Mehmet Nuri BİNGÖL
Köşe Yazarı
Mehmet Nuri BİNGÖL
 

BU ASRIN BİR MÜCAHİDİ: FIRINCI AĞABEY

<div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">Fırıncı (M. Nuri G&uuml;le&ccedil;) Ağabey adını duyunca zihnime, en temel vasıfları olan y&uuml;ce dağ cesametindeki azmi, şefkati ve tevazuu gelir.<br /> <br /> Bu sıfatları &ccedil;ağrıştıran da fak&uuml;lte birinci sınıftayken onunla ilk tanışmamdır. Pederimin Almanya&#39;da iş&ccedil;i olmasından &ouml;t&uuml;r&uuml; sınırları aşan yolculuklarım olmasına rağmen, kalabalıklar i&ccedil;inde bile yalnızlık &ccedil;eken kendi i&ccedil;inde kavisli ruhumla beraber kaldığım KİMYACI apartmanındaki daireye gelmiş, yerde bağdaş kurup &ccedil;aylarını yudumlayan bizlerin yanına diz&uuml;st&uuml; oturmuş, o her zaman ışıltılı ve tebess&uuml;ml&uuml; siması ile,<br /> <br /> &quot;Hi&ccedil; kalkmayın kardeşler...&quot; demişti. Hoşbeşten sonra başlamıştı &Uuml;stad&#39;la yaşayıp ondan dinlediklerini anlatmaya. Bu hatıraların &ccedil;oğu Necmettin Şahiner&#39;in Son Şahitleri&#39;nde var, dinlediğim birini de bu fakir, &quot;Nur &Uuml;stad&quot; kitabında rivayet etmiştir. Ona sormadan aktardığım i&ccedil;in inşaallah hakkını helal etmiştir.<br /> <br /> Bence Bedi&uuml;zzaman&#39;dan sonra bu asrın en b&uuml;y&uuml;k m&uuml;cahitlerinden biriydi. &quot;B&uuml;y&uuml;k cihat&quot; manasındaki, Risale-i Nur ile alakalı bir tebliğ vazifesi &ccedil;ıkınca meydana, dil bilmeden Avrupa, Hindistan ve &ccedil;evresi, Amerika, hatta kimi Afrika &uuml;lkelerine de gitmiştir. Ayrıca Risale&#39;nin pek &ccedil;ok dile terc&uuml;mesi i&ccedil;in &ouml;nayak olduğu da hepimizin malumudur.<br /> <br /> &Ouml;yle ki Fırıncı Ağabey yoldan ge&ccedil;erken&nbsp; bir tanıdıkla selamlaşırken, başka birisine, onunls saat ya da adres sorma bahanesiyle tanışıp epeyce vakit harcayabilen nadir insanlardandır.<br /> <br /> Fırıncı Ağabey i&ccedil;in farklı bir şey denmek istense şunu yazmak icap eder: Herkesin bildiği o nurlu ve huzur veren siması, daima g&uuml;len ve g&uuml;ven veren &ccedil;ehresi, hep munis ve şefkatli y&uuml;z&uuml;, zirve yapmış edebi ve saygısı, yumuşak ve rahatlatıcı kelamını..<br /> <br /> Herkes kendini onun yanında &ouml;zel hissederdi; &ouml;yle hissettirirdi. Fırıncı ağabey latife yapmayı severdi. Nasihat etmezdi, &ldquo;benim bir huyum var&rdquo; diye başlar kendine nasihat ederdi, etrafında oturanlar da herkes kendi kapasitesine g&ouml;re alır kabına doldururdu.<br /> <br /> D&uuml;nyanın neresinde Risale-i Nur okunuyorsa orada Mehmet Fırıncı&#39;nın ayak tozu vardır. Doğu&rsquo;dan Batı&rsquo;ya, Kuzey&rsquo;den G&uuml;ney&rsquo;e yetmişten fazla &uuml;lkeye gitmiştir. Bazı &uuml;lkelere &uuml;&ccedil;-beş, hatta onlarca defa gitmiş, Kur&rsquo;an&rsquo;ın bu asırda &quot; bir nevi tefsiri&quot; olan&nbsp; Nur Risaleleri&#39;ni&nbsp; ulaştırmış ve<br /> insanların istifadesine sunmuştur.