Mehmet Bozkurt
Köşe Yazarı
Mehmet Bozkurt
 

NE HALE GELDİK YA RABBİ..!?             UYAN EY MİLLETİM!

♦️ NE HALE GELDİK YA RABBİ..!?             UYAN EY MİLLETİM! Sevgi, saygı, hoşgörü, dayanışma, kaynaşma, paylaşma, selamlaşma ve kucaklaşma; yerini menfaate terketti..! İslam, kardeş olmayı emrederken; biz tarikat, cemaat, parti ve mezhep kardeşliğini öne çıkardık..! Zekat vermeyi unuttuk, sadaka vermek için de bozuk paranın olmayışına sığındık. Oysa Kur'an, ihtiyaç fazlasını infak etmeyi emrederken, müslümanların hiç ihtiyaçları bitmediği için zekat ve sadaka kurumu çöktü..! Kur'an; Hz. Peygamber (s.a.v)'i rehber, önder ve örnek ilan ederken, biz başka örnek ve önderler edindik. Onları "İnsanüstü" görerek/göstererek şirke bulaştık..! İffetli yaşamak ejdadımızdan mirasi iken, iffetsizliği, çağdaşlık olarak tarif ettik. Televizyonlarımızda, açıkca kadın-erkek proğramlari ile ar namusu çarşı pazarda teşhir ettik..! Milli, manevi, insanı ve ahlaki değelerimize sırt çevirirken, ahlaksızlığı moda kabul ettik. Kültür değişimi yaşanıyor ve yaşatılıyor, aleni seyrettik..! Dostumuzu ve düşmanımızı tanımayacak kadar kör olduk. Birliğimizi zedeledik. Irkçı bir zihniyetle gözlerimiz, mü'min kardeşimizi göremez olduk..! Kur'an dinimizin kitabı iken, biz okumuyor ve anlamıyoruz, ancak ölünce bize okunuyor..! Sabretmek yerine küfretmeyi benimsedik..! Allah'a inanırız, ama O'ndan başka yardım dileriz, çaput bağlarız..! Riya ve gösteriş adeta karekterimizi şekillendirmiş, ihtirasımızla harama selam durduk..! Rüşvet, iltimas ve adam kayırmanın tavan yaptığı bir zamandayız. Bilgi, beceri isti'dat ve kabiliyetin boş işler kabul edildiği, adalet, ehliyet ve liyakatın el etek öpenlere kurban edildiği günleri yaşattık..! Biz, millet olarak mensubu olduğumuz ama bilmediğimiz bir medeniyetten dolayı komplex yaşıyoruz..! Sözde aydınlarımızın bilinçaltında bir utanma duygusu var..! Tarih boyunca, “Kendin gibi olma, benim dediğim gibi ol!” özümüzü unutturma emirleri üzerimize yağıyor. Ama bir milletin çocuklarının hedefi ve ufku yoksa bu emirleri uygularlar..! Yalanların ve ön yargılarının uykusuna yatmış bir toplumun diriliş göstermesi mümkün değildir. Uyanmak ve uyandırmak için zaman lazım. Bu ülkenin gerçek aydınları, millete yüksek sesle, “Uyanın! Kendinize gelin, siz Adem’den geldiniz, İblis’ten değil..!" diye haykırması gerekir..! Bizzatihi kendisiyle tanışma şerefine sahip olduğum Üstad Cemil Meriç’in ifadesiyle, “Kendisini peynir tulumundaki fare gibi, bir avuç batı efendisi, çok hızlı yaşıyor, acaba bir yere mi yetişecek!" diye sırtını milletine çevirmiş, benzemek istediği medeniyet ve millete koşuyor..! Medeniyetimiz ve millet olarak bize ait olan değerlerimizden bihaber, birilerinin bizi uyandırmasını bekliyoruz. Bir milletin merakını uyandıranlar aydınlardır. Şerefli medeniyetimizin uyanması için merak gerekiyor! Ama milletin sözde aydınları "entel-dantel" görünmek adına, milletin hafızasını silmek isterse, doğrudan soysuzlaşma başlar. Beli bükülmüş hasta adam..! 85 milyon nüfusu olan ülkemizde bilinçli olma oranı 4 olunca, ne kadar aydınımız olabilir ki? Bu tablo çok acıdır..! Kendisini tanıma ve dinleme şerefine sahip olduğum Üstad Necip Fazıl Kısakürek’in ifadesiyle, "300 kelime ile konuşan bazı kendini aydın zannedenleri konuşmaktan değil, dinlemekten yoruluyorum." diyerek bir gerçeğe işaret etmektedir..! Bugün ejdadımızın yaptıklarını hayranlıkla seyrederken, sokaklarda dolaşanları hayretle görüyorum. Yine Üstad Cemil Meriç’in ifadesiyle, "Yavaş yavaş acele edelim!" diyerek başka bir medeniyet arayanlar var! NİÇİN? Niçin sorusunu Allah sorar..!? Ne acıdır ki, hayatımızda Allah yok..! Ve Allah rızasını kazanma gibi bir dert de yok..! Allah, bu zalimlerin şerrinden bizleri emin eylesin.! Amin! Mehmet Bozkurt, Eğitimci İlahiyatçı Araştırmacı Yazar
Ekleme Tarihi: 01 Ocak 2022 - Cumartesi

NE HALE GELDİK YA RABBİ..!?             UYAN EY MİLLETİM!

