TÜRKİYE HER SABAH YENİ BİR GÜNDEMLE UYANIYOR!
■ TÜRKİYE HER SABAH YENİ BİR GÜNDEMLE UYANIYOR!
Yalanla...
Uydurmalarla...
Basiretsizlikle...
At ortaya bir yalan, iz kalsın! İnsanın biraz olsun haysiyeti olmalı!? Biraz da insanlara saygısı olmalı, inanılması mümkün olmayan yalan ve iftiralarla insanlara hitap etmek;
Çok ayıp!
Yazıklar olsun!
Ne büyük utanç!?
Aklımızla alay etmek!
Ya bir şey yapın!?
Ya da susun Allah aşkına!?
Bu ülkeye yazık!
Boş işlerle toplumu meşgul ediyorsunuz!
Ve devleti, devlet kurumlarını!?
Doğrusu sizinle aynı gök kubbeyi paylaşmaktan utanıyorum!
Farklı düşünün, ama "milli!" duruş sergileyin!
Görüyorsunuz ki, çok kızmışım!
Yahu adam diyor ki:
"CB Recep Tayyip Erdoğan, Amerika'ya kaçacak!
Ve bir de önceden haber veriyor!
Gece Saat: 22.00 de önemli bir açıklama yapacağım diyor!...
Son bir kez daha inandım ve acaba ne diyecek!?
Ve ülkemin Anamuhalefet Partisi Genel Başkanı!
Koca bir yalan!
Ve
Her gün yeni bir sorumsuzlukla kendince bir şey (!) yaptığını sanıyor!
Bunlara inanmak, düpedüz akıl tutulması!
Ne diyeyim, Allah akıl VERMESİN!
15 Temmuz 2016 tarihinde aslında kahraman olabilirdi... Tank'ın üstüne çıkabilseydi!? Ama o, tankların arasından sıvıştı, tabi şer tanklari da ona yol verdi. İstikamet Bakırköy Belediye Başkanı'nın evi! Orada kahve yudumladı!
Biri değil, iki değil, bir sürü deli var bu memlekette!?
Allah Resulü Hz. Muhammed (s.a.v) diyor ki:
"Nasılsanız, öyle yönetilirsiniz" ya da
"Nasıl olursanız, öyle idare edilirsiniz."
Şimdi biri de aleni Türkiye'ye sesleniyor ve diyor ki:
Şimdi Tarihçı Sayın Murat Bardakçı ne diyor görelim:
"İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Prof. Dr. Afet İinan tarafından yazılan ama asıl yazarının Atatürk olduğu söylenen "Medeni Bilgiler" isimli kitabı parti teşkilatlarına dağıtacaklarını ve iktidara geldiklerinde "ders kitabı" yapacaklarını söyledi.
Partisinin grup toplantısında konuşan Meral Akşener, "Bakın, bu kitabın adı Medeni Bilgiler... Kim yazmış biliyor musunuz? Gazi Mustafa Kemal Atatürk! Bunu alacaksınız genç teşkilatlarımızın tümüne dağıtacaksınız. Bundan sonra hediyemiz Nutuk’un yanında budur! Medeni Bilgiler kitabı, Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk Milleti ile vatandaşlık vizyonunu paylaşmak için manevi kızı Afet İnan adıyla yayınlattığı ama sonradan bizzat kendisinin yazdığı anlaşılan, okullarda okutulmasını vasiyet ettiği... İnşallah iktidar olduğumuzda İlkokul'dan itibaren bunu ders kitabı olarak okutacağız. Bu, önemli bir eserdir..." dedi.
Ben, Meral Hanım’ın böylesine yere-göğe koyamadığı bu kitabı okuduğunu yahut
kitap hakkında etraflı şekilde bilgi sahibi olduğunu zannetmiyorum, zira bu eseri okuyan ve muhteviyatından haberdar olan bir politikacının kitap hakkında bu şekilde güzellemeler yapacağını aklım almıyor!
Önce, Meral Hanım’ın sözünü ettiği kitabın geçmişinden kısaca bahsedeyim:
"Medeni Bilgiler" Afet Hanım’ın vergiden askerliğe, seçimlerden devlet teşkilatına, "millet" kavramına ve hatta dine kadar her vatandaşın bilmesi gereken konular hakkında 1929 tarihinden itibaren yaptığı yayınların biraraya getirilmiş halidir. Bazı bölümleri daha önce ders kitabı olarak çıkmış ve tamamı 1969 tarihinde Afet Hanım tarafından tek bir cilt halinde yayınlanmıştır. Afet Hanım, Türk Tarih Kurumu’nun çıkarttığı toplu yayının önsözünde, "... Bu kitaplar benim ismimle çıkmış olmasına rağmen, Atatürk’ün fikirleri ve telkinlerinden mülhem olduğunu (ilham alındığını) ve üslubun tamamen kendisine ait olduğunu tarihi hakikatleri belirtmek bakımından bana düşen bir ödev telakki ediyorum" diye yazar. Yani kitabın aslında “Atatürk’ün eseri olduğunu" söyler ve kitabın sonuna Atatürk ile yakın çevresindekilerin elyazıları ile kitap için hazırladıkları notları da ilave eder.