<br /> <br /> Bir insanın en &ouml;zeli nedir diye sorsak herkes evlilik ve onu &ccedil;ağrıştıran kelimeler ya da manaları ifade edecektir. Fırıncı abinin evliliğinin bile birinci sebebi Risale-i Nur&rsquo;un İngilizceye terc&uuml;mesi ve muhta&ccedil;lara ulaştırılmasıdır. Yoksa 65 yaşından sonra evlenmek i&ccedil;in hi&ccedil; kimsenin başka bir sebep s&ouml;yleyebileceğini sanmıyorum.<br /> <br /> Prof. Dr. İbrahim &Ouml;zdemir onun i&ccedil;in &quot;D&uuml;nya Abisi&quot; ifadesini kullandı, Av. H&uuml;srev Kutlu&rsquo;nun tarifi ise bambaşka: &ldquo;Melek ile insan arasındaki ince &ccedil;izgi...&rdquo; derdi.<br /> <br /> Kur&rsquo;an&rsquo;ın nuru ile nurlanmış ve o nuru aksettirebilme liyakatini kesbetmiş bir &uuml;mmi idi. Ahirzaman m&uuml;ceddidinin ışıl ışıl parlayan, nur sa&ccedil;an,&nbsp; etrafını ve etrafındakileri nurlandıran bir yıldızıydı.<br /> <br /> Fırıncı Ağabey&nbsp; herkesin derdi ile dertlenen, arayan, soran ve &ccedil;&ouml;z&uuml;m arayan hakiki bir dosttu. Bir defa da Şanlı Urfa Bedi&uuml;zzaman mevlidinde beni g&ouml;r&uuml;nce halimi hatırımı sormuş, i&ccedil;timai karışıklıktan dolayı o derin şefkatini tam g&ouml;sterememişti yine de. Ama İstanbul seyahatlarımdan birinde SEL&Ccedil;UK Apt&#39;na uğradığında b&uuml;t&uuml;n m&uuml;şfikliğiyle eski g&uuml;nlerimizi yad etmişti.<br /> <br /> Hakkında dinlediğim bir anekdot da ş&ouml;yle:<br /> <br /> Fırıncı Ağabey, Ali Bıyık, Ali İhsan Eroğlu Ağabeyler ve diğer başka ağabeylerle hac farizası i&ccedil;in&nbsp; Mekke-i M&uuml;kerreme&rsquo;de bulunuyorlar. Kaldıkları otelde&nbsp; paraları &ccedil;alınıyor,&nbsp; durum otel y&ouml;netimine bildiriliyor ama otel sahibi otelinde b&ouml;yle bir şey olamayacağını s&ouml;yl&uuml;yor; biraz sonra yukarıdan Fırıncı Ağabey iniyor ve o da aynı şeyleri ifade ediyor. Bunun &uuml;zerine otel sahibi &ldquo;Bu zat da aynı şeyi mi s&ouml;yl&uuml;yor?&rdquo; diye soruyor. Evet cevabını alınca, &ldquo;Bu zatın y&uuml;z&uuml; yalan s&ouml;ylemeyecek kadar m&uuml;barek...&rdquo; diyerek paralarının iadesini emrediyor.<br /> <br /> 92 yıllık &ouml;mr&uuml;n&uuml;n 72 senesini iman ve Kur&#39;an hizmetine adayan ve bu hizmette hastalığı, tembelliği, a&ccedil;lığı, uykuyu kendine yasaklayan bir Fırıncı Ağabey&rsquo;i yazmaya muktedir değilim.<br /> B&uuml;t&uuml;n bu mehasini de niyetle meydana gelen g&uuml;zellikler değildi, o fıtri bir h&uuml;sne, ruh g&uuml;zelliğine sahipti. Ondaki tevazu da kesbi değil fıtri idi. Yani sonradan olma bir tevazu değil, doğuştan getirilen bir haldi.<br /> <br /> Ulvi alemlere irtihali i&ccedil;in Rabbimizden ona mağfiretle muamele buyurmasını niyaz ediyorum...</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">&nbsp;</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">Mehmet Nuri BİNG&Ouml;L</div>
Ekleme Tarihi: 12 Ekim 2020 - Pazartesi

