KORKU-PANİK-STRES
<div>Biz canlıları hastalıklardan korumak, yaşatmak velakin sağlıklı yaşatmak için eğitim aldık. En önemlisi insan sağlığıdır. İnsan sağlığını koruyabilmemiz için hayvan ve bitki hastalıklarıyla da mücadele etmek zorundayız.</div>
<div>Dünya’da mevcut 250 hastalık hayvandan insana geçer. Bu hastalıkların 40 çeşitti Türkiye’de mevcuttur. Peki diğer beşeri hastalıklar neden dikkate alınmaz; hemen hemen bütün virüs, bakteri, mantar, parazit hastalıklarının hepsi hayvanlar tarafından insanlara çeşitli şekillerde taşınır. Eğer siz yalnız insanda bu hastalıklarla savaşırsanız kaynağı kurutamadığınızdan başarılı olamazsınız. Sağlık teşkilatı insan ve hayvan sağlığı diye ayrılmaz sağlık teşkilatı bir bütün olarak düşünülmelidir.</div>
<div>Korona virüsü hayvanlarda hastalık yapan bir virüstür. Bu virüsü hayvan hastalıklarıyla uğraşanlar önceden biliyorlardı.</div>
<div>Korona virüse karşı ilaç bulunmamaktadır. Hastalığın ileri safhalarında fırsatçı bakterilere karşı ilaç kullanılır. Korana virüs salgınında hastalara ilaç kullanmak çözüm gibi görülse de zararı bile olabilir. Onun için virüsün hücrelere tutunmadan önceki döneminde çözüm aramalıyız. </div>
<div>1.) Virüsünün vücuda girmesine engel olmalıyız. Virüs vücutta girebilecek bir yer bulursa ki 100 mikron büyüklükten bahsediyoruz, girer. Yalnız daha çok solunum yoluyla yani ağız, burundan girdiğini biliyoruz.</div>
<div>2.) Virüs ilk etapta ağız, burun mukozasına tutunur ve epitel hücrelerde çoğalmaya başlar. Kullanacağımız su ve ağız, burun sıvıları virüsün tutunmasını ve çoğalmasını engeller.</div>
<div> </div>
<div>AMAN DİKKAT:</div>
<div>Korku, panik ve stresten uzak durun. Bunlar bağışıklık sistemini yavaşlatır ileri durumda çalışmaz hale getirir. Daha tehlikelisi hastalıklara karşı bağışık olsanız da ani bir panik, korku, stres durumunda antijen antikor bağlarını koparır hastalıklara karşı açık hale gelebilirsiniz.</div>
<div>Korana salgını, sorumsuz çıkan sesler ve basının işi abartarak haberleştirmesiyle bir korku hükümdarlığı hâkim olmuştur. Bu çok tehlikeli bir durumdur. </div>
<div>Virüs ağız, burun mukozasını sever ama ondan sonra akciğer, karaciğer, dalak, böbrek, kas ve kalp hücrelerine de yerleşip zarar verebilir. Bundan dolayı kalp kasında miyokart meydana gelir ve sonuç ağır olur.</div>
<div>Hastalığa karşı bağışıklık sistemini güçlü tutmaya çalışırsanız virüs insanı öldürmez. Aslında ölümün meydana gelmesi virüsten değil, vücudun zayıf düşmesi sonucu fırsatçı bakterilerin devreye girmesinden olur. O zaman işi bu safhaya getirmeden çözüm yollarını aramalıyız.</div>
<div>Bunun için en ideal yol kanda antikorların oluşumunu sağlamalıyız. Yani canlının bir şekilde virüsle tanışması gerekiyor.</div>
<div>Denize düştük yılana sarılmaktan vaz geçelim. Bir sürü fırsatçı tüccar türedi, ot satışları zirve yaptı. Çözüm onlar değil. Öyle olsaydı inekler, koyunlar, keçiler hiçbir viral hastalığa yakalanmazdı. Kesin söylüyorum virüsler en sağlam hücreleri sever. Onun için zengin, fakir, genç, ihtiyar ayırt etmez.</div>
<div> </div>
<div>TEDBİR/ÇARE: </div>
<div>1.) Temizlikte ağız burun gargarası önemli. Bu durumda mukozaya, epitel hücrelere zarar vermeyecek antiseptikler kullanabilirsiniz.</div>
<div>2.) Kalabalık yerlerden uzak durun. Virüs kalabalık yerlerde çok güçlüdür ve hızlı yayılır.</div>
