Medyadaki Cinsel İçerikli Görüntüler Çocuğu Nasıl Etkiler?
Medyadaki Cinsel İçerikli Görüntüler Çocuğu Nasıl Etkiler?
Medya-sosyal medyada cinsellik içeren sayfa ve görüntülerin artması çocuklar için ne gibi riskler taşıyor?
Cinsel gelişim ve eğitim konusundaki tüm yaklaşımlar, kişinin cinsel yaşamını şekillendiriyor ve bu konuya bakış açısını oluşturuyor.
Çocuğun yaşı, gelişimi, aile ve çevrenin yaklaşımları son derece önemli.
Çocuk ortalama 5 yaşından itibaren cinsellikle ilgili sorular sorar ve araştırmaya başlar.
Bedenini tanımaya çalışır, karşı cinsi merak eder, gizli gizli gözlemler yapabilir. Merak gayet normal bir duygudur.
Çocuğun bu konudaki soru ve araştırmalarına kayıtsız kalmak ne kadar sorun ise; erken dönemde, zamanı gelmeden ayrıntılı açıklamalar yapmak da son derece sakıncalıdır.
Okul öncesi dönem çocuklarının dahi bilgisayara hakim olduğunu görüyoruz. Okuma yazma bilmeseler de görsel yayınları takip ediyorlar, ya da abla, ağabey, anne, babayı izliyorlar.
Bu görüntülere erken dönemde maruz kalan çocukta cinsellikle ilgili erken uyarılma yani merak ve aynı zamanda korku oluşabilir. Özellikle 11 yaşa kadar somut düşünce hakim olduğu için çocuk anlam vermekte zorlandığı durumlarda kaygılanabilir.
Çocuklar bu içerikten dolayı nasıl bir tehlike içindeler?
Anne ve baba zamanı gelince çocukları ile bilgilendirme konuşması yapmalılar.
Birinci derecede önemli olan anne ve babanın yaklaşımı olmakla birlikte, çocuğun kendisinden yaşça büyük çocuklar tarafından izletilen cinsel içerikli görüntüler, facebooktaki görüntüler veya oyun sayfalarında ortaya çıkan görüntüler, çocuğun şaşırmasına ve aynı zamanda meraklanmasına neden olur.
Kafası karışır. Çatışma yaşayabilir. Yetişkinlikte cinsel sorunlar yaşayabilir. Suçluluk duyguları oluşabilir.
Bu tür vakalarda çözüm nasıl mümkün olabilir?
Sorumluluk birincil derecede ailede. Ailenin iletişimi ve disiplini önemli.
Cinsel bilgilendirme ve eğitimin bilinçli ve çocuktan gelen mesajlar dikkate alınarak verilmesi, sınırların gerektiği durumlarda çizilebilmesi, çocuğun yararına denetimin ve disiplinin doğru yaklaşımlarla yapılması gerekli.
Çocuk ve aile ile yapılan danışmanlık ve psikoterapi süreci destekleyici olabilmektedir.
Sevgiyle Kalın
Dr.Psikolog-Refleksolog
Kürşat Şahin YILDIRIMER
0532 603 30 06
Ekleme
Tarihi: 25 Ocak 2022 - Salı
Medyadaki Cinsel İçerikli Görüntüler Çocuğu Nasıl Etkiler?
Medyadaki Cinsel İçerikli Görüntüler Çocuğu Nasıl Etkiler?
Medya-sosyal medyada cinsellik içeren sayfa ve görüntülerin artması çocuklar için ne gibi riskler taşıyor?
Cinsel gelişim ve eğitim konusundaki tüm yaklaşımlar, kişinin cinsel yaşamını şekillendiriyor ve bu konuya bakış açısını oluşturuyor.
Çocuğun yaşı, gelişimi, aile ve çevrenin yaklaşımları son derece önemli.
Çocuk ortalama 5 yaşından itibaren cinsellikle ilgili sorular sorar ve araştırmaya başlar.
Bedenini tanımaya çalışır, karşı cinsi merak eder, gizli gizli gözlemler yapabilir. Merak gayet normal bir duygudur.
Çocuğun bu konudaki soru ve araştırmalarına kayıtsız kalmak ne kadar sorun ise; erken dönemde, zamanı gelmeden ayrıntılı açıklamalar yapmak da son derece sakıncalıdır.
Okul öncesi dönem çocuklarının dahi bilgisayara hakim olduğunu görüyoruz. Okuma yazma bilmeseler de görsel yayınları takip ediyorlar, ya da abla, ağabey, anne, babayı izliyorlar.
Bu görüntülere erken dönemde maruz kalan çocukta cinsellikle ilgili erken uyarılma yani merak ve aynı zamanda korku oluşabilir. Özellikle 11 yaşa kadar somut düşünce hakim olduğu için çocuk anlam vermekte zorlandığı durumlarda kaygılanabilir.
Çocuklar bu içerikten dolayı nasıl bir tehlike içindeler?
Anne ve baba zamanı gelince çocukları ile bilgilendirme konuşması yapmalılar.
Birinci derecede önemli olan anne ve babanın yaklaşımı olmakla birlikte, çocuğun kendisinden yaşça büyük çocuklar tarafından izletilen cinsel içerikli görüntüler, facebooktaki görüntüler veya oyun sayfalarında ortaya çıkan görüntüler, çocuğun şaşırmasına ve aynı zamanda meraklanmasına neden olur.
Kafası karışır. Çatışma yaşayabilir. Yetişkinlikte cinsel sorunlar yaşayabilir. Suçluluk duyguları oluşabilir.
Bu tür vakalarda çözüm nasıl mümkün olabilir?
Sorumluluk birincil derecede ailede. Ailenin iletişimi ve disiplini önemli.
Cinsel bilgilendirme ve eğitimin bilinçli ve çocuktan gelen mesajlar dikkate alınarak verilmesi, sınırların gerektiği durumlarda çizilebilmesi, çocuğun yararına denetimin ve disiplinin doğru yaklaşımlarla yapılması gerekli.
Çocuk ve aile ile yapılan danışmanlık ve psikoterapi süreci destekleyici olabilmektedir.
Sevgiyle Kalın
Dr.Psikolog-Refleksolog
Kürşat Şahin YILDIRIMER
0532 603 30 06
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.