaktadır. Zengin ve fakir arasındaki farklılığın gıda sektörüne sıçraması, önü alınamayan toplumsal sorunları da beraberinde getirecektir.   Türkiye’nin tarım kesimindeki yapısal sorunlarını gidermede çözümsüz kalması etkin bir toprak politikasının olmamasından kaynaklanmaktadır. Tarım topraklarının korunmasına ilişkin yasal düzenlemeler eksiktir.    Peki bu konuda neler yapılmalı?   Devlet paçalanmayan arazilere el koymalı, önce aile fertlerine bu arazileri teklif etmeli, yoksa satışa çıkararak, parçalılığı bitirmelidir.   Ekimi yapılmayan hazine arazilerini, üretime kazandırarak tarım teşkilatları vasıtasıyla üretim yaptırmalı, ürünleri belediyeler, tarımsal kooperatifler vasıtasıyla tüketiciye kazandırmalıdır.   Kısaca bu basit çözümlerle parçalılık bitirilebilir, çok daha ucuza üretim yapılarak, marjinal gıda fiyatları dalgalanmalarının önüne geçilmelidir   Prof. Dr. İnanç Özgen   Kaynaklar Ekinci, K. ve M. Sayılı, 2010. Tarım Arazilerinin Parçalanmasını Önlemeye Yönelik Mevzuat Üzerine Bir İnceleme. GOÜ, Ziraat Fakültesi Dergisi, 27 (2), 121-129.
Ekleme Tarihi: 26 Kasım 2022 - Cumartesi

ARAZİ PARÇALILIĞI

 
21. yüzyılda gıdanın stratejik konumda olacağı, artan dünya nüfusunun beslenme gereksiniminin karşılanması bakımından üretim faktörlerinden en önemlisinin toprak olduğu bilinmekte.
 
Ülke topraklarının yetenek ve niteliklerinin belirlenmesi ve arazi kullanım planlamasının yapılmasını zorunluluk olarak ortaya konulmaktadır (Ekinci ve Sayılı, 2010). 
 
Türkiye’deki tarımsal işletmelerde verimliliği büyük ölçüde düşüren arazi parçalanmasının en önemli nedenlerini; “miras ve intikal yoluyla parçalanma” ile “hisseli ve bölünerek yapılan satışlarla parçalanmalar” oluşturmaktadır. 
 
Bu durum, tarımsal üretim sektörünün en önemli problemlerinden biridir. 
 
Tarım sektöründe fiyat dalgalanmaları, tüketicilerin ucuz ürüne ulaşamaması, üretimde standartlaşmanın olmadığının göstergesidir. 
 
Miras nedeniyle bölünemeyen araziler atıl olarak üretime katılamamaktadır. Bu tarlaların kısa vadeli çözümlerle üretim sektörüne kazandırılması çalışmaları yapılmak istense de başarılı olmamaktadır. 
 
Arazi toplulaştırılması çalışmaları devam etmekte, ancak bu toplulaştırmanın bir üst aşaması olan intikal konusu aile bireylerinin mutabakata varamaması nedeniyle sığ ve çözümsüz kalmaktadır. 
 
Mutlak, Özel Ürün, Dikili ve Marjinal Tarım Arazileri olarak nitelendirilen arazilerde özellikle mutlak ve özel ürün arazilerinde parçalılık dikkat çekmekte, bu arazilerin birçoğu üretime katılamamaktadır. 
 
Diğer iki sınıfta ise Dikili arazilerin zamanla üretimden kopması, marjinal arazilerin üzerine ise şehirleşme başlığı altında fütursuzca binalar dikilmektedir. Yürürlükteki yasal düzenlemeler göz ardı edilerek toprakların kullanımı kamu yararı dikkate alınmadan, siyasilerin tavrına uygun olacak biçimde düzenlenmektedir. 
 
Bu nedenle 10 liraya domates, 14 liraya salatalık, kg’ı 80 liraya peynir yemek zorunda kalınmaktadır. Zengin ve fakir arasındaki farklılığın gıda sektörüne sıçraması, önü alınamayan toplumsal sorunları da beraberinde getirecektir.
 
Türkiye’nin tarım kesimindeki yapısal sorunlarını gidermede çözümsüz kalması etkin bir toprak politikasının olmamasından kaynaklanmaktadır. Tarım topraklarının korunmasına ilişkin yasal düzenlemeler eksiktir. 
 
Peki bu konuda neler yapılmalı?
 
Devlet paçalanmayan arazilere el koymalı, önce aile fertlerine bu arazileri teklif etmeli, yoksa satışa çıkararak, parçalılığı bitirmelidir.
 
Ekimi yapılmayan hazine arazilerini, üretime kazandırarak tarım teşkilatları vasıtasıyla üretim yaptırmalı, ürünleri belediyeler, tarımsal kooperatifler vasıtasıyla tüketiciye kazandırmalıdır.
 
Kısaca bu basit çözümlerle parçalılık bitirilebilir, çok daha ucuza üretim yapılarak, marjinal gıda fiyatları dalgalanmalarının önüne geçilmelidir
 
Prof. Dr. İnanç Özgen
 
Kaynaklar
Ekinci, K. ve M. Sayılı, 2010. Tarım Arazilerinin Parçalanmasını Önlemeye Yönelik Mevzuat Üzerine Bir İnceleme. GOÜ, Ziraat Fakültesi Dergisi, 27 (2), 121-129.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.