PKK Amacına Ulaşıyor mu?
<p>“Çözüm Süreci” ile birlikte bölgedeki köylere geri dönüşler olmuş, yaşam normalleşmeye başlamışken PKK’nın, süreci sonlandıran silahlı eylemleriyle birlikte geri dönüşler durmuş, bölgeye yeniden korku ve endişe hakim olmuştur. PKK’nın silahlı eylemlere devam etmesinin artık hiçbir mazereti kalmamıştır. Devlet -Yeni Anayasa’yı katmazsak- bu manada PKK’nın kendi propagandasına alet ettiği bütün argümanları boşa çıkarmıştır.</p>
<p>“Çözüm Süreci”nin devam ettiği dönemlerde PKK, sürecin sonunda “özyönetim” ilan edeceklerini; kendilerine destek veren kesimleri bürokratik mekanizmalarda yer alacaklarına, silahlı unsurlarının ise asayiş güçleri olacağına inandırdı.</p>
<p>Geldiğimiz süreçte PKK, çok bileşenli; uluslararası çıkarları güden bir yapılanma haline, bir örgüte dönüşmüştür. Bugün, uluslararası istihbarat örgütlerinin kontrolündeki Kandil, (Cemil Bayık’ın PKK’nın sınır dışına çekilmesi kararını ne HDP ne de Abdullah Öcalan’ın veremeyeceğini, böyle bir kararı ancak kendileri verebileceğini açıklaması, PKK’nın Öcalan’ın kontrolünden çıkarak, uluslararası istihbarat örgütlerinin kontrolüne girdiğinin delili ve ispatıdır.) şehir yapılanması YDG-H üzerinden özyönetim saçmalığı adı altında bölgeyi yaşanmaz hale getirmek için her şeyi göze almış durumdadır. YDG-H, devlet otoritesini devre dışı bırakmak için bölge insanında can güvenliği korkusu oluşturarak, kendilerinden olan aileleri ve çocukları silahlandırarak güvenlik güçlerine karşı kullanmakta, kendilerinden olmayan, kendileri gibi düşünmeyen zavallı masum Kürtleri de göçe zorlamaktadır. PKK’nın özyönetim ilan ettiği yerlerde, ticaret durma noktasındadır ve sağlıklı ve düzenli bir eğitim yapılamamaktadır.</p>
<p>Türkiye’de Suriye benzeri bir iç savaş hayali kuran Kandil, Cizre, Şemdinli, Silvan, Lice, Sur, Nusaybin ve Derik’te özyönetim adı altında savaşı şehir merkezlerine yayarak, bu yerleşim yerlerinde kendilerinden olmayan Kürtlere yaşamı zehir etmektedirler. 20 bin nüfuslu Mardin’in Derik ilçesinden beş bin kişinin göç ettiği iddia edilmektedir. Ne acıdır ki Kandil’in bu kanlı planına HDP’li birçok belediye de destek vermektedir. Bölge halkının çoğunluğunun HDP’ye destek veriyor olması, HDP’nin PKK’ya karşı siyaseten güçlü olma amaçlı olmasına rağmen HDP; iradesini hâlâ Kandil’e teslim etmiş vaziyette. Son dönemlere yaşanan olaylardan sonra HDP’den kendilerini Kandil’in vesayetinden kurtardıklarını gösteren açıklamalar ve siyaset beklemek, çok iyimser bir beklenti olur.</p>
<p>PKK liderlerinden Mustafa Karasu özyönetim safsatası ve hendek stratejisini, <em>“Kürt halkı haklı, meşru ve hiç kimsenin itiraz edemeyeceği biçimde özyönetim hamlesi yapmıştır. Türk devleti bunu kabul etmediği için saldırmakta, halk da direnmektedir. Tabii ki bu direnme içinde hendekler de barikatlar da vardır. Halk devletin özyönetimi inşa edip kendi kendini yönetmek istediği alanlara girmesini istememektedir. Devlet belli merkezlerde var olabilir, ama halkın yaşam alanları olan mahallelere ve sokaklara giremez. Halkın kendi kendini yönetmesine karışamaz”</em> diyerek açıklamaktadır. Kandil bir halk hareketi (!) olduğunu iddia etmeden önce, kamuoyuna kendi iç infazlarını açıklamalıdır.</p>
<p>PKK’nın en belirgin özelliği, kendilerine inanmış; özgürlük adına kendilerini PKK’ya adamış kişilerin adeta beyinlerine müdahale ederek, farklı bir Kürt tipi oluşturmak istemesidir. PKK güdümündeki yayın organlarına bakıldığında, bu özellik kolayca görülmektedir. Yıllardır burjuvaziye karşı mücadele verdiği iddia eden PKK; “özyönetim” planıyla kendi faşizan ve burjuva sistemini kurma ve hayata geçirme peşindedir.</p>
<p>Devlet tarafından sıklıkla ilan edilen sokağa çıkma yasaklarının uzatılması, ilan edilen her sokağa çıkma yasağının PKK’ya yaradığı aşikârdır. PKK’nın istediği bölgede bir savaş ortamı görüntüsü oluşturmak ve bunu kendi yayın organları üzerinden dünyaya servis etmek olduğu düşünüldüğünde; devletin PKK’nın bu amacına hizmet etmemesi gerekmez mi?</p>
<p>PKK’nın “özyönetim” ilan ettiği yerlerde bir an önce kamu düzeni tesis edilmeli, bölgenin PKK tarafından insansızlaştırılmasına izin verilmemelidir. Bölgenin insansızlaştırılması PKK’nın amaçlarına hizmet edecektir.</p>
Ekleme
Tarihi: 05 Aralık 2015 - Cumartesi
PKK Amacına Ulaşıyor mu?
<p>“Çözüm Süreci” ile birlikte bölgedeki köylere geri dönüşler olmuş, yaşam normalleşmeye başlamışken PKK’nın, süreci sonlandıran silahlı eylemleriyle birlikte geri dönüşler durmuş, bölgeye yeniden korku ve endişe hakim olmuştur. PKK’nın silahlı eylemlere devam etmesinin artık hiçbir mazereti kalmamıştır. Devlet -Yeni Anayasa’yı katmazsak- bu manada PKK’nın kendi propagandasına alet ettiği bütün argümanları boşa çıkarmıştır.</p>
<p>“Çözüm Süreci”nin devam ettiği dönemlerde PKK, sürecin sonunda “özyönetim” ilan edeceklerini; kendilerine destek veren kesimleri bürokratik mekanizmalarda yer alacaklarına, silahlı unsurlarının ise asayiş güçleri olacağına inandırdı.</p>
<p>Geldiğimiz süreçte PKK, çok bileşenli; uluslararası çıkarları güden bir yapılanma haline, bir örgüte dönüşmüştür. Bugün, uluslararası istihbarat örgütlerinin kontrolündeki Kandil, (Cemil Bayık’ın PKK’nın sınır dışına çekilmesi kararını ne HDP ne de Abdullah Öcalan’ın veremeyeceğini, böyle bir kararı ancak kendileri verebileceğini açıklaması, PKK’nın Öcalan’ın kontrolünden çıkarak, uluslararası istihbarat örgütlerinin kontrolüne girdiğinin delili ve ispatıdır.) şehir yapılanması YDG-H üzerinden özyönetim saçmalığı adı altında bölgeyi yaşanmaz hale getirmek için her şeyi göze almış durumdadır. YDG-H, devlet otoritesini devre dışı bırakmak için bölge insanında can güvenliği korkusu oluşturarak, kendilerinden olan aileleri ve çocukları silahlandırarak güvenlik güçlerine karşı kullanmakta, kendilerinden olmayan, kendileri gibi düşünmeyen zavallı masum Kürtleri de göçe zorlamaktadır. PKK’nın özyönetim ilan ettiği yerlerde, ticaret durma noktasındadır ve sağlıklı ve düzenli bir eğitim yapılamamaktadır.</p>
<p>Türkiye’de Suriye benzeri bir iç savaş hayali kuran Kandil, Cizre, Şemdinli, Silvan, Lice, Sur, Nusaybin ve Derik’te özyönetim adı altında savaşı şehir merkezlerine yayarak, bu yerleşim yerlerinde kendilerinden olmayan Kürtlere yaşamı zehir etmektedirler. 20 bin nüfuslu Mardin’in Derik ilçesinden beş bin kişinin göç ettiği iddia edilmektedir. Ne acıdır ki Kandil’in bu kanlı planına HDP’li birçok belediye de destek vermektedir. Bölge halkının çoğunluğunun HDP’ye destek veriyor olması, HDP’nin PKK’ya karşı siyaseten güçlü olma amaçlı olmasına rağmen HDP; iradesini hâlâ Kandil’e teslim etmiş vaziyette. Son dönemlere yaşanan olaylardan sonra HDP’den kendilerini Kandil’in vesayetinden kurtardıklarını gösteren açıklamalar ve siyaset beklemek, çok iyimser bir beklenti olur.</p>
<p>PKK liderlerinden Mustafa Karasu özyönetim safsatası ve hendek stratejisini, <em>“Kürt halkı haklı, meşru ve hiç kimsenin itiraz edemeyeceği biçimde özyönetim hamlesi yapmıştır. Türk devleti bunu kabul etmediği için saldırmakta, halk da direnmektedir. Tabii ki bu direnme içinde hendekler de barikatlar da vardır. Halk devletin özyönetimi inşa edip kendi kendini yönetmek istediği alanlara girmesini istememektedir. Devlet belli merkezlerde var olabilir, ama halkın yaşam alanları olan mahallelere ve sokaklara giremez. Halkın kendi kendini yönetmesine karışamaz”</em> diyerek açıklamaktadır. Kandil bir halk hareketi (!) olduğunu iddia etmeden önce, kamuoyuna kendi iç infazlarını açıklamalıdır.</p>
<p>PKK’nın en belirgin özelliği, kendilerine inanmış; özgürlük adına kendilerini PKK’ya adamış kişilerin adeta beyinlerine müdahale ederek, farklı bir Kürt tipi oluşturmak istemesidir. PKK güdümündeki yayın organlarına bakıldığında, bu özellik kolayca görülmektedir. Yıllardır burjuvaziye karşı mücadele verdiği iddia eden PKK; “özyönetim” planıyla kendi faşizan ve burjuva sistemini kurma ve hayata geçirme peşindedir.</p>
<p>Devlet tarafından sıklıkla ilan edilen sokağa çıkma yasaklarının uzatılması, ilan edilen her sokağa çıkma yasağının PKK’ya yaradığı aşikârdır. PKK’nın istediği bölgede bir savaş ortamı görüntüsü oluşturmak ve bunu kendi yayın organları üzerinden dünyaya servis etmek olduğu düşünüldüğünde; devletin PKK’nın bu amacına hizmet etmemesi gerekmez mi?</p>
<p>PKK’nın “özyönetim” ilan ettiği yerlerde bir an önce kamu düzeni tesis edilmeli, bölgenin PKK tarafından insansızlaştırılmasına izin verilmemelidir. Bölgenin insansızlaştırılması PKK’nın amaçlarına hizmet edecektir.</p>
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.