<div>3.) Bana bir şey olmaz, sakın demeyin. Virüsleri hafife almayın. Virüs insanlar arasında ayrım yapmaz. Yalnız bağışıklık sistemi iyi çalışan insanlar korunur. Yorgunluk bağışıklık sistemini yavaşlatır.</div>
<div>4.) Dengeli beslenin: </div>
<div>• a.) Otlardan çare aramaktan vazgeçin.</div>
<div>• b.) Kırmızı et yiyerek bağışıklık sistemini güçlendirin.</div>
<div>• c.) Hayvan ürünleri yiyin; tereyağı, peynir, küflü lor, yumurta.</div>
<div>(Küflü Lor: İçerisinde mantar ve bakteriler olduğundan bağışıklık sistemini sürekli uyararak diri tutar.)</div>
<div>5.) Temiz havalı, bol oksijenli yerlerde gezin. Şehirler virüslerin hızlı yayıldığı yerlerdir. Kapalı yerlerde çok kalmayın.</div>
<div>6.) İstirahat edin. Dışarıdan vücudu yoracak bir şey yüklemeyin.</div>
<div>7.) Kısa aralıklı bol su için, virüslerin epitel hücrelere tutunmasını engelleyin. Vücuda direnç kazandırır ve organların yorulmadan çalışmasını sağlar.</div>
<div>8.) Güneş ışıklarından faydalanın. Spor yapın.</div>
<div> </div>
<div>SON SÖZ:</div>
<div>Virüsleri küçük görmeyin hiç şaka yapmazlar. Ağız, burun, boğaz epitel hücrelerinde çoğalmasını tamamlar. Sonra nefes alışımızla ilk etapta akciğere yerleştiği için meydana getirdiği tahribatlar solunum yetmezliğine sebep olur. Korona virüsler aslında akciğer, karaciğer, böbrek, dalak, kaslar ve kalp kasını severler. Virüs kana geçtikten sonra bu organlara yerleşir, kalp kasında meydana getirdiği tahribat (miyokart) ağır sonuçların sebebidir.</div>
<div>Yukarıda söylediklerimizi dikkate alırsanız hastalığı erkenden ve hafif atlatabilirsiniz, belki farkına bile varmazsınız.</div>
<div>Sağlıklı bir ömür geçirmeniz dileğimle.</div>
<div> </div>
<div>Mahir ADIBEŞ</div>
Ekleme
Tarihi: 06 Aralık 2020 - Pazar
KORKU-PANİK-STRES
<div>Biz canlıları hastalıklardan korumak, yaşatmak velakin sağlıklı yaşatmak için eğitim aldık. En önemlisi insan sağlığıdır. İnsan sağlığını koruyabilmemiz için hayvan ve bitki hastalıklarıyla da mücadele etmek zorundayız.</div>
<div>Dünya’da mevcut 250 hastalık hayvandan insana geçer. Bu hastalıkların 40 çeşitti Türkiye’de mevcuttur. Peki diğer beşeri hastalıklar neden dikkate alınmaz; hemen hemen bütün virüs, bakteri, mantar, parazit hastalıklarının hepsi hayvanlar tarafından insanlara çeşitli şekillerde taşınır. Eğer siz yalnız insanda bu hastalıklarla savaşırsanız kaynağı kurutamadığınızdan başarılı olamazsınız. Sağlık teşkilatı insan ve hayvan sağlığı diye ayrılmaz sağlık teşkilatı bir bütün olarak düşünülmelidir.</div>
<div>Korona virüsü hayvanlarda hastalık yapan bir virüstür. Bu virüsü hayvan hastalıklarıyla uğraşanlar önceden biliyorlardı.</div>
<div>Korona virüse karşı ilaç bulunmamaktadır. Hastalığın ileri safhalarında fırsatçı bakterilere karşı ilaç kullanılır. Korana virüs salgınında hastalara ilaç kullanmak çözüm gibi görülse de zararı bile olabilir. Onun için virüsün hücrelere tutunmadan önceki döneminde çözüm aramalıyız. </div>
<div>1.) Virüsünün vücuda girmesine engel olmalıyız. Virüs vücutta girebilecek bir yer bulursa ki 100 mikron büyüklükten bahsediyoruz, girer. Yalnız daha çok solunum yoluyla yani ağız, burundan girdiğini biliyoruz.</div>
<div>2.) Virüs ilk etapta ağız, burun mukozasına tutunur ve epitel hücrelerde çoğalmaya başlar. Kullanacağımız su ve ağız, burun sıvıları virüsün tutunmasını ve çoğalmasını engeller.</div>
<div> </div>
<div>AMAN DİKKAT:</div>
