GAZETECİ BİR DOSTLA SOHBET-2
<div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">En fazla bilinen bir Hadis’e göre, Mehdi-i Ahir-Zaman Hülafa-i Raşid’den sonra gelen bir makama sahip. Üstad da “ Sahabe'yi Hülafa-i Raşid ve Mehdi’den sonra” insanlığın en faziletli insanları olarak zikrediyor. O zaman şöyle düşünüyor Kur’an ayetlerinden bihaber "yeni" birinin aklı, zihin ve kalbi arasında tuz buz oluyor!<br />
<br />
Peki, böyle ters bir yoruma inanmanın tehlikesi ne?... O küçük ama “büyük ruhlu” kardeşcikler, başlıyor o zaman “kafa feneri” ile hakikatı aramaya.... Ve yine biliyoruz ki “ dinimiz rehbersiz akıl dini değil, akli bir nakil dini”dir. (İlgili Bütün eserler. Mesele Kelime Ve kavramlar. Muhakemat.)<br />
<br />
Şahsımız da dahil bazı “mübarekler” Risale-i Nur Külliyatı’nın bütününü okumaya hali ve vakti yetmiyor; yetse de “arzi” olan aklı (çünkü malum bu eğitim sisteminin, bu bakış açısının ürünüyüz nihayetinde) hakikatı bulayım derken boğuluyor.<br />
<br />
Üstad’ımızın “müşrik” dediği Hristiyan ve Yahudi’leri ehl-i cennet ilan etmekten, (siyaset miyaset diyerek) “ ehl-i bid’a’ya kalben tarafdar”lığa kadar, Kur’an’ın – zımnen- mahluk olduğuna itikaddan, mezheplerin “ hak meslek” olmanın vazgeçilmez şartı olduğuna kadar ilh....ilh....şüphelere mağlup oluyor, bunları bir de savunmaya kalkıyor gazetesinde, tv’sinde, dergisinde; “İbrahimi Din” diyerek “ İnd-i İlahi’de tek hak Din İslam’dır.” Ayeti ile otuza yakın ayete muhalefet ettiğinin farkında bile olmuyor. Vaesefa ve hayfa!<br />
<br />
Taktik maktik diyerek “Süfyanizm”in “en büyüğü”ne (İnna A’teyna Sırrı) nazar-ı müsamaha ile bakmaya kadar gidebiliyor.<br />
<br />
Halbuki bu hal, aynı zamanda Üstad’a da sadakatsizlik. ” İnsanları Hadis ve Sünnet’ten ayıranlar onları – bilmeden- dalalete atarlar.” (Sözler) ifadesi, her ne “gerekçe”yle olursa olsun- bu sebebe “hulus-u kalp”de dahil (Sünuhat)- Hadis’lerin zayıfına bile itimadsızlığın “hasaret-i azime” olduğunu beyan eden bir Üstad’ın talebe iddiacılarının yapması gereken iş olamaz, değil mi?<br />
<br />
Satırlarımı ve delillerimi uzatmayı, sizin gibi ehli tedkik bir insan için gereksiz görüyorum. Hem bütün Risaleler hala elimizin altında değil mi? RNK'nın Risale-i Nur programı gibi bir arama kaynağımız mevcut; bir yığın Risale-i Nur sitesi var, onları arama ve tedkik zahmetine girmek – herhalde- “Beşikten mezara kadar ilim öğreniniz.” emrinin bildirdiği bir vecibe de... Selam eder, ihlası tammeye vasıl olmanızı niyaz ederim.</div>
<div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">Mehmet Nuri BİNGÖL </div>
Ekleme
Tarihi: 26 Haziran 2020 - Cuma
GAZETECİ BİR DOSTLA SOHBET-2
<div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">En fazla bilinen bir Hadis’e göre, Mehdi-i Ahir-Zaman Hülafa-i Raşid’den sonra gelen bir makama sahip. Üstad da “ Sahabe'yi Hülafa-i Raşid ve Mehdi’den sonra” insanlığın en faziletli insanları olarak zikrediyor. O zaman şöyle düşünüyor Kur’an ayetlerinden bihaber "yeni" birinin aklı, zihin ve kalbi arasında tuz buz oluyor!<br />
<br />
Peki, böyle ters bir yoruma inanmanın tehlikesi ne?... O küçük ama “büyük ruhlu” kardeşcikler, başlıyor o zaman “kafa feneri” ile hakikatı aramaya.... Ve yine biliyoruz ki “ dinimiz rehbersiz akıl dini değil, akli bir nakil dini”dir. (İlgili Bütün eserler. Mesele Kelime Ve kavramlar. Muhakemat.)<br />
<br />
Şahsımız da dahil bazı “mübarekler” Risale-i Nur Külliyatı’nın bütününü okumaya hali ve vakti yetmiyor; yetse de “arzi” olan aklı (çünkü malum bu eğitim sisteminin, bu bakış açısının ürünüyüz nihayetinde) hakikatı bulayım derken boğuluyor.<br />
<br />
Üstad’ımızın “müşrik” dediği Hristiyan ve Yahudi’leri ehl-i cennet ilan etmekten, (siyaset miyaset diyerek) “ ehl-i bid’a’ya kalben tarafdar”lığa kadar, Kur’an’ın – zımnen- mahluk olduğuna itikaddan, mezheplerin “ hak meslek” olmanın vazgeçilmez şartı olduğuna kadar ilh....ilh....şüphelere mağlup oluyor, bunları bir de savunmaya kalkıyor gazetesinde, tv’sinde, dergisinde; “İbrahimi Din” diyerek “ İnd-i İlahi’de tek hak Din İslam’dır.” Ayeti ile otuza yakın ayete muhalefet ettiğinin farkında bile olmuyor. Vaesefa ve hayfa!<br />
<br />
Taktik maktik diyerek “Süfyanizm”in “en büyüğü”ne (İnna A’teyna Sırrı) nazar-ı müsamaha ile bakmaya kadar gidebiliyor.<br />
<br />
Halbuki bu hal, aynı zamanda Üstad’a da sadakatsizlik. ” İnsanları Hadis ve Sünnet’ten ayıranlar onları – bilmeden- dalalete atarlar.” (Sözler) ifadesi, her ne “gerekçe”yle olursa olsun- bu sebebe “hulus-u kalp”de dahil (Sünuhat)- Hadis’lerin zayıfına bile itimadsızlığın “hasaret-i azime” olduğunu beyan eden bir Üstad’ın talebe iddiacılarının yapması gereken iş olamaz, değil mi?<br />
<br />
Satırlarımı ve delillerimi uzatmayı, sizin gibi ehli tedkik bir insan için gereksiz görüyorum. Hem bütün Risaleler hala elimizin altında değil mi? RNK'nın Risale-i Nur programı gibi bir arama kaynağımız mevcut; bir yığın Risale-i Nur sitesi var, onları arama ve tedkik zahmetine girmek – herhalde- “Beşikten mezara kadar ilim öğreniniz.” emrinin bildirdiği bir vecibe de... Selam eder, ihlası tammeye vasıl olmanızı niyaz ederim.</div>
<div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">Mehmet Nuri BİNGÖL </div>
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.