Şimdi, meselenin asıl önemli olan tarafına, yani sözkonusu kitapta yeralan bazı ifadelere geçeyim diyor Tarihçı Sayın Murat Badakçı:
"Medeni Bilgiler" devrimlerin bütün şiddeti ile hüküm sürdüğü bir dönemin eseridir: Hilafet lağvedilmiş, tekkeler ile zaviyeler kapatılmış; sosyal hayatta, yazıda ve daha birçok alanda inkılaplar yapılmıştır. Yeni rejim o günlerde dini hayatta da bazı düzenlemelere gitmekte, Türkiye Cumhuriyeti’ne mahsus yepyeni bir dini uygulamayı koymaya hazırlanmaktadır. Kitaptaki bazı ifadeler o dönemin anlayışının mahsulüdür ama sonraki senelerde bunların hepsinden vazgeçilmiş ve uygulanmamışlardır.
İşte o ifadelerden biri, Atatürk’ün İslamiyet hakkındaki düşünceleri:
"... Din birliğinin de bir millet teşkilinde müessir (etkili) olduğunu söyleyenler vardır. Fakat biz, bizim gözümüzün önündeki Türk Milleti tablosunda bunun aksini görmekteyiz."
"Türkler, Araplar’ın dinini kabul etmeden evvel de büyük bir millet idi. Arap dinini kabul ettikten sonra, bu din ne Arapların, ne aynı dinde bulunan Acemler’in ve ne de Mısırlıların vesairenin Türklerle birleşip bir millet teşkil etmelerine hiçbir tesir etmedi. Bilakis Türk Milleti’nin milli rabıtalarını gevşetti, milli hislerini, milli heyecanını uyuşturdu. Bu pek tabii idi. Çünkü, Muhammed'in kurduğu dinin gayesi, bütün milliyetlerin fevkinde (üzerinde) ..... bir Arap milliyeti siyasetine müncer oluyordu (Arap milliyeti siyaseti ile sonuçlanıyordu). Muhammed'in dinini kabul edenler kendilerini unutmaya, hayatlarını Allah kelimesinin her yerde yükseltilmesine hasretmeye mecburdular. Bununla beraber Allah’a kendi lisanında değil, Allah'ın Arap kavmine gönderdiği Arapça kitapla ibadet ve münacaatta bulunacaktı (yakaracaktı). Arapça öğrenmedikçe Allah’a ne dediğini bilmeyecekti. Bu vaziyet karşısında Türk Milleti birçok asırlar ne yaptığını, ne yapacağını bilmeksizin adeta bir kelimesinin manasını bilmediği halde Kur'an'ı ezberlemekten beyni sulanmış hafızlara döndüler..."
Bu ifadelerin tamamını merak edenler için söyleyeyim: Medeni Bilgiler’in herhangi bir baskısını, mesela 1988’de Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu tarafından yapılmış yayınını bulun ve 364 ile 370. sayfalar arasını dikkatle okuyun!
Meral Akşener Hanım’ın Parti teşkilatına dağıtılması talimatını verdiği ve "iktidara geldiklerinde ders kitabı yapacağını" söylediği Medeni Bilgiler’de bu mealde daha birçok ifade vardır.
Bu kitap hakkında yazının girişinde ifade ettiğim kanaatimi şimdi tekrar yazacağım:
Ben, Meral Akşener Hanım’ın, "Medeni Bilgiler”i ciddi şekilde okuduğunu, hatta bırakın okumasını, kitap hakkında etraflı bir bilgiye sahip bulunduğunu hiç zannetmiyorum. Zira bir politikacının bu kitabı parti teşkilatına tavsiye edip arkasından da iktidara geldikleri takdirde ders kitabı yapacağını söylemesi ile kendi ayağına kurşun sıkması arasında hiç fark yoktur!"
Yorumsuz! Ne diyelim? Allah akıl VERMESİN!
Mehmet Bozkurt, Eğitimci İlahiyatçı Araştırmacı Yazar
Ekleme
Tarihi: 30 Mayıs 2022 - Pazartesi
TÜRKİYE HER SABAH YENİ BİR GÜNDEMLE UYANIYOR!
■ TÜRKİYE HER SABAH YENİ BİR GÜNDEMLE UYANIYOR!
Yalanla...
Uydurmalarla...
Basiretsizlikle...
At ortaya bir yalan, iz kalsın! İnsanın biraz olsun haysiyeti olmalı!? Biraz da insanlara saygısı olmalı, inanılması mümkün olmayan yalan ve iftiralarla insanlara hitap etmek;
Çok ayıp!
Yazıklar olsun!
Ne büyük utanç!?
Aklımızla alay etmek!
Ya bir şey yapın!?
Ya da susun Allah aşkına!?
Bu ülkeye yazık!
Boş işlerle toplumu meşgul ediyorsunuz!
Ve devleti, devlet kurumlarını!?
Doğrusu sizinle aynı gök kubbeyi paylaşmaktan utanıyorum!
Farklı düşünün, ama "milli!" duruş sergileyin!
Görüyorsunuz ki, çok kızmışım!
Yahu adam diyor ki:
"CB Recep Tayyip Erdoğan, Amerika'ya kaçacak!
Ve bir de önceden haber veriyor!
Gece Saat: 22.00 de önemli bir açıklama yapacağım diyor!...
Son bir kez daha inandım ve acaba ne diyecek!?
Ve ülkemin Anamuhalefet Partisi Genel Başkanı!
Koca bir yalan!
Ve
Her gün yeni bir sorumsuzlukla kendince bir şey (!) yaptığını sanıyor!
Bunlara inanmak, düpedüz akıl tutulması!
Ne diyeyim, Allah akıl VERMESİN!
15 Temmuz 2016 tarihinde aslında kahraman olabilirdi... Tank'ın üstüne çıkabilseydi!? Ama o, tankların arasından sıvıştı, tabi şer tanklari da ona yol verdi. İstikamet Bakırköy Belediye Başkanı'nın evi! Orada kahve yudumladı!
Biri değil, iki değil, bir sürü deli var bu memlekette!?
Allah Resulü Hz. Muhammed (s.a.v) diyor ki:
"Nasılsanız, öyle yönetilirsiniz" ya da
"Nasıl olursanız, öyle idare edilirsiniz."
Şimdi biri de aleni Türkiye'ye sesleniyor ve diyor ki:
Şimdi Tarihçı Sayın Murat Bardakçı ne diyor görelim:
"İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Prof. Dr. Afet İinan tarafından yazılan ama asıl yazarının Atatürk olduğu söylenen "Medeni Bilgiler" isimli kitabı parti teşkilatlarına dağıtacaklarını ve iktidara geldiklerinde "ders kitabı" yapacaklarını söyledi.
Partisinin grup toplantısında konuşan Meral Akşener, "Bakın, bu kitabın adı Medeni Bilgiler... Kim yazmış biliyor musunuz? Gazi Mustafa Kemal Atatürk! Bunu alacaksınız genç teşkilatlarımızın tümüne dağıtacaksınız. Bundan sonra hediyemiz Nutuk’un yanında budur! Medeni Bilgiler kitabı, Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk Milleti ile vatandaşlık vizyonunu paylaşmak için manevi kızı Afet İnan adıyla yayınlattığı ama sonradan bizzat kendisinin yazdığı anlaşılan, okullarda okutulmasını vasiyet ettiği... İnşallah iktidar olduğumuzda İlkokul'dan itibaren bunu ders kitabı olarak okutacağız. Bu, önemli bir eserdir..." dedi.
Ben, Meral Hanım’ın böylesine yere-göğe koyamadığı bu kitabı okuduğunu yahut
kitap hakkında etraflı şekilde bilgi sahibi olduğunu zannetmiyorum, zira bu eseri okuyan ve muhteviyatından haberdar olan bir politikacının kitap hakkında bu şekilde güzellemeler yapacağını aklım almıyor!
Önce, Meral Hanım’ın sözünü ettiği kitabın geçmişinden kısaca bahsedeyim:
"Medeni Bilgiler" Afet Hanım’ın vergiden askerliğe, seçimlerden devlet teşkilatına, "millet" kavramına ve hatta dine kadar her vatandaşın bilmesi gereken konular hakkında 1929 tarihinden itibaren yaptığı yayınların biraraya getirilmiş halidir. Bazı bölümleri daha önce ders kitabı olarak çıkmış ve tamamı 1969 tarihinde Afet Hanım tarafından tek bir cilt halinde yayınlanmıştır. Afet Hanım, Türk Tarih Kurumu’nun çıkarttığı toplu yayının önsözünde, "... Bu kitaplar benim ismimle çıkmış olmasına rağmen, Atatürk’ün fikirleri ve telkinlerinden mülhem olduğunu (ilham alındığını) ve üslubun tamamen kendisine ait olduğunu tarihi hakikatleri belirtmek bakımından bana düşen bir ödev telakki ediyorum" diye yazar. Yani kitabın aslında “Atatürk’ün eseri olduğunu" söyler ve kitabın sonuna Atatürk ile yakın çevresindekilerin elyazıları ile kitap için hazırladıkları notları da ilave eder.
Şimdi, meselenin asıl önemli olan tarafına, yani sözkonusu kitapta yeralan bazı ifadelere geçeyim diyor Tarihçı Sayın Murat Badakçı:
"Medeni Bilgiler" devrimlerin bütün şiddeti ile hüküm sürdüğü bir dönemin eseridir: Hilafet lağvedilmiş, tekkeler ile zaviyeler kapatılmış; sosyal hayatta, yazıda ve daha birçok alanda inkılaplar yapılmıştır. Yeni rejim o günlerde dini hayatta da bazı düzenlemelere gitmekte, Türkiye Cumhuriyeti’ne mahsus yepyeni bir dini uygulamayı koymaya hazırlanmaktadır. Kitaptaki bazı ifadeler o dönemin anlayışının mahsulüdür ama sonraki senelerde bunların hepsinden vazgeçilmiş ve uygulanmamışlardır.
İşte o ifadelerden biri, Atatürk’ün İslamiyet hakkındaki düşünceleri:
"... Din birliğinin de bir millet teşkilinde müessir (etkili) olduğunu söyleyenler vardır. Fakat biz, bizim gözümüzün önündeki Türk Milleti tablosunda bunun aksini görmekteyiz."
"Türkler, Araplar’ın dinini kabul etmeden evvel de büyük bir millet idi. Arap dinini kabul ettikten sonra, bu din ne Arapların, ne aynı dinde bulunan Acemler’in ve ne de Mısırlıların vesairenin Türklerle birleşip bir millet teşkil etmelerine hiçbir tesir etmedi. Bilakis Türk Milleti’nin milli rabıtalarını gevşetti, milli hislerini, milli heyecanını uyuşturdu. Bu pek tabii idi. Çünkü, Muhammed'in kurduğu dinin gayesi, bütün milliyetlerin fevkinde (üzerinde) ..... bir Arap milliyeti siyasetine müncer oluyordu (Arap milliyeti siyaseti ile sonuçlanıyordu). Muhammed'in dinini kabul edenler kendilerini unutmaya, hayatlarını Allah kelimesinin her yerde yükseltilmesine hasretmeye mecburdular. Bununla beraber Allah’a kendi lisanında değil, Allah'ın Arap kavmine gönderdiği Arapça kitapla ibadet ve münacaatta bulunacaktı (yakaracaktı). Arapça öğrenmedikçe Allah’a ne dediğini bilmeyecekti. Bu vaziyet karşısında Türk Milleti birçok asırlar ne yaptığını, ne yapacağını bilmeksizin adeta bir kelimesinin manasını bilmediği halde Kur'an'ı ezberlemekten beyni sulanmış hafızlara döndüler..."
Bu ifadelerin tamamını merak edenler için söyleyeyim: Medeni Bilgiler’in herhangi bir baskısını, mesela 1988’de Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu tarafından yapılmış yayınını bulun ve 364 ile 370. sayfalar arasını dikkatle okuyun!
Meral Akşener Hanım’ın Parti teşkilatına dağıtılması talimatını verdiği ve "iktidara geldiklerinde ders kitabı yapacağını" söylediği Medeni Bilgiler’de bu mealde daha birçok ifade vardır.
Bu kitap hakkında yazının girişinde ifade ettiğim kanaatimi şimdi tekrar yazacağım:
Ben, Meral Akşener Hanım’ın, "Medeni Bilgiler”i ciddi şekilde okuduğunu, hatta bırakın okumasını, kitap hakkında etraflı bir bilgiye sahip bulunduğunu hiç zannetmiyorum. Zira bir politikacının bu kitabı parti teşkilatına tavsiye edip arkasından da iktidara geldikleri takdirde ders kitabı yapacağını söylemesi ile kendi ayağına kurşun sıkması arasında hiç fark yoktur!"
Yorumsuz! Ne diyelim? Allah akıl VERMESİN!
Mehmet Bozkurt, Eğitimci İlahiyatçı Araştırmacı Yazar
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.