Mücahit GÜLER
Köşe Yazarı
Mücahit GÜLER
 

‘‘Davranışlar Çatışmaz, Duygular Çatışır; Davranışlar Uyuşmaz, Duygular Uyuşur’’

<div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">Sıkıntılı anlar duygu ve aklın birbiriyle savaştığı anlardır. Bu zamanlarda duygu akla darbe&nbsp; yaparak onun yerine ge&ccedil;mek ister. Duygular aklın &ouml;n&uuml;ne ge&ccedil;mediği s&uuml;rece iyidir. Ama duygunun aklın &ouml;n&uuml;ne ge&ccedil;mesi demek, aklın bir pakete konulup rafa kaldırılması demektir.<br /> Duygusuna mağlup olanlar sıkıntının altında kalır, y&uuml;reği daralır, &ccedil;evresine anormal davranışlar g&ouml;sterir. Bundan dolayı Peygamberimiz (sav): &ldquo;Sabır ilk andadır&rdquo; (1) ve &ldquo;Ger&ccedil;ek babayiğit, g&uuml;reşte rakibini yenen değil, &ouml;fkelendiği zaman nefsine h&acirc;kim olabilen kimsedir.&rdquo; (2) buyurarak sabırlı olmaya bizleri teşvik etmektedir.<br /> <br /> &nbsp;&nbsp;&nbsp; Stres anlarında bu psikolojik baskının hi&ccedil; ge&ccedil;meyeceği d&uuml;ş&uuml;n&uuml;lebilir, bu d&uuml;ş&uuml;nce vesveseden kaynaklanmaktadır. Halbuki bu bir imtihandır, imtihanı kazanınca hemen bitecekti. Fakat akıl kabını duygular esir aldığı i&ccedil;in insan d&uuml;ş&uuml;nemez ve zanneder ki, bu bunalım hali hi&ccedil; ge&ccedil;meyecek. Duyguların esiri olmamak&nbsp; i&ccedil;in Rabbimiz kitabında s&uuml;rekli &lsquo;&lsquo;d&uuml;ş&uuml;nmemizi ve akletmemizi&rsquo;&rsquo; emrediyor.<br /> <br /> &nbsp;&nbsp;&nbsp; Sıkıntılı anlarda duygularına h&uuml;kmedenler, hem kendilerini hem de yakınındaki insanları geliştirirler. Bununla birlikte sıkıntılı zamanlar &lsquo;fitne&rsquo; gibi insanların ger&ccedil;ek y&uuml;zlerini de ortaya &ccedil;ıkarır. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; stres, insanın i&ccedil;inde sakladığı hakikati ortaya &ccedil;ıkarır. Stres insandaki imanın kalitesini ortaya &ccedil;ıkarır. Sıkıntılı anlarda duygularına h&uuml;kmedenlerin y&uuml;reği geniş olur ve genişlemeye de devam eder. Bir s&uuml;re sonra sıkıntıların varlığının ve yokluğunun onlar i&ccedil;in bir &ouml;nemi kalmıyor. Sadece vazifelerine yoğunlaşıyorlar.<br /> <br /> &nbsp;&nbsp;&nbsp; Sıkıntılar &lsquo;bataklık&rsquo; misali gibidir, insanı dibe &ccedil;ekip batırmak ister. İnsan battığını g&ouml;rd&uuml;k&ccedil;e y&uuml;reği daralır ve bağırıp &ccedil;ağırmaya başlar. Ne kadar &ccedil;ok &ccedil;ırpınırsa o kadar &ccedil;ok bataklığa saplanır. Sıkıntılar insanı bu şekilde batırıp yok etmek ister. M&uuml;sl&uuml;man y&uuml;reği geniş insandır, bu tarz durumlarda Rabbine sığınır, onun sonsuz denizinde y&uuml;zmeye &ccedil;alışır. M&uuml;sl&uuml;man &lsquo;benim dağ gibi derdim var demez. Ey dertlerim, benim y&uuml;ce bir Rabbim var deyip işine bakar.&rsquo;<br /> <br /> &nbsp;&nbsp; Sıkıntılı anlarda ya hayır konuşmalıyız ya da susmalıyız. İnsanlar bize bir k&ouml;t&uuml;l&uuml;k veya yanlış bir şey yaptığında biz en g&uuml;zel bir davranışla karşılık verelim. Bu ahlaki ilke, hem y&uuml;reğimizi genişletir, hem kardeşimize karşı şeytana fırsat vermemiş oluruz, hem de bu g&uuml;zel davranıştan dolayı da kardeşimiz yanlış yaptığını fark etmiş olur. O, bu yanlışını fark etmese bile Rabbimiz herşeyin farkındadır ve herkese hakkını verecektir. Bu ger&ccedil;ek bizim y&uuml;reğimizi genişletecektir.<br /> <br /> &nbsp;&nbsp; Sıkıntılı anlarda şu hususa da dikkat etmeliyiz: &lsquo;Davranışlar &ccedil;atışmaz, duygular &ccedil;atışır&rsquo; Yani bir kardeşimizle problem yaşıyorsak, bu problem davranışlarımızdan dolayı değil, aynı anda ve aynı olan duygularımızın &ccedil;atışmasından dolayıdır. Misal, iki kişi tartışıyorsa ikisi de &ouml;fkelidir.&nbsp; Bu ilke muhabbet ortamlarında da ge&ccedil;erlidir. Davranışlar uyuşmaz, duygular uyuşur. Huzur, mutluluk gibi aynı duygu frekanslarını yaşayan insanlar bu duyguları aynı anda muhabbet ortamlarında yansıtırlar. Duyguların uyuşması ve insanların birbirleriyle iyi ge&ccedil;inmesi i&ccedil;in dinimiz bizi s&uuml;rekli h&uuml;sn&uuml; zanna ve iyiliğe teşvik etmektedir.<br /> 1- Buh&acirc;r&icirc;, Cen&acirc;iz, 31<br /> 2- Buh&acirc;r&icirc;,102; M&uuml;slim, 108</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">&nbsp;</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">M&uuml;cahit G&Uuml;LER</div>
Ekleme Tarihi: 08 Eylül 2020 - Salı

‘‘Davranışlar Çatışmaz, Duygular Çatışır; Davranışlar Uyuşmaz, Duygular Uyuşur’’

<div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">Sıkıntılı anlar duygu ve aklın birbiriyle savaştığı anlardır. Bu zamanlarda duygu akla darbe&nbsp; yaparak onun yerine ge&ccedil;mek ister. Duygular aklın &ouml;n&uuml;ne ge&ccedil;mediği s&uuml;rece iyidir. Ama duygunun aklın &ouml;n&uuml;ne ge&ccedil;mesi demek, aklın bir pakete konulup rafa kaldırılması demektir.<br /> Duygusuna mağlup olanlar sıkıntının altında kalır, y&uuml;reği daralır, &ccedil;evresine anormal davranışlar g&ouml;sterir. Bundan dolayı Peygamberimiz (sav): &ldquo;Sabır ilk andadır&rdquo; (1) ve &ldquo;Ger&ccedil;ek babayiğit, g&uuml;reşte rakibini yenen değil, &ouml;fkelendiği zaman nefsine h&acirc;kim olabilen kimsedir.&rdquo; (2) buyurarak sabırlı olmaya bizleri teşvik etmektedir.<br /> <br /> &nbsp;&nbsp;&nbsp; Stres anlarında bu psikolojik baskının hi&ccedil; ge&ccedil;meyeceği d&uuml;ş&uuml;n&uuml;lebilir, bu d&uuml;ş&uuml;nce vesveseden kaynaklanmaktadır. Halbuki bu bir imtihandır, imtihanı kazanınca hemen bitecekti. Fakat akıl kabını duygular esir aldığı i&ccedil;in insan d&uuml;ş&uuml;nemez ve zanneder ki, bu bunalım hali hi&ccedil; ge&ccedil;meyecek. Duyguların esiri olmamak&nbsp; i&ccedil;in Rabbimiz kitabında s&uuml;rekli &lsquo;&lsquo;d&uuml;ş&uuml;nmemizi ve akletmemizi&rsquo;&rsquo; emrediyor.<br /> <br /> &nbsp;&nbsp;&nbsp; Sıkıntılı anlarda duygularına h&uuml;kmedenler, hem kendilerini hem de yakınındaki insanları geliştirirler. Bununla birlikte sıkıntılı zamanlar &lsquo;fitne&rsquo; gibi insanların ger&ccedil;ek y&uuml;zlerini de ortaya &ccedil;ıkarır. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; stres, insanın i&ccedil;inde sakladığı hakikati ortaya &ccedil;ıkarır. Stres insandaki imanın kalitesini ortaya &ccedil;ıkarır. Sıkıntılı anlarda duygularına h&uuml;kmedenlerin y&uuml;reği geniş olur ve genişlemeye de devam eder. Bir s&uuml;re sonra sıkıntıların varlığının ve yokluğunun onlar i&ccedil;in bir &ouml;nemi kalmıyor. Sadece vazifelerine yoğunlaşıyorlar.<br /> <br /> &nbsp;&nbsp;&nbsp; Sıkıntılar &lsquo;bataklık&rsquo; misali gibidir, insanı dibe &ccedil;ekip batırmak ister. İnsan battığını g&ouml;rd&uuml;k&ccedil;e y&uuml;reği daralır ve bağırıp &ccedil;ağırmaya başlar. Ne kadar &ccedil;ok &ccedil;ırpınırsa o kadar &ccedil;ok bataklığa saplanır. Sıkıntılar insanı bu şekilde batırıp yok etmek ister. M&uuml;sl&uuml;man y&uuml;reği geniş insandır, bu tarz durumlarda Rabbine sığınır, onun sonsuz denizinde y&uuml;zmeye &ccedil;alışır. M&uuml;sl&uuml;man &lsquo;benim dağ gibi derdim var demez. Ey dertlerim, benim y&uuml;ce bir Rabbim var deyip işine bakar.&rsquo;<br /> <br /> &nbsp;&nbsp; Sıkıntılı anlarda ya hayır konuşmalıyız ya da susmalıyız. İnsanlar bize bir k&ouml;t&uuml;l&uuml;k veya yanlış bir şey yaptığında biz en g&uuml;zel bir davranışla karşılık verelim. Bu ahlaki ilke, hem y&uuml;reğimizi genişletir, hem kardeşimize karşı şeytana fırsat vermemiş oluruz, hem de bu g&uuml;zel davranıştan dolayı da kardeşimiz yanlış yaptığını fark etmiş olur. O, bu yanlışını fark etmese bile Rabbimiz herşeyin farkındadır ve herkese hakkını verecektir. Bu ger&ccedil;ek bizim y&uuml;reğimizi genişletecektir.<br /> <br /> &nbsp;&nbsp; Sıkıntılı anlarda şu hususa da dikkat etmeliyiz: &lsquo;Davranışlar &ccedil;atışmaz, duygular &ccedil;atışır&rsquo; Yani bir kardeşimizle problem yaşıyorsak, bu problem davranışlarımızdan dolayı değil, aynı anda ve aynı olan duygularımızın &ccedil;atışmasından dolayıdır. Misal, iki kişi tartışıyorsa ikisi de &ouml;fkelidir.&nbsp; Bu ilke muhabbet ortamlarında da ge&ccedil;erlidir. Davranışlar uyuşmaz, duygular uyuşur. Huzur, mutluluk gibi aynı duygu frekanslarını yaşayan insanlar bu duyguları aynı anda muhabbet ortamlarında yansıtırlar. Duyguların uyuşması ve insanların birbirleriyle iyi ge&ccedil;inmesi i&ccedil;in dinimiz bizi s&uuml;rekli h&uuml;sn&uuml; zanna ve iyiliğe teşvik etmektedir.<br /> 1- Buh&acirc;r&icirc;, Cen&acirc;iz, 31<br /> 2- Buh&acirc;r&icirc;,102; M&uuml;slim, 108</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">&nbsp;</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">M&uuml;cahit G&Uuml;LER</div>
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.