Mehmet MEMDOĞLU
Köşe Yazarı
Mehmet MEMDOĞLU
 

Misafir Rızkı İle Gelir…

<p>Anadolu&rsquo;da bir k&uuml;lt&uuml;rd&uuml;r misafir ağırlamak. Gelen misafire a&ccedil; ya da tok olduğu sorulmaz. Ev sahipleri imk&acirc;nları nispetinde, hizmette ve ikramda kusur etmezler.</p> <p>Sosyal, ekonomik ve k&uuml;lt&uuml;rel seviye farkı, kırsal kesimlerden kent merkezlerine hızlı bir g&ouml;&ccedil; dalgası başlatmıştır. Bu sosyal, ekonomik ve k&uuml;lt&uuml;rel seviye farkından kaynaklı g&ouml;&ccedil;, Anadolu&rsquo;nun kadim k&uuml;lt&uuml;rlerinden olan &ldquo;misafir ağırlama&rdquo;&nbsp; geleneğini de maalesef dejenere etmiştir.</p> <p>Toplumdaki yozlaşmaya inat, bu geleneği yaşatmaya &ccedil;alışanlarda yok değildir. Adım, adım gen&ccedil;lik &ccedil;ağlarına yaklaşan Enes ile Yusuf, gen&ccedil;lik &ccedil;ağlarına adım atmaya hazırlanan, birbirileriyle anlaşan ve birbirlerini &ccedil;ok seven iki arkadaştırlar. &Ouml;yle ki g&uuml;n&uuml;n b&uuml;y&uuml;k bir kısmını birlikte ge&ccedil;irir, beraber yemek yer, beraber oynar; her şeylerini birbirleriyle paylaşırlar. Okuldan eve, evden okula gidip geldikleri cadde ve sokaklarda sohbet eder, birlikte oyunlar oynarlar, sıkıntıları olduğunda birbirlerine koşarlar, okulda ise aynı sırayı paylaşırlardı. Aileler arasındaki sosyal ve ekonomik benzerlik, aralarındaki dostluk bağlarını daha da kuvvetlendiriyordu. Evinde bulamadığı sevgi ve huzuru arkadaşı Enes&rsquo;in yanında bulması, Yusuf&rsquo;un en b&uuml;y&uuml;k mutluluğuydu.</p> <p>Anne ve babası &ccedil;alışan Yusuf&rsquo;un, okuldan eve d&ouml;nd&uuml;ğ&uuml;nde evin kapısını a&ccedil;arken kendisini karşılayacak kimsenin bulunmayışına i&ccedil;erlemesi bile, saf ve tertemizdi. Yusuf da diğer arkadaşları gibi,&nbsp; okuldan eve d&ouml;n&uuml;şte annesinin kendisine kapıyı a&ccedil;masını &ccedil;ok ama &ccedil;ok arzu ederdi. Lakin annesi, aile ekonomisine katkıda bulunmak i&ccedil;in &ccedil;alışmak zorunda kalıyordu. Eve yorgun d&ouml;nen annesi, ev işlerini de yaptığından, kendisiyle yeterince ilgilenemiyordu. Sadece annesi değil, gece ge&ccedil; saatlerde eve d&ouml;nen babası da yorgunluğundan olsa gerek, oğlu Yusuf&rsquo;a yeterince vakit ayıramıyordu.</p> <p>Yusuf, babası kendisine kızar korkusuyla, problemlerini en yakın arkadaşı Enes ile paylaşırdı. Enes, arkadaşının yaşadıklarına &ccedil;ok &uuml;z&uuml;ld&uuml;ğ&uuml;nden ve kendince &ccedil;&ouml;z&uuml;m de bulamadığından Yusuf&rsquo;un durumunu annesine paylaşmaya karar verir. Bir g&uuml;n yine okuldan eve d&ouml;nd&uuml;ğ&uuml;nde annesi Enes&rsquo;teki durgunluğu fark eder. Annesi: <em>&ldquo;Enes oğlum! Canını sıkan bir şey mi var?