Türkiye’nin Suriye Çıkmazı!
<p>Beş yıldır iç savaşın sürdüğü Suriye’de yüzbinlerce insan yaşamını yitirdi, milyonlarca insan işini, evini, sevdiklerini ve yurdunukaybetti. Hâlihazırda fiili olarak dörde bölünmüş ve her geçen gün durumun daha da kötüye gittiği Suriye’de, savaşın sona ermesi en büyük temennimizdir.</p>
<p>Geçtiğimiz hafta içerisinde Rusya’nın IŞİD’e ait hedefleri vurduğunu açıklamasıyla (Rusya’nın “vurduk” dediği hedeflerin çoğunluğu, muhaliflere ait askeri hedeflerdi) Suriye’deki iç savaşa alenen müdahil olması, Türkiye’nin Suriye’ye yönelik politikasını yeniden gözden geçirmesi gerektiği gerçeğini bir kez daha ortaya çıkardı.</p>
<p>Yine geçtiğimiz hafta düzenlenen Birleşmiş Milletler zirvesinde, Obama ve Putin’in “horoz dövüşü”nü andıran sözlü atışmaları, “tribünlere” oynamaktan başka bir şey değildi. Suriye’deki son gelişmelere bakıldığında, dünyanın iki süper gücü ABD ve Rusya birçok konuda anlaşamazken, Suriye konusunda “örtülü” bir anlaşmaya vardıkları görülüyor.</p>
<p>Türkiye, birçok konuda olduğu gibi, Suriye konusunda da -en başından beri- Batılı ülkeler tarafından yalnız bırakıldı. Türkiye, beklenildiğinden daha kısa bir süre içerisindeLibya’daki Kaddafi iktidarının Batılı ülkelerce sonlandırılmasının, Suriye’deki Esed rejimi için de gerçekleşebileceği beklentisine girdi ve Suriye politikasını bu minval üzerine oturttu. Libya konusunda Batı Bloku ülkelerine (ABD, İngiltere, Almanya ve Fransa) karşı büyük bir mağlubiyet yaşayan Doğu Bloku ülkeleri, (Rusya, İran ve Çin) Suriye’de aynı başarıyı Batılı ülkelere yaşatmadılar.</p>
<p>Suriye’de beş yıldır devam eden iç savaşın -bölge ülkeleri açısından- en büyük kaybedeni Türkiye olmuştur. Türkiye’nin Suriye muhalefetine destek vermesi, -Erdoğan ve AK Parti karşıtlarının karşı propagandasıyla- dünyanın birçok ülkesinde, Türkiye’nin IŞİD’e desteği olarak algılandı. Ve bu anlayış, Türkiye’nin IŞİD hedeflerine kara ve hava operasyonları düzenlediği tarihe kadar devam etti.</p>
<p>Suriye’de devam eden iç savaşın ve belirsizliğin Türkiye yansımalarını gelince:</p>
<p>-Yıllardır terör örgütü PKK ile mücadele eden Türkiye, Suriye’deki iç savaşın bölgede oluşturduğu otorite boşluğu -ki bu boşluğu PKK’nın Suriye yapılanması PYD doldurdu- nedeniyle, fiili olarak PKK ile sınır komşusu olmuştur.</p>
<p>-PYD’nin Suriye’de kontrolünü elinde bulundurduğu kanton bölgeler, PKK’nın iştahını kabartmış, bu oluşumlar PKK için bir model oluşturmuş ve Türkiye’ye karşı başlattığı silahlı faaliyetlerini kırsal alandan şehir merkezlerine indirgemeye çalışmıştır.</p>
<p>-Suriye’de IŞİD’e karşı verdiği silahlı mücadele ile Batı’nın takdirini kazanan PYD’yeSuriye’de kullanması için Batı’nın gönderdiği silah ve mühimmatın büyük bir kısmımın -ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerinin IŞİD’e yönelik hava operasyonlarını da fırsat bilerek- PKK-KCK’ya aktardığı anlaşılmaktadır.</p>
<p>-Türkiye, son aylarına girdiğimiz 2015 yılında, enerjisinin büyük çoğunluğunu iç politikadaki gelişmelerle meşgul olmak için kullandığından -7 Haziran öncesi seçim çalışmalarındaki kutuplaşma, 7 Haziran sonrası hükümet kurma çalışmaları, 1 Kasım erken seçimive sonrasındaki beklentiler nedeniyle- dış politikada planladığı hedeflere ulaşamamıştır. </p>
<p>Yaşanan bunca acıdan sonra, Suriye eski Suriye olmayacaktır. Birleşmiş Milletler gözetiminde, Suriye’nin geleceği konusunda alınacak bir kararda Türkiye’ye söz hakkı verilmeyecektir. Oysaki Türkiye bölgede, savaşın ilk başladığı günlerden bugüne, yüzbinlerce mülteciye kucak açmış tek ülke idi.</p>
<p>Kendi içinde iç savaşların hüküm sürdüğü, istikrarsız bir Orta Doğu, Batı için her zaman ideal bir sonuçtur. Neticede Batı, yıllardır kanını emdiği bir coğrafyayı, daha uzun yıllar kendine muhtaç bırakmayı, bölgenin tüm zenginliğinden faydalanmaya devam etmeyi istemektedir.</p>
<p>Söz konusu İslam coğrafyası olduğunda, kapitalist ve emperyalist ülkelerin ortak bir noktada buluştukları bir kez daha hakikat bulmuştur.</p>
<p>Meşru hedeflere, gayrı meşru yollar üzerinden ulaşmak/ulaşmaya çalışmak, varılan sonuçlara hiçbir zaman meşruiyet kazandırmaz.</p>
Ekleme
Tarihi: 04 Ekim 2015 - Pazar
Türkiye’nin Suriye Çıkmazı!
<p>Beş yıldır iç savaşın sürdüğü Suriye’de yüzbinlerce insan yaşamını yitirdi, milyonlarca insan işini, evini, sevdiklerini ve yurdunukaybetti. Hâlihazırda fiili olarak dörde bölünmüş ve her geçen gün durumun daha da kötüye gittiği Suriye’de, savaşın sona ermesi en büyük temennimizdir.</p>
<p>Geçtiğimiz hafta içerisinde Rusya’nın IŞİD’e ait hedefleri vurduğunu açıklamasıyla (Rusya’nın “vurduk” dediği hedeflerin çoğunluğu, muhaliflere ait askeri hedeflerdi) Suriye’deki iç savaşa alenen müdahil olması, Türkiye’nin Suriye’ye yönelik politikasını yeniden gözden geçirmesi gerektiği gerçeğini bir kez daha ortaya çıkardı.</p>
<p>Yine geçtiğimiz hafta düzenlenen Birleşmiş Milletler zirvesinde, Obama ve Putin’in “horoz dövüşü”nü andıran sözlü atışmaları, “tribünlere” oynamaktan başka bir şey değildi. Suriye’deki son gelişmelere bakıldığında, dünyanın iki süper gücü ABD ve Rusya birçok konuda anlaşamazken, Suriye konusunda “örtülü” bir anlaşmaya vardıkları görülüyor.</p>
<p>Türkiye, birçok konuda olduğu gibi, Suriye konusunda da -en başından beri- Batılı ülkeler tarafından yalnız bırakıldı. Türkiye, beklenildiğinden daha kısa bir süre içerisindeLibya’daki Kaddafi iktidarının Batılı ülkelerce sonlandırılmasının, Suriye’deki Esed rejimi için de gerçekleşebileceği beklentisine girdi ve Suriye politikasını bu minval üzerine oturttu. Libya konusunda Batı Bloku ülkelerine (ABD, İngiltere, Almanya ve Fransa) karşı büyük bir mağlubiyet yaşayan Doğu Bloku ülkeleri, (Rusya, İran ve Çin) Suriye’de aynı başarıyı Batılı ülkelere yaşatmadılar.</p>
<p>Suriye’de beş yıldır devam eden iç savaşın -bölge ülkeleri açısından- en büyük kaybedeni Türkiye olmuştur. Türkiye’nin Suriye muhalefetine destek vermesi, -Erdoğan ve AK Parti karşıtlarının karşı propagandasıyla- dünyanın birçok ülkesinde, Türkiye’nin IŞİD’e desteği olarak algılandı. Ve bu anlayış, Türkiye’nin IŞİD hedeflerine kara ve hava operasyonları düzenlediği tarihe kadar devam etti.</p>
<p>Suriye’de devam eden iç savaşın ve belirsizliğin Türkiye yansımalarını gelince:</p>
<p>-Yıllardır terör örgütü PKK ile mücadele eden Türkiye, Suriye’deki iç savaşın bölgede oluşturduğu otorite boşluğu -ki bu boşluğu PKK’nın Suriye yapılanması PYD doldurdu- nedeniyle, fiili olarak PKK ile sınır komşusu olmuştur.</p>
<p>-PYD’nin Suriye’de kontrolünü elinde bulundurduğu kanton bölgeler, PKK’nın iştahını kabartmış, bu oluşumlar PKK için bir model oluşturmuş ve Türkiye’ye karşı başlattığı silahlı faaliyetlerini kırsal alandan şehir merkezlerine indirgemeye çalışmıştır.</p>
<p>-Suriye’de IŞİD’e karşı verdiği silahlı mücadele ile Batı’nın takdirini kazanan PYD’yeSuriye’de kullanması için Batı’nın gönderdiği silah ve mühimmatın büyük bir kısmımın -ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerinin IŞİD’e yönelik hava operasyonlarını da fırsat bilerek- PKK-KCK’ya aktardığı anlaşılmaktadır.</p>
<p>-Türkiye, son aylarına girdiğimiz 2015 yılında, enerjisinin büyük çoğunluğunu iç politikadaki gelişmelerle meşgul olmak için kullandığından -7 Haziran öncesi seçim çalışmalarındaki kutuplaşma, 7 Haziran sonrası hükümet kurma çalışmaları, 1 Kasım erken seçimive sonrasındaki beklentiler nedeniyle- dış politikada planladığı hedeflere ulaşamamıştır. </p>
<p>Yaşanan bunca acıdan sonra, Suriye eski Suriye olmayacaktır. Birleşmiş Milletler gözetiminde, Suriye’nin geleceği konusunda alınacak bir kararda Türkiye’ye söz hakkı verilmeyecektir. Oysaki Türkiye bölgede, savaşın ilk başladığı günlerden bugüne, yüzbinlerce mülteciye kucak açmış tek ülke idi.</p>
<p>Kendi içinde iç savaşların hüküm sürdüğü, istikrarsız bir Orta Doğu, Batı için her zaman ideal bir sonuçtur. Neticede Batı, yıllardır kanını emdiği bir coğrafyayı, daha uzun yıllar kendine muhtaç bırakmayı, bölgenin tüm zenginliğinden faydalanmaya devam etmeyi istemektedir.</p>
<p>Söz konusu İslam coğrafyası olduğunda, kapitalist ve emperyalist ülkelerin ortak bir noktada buluştukları bir kez daha hakikat bulmuştur.</p>
<p>Meşru hedeflere, gayrı meşru yollar üzerinden ulaşmak/ulaşmaya çalışmak, varılan sonuçlara hiçbir zaman meşruiyet kazandırmaz.</p>
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.