<div>Korku, panik ve stresten uzak durun. Bunlar bağışıklık sistemini yavaşlatır ileri durumda çalışmaz hale getirir. Daha tehlikelisi hastalıklara karşı bağışık olsanız da ani bir panik, korku, stres durumunda antijen antikor bağlarını koparır hastalıklara karşı açık hale gelebilirsiniz.</div>
<div>Korana salgını, sorumsuz çıkan sesler ve basının işi abartarak haberleştirmesiyle bir korku hükümdarlığı hâkim olmuştur. Bu çok tehlikeli bir durumdur. </div>
<div>Virüs ağız, burun mukozasını sever ama ondan sonra akciğer, karaciğer, dalak, böbrek, kas ve kalp hücrelerine de yerleşip zarar verebilir. Bundan dolayı kalp kasında miyokart meydana gelir ve sonuç ağır olur.</div>
<div>Hastalığa karşı bağışıklık sistemini güçlü tutmaya çalışırsanız virüs insanı öldürmez. Aslında ölümün meydana gelmesi virüsten değil, vücudun zayıf düşmesi sonucu fırsatçı bakterilerin devreye girmesinden olur. O zaman işi bu safhaya getirmeden çözüm yollarını aramalıyız.</div>
<div>Bunun için en ideal yol kanda antikorların oluşumunu sağlamalıyız. Yani canlının bir şekilde virüsle tanışması gerekiyor.</div>
<div>Denize düştük yılana sarılmaktan vaz geçelim. Bir sürü fırsatçı tüccar türedi, ot satışları zirve yaptı. Çözüm onlar değil. Öyle olsaydı inekler, koyunlar, keçiler hiçbir viral hastalığa yakalanmazdı. Kesin söylüyorum virüsler en sağlam hücreleri sever. Onun için zengin, fakir, genç, ihtiyar ayırt etmez.</div>
<div> </div>
<div>TEDBİR/ÇARE: </div>
<div>1.) Temizlikte ağız burun gargarası önemli. Bu durumda mukozaya, epitel hücrelere zarar vermeyecek antiseptikler kullanabilirsiniz.</div>
<div>2.) Kalabalık yerlerden uzak durun. Virüs kalabalık yerlerde çok güçlüdür ve hızlı yayılır.</div>
<div>3.) Bana bir şey olmaz, sakın demeyin. Virüsleri hafife almayın. Virüs insanlar arasında ayrım yapmaz. Yalnız bağışıklık sistemi iyi çalışan insanlar korunur. Yorgunluk bağışıklık sistemini yavaşlatır.</div>
<div>4.) Dengeli beslenin: </div>
<div>• a.) Otlardan çare aramaktan vazgeçin.</div>
<div>• b.) Kırmızı et yiyerek bağışıklık sistemini güçlendirin.</div>
<div>• c.) Hayvan ürünleri yiyin; tereyağı, peynir, küflü lor, yumurta.</div>
<div>(Küflü Lor: İçerisinde mantar ve bakteriler olduğundan bağışıklık sistemini sürekli uyararak diri tutar.)</div>
<div>5.) Temiz havalı, bol oksijenli yerlerde gezin. Şehirler virüslerin hızlı yayıldığı yerlerdir. Kapalı yerlerde çok kalmayın.</div>
<div>6.) İstirahat edin. Dışarıdan vücudu yoracak bir şey yüklemeyin.</div>
<div>7.) Kısa aralıklı bol su için, virüslerin epitel hücrelere tutunmasını engelleyin. Vücuda direnç kazandırır ve organların yorulmadan çalışmasını sağlar.</div>
<div>8.) Güneş ışıklarından faydalanın. Spor yapın.</div>
<div> </div>
<div>SON SÖZ:</div>
<div>Virüsleri küçük görmeyin hiç şaka yapmazlar. Ağız, burun, boğaz epitel hücrelerinde çoğalmasını tamamlar. Sonra nefes alışımızla ilk etapta akciğere yerleştiği için meydana getirdiği tahribatlar solunum yetmezliğine sebep olur. Korona virüsler aslında akciğer, karaciğer, böbrek, dalak, kaslar ve kalp kasını severler. Virüs kana geçtikten sonra bu organlara yerleşir, kalp kasında meydana getirdiği tahribat (miyokart) ağır sonuçların sebebidir.</div>
<div>Yukarıda söylediklerimizi dikkate alırsanız hastalığı erkenden ve hafif atlatabilirsiniz, belki farkına bile varmazsınız.</div>
<div>Sağlıklı bir ömür geçirmeniz dileğimle.</div>
<div> </div>
<div>Mahir ADIBEŞ</div>
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.