&rdquo;</em>&nbsp; diye sorunca, Enes arkadaşı Yusuf&rsquo;un kendisine anlattıklarını annesiyle paylaşır. Anneler şefkat abideleridir. Enes&rsquo;in annesi de &ccedil;evresinde &ccedil;ok sevilen, olgun; merhamet abidesi bir annedir. Annesi Enes&rsquo;e sıkı sıkı sarılır ve onu koklayarak &ouml;per. Enes&rsquo;e: <em>&ldquo;Ş&ouml;yle bir şey yapalım mı?&rdquo;</em> der. Merakını ve heyecanını gizleyemeyen Enes annesine: <em>&ldquo;Ne yapalım?&rdquo;</em> dediğinde: Annesi: <em>&ldquo;Git, arkadaşın Yusuf&rsquo;u bize davet et, ben de sizlere g&uuml;zel bir sofra hazırlayayım&rdquo;</em> cevabını verir. Bu cevaba &ccedil;ok sevinen Enes, acelece evden &ccedil;ıkarak, koşa koşa Yusufların evine varır. Kapı eşiğinde oturmuş &ouml;ylece d&uuml;ş&uuml;nen Yusuf, arkadaşı Enes&rsquo;i g&ouml;r&uuml;nce: <em>&ldquo;Hayrola arkadaşım bir şey mi oldu?&rdquo; diye sorduğunda, Enes: &ldquo;Hayır yok bir şey, annem bizim i&ccedil;in g&uuml;zel bir sofra hazırladı, seni bekliyor?&rdquo;</em>&nbsp; cevabı &uuml;zerine, arkadaşıyla kol kola girerek, Eneslerin evine doğru y&uuml;r&uuml;rler.</p> <p>Enes&rsquo;in annesi pencereden &ccedil;ocukların geldiğini g&ouml;r&uuml;nce, kapıya gelir ve &ccedil;ocuklar kapıyı &ccedil;almadan Enes ve Yusuf&rsquo;a kapıyı a&ccedil;ıverir. T&uuml;m g&uuml;ler y&uuml;zl&uuml;l&uuml;ğ&uuml; ile kapıyı a&ccedil;an Enes&rsquo;in annesi: <strong><em>&ldquo;Hoş geldin Yusuf, evimize bereket getirdin&rdquo;</em></strong> dedikten sonra, Yusuf&rsquo;u kucaklayarak &ouml;per. O g&uuml;ne kadar b&ouml;yle bir karşılanma şekliyle karşılaşmamış olan Yusuf&rsquo;un mutluluğu ve sevinci g&ouml;zlerinden okunur. Sofra başına ge&ccedil;en iki arkadaş b&uuml;y&uuml;k bir iştahla karınlarını doyurmaya koyulurlar. Yusuf: <em>&ldquo;Teyze ne kadar g&uuml;zel yemekler hazırlamışsın?&rdquo;</em> deyince: Enes&rsquo;in annesi: <strong><em>&ldquo;Bizler Rabbimize kulluk ederek teşekk&uuml;r&uuml;m&uuml;z&uuml; bildirirsek, O&rsquo;da bizlere hayatı, sofrayı kısaca her şeyi bereketli kılar. Ve bak evimizin bug&uuml;nk&uuml; bereketi de sen oldun canım&rdquo;</em> </strong>c&uuml;mlesiyle mukabele eder. Yemek yenip, oyunlar oynanıp ders &ccedil;alışıldıktan sonra, Yusuf; Enes&rsquo;in annesinden izin isteyerek eve d&ouml;ner.</p> <p>Akşam her iki evde de farklı bir duygu, farklı bir heyecan vardır. İşten eve d&ouml;nen Enes&rsquo;in babası, hanesindeki mutluluğu g&ouml;rd&uuml;ğ&uuml;nde eşine: &ldquo;Hayrola hatun? Bu akşam bir başkasınız. Bu işin sırrı nedir?&rdquo; der. Eşi: <strong><em>&ldquo;Bug&uuml;n hanemize bir Yusuf&ccedil;uk misafir oldu. Bilirsin, Yusuflar, gittikleri beldelere, evlere;&nbsp; kendileriyle birlikte bereket ve huzur da g&ouml;t&uuml;r&uuml;rler&rdquo;</em></strong> dedikten sonra, o g&uuml;n yaşananları eşiyle paylaşmaya başlar.