ÖZGÜRLÜK NE İÇİN?
<p>Rahman ve rahim olan Allah’ın adıyla…</p>
<p>Aralık ayına girmekle beraber tüm dünyada devam eden Corona virüsün insanların hayatında çoğalan bir travma oldu. Çok kısa sürede kaybettiğimiz sevdiklerimiz ‘Acaba hasta olursam bu hastalığı atlatabilir miyim’ endişesi, risk grubunda olan büyüklerimize karşı, taşıyıcı olma ve bulaştırma korkusuyla baş etmek ve fiziksel mesafenin olumsuz etkileri. Yeniden hayatımıza giren karantina ve kısıtlamalara alışmak derken,’ Eskiden ne kadar özgürmüşüz’ demeye başladık.</p>
<p> Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Bu söz bile geleceğe endişeyle bakmaya yetiyor değil mi? İstesek de istemesek de korku ve ümit arasında kaldık. Yazmak kolay, nasihat etmek çok kolay ama yaşamak zordur. Ateşler düşüyor evlere ama kimse saramıyor yaraları, paylaşamıyor üzüntüleri ve kimse kimsenin gözyaşını silemiyor. Ve insan sadece Allah’a sığınabiliyor ve yardımı da O’ndan diliyor.</p>
<p> Bu salgınla beraber en çok özgürlüğümüzü kaybettik diyor birçoğumuz. Çok mu özgürdük? Özgürlük nedir? Sözlükte herhangi bir koşulla sınırlanmama, zorlanmaya, kısıtlamaya bağlı olmaksızın düşünme ve davranma durumu olarak tarif edilir. İnsan kendini sınırlandıran her türlü sınıra karşı koymak ve zorlamaya karşın mücadele vermek üzere yaratılmıştır. Allah fıtratımıza bunu kodlamıştır. Neden? Bir imtihan yurdu olan bu dünyada seçim yapabilsin diye. Hak ve hakikati seçip seçmemekte yüce yaratıcı bizi özgür bıraktığından, insan Allah dışında hiçbir varlığın buyunduruğu altına alınmaz şekilde yaratılmıştır. İslam dini o yüzden köleliğin karşısında durmuş. Buna mukabil insanı özgürlüğüne kavuşturmak ta o kadar değerli olmuştur.</p>
<p> Özgürlük kavramı öyle tartışılır bir kavram ki bizler özgürlüğün ne olduğundan bihaber yaşıyormuşuz aslında. Kısıtlandıkça, sınırlandıkça, özgürlüğün farkına vardık diyeceğim ama yok pek farkına varmak değil bu! Bizler nefsin hevâ ve hevesine köle olmayı özgürlük olarak anlamışız. Dünyanın eğlencesinden zevklerinden mahrum olmayı özgürlüğümüze vurulan zincir gibi görmüşüz o kadar. Ruhlarını bu zincirlerden kurtaramayanlar içlerinde oluşan bu boşluğu doldurmak için daha fazla kölelik yapar olmuş.</p>
<p> Allah (c.c.) bizleri iman ile özgür kılmıştır. İnsan, özgürlük adına inkâr ile şeytanın ve nefsin kölesi haline gelmiş. Modern dünya düzeni bu köleliğin pazarlayıcısı olmuş ve çok da alıcı bulmuş. Allah yeme içme de dahil, yaşantımız içinde ki ihtiyaçlarımız için belli bir terbiye ve eğitim vermiş helâl ve haram olan olarak sınırlandırmış ama insan yine özgürlük adına yemeye ve içmeye köle olmuş. Harama helâle bakmadan hayati ihtiyaçların kölesi. Allah bizleri dünya ve içinde ki kazanımlarımız için de uyarmış ve bir çizgi çekmiş. Bu çizgi aynı sonsuzluk çizgisi gibi ebedi olan hayatı hedeflerken, insan onu özgürlüğüne vurulmuş pranga olarak görmüş de dünyanın dibine batmış da batmış. Ne adına özgürlük adına! </p>
<p> İnsan, yani günümüzün modern köleleri, teknolojinin, refahın, hazzın köleleri... Üç saat bir elektrik kesintisinde bile ne yapacağını şaşıran, yaşamayı yeme içme ve eğlence arasında geçen bir zaman olarak gören zavallı. Kendine göre oluşturduğu konforun içinde müebbet yiyen mahkumlar.</p>
<p>‘Şüphesiz Allah, insanlara hiçbir şekilde zulmetmez; fakat insanlar kendilerine zulmeder’ (Yunus 44)der Rabbimiz. İnsan en çok kendine zulmeder.</p>
<p> Allah bizi her şeyin hakikatine dikkat çekerken, insan özgürlük adına o hakikatten uzaklaşır. Allah insanın özgürlüğü için, bilinç altı ve egolarından kurtarırken aynı insan özgürlük adına güdülerinin esiri haline gelir. Daha çok özgürlük adına! Allah’tan başka hiçbir şeyi ilah kabul etmeyenler, dünyanın ve içinde ki makam, mevki para, mal ve mülkün esiri olmazlar. Esir olmayı bırak tenezzül bile etmezler. İnanan bir Müslüman dünya zindanından kurtuluşa ermiş özgür kişi olur aynı zamanda.</p>
<p> Özgürlük, içimizde nefsin istek ve arzularından arınmadan asla sahip olamayacağımız bir duygudur. Allah’ın, kullarına şah damarından yakın olduğu sırrına ermedikten sonra bu özgürlüğü hissedemeyeceğiz. Allah’ın dostluğu ile mutlu, yakınlığıyla huzurlu, sevgisiyle daha özgür olduğumuzu anlamak temennisiyle..</p>
<p>‘Bilesiniz ki Allah dostlarına asla korku yoktur; onlar üzüntü de çekmeyecekler.’(Yunus 62)</p>
<p>Ravza Zeybek</p>
Ekleme
Tarihi: 02 Aralık 2020 - Çarşamba
ÖZGÜRLÜK NE İÇİN?
<p>Rahman ve rahim olan Allah’ın adıyla…</p>
<p>Aralık ayına girmekle beraber tüm dünyada devam eden Corona virüsün insanların hayatında çoğalan bir travma oldu. Çok kısa sürede kaybettiğimiz sevdiklerimiz ‘Acaba hasta olursam bu hastalığı atlatabilir miyim’ endişesi, risk grubunda olan büyüklerimize karşı, taşıyıcı olma ve bulaştırma korkusuyla baş etmek ve fiziksel mesafenin olumsuz etkileri. Yeniden hayatımıza giren karantina ve kısıtlamalara alışmak derken,’ Eskiden ne kadar özgürmüşüz’ demeye başladık.</p>
<p> Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Bu söz bile geleceğe endişeyle bakmaya yetiyor değil mi? İstesek de istemesek de korku ve ümit arasında kaldık. Yazmak kolay, nasihat etmek çok kolay ama yaşamak zordur. Ateşler düşüyor evlere ama kimse saramıyor yaraları, paylaşamıyor üzüntüleri ve kimse kimsenin gözyaşını silemiyor. Ve insan sadece Allah’a sığınabiliyor ve yardımı da O’ndan diliyor.</p>
<p> Bu salgınla beraber en çok özgürlüğümüzü kaybettik diyor birçoğumuz. Çok mu özgürdük? Özgürlük nedir? Sözlükte herhangi bir koşulla sınırlanmama, zorlanmaya, kısıtlamaya bağlı olmaksızın düşünme ve davranma durumu olarak tarif edilir. İnsan kendini sınırlandıran her türlü sınıra karşı koymak ve zorlamaya karşın mücadele vermek üzere yaratılmıştır. Allah fıtratımıza bunu kodlamıştır. Neden? Bir imtihan yurdu olan bu dünyada seçim yapabilsin diye. Hak ve hakikati seçip seçmemekte yüce yaratıcı bizi özgür bıraktığından, insan Allah dışında hiçbir varlığın buyunduruğu altına alınmaz şekilde yaratılmıştır. İslam dini o yüzden köleliğin karşısında durmuş. Buna mukabil insanı özgürlüğüne kavuşturmak ta o kadar değerli olmuştur.</p>
<p> Özgürlük kavramı öyle tartışılır bir kavram ki bizler özgürlüğün ne olduğundan bihaber yaşıyormuşuz aslında. Kısıtlandıkça, sınırlandıkça, özgürlüğün farkına vardık diyeceğim ama yok pek farkına varmak değil bu! Bizler nefsin hevâ ve hevesine köle olmayı özgürlük olarak anlamışız. Dünyanın eğlencesinden zevklerinden mahrum olmayı özgürlüğümüze vurulan zincir gibi görmüşüz o kadar. Ruhlarını bu zincirlerden kurtaramayanlar içlerinde oluşan bu boşluğu doldurmak için daha fazla kölelik yapar olmuş.</p>
<p> Allah (c.c.) bizleri iman ile özgür kılmıştır. İnsan, özgürlük adına inkâr ile şeytanın ve nefsin kölesi haline gelmiş. Modern dünya düzeni bu köleliğin pazarlayıcısı olmuş ve çok da alıcı bulmuş. Allah yeme içme de dahil, yaşantımız içinde ki ihtiyaçlarımız için belli bir terbiye ve eğitim vermiş helâl ve haram olan olarak sınırlandırmış ama insan yine özgürlük adına yemeye ve içmeye köle olmuş. Harama helâle bakmadan hayati ihtiyaçların kölesi. Allah bizleri dünya ve içinde ki kazanımlarımız için de uyarmış ve bir çizgi çekmiş. Bu çizgi aynı sonsuzluk çizgisi gibi ebedi olan hayatı hedeflerken, insan onu özgürlüğüne vurulmuş pranga olarak görmüş de dünyanın dibine batmış da batmış. Ne adına özgürlük adına! </p>
<p> İnsan, yani günümüzün modern köleleri, teknolojinin, refahın, hazzın köleleri... Üç saat bir elektrik kesintisinde bile ne yapacağını şaşıran, yaşamayı yeme içme ve eğlence arasında geçen bir zaman olarak gören zavallı. Kendine göre oluşturduğu konforun içinde müebbet yiyen mahkumlar.</p>
<p>‘Şüphesiz Allah, insanlara hiçbir şekilde zulmetmez; fakat insanlar kendilerine zulmeder’ (Yunus 44)der Rabbimiz. İnsan en çok kendine zulmeder.</p>
<p> Allah bizi her şeyin hakikatine dikkat çekerken, insan özgürlük adına o hakikatten uzaklaşır. Allah insanın özgürlüğü için, bilinç altı ve egolarından kurtarırken aynı insan özgürlük adına güdülerinin esiri haline gelir. Daha çok özgürlük adına! Allah’tan başka hiçbir şeyi ilah kabul etmeyenler, dünyanın ve içinde ki makam, mevki para, mal ve mülkün esiri olmazlar. Esir olmayı bırak tenezzül bile etmezler. İnanan bir Müslüman dünya zindanından kurtuluşa ermiş özgür kişi olur aynı zamanda.</p>
<p> Özgürlük, içimizde nefsin istek ve arzularından arınmadan asla sahip olamayacağımız bir duygudur. Allah’ın, kullarına şah damarından yakın olduğu sırrına ermedikten sonra bu özgürlüğü hissedemeyeceğiz. Allah’ın dostluğu ile mutlu, yakınlığıyla huzurlu, sevgisiyle daha özgür olduğumuzu anlamak temennisiyle..</p>
<p>‘Bilesiniz ki Allah dostlarına asla korku yoktur; onlar üzüntü de çekmeyecekler.’(Yunus 62)</p>
<p>Ravza Zeybek</p>
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.