İpek böceği gibi...
Gecenin yorgunluğunu atamadan,
Birer birer, soluyor yıldızlar.
Nefes nefese, titriyor gökyüzü.
Seher vaktinde ufukta ararken seni gözlerim,
Şahidi oldum;
Susuzluktan yüreği yanan toprağın,
Yağmur ile olan kavuşmasına.
Çisil çisil yağarken yağmur,
Islanır dağlar, taşlar ve insan.
Büyüdükçe küçülür içindeki dünya.
Ararken mazideki seni,
Ansızın kaybolursun gözlerimde.
Hüzün sararken bedenini,
Sarılmak istersin hüzne.
Müşfikti göğün maviliği,
Mavinin bereketini kucaklıyor toprak,
Sancılıydı Hüzünlü Bahçe,
Kokusunu getiriyor rüzgâr.
Umuda yelken açmış,
Kıyama durmuş papatyalar.
Mütebessim hayaller yansıyor yeryüzünden.
Dua dua âminler diziliyor avuçlarıma.
Sancılanırken en derin acılarım,
Bir meçhulde gün sayıyor, yaralı yüreğim.
Göçebeyiz, zamanı çalıyor saatler,
Yaklaşıyor vakit.
Her var’lık can çekişiyor yok'luk havuzunda.
Ölüm ile hayat, kol kola.
Her kışın bir baharı,
İnsanın, "tek" baharı!..
Memdoğlu...