♦️ NE HALE GELDİK YA RABBİ..!?             UYAN EY MİLLETİM! Sevgi, saygı, hoşgörü, dayanışma, kaynaşma, paylaşma, selamlaşma ve kucaklaşma; yerini menfaate terketti..! İslam, kardeş olmayı emrederken; biz tarikat, cemaat, parti ve mezhep kardeşliğini öne çıkardık..! Zekat vermeyi unuttuk, sadaka vermek için de bozuk paranın olmayışına sığındık. Oysa Kur'an, ihtiyaç fazlasını infak etmeyi emrederken, müslümanların hiç ihtiyaçları bitmediği için zekat ve sadaka kurumu çöktü..! Kur'an; Hz. Peygamber (s.a.v)'i rehber, önder ve örnek ilan ederken, biz başka örnek ve önderler edindik. Onları "İnsanüstü" görerek/göstererek şirke bulaştık..! İffetli yaşamak ejdadımızdan mirasi iken, iffetsizliği, çağdaşlık olarak tarif ettik. Televizyonlarımızda, açıkca kadın-erkek proğramlari ile ar namusu çarşı pazarda teşhir ettik..! Milli, manevi, insanı ve ahlaki değelerimize sırt çevirirken, ahlaksızlığı moda kabul ettik. Kültür değişimi yaşanıyor ve yaşatılıyor, aleni seyrettik..! Dostumuzu ve düşmanımızı tanımayacak kadar kör olduk. Birliğimizi zedeledik. Irkçı bir zihniyetle gözlerimiz, mü'min kardeşimizi göremez olduk..! Kur'an dinimizin kitabı iken, biz okumuyor ve anlamıyoruz, ancak ölünce bize okunuyor..! Sabretmek yerine küfretmeyi benimsedik..! Allah'a inanırız, ama O'ndan başka yardım dileriz, çaput bağlarız..! Riya ve gösteriş adeta karekterimizi şekillendirmiş, ihtirasımızla harama selam durduk..! Rüşvet, iltimas ve adam kayırmanın tavan yaptığı bir zamandayız. Bilgi, beceri isti'dat ve kabiliyetin boş işler kabul edildiği, adalet, ehliyet ve liyakatın el etek öpenlere kurban edildiği günleri yaşattık..! Biz, millet olarak mensubu olduğumuz ama bilmediğimiz bir medeniyetten dolayı komplex yaşıyoruz..! Sözde aydınlarımızın bilinçaltında bir utanma duygusu var..! Tarih boyunca, “Kendin gibi olma, benim dediğim gibi ol!” özümüzü unutturma emirleri üzerimize yağıyor. Ama bir milletin çocuklarının hedefi ve ufku yoksa bu emirleri uygularlar..! Yalanların ve ön yargılarının uykusuna yatmış bir toplumun diriliş göstermesi mümkün değildir. Uyanmak ve uyandırmak için zaman lazım. Bu ülkenin gerçek aydınları, millete yüksek sesle, “Uyanın! Kendinize gelin, siz Adem’den geldiniz, İblis’ten değil..!" diye haykırması gerekir..! Bizzatihi kendisiyle tanışma şerefine sahip olduğum Üstad Cemil Meriç’in ifadesiyle, “Kendisini peynir tulumundaki fare gibi, bir avuç batı efendisi, çok hızlı yaşıyor, acaba bir yere mi yetişecek!" diye sırtını milletine çevirmiş, benzemek istediği medeniyet ve millete koşuyor..! Medeniyetimiz ve millet olarak bize ait olan değerlerimizden bihaber, birilerinin bizi uyandırmasını bekliyoruz. Bir milletin merakını uyandıranlar aydınlardır. Şerefli medeniyetimizin uyanması için merak gerekiyor! Ama milletin sözde aydınları "entel-dantel" görünmek adına, milletin hafızasını silmek isterse, doğrudan soysuzlaşma başlar. Beli bükülmüş hasta adam..! 85 milyon nüfusu olan ülkemizde bilinçli olma oranı 4 olunca, ne kadar aydınımız olabilir ki? Bu tablo çok acıdır..! Kendisini tanıma ve dinleme şerefine sahip olduğum Üstad Necip Fazıl Kısakürek’in ifadesiyle, "300 kelime ile konuşan bazı kendini aydın zannedenleri konuşmaktan değil, dinlemekten yoruluyorum." diyerek bir gerçeğe işaret etmektedir..! Bugün ejdadımızın yaptıklarını hayranlıkla seyrederken, sokaklarda dolaşanları hayretle görüyorum. Yine Üstad Cemil Meriç’in ifadesiyle, "Yavaş yavaş acele edelim!" diyerek başka bir medeniyet arayanlar var! NİÇİN? Niçin sorusunu Allah sorar..!? Ne acıdır ki, hayatımızda Allah yok..! Ve Allah rızasını kazanma gibi bir dert de yok..! Allah, bu zalimlerin şerrinden bizleri emin eylesin.! Amin! Mehmet Bozkurt, Eğitimci İlahiyatçı Araştırmacı Yazar
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.