BU ASRIN BİR MÜCAHİDİ: FIRINCI AĞABEY

<div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">Fırıncı (M. Nuri G&uuml;le&ccedil;) Ağabey adını duyunca zihnime, en temel vasıfları olan y&uuml;ce dağ cesametindeki azmi, şefkati ve tevazuu gelir.<br /> <br /> Bu sıfatları &ccedil;ağrıştıran da fak&uuml;lte birinci sınıftayken onunla ilk tanışmamdır. Pederimin Almanya&#39;da iş&ccedil;i olmasından &ouml;t&uuml;r&uuml; sınırları aşan yolculuklarım olmasına rağmen, kalabalıklar i&ccedil;inde bile yalnızlık &ccedil;eken kendi i&ccedil;inde kavisli ruhumla beraber kaldığım KİMYACI apartmanındaki daireye gelmiş, yerde bağdaş kurup &ccedil;aylarını yudumlayan bizlerin yanına diz&uuml;st&uuml; oturmuş, o her zaman ışıltılı ve tebess&uuml;ml&uuml; siması ile,<br /> <br /> &quot;Hi&ccedil; kalkmayın kardeşler...&quot; demişti. Hoşbeşten sonra başlamıştı &Uuml;stad&#39;la yaşayıp ondan dinlediklerini anlatmaya. Bu hatıraların &ccedil;oğu Necmettin Şahiner&#39;in Son Şahitleri&#39;nde var, dinlediğim birini de bu fakir, &quot;Nur &Uuml;stad&quot; kitabında rivayet etmiştir. Ona sormadan aktardığım i&ccedil;in inşaallah hakkını helal etmiştir.<br /> <br /> Bence Bedi&uuml;zzaman&#39;dan sonra bu asrın en b&uuml;y&uuml;k m&uuml;cahitlerinden biriydi. &quot;B&uuml;y&uuml;k cihat&quot; manasındaki, Risale-i Nur ile alakalı bir tebliğ vazifesi &ccedil;ıkınca meydana, dil bilmeden Avrupa, Hindistan ve &ccedil;evresi, Amerika, hatta kimi Afrika &uuml;lkelerine de gitmiştir. Ayrıca Risale&#39;nin pek &ccedil;ok dile terc&uuml;mesi i&ccedil;in &ouml;nayak olduğu da hepimizin malumudur.<br /> <br /> &Ouml;yle ki Fırıncı Ağabey yoldan ge&ccedil;erken&nbsp; bir tanıdıkla selamlaşırken, başka birisine, onunls saat ya da adres sorma bahanesiyle tanışıp epeyce vakit harcayabilen nadir insanlardandır.<br /> <br /> Fırıncı Ağabey i&ccedil;in farklı bir şey denmek istense şunu yazmak icap eder: Herkesin bildiği o nurlu ve huzur veren siması, daima g&uuml;len ve g&uuml;ven veren &ccedil;ehresi, hep munis ve şefkatli y&uuml;z&uuml;, zirve yapmış edebi ve saygısı, yumuşak ve rahatlatıcı kelamını..<br /> <br /> Herkes kendini onun yanında &ouml;zel hissederdi; &ouml;yle hissettirirdi. Fırıncı ağabey latife yapmayı severdi. Nasihat etmezdi, &ldquo;benim bir huyum var&rdquo; diye başlar kendine nasihat ederdi, etrafında oturanlar da herkes kendi kapasitesine g&ouml;re alır kabına doldururdu.<br /> <br /> D&uuml;nyanın neresinde Risale-i Nur okunuyorsa orada Mehmet Fırıncı&#39;nın ayak tozu vardır. Doğu&rsquo;dan Batı&rsquo;ya, Kuzey&rsquo;den G&uuml;ney&rsquo;e yetmişten fazla &uuml;lkeye gitmiştir. Bazı &uuml;lkelere &uuml;&ccedil;-beş, hatta onlarca defa gitmiş, Kur&rsquo;an&rsquo;ın bu asırda &quot; bir nevi tefsiri&quot; olan&nbsp; Nur Risaleleri&#39;ni&nbsp; ulaştırmış ve<br /> insanların istifadesine sunmuştur.<br /> <br /> Bir insanın en &ouml;zeli nedir diye sorsak herkes evlilik ve onu &ccedil;ağrıştıran kelimeler ya da manaları ifade edecektir. Fırıncı abinin evliliğinin bile birinci sebebi Risale-i Nur&rsquo;un İngilizceye terc&uuml;mesi ve muhta&ccedil;lara ulaştırılmasıdır. Yoksa 65 yaşından sonra evlenmek i&ccedil;in hi&ccedil; kimsenin başka bir sebep s&ouml;yleyebileceğini sanmıyorum.<br /> <br /> Prof. Dr. İbrahim &Ouml;zdemir onun i&ccedil;in &quot;D&uuml;nya Abisi&quot; ifadesini kullandı, Av. H&uuml;srev Kutlu&rsquo;nun tarifi ise bambaşka: &ldquo;Melek ile insan arasındaki ince &ccedil;izgi...&rdquo; derdi.<br /> <br /> Kur&rsquo;an&rsquo;ın nuru ile nurlanmış ve o nuru aksettirebilme liyakatini kesbetmiş bir &uuml;mmi idi. Ahirzaman m&uuml;ceddidinin ışıl ışıl parlayan, nur sa&ccedil;an,&nbsp; etrafını ve etrafındakileri nurlandıran bir yıldızıydı.<br /> <br /> Fırıncı Ağabey&nbsp; herkesin derdi ile dertlenen, arayan, soran ve &ccedil;&ouml;z&uuml;m arayan hakiki bir dosttu. Bir defa da Şanlı Urfa Bedi&uuml;zzaman mevlidinde beni g&ouml;r&uuml;nce halimi hatırımı sormuş, i&ccedil;timai karışıklıktan dolayı o derin şefkatini tam g&ouml;sterememişti yine de. Ama İstanbul seyahatlarımdan birinde SEL&Ccedil;UK Apt&#39;na uğradığında b&uuml;t&uuml;n m&uuml;şfikliğiyle eski g&uuml;nlerimizi yad etmişti.<br /> <br /> Hakkında dinlediğim bir anekdot da ş&ouml;yle:<br /> <br /> Fırıncı Ağabey, Ali Bıyık, Ali İhsan Eroğlu Ağabeyler ve diğer başka ağabeylerle hac farizası i&ccedil;in&nbsp; Mekke-i M&uuml;kerreme&rsquo;de bulunuyorlar. Kaldıkları otelde&nbsp; paraları &ccedil;alınıyor,&nbsp; durum otel y&ouml;netimine bildiriliyor ama otel sahibi otelinde b&ouml;yle bir şey olamayacağını s&ouml;yl&uuml;yor; biraz sonra yukarıdan Fırıncı Ağabey iniyor ve o da aynı şeyleri ifade ediyor. Bunun &uuml;zerine otel sahibi &ldquo;Bu zat da aynı şeyi mi s&ouml;yl&uuml;yor?&rdquo; diye soruyor. Evet cevabını alınca, &ldquo;Bu zatın y&uuml;z&uuml; yalan s&ouml;ylemeyecek kadar m&uuml;barek...&rdquo; diyerek paralarının iadesini emrediyor.<br /> <br /> 92 yıllık &ouml;mr&uuml;n&uuml;n 72 senesini iman ve Kur&#39;an hizmetine adayan ve bu hizmette hastalığı, tembelliği, a&ccedil;lığı, uykuyu kendine yasaklayan bir Fırıncı Ağabey&rsquo;i yazmaya muktedir değilim.<br /> B&uuml;t&uuml;n bu mehasini de niyetle meydana gelen g&uuml;zellikler değildi, o fıtri bir h&uuml;sne, ruh g&uuml;zelliğine sahipti. Ondaki tevazu da kesbi değil fıtri idi. Yani sonradan olma bir tevazu değil, doğuştan getirilen bir haldi.<br /> <br /> Ulvi alemlere irtihali i&ccedil;in Rabbimizden ona mağfiretle muamele buyurmasını niyaz ediyorum...</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">&nbsp;</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">Mehmet Nuri BİNG&Ouml;L</div>
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.