</p> <p>Diğer yandan &ccedil;alıştığı işyerinden eve d&ouml;nen Yusuf&rsquo;un annesi, Yusuf&rsquo;taki mutluluğu ve sevinci hemen fark eder. Onun mutlu ve sevin&ccedil;li hali, kısmen de olsa annesinin yorgunluğunu alıp g&ouml;t&uuml;r&uuml;vermiştir. Annesi sormadan Yusuf, o g&uuml;n yaşadıklarını annesiyle paylaşınca, Yusuf&rsquo;un annesi de izinli olduğu g&uuml;n Enes&rsquo;in annesini ziyaret etmeye karar kılar.</p> <p>İzinli olduğu g&uuml;n, bilin&ccedil;li bir şekilde &ccedil;at kapı Enes&rsquo;in annesine ziyarete giden Yusuf&rsquo;un annesi,&nbsp; daha kapıdan i&ccedil;eri girerken, hane hanımının: <em>&ldquo;Hoş geldiniz, evimize bereket getirdiniz&rdquo;</em> s&ouml;z&uuml;yle,&nbsp; farklı bir haneye girdiğini fark eder. Evdeki manevi huzur, Yusuf&rsquo;un annesi Ayşe hanımı &ccedil;ok etkiler. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; <strong>misafiri g&uuml;ler y&uuml;zle karşılamanın ve ikramda bulunmanın, bereketin kapılarını a&ccedil;tığına şahit olmuştur.</strong> G&ouml;sterişten uzak ikram ve hoş sohbetten sonra evine d&ouml;nen Ayşe hanımın ilk icraatı, okuldan eve d&ouml;nen oğlu Yusuf&rsquo;u g&uuml;ler y&uuml;zle karşılamak olur.</p> <p>Peygamber Efendimiz (s.a.v) de: <strong><em>&ldquo;Sizden birinizin kurduğu yemek sofrası misafirlerinin &ouml;n&uuml;nde bulunduğu m&uuml;ddet&ccedil;e, melekler o kimseyi salat ve selam ederler&rdquo;</em></strong> buyurmaktadır.</p> <p><strong>Yani: Misafir rızkı ile gelir, bereketi ve sevabı hane halkına kalır&hellip;</strong></p> <p>&nbsp;</p>
Ekleme Tarihi: 16 Haziran 2016 - Perşembe

Misafir Rızkı İle Gelir…

<p>Anadolu&rsquo;da bir k&uuml;lt&uuml;rd&uuml;r misafir ağırlamak. Gelen misafire a&ccedil; ya da tok olduğu sorulmaz. Ev sahipleri imk&acirc;nları nispetinde, hizmette ve ikramda kusur etmezler.</p> <p>Sosyal, ekonomik ve k&uuml;lt&uuml;rel seviye farkı, kırsal kesimlerden kent merkezlerine hızlı bir g&ouml;&ccedil; dalgası başlatmıştır. Bu sosyal, ekonomik ve k&uuml;lt&uuml;rel seviye farkından kaynaklı g&ouml;&ccedil;, Anadolu&rsquo;nun kadim k&uuml;lt&uuml;rlerinden olan &ldquo;misafir ağırlama&rdquo;&nbsp; geleneğini de maalesef dejenere etmiştir.</p> <p>Toplumdaki yozlaşmaya inat, bu geleneği yaşatmaya &ccedil;alışanlarda yok değildir. Adım, adım gen&ccedil;lik &ccedil;ağlarına yaklaşan Enes ile Yusuf, gen&ccedil;lik &ccedil;ağlarına adım atmaya hazırlanan, birbirileriyle anlaşan ve birbirlerini &ccedil;ok seven iki arkadaştırlar. &Ouml;yle ki g&uuml;n&uuml;n b&uuml;y&uuml;k bir kısmını birlikte ge&ccedil;irir, beraber yemek yer, beraber oynar; her şeylerini birbirleriyle paylaşırlar. Okuldan eve, evden okula gidip geldikleri cadde ve sokaklarda sohbet eder, birlikte oyunlar oynarlar, sıkıntıları olduğunda birbirlerine koşarlar, okulda ise aynı sırayı paylaşırlardı. Aileler arasındaki sosyal ve ekonomik benzerlik, aralarındaki dostluk bağlarını daha da kuvvetlendiriyordu. Evinde bulamadığı sevgi ve huzuru arkadaşı Enes&rsquo;in yanında bulması, Yusuf&rsquo;un en b&uuml;y&uuml;k mutluluğuydu.</p> <p>Anne ve babası &ccedil;alışan Yusuf&rsquo;un, okuldan eve d&ouml;nd&uuml;ğ&uuml;nde evin kapısını a&ccedil;arken kendisini karşılayacak kimsenin bulunmayışına i&ccedil;erlemesi bile, saf ve tertemizdi. Yusuf da diğer arkadaşları gibi,&nbsp; okuldan eve d&ouml;n&uuml;şte annesinin kendisine kapıyı a&ccedil;masını &ccedil;ok ama &ccedil;ok arzu ederdi. Lakin annesi, aile ekonomisine katkıda bulunmak i&ccedil;in &ccedil;alışmak zorunda kalıyordu. Eve yorgun d&ouml;nen annesi, ev işlerini de yaptığından, kendisiyle yeterince ilgilenemiyordu. Sadece annesi değil, gece ge&ccedil; saatlerde eve d&ouml;nen babası da yorgunluğundan olsa gerek, oğlu Yusuf&rsquo;a yeterince vakit ayıramıyordu.</p> <p>Yusuf, babası kendisine kızar korkusuyla, problemlerini en yakın arkadaşı Enes ile paylaşırdı. Enes, arkadaşının yaşadıklarına &ccedil;ok &uuml;z&uuml;ld&uuml;ğ&uuml;nden ve kendince &ccedil;&ouml;z&uuml;m de bulamadığından Yusuf&rsquo;un durumunu annesine paylaşmaya karar verir. Bir g&uuml;n yine okuldan eve d&ouml;nd&uuml;ğ&uuml;nde annesi Enes&rsquo;teki durgunluğu fark eder. Annesi: <em>&ldquo;Enes oğlum! Canını sıkan bir şey mi var?&rdquo;</em>&nbsp; diye sorunca, Enes arkadaşı Yusuf&rsquo;un kendisine anlattıklarını annesiyle paylaşır. Anneler şefkat abideleridir. Enes&rsquo;in annesi de &ccedil;evresinde &ccedil;ok sevilen, olgun; merhamet abidesi bir annedir. Annesi Enes&rsquo;e sıkı sıkı sarılır ve onu koklayarak &ouml;per. Enes&rsquo;e: <em>&ldquo;Ş&ouml;yle bir şey yapalım mı?&rdquo;</em> der. Merakını ve heyecanını gizleyemeyen Enes annesine: <em>&ldquo;Ne yapalım?&rdquo;</em> dediğinde: Annesi: <em>&ldquo;Git, arkadaşın Yusuf&rsquo;u bize davet et, ben de sizlere g&uuml;zel bir sofra hazırlayayım&rdquo;</em> cevabını verir. Bu cevaba &ccedil;ok sevinen Enes, acelece evden &ccedil;ıkarak, koşa koşa Yusufların evine varır. Kapı eşiğinde oturmuş &ouml;ylece d&uuml;ş&uuml;nen Yusuf, arkadaşı Enes&rsquo;i g&ouml;r&uuml;nce: <em>&ldquo;Hayrola arkadaşım bir şey mi oldu?&rdquo; diye sorduğunda, Enes: &ldquo;Hayır yok bir şey, annem bizim i&ccedil;in g&uuml;zel bir sofra hazırladı, seni bekliyor?&rdquo;</em>&nbsp; cevabı &uuml;zerine, arkadaşıyla kol kola girerek, Eneslerin evine doğru y&uuml;r&uuml;rler.</p> <p>Enes&rsquo;in annesi pencereden &ccedil;ocukların geldiğini g&ouml;r&uuml;nce, kapıya gelir ve &ccedil;ocuklar kapıyı &ccedil;almadan Enes ve Yusuf&rsquo;a kapıyı a&ccedil;ıverir. T&uuml;m g&uuml;ler y&uuml;zl&uuml;l&uuml;ğ&uuml; ile kapıyı a&ccedil;an Enes&rsquo;in annesi: <strong><em>&ldquo;Hoş geldin Yusuf, evimize bereket getirdin&rdquo;</em></strong> dedikten sonra, Yusuf&rsquo;u kucaklayarak &ouml;per. O g&uuml;ne kadar b&ouml;yle bir karşılanma şekliyle karşılaşmamış olan Yusuf&rsquo;un mutluluğu ve sevinci g&ouml;zlerinden okunur. Sofra başına ge&ccedil;en iki arkadaş b&uuml;y&uuml;k bir iştahla karınlarını doyurmaya koyulurlar. Yusuf: <em>&ldquo;Teyze ne kadar g&uuml;zel yemekler hazırlamışsın?&rdquo;</em> deyince: Enes&rsquo;in annesi: <strong><em>&ldquo;Bizler Rabbimize kulluk ederek teşekk&uuml;r&uuml;m&uuml;z&uuml; bildirirsek, O&rsquo;da bizlere hayatı, sofrayı kısaca her şeyi bereketli kılar. Ve bak evimizin bug&uuml;nk&uuml; bereketi de sen oldun canım&rdquo;</em> </strong>c&uuml;mlesiyle mukabele eder. Yemek yenip, oyunlar oynanıp ders &ccedil;alışıldıktan sonra, Yusuf; Enes&rsquo;in annesinden izin isteyerek eve d&ouml;ner.</p> <p>Akşam her iki evde de farklı bir duygu, farklı bir heyecan vardır. İşten eve d&ouml;nen Enes&rsquo;in babası, hanesindeki mutluluğu g&ouml;rd&uuml;ğ&uuml;nde eşine: &ldquo;Hayrola hatun? Bu akşam bir başkasınız. Bu işin sırrı nedir?&rdquo; der. Eşi: <strong><em>&ldquo;Bug&uuml;n hanemize bir Yusuf&ccedil;uk misafir oldu. Bilirsin, Yusuflar, gittikleri beldelere, evlere;&nbsp; kendileriyle birlikte bereket ve huzur da g&ouml;t&uuml;r&uuml;rler&rdquo;</em></strong> dedikten sonra, o g&uuml;n yaşananları eşiyle paylaşmaya başlar.</p> <p>Diğer yandan &ccedil;alıştığı işyerinden eve d&ouml;nen Yusuf&rsquo;un annesi, Yusuf&rsquo;taki mutluluğu ve sevinci hemen fark eder. Onun mutlu ve sevin&ccedil;li hali, kısmen de olsa annesinin yorgunluğunu alıp g&ouml;t&uuml;r&uuml;vermiştir. Annesi sormadan Yusuf, o g&uuml;n yaşadıklarını annesiyle paylaşınca, Yusuf&rsquo;un annesi de izinli olduğu g&uuml;n Enes&rsquo;in annesini ziyaret etmeye karar kılar.</p> <p>İzinli olduğu g&uuml;n, bilin&ccedil;li bir şekilde &ccedil;at kapı Enes&rsquo;in annesine ziyarete giden Yusuf&rsquo;un annesi,&nbsp; daha kapıdan i&ccedil;eri girerken, hane hanımının: <em>&ldquo;Hoş geldiniz, evimize bereket getirdiniz&rdquo;</em> s&ouml;z&uuml;yle,&nbsp; farklı bir haneye girdiğini fark eder. Evdeki manevi huzur, Yusuf&rsquo;un annesi Ayşe hanımı &ccedil;ok etkiler. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; <strong>misafiri g&uuml;ler y&uuml;zle karşılamanın ve ikramda bulunmanın, bereketin kapılarını a&ccedil;tığına şahit olmuştur.</strong> G&ouml;sterişten uzak ikram ve hoş sohbetten sonra evine d&ouml;nen Ayşe hanımın ilk icraatı, okuldan eve d&ouml;nen oğlu Yusuf&rsquo;u g&uuml;ler y&uuml;zle karşılamak olur.</p> <p>Peygamber Efendimiz (s.a.v) de: <strong><em>&ldquo;Sizden birinizin kurduğu yemek sofrası misafirlerinin &ouml;n&uuml;nde bulunduğu m&uuml;ddet&ccedil;e, melekler o kimseyi salat ve selam ederler&rdquo;</em></strong> buyurmaktadır.</p> <p><strong>Yani: Misafir rızkı ile gelir, bereketi ve sevabı hane halkına kalır&hellip;</strong></p> <p>&nbsp;</p>
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.