MİSAFİR KALEM
Köşe Yazarı
MİSAFİR KALEM
 

Stokçuluk, fırsatçılık, İslam ahlakı ve değerler eğitimi

Stokçuluk, fırsatçılık, İslam ahlakı ve değerler eğitimi Bir baharatçıya uğradım, alışveriş yapacaktım. Tezgâhtar tanıdık idi, hurma almak istedim. “Hocam birkaç gün sonra gel, fiyat düşer, dolardaki düşüş, henüz fiyatlara yansımadı, birkaç gün içinde yansır” dedi. Yetkililer, etiketleri jet hızıyla uçuranları uyarıyor, bir an evvel fiyatları düşürün, diyorlar. Spekülasyon yapmak, karaborsacılık, stokçuluk yaparak insanları aldatmak vicdansızlık ve daha ötesi ahlaksızlıktır. Ülkemizde eğitim süresi arttı, 12 sene okula gitmek, lise eğitimi görmek mecburi. 12 sene gibi uzun bir sürede insanımıza neden dürüstlüğü öğretemiyoruz? Okullarımızda öğretim, eğitimin önüne geçti. Daha çok LGS, TYT, AYT, puan ve not konuşuyoruz. Çocukların yalan söyleyip söylemediği, hırsızlık, yalan, aldatma, dürüstlük, yardımseverlik, iyilik, komşuluk gibi değerlere sahip olup almadıklarını daha az konuşuyoruz. Eski Bakan Ziya Selçuk döneminde değerler eğitimi hemen hemen hiç konuşulmadı, Z. Selçuk hep seküler bir dil kullandı, İsmet Yılmaz döneminde değerler eğitimi müfredatlara yerleştirilmişti; Selçuk, âdeta değerler eğitimini unutturdu. Sivil toplum örgütleri, Bakan Mahmut Özer’den değerler eğitimine yeniden vurgu yapmasını bekliyor; daha da önemlisi sivil toplum örgütleri ile işbirliği yaparak yavrularımızın manevi değerlere bağlı yetişmesini talep ediyorlar. Maneviyat ve inanç, insan vicdanını eğitir. Allah sevgisi, cehennem korkusu, yaptıklarının hesabını kıyamet günü Allah’a verme endişesi insanı daha sorumlu ve dürüst yaşamaya sevk eder. Peygamberimiz (sav) pazarda gezerken bir buğday yığını görür. Elini içine sokar ve içinin ıslak olduğunu fark eder. Satıcıya nedenini sorar. Satıcı, efendim yağmur yağdı, ıslandı, der. Peygamberimiz(sav);”Peki, ıslak kısmını üste koysaydın da alıcılar fark ederek alsalardı ya?» buyurur. Arkasından şu meşhur sözü söyler: “BİZİ ALDATAN BİZDEN DEĞİLDİR” Hadisi şerifi yorumlayanlar, bir müminin diğerini aldatması onu dinden tamamen çıkarmaz fakat aldatma mümin ahlakı değildir, aldatan kimsen iyi bir mümin olmaz, derler. Peygamberimizi (sav) münafığın özelliklerini sayarken şöyle der: “Münafığın işaretleri üçtür; konuştuğu zaman yalan söyler, söz verdiği zaman cayar, güvenildiği zaman hıyanet eder.” Bu hadise göre aldatmak, münafıkların özelliğidir. İnsanımızın büyük çoğunluğu Müslüman. Peki, piyasayı altüst eden, etiketlerle oynayan, yalan söyleyen, stokçuluk yapan, başkalarını aldatmak suretiyle çok para kazanmayı tercih eden vicdansızlar nerede yetişiyor? Fen bilgisi kitapları hâlâ kâinattaki düzen patlama sonucu kendiliğinden oluştu, bedeni besleyen kan dolaşım sistemi doğal olarak oluşur, besinlerin yapraklar tarafından üretilir şeklinde ifadelerle dolu. Ders kitaplarındaki ateist bakış açısının toplumdaki değerler erozyonuna etkisi nedir? Milli Eğitim Bakanlığı konuyu masaya yatırsa ve ciddi bir araştırma yapsa iyi olur. İnsan vicdanı çok iyi bir müfettiştir. Eğer iman ve iyi işler yaparak vicdan parlatılırsa insan kolay kolay yamukluk yapamaz, kul hakkı yiyemez, başkasını aldatamaz. Eğer çocuklarımızı İslam inancı ve ahlakı ile yetiştirmez Batılı filozofların değer ölçülerine göre eğitirsek, piyasalarda ve toplumda daha çok doğruluk ve dürüstlük ararız. Aristo, insan düşünen hayvandır, demiş. Sokrates, insan sorgulayan hayvandır; Platon, insan toplumsal hayvandır; Heraklit, tartışan hayvandır; John Dewey, çıkarını düşünen hayvandır; Immanuel Kant, eleştiren; Descartes, konuşan hayvan; Frederik Nitsche, insan düpedüz hayvandır, demiş. Hayvanın ahlâkı olmaz. Hz. Muhammed (sav), İslâm güzel ahlaktır, der. Kur’an; insan zerre kadar iyilik yaparsa karşılığını görecek; zerre kadar kötülük yaparsa da karşılığını görecek, buyurur; insanı sorumlu ve dürüst davranmaya davet eder. Konfüçyüs, insan düzgünse yasalara ihtiyaç yoktur, insan bozuksa yasalar işe yaramaz, der. Çarşı ve pazarı yasalarla, genelgelerle, polis ve müfettişlerle düzeltmek çok zor. Doların düşmesine rağmen, etiketlerin düşmemesi bunu gösteriyor. Herkesin başına polis koyamayız. En etkili çözüm; çarşı ve pazarı vicdanlara denetletmektir. Bunun için de çocuklarımıza bilgi öğretirken ahlak öğretmeyi ihmal etmemeliyiz. Eğitim sistemi değerler eğitimine önem vermeli, hesap günü Allah’a hesap vereceğine inanan, vicdanlı nesiller yetiştirmeliyiz. LGS, TYT, AYT’de Türkçe ve matematik sorusu kadar Kur’an, siyer, temel dini bilgiler, dini bilgiler sorusu sormalıyız. Toplum değerler sistemi ile ayakta durur. Manevi değerleri benimsetmek için bu derslerin içeriğiyle ilgili daha fazla soru sormanın iyi bir başlangıç olacağı kanaatindeyim AliErkanKavaklı aekavakli@gmail.com Türkiye Aile Meclisi Genel Başkan Yardımcısı:
Ekleme Tarihi: 31 Aralık 2021 - Cuma

Stokçuluk, fırsatçılık, İslam ahlakı ve değerler eğitimi

Stokçuluk, fırsatçılık, İslam ahlakı ve değerler eğitimi Bir baharatçıya uğradım, alışveriş yapacaktım. Tezgâhtar tanıdık idi, hurma almak istedim. “Hocam birkaç gün sonra gel, fiyat düşer, dolardaki düşüş, henüz fiyatlara yansımadı, birkaç gün içinde yansır” dedi. Yetkililer, etiketleri jet hızıyla uçuranları uyarıyor, bir an evvel fiyatları düşürün, diyorlar. Spekülasyon yapmak, karaborsacılık, stokçuluk yaparak insanları aldatmak vicdansızlık ve daha ötesi ahlaksızlıktır. Ülkemizde eğitim süresi arttı, 12 sene okula gitmek, lise eğitimi görmek mecburi. 12 sene gibi uzun bir sürede insanımıza neden dürüstlüğü öğretemiyoruz? Okullarımızda öğretim, eğitimin önüne geçti. Daha çok LGS, TYT, AYT, puan ve not konuşuyoruz. Çocukların yalan söyleyip söylemediği, hırsızlık, yalan, aldatma, dürüstlük, yardımseverlik, iyilik, komşuluk gibi değerlere sahip olup almadıklarını daha az konuşuyoruz. Eski Bakan Ziya Selçuk döneminde değerler eğitimi hemen hemen hiç konuşulmadı, Z. Selçuk hep seküler bir dil kullandı, İsmet Yılmaz döneminde değerler eğitimi müfredatlara yerleştirilmişti; Selçuk, âdeta değerler eğitimini unutturdu. Sivil toplum örgütleri, Bakan Mahmut Özer’den değerler eğitimine yeniden vurgu yapmasını bekliyor; daha da önemlisi sivil toplum örgütleri ile işbirliği yaparak yavrularımızın manevi değerlere bağlı yetişmesini talep ediyorlar. Maneviyat ve inanç, insan vicdanını eğitir. Allah sevgisi, cehennem korkusu, yaptıklarının hesabını kıyamet günü Allah’a verme endişesi insanı daha sorumlu ve dürüst yaşamaya sevk eder. Peygamberimiz (sav) pazarda gezerken bir buğday yığını görür. Elini içine sokar ve içinin ıslak olduğunu fark eder. Satıcıya nedenini sorar. Satıcı, efendim yağmur yağdı, ıslandı, der. Peygamberimiz(sav);”Peki, ıslak kısmını üste koysaydın da alıcılar fark ederek alsalardı ya?» buyurur. Arkasından şu meşhur sözü söyler: “BİZİ ALDATAN BİZDEN DEĞİLDİR” Hadisi şerifi yorumlayanlar, bir müminin diğerini aldatması onu dinden tamamen çıkarmaz fakat aldatma mümin ahlakı değildir, aldatan kimsen iyi bir mümin olmaz, derler. Peygamberimizi (sav) münafığın özelliklerini sayarken şöyle der: “Münafığın işaretleri üçtür; konuştuğu zaman yalan söyler, söz verdiği zaman cayar, güvenildiği zaman hıyanet eder.” Bu hadise göre aldatmak, münafıkların özelliğidir. İnsanımızın büyük çoğunluğu Müslüman. Peki, piyasayı altüst eden, etiketlerle oynayan, yalan söyleyen, stokçuluk yapan, başkalarını aldatmak suretiyle çok para kazanmayı tercih eden vicdansızlar nerede yetişiyor? Fen bilgisi kitapları hâlâ kâinattaki düzen patlama sonucu kendiliğinden oluştu, bedeni besleyen kan dolaşım sistemi doğal olarak oluşur, besinlerin yapraklar tarafından üretilir şeklinde ifadelerle dolu. Ders kitaplarındaki ateist bakış açısının toplumdaki değerler erozyonuna etkisi nedir? Milli Eğitim Bakanlığı konuyu masaya yatırsa ve ciddi bir araştırma yapsa iyi olur. İnsan vicdanı çok iyi bir müfettiştir. Eğer iman ve iyi işler yaparak vicdan parlatılırsa insan kolay kolay yamukluk yapamaz, kul hakkı yiyemez, başkasını aldatamaz. Eğer çocuklarımızı İslam inancı ve ahlakı ile yetiştirmez Batılı filozofların değer ölçülerine göre eğitirsek, piyasalarda ve toplumda daha çok doğruluk ve dürüstlük ararız. Aristo, insan düşünen hayvandır, demiş. Sokrates, insan sorgulayan hayvandır; Platon, insan toplumsal hayvandır; Heraklit, tartışan hayvandır; John Dewey, çıkarını düşünen hayvandır; Immanuel Kant, eleştiren; Descartes, konuşan hayvan; Frederik Nitsche, insan düpedüz hayvandır, demiş. Hayvanın ahlâkı olmaz. Hz. Muhammed (sav), İslâm güzel ahlaktır, der. Kur’an; insan zerre kadar iyilik yaparsa karşılığını görecek; zerre kadar kötülük yaparsa da karşılığını görecek, buyurur; insanı sorumlu ve dürüst davranmaya davet eder. Konfüçyüs, insan düzgünse yasalara ihtiyaç yoktur, insan bozuksa yasalar işe yaramaz, der. Çarşı ve pazarı yasalarla, genelgelerle, