Dildare(m)!...
<p>Adını duyduğum an, boğazım düğüm düğüm olur,</p>
<p>Nutkum tutulur…</p>
<p>Gönül mahpushanesinde,</p>
<p>Kalbim ilmek ilmek seni işler durur Dildâre(m)!</p>
<p>Gecenin ayazı üşütse de bedenimi,</p>
<p>Güzel gülüşünün meftunudur gözlerim, ruhumu ısıtır.</p>
<p>Sıcacık…</p>
<p>Bir perde gibi, şehrin kötülüklerini de kaplayan sis bile</p>
<p>Gözlerimdeki gözlerini kapat(a)madı Dildâre(m)!…</p>
<p> </p>
<p>Mumun vazifesidir, pervaneye aşkından yanması…</p>
<p>Görünce o cemalî…</p>
<p>Maşukunsam söyle!</p>
<p>Ben nasıl yanayım ta yürekten Dildâre(m)?</p>
<p>Çaresizim, bilmem kime sitem edeyim?</p>
<p>Açtın yüreğimde derin bir yara.</p>
<p>Derdime çare, sabra katık ümit ve dua…</p>
<p>Dermanı için…</p>
<p>Götürsün beni O Yâr’a Dildâre(m)!?…</p>
<p> </p>
<p>Karayel misin ki esip, kırdın dal ve budaklarımı?</p>
<p>Tufan olup geçtin ömrümden…</p>
<p>Yağmur çiseledin, ıslattın bütün rüyalarımı.</p>
<p> </p>
<p>Ahh Dildâre(m)!...</p>
<p>İlkbahar’da açan tüm çiçekleri…</p>
<p>Bahçendeki boynu bükük kırmızı gülleri,</p>
<p>Sabırla diktiğimiz kızıl lâle ve karanfilleri…</p>
<p>Saksıda boy veren sevda papatyaları,</p>
<p>Uğradığında, Boğaz’ın mor erguvanları..</p>
<p>Ülkemin en güzel çiçeklerini de kopartabilirsin</p>
<p>Oysaki kalbimin kırıkları hâlâ yerde, seninle…</p>
<p> </p>
<p>Söyler misin!?....</p>
<p>Paramparça olanı, cam kırıkları mı sandın?</p>
<p>Dokunma yüreğime!...</p>
<p>Yüreğine batar da yüreğin kanar Dildâre(m)!?...</p>
<p> </p>
<p>Memdoğlu…</p>
Ekleme
Tarihi: 14 Ocak 2019 - Pazartesi
Dildare(m)!...
<p>Adını duyduğum an, boğazım düğüm düğüm olur,</p>
<p>Nutkum tutulur…</p>
<p>Gönül mahpushanesinde,</p>
<p>Kalbim ilmek ilmek seni işler durur Dildâre(m)!</p>
<p>Gecenin ayazı üşütse de bedenimi,</p>
<p>Güzel gülüşünün meftunudur gözlerim, ruhumu ısıtır.</p>
<p>Sıcacık…</p>
<p>Bir perde gibi, şehrin kötülüklerini de kaplayan sis bile</p>
<p>Gözlerimdeki gözlerini kapat(a)madı Dildâre(m)!…</p>
<p> </p>
<p>Mumun vazifesidir, pervaneye aşkından yanması…</p>
<p>Görünce o cemalî…</p>
<p>Maşukunsam söyle!</p>
<p>Ben nasıl yanayım ta yürekten Dildâre(m)?</p>
<p>Çaresizim, bilmem kime sitem edeyim?</p>
<p>Açtın yüreğimde derin bir yara.</p>
<p>Derdime çare, sabra katık ümit ve dua…</p>
<p>Dermanı için…</p>
<p>Götürsün beni O Yâr’a Dildâre(m)!?…</p>
<p> </p>
<p>Karayel misin ki esip, kırdın dal ve budaklarımı?</p>
<p>Tufan olup geçtin ömrümden…</p>
<p>Yağmur çiseledin, ıslattın bütün rüyalarımı.</p>
<p> </p>
<p>Ahh Dildâre(m)!...</p>
<p>İlkbahar’da açan tüm çiçekleri…</p>
<p>Bahçendeki boynu bükük kırmızı gülleri,</p>
<p>Sabırla diktiğimiz kızıl lâle ve karanfilleri…</p>
<p>Saksıda boy veren sevda papatyaları,</p>
<p>Uğradığında, Boğaz’ın mor erguvanları..</p>
<p>Ülkemin en güzel çiçeklerini de kopartabilirsin</p>
<p>Oysaki kalbimin kırıkları hâlâ yerde, seninle…</p>
<p> </p>
<p>Söyler misin!?....</p>
<p>Paramparça olanı, cam kırıkları mı sandın?</p>
<p>Dokunma yüreğime!...</p>
<p>Yüreğine batar da yüreğin kanar Dildâre(m)!?...</p>
<p> </p>
<p>Memdoğlu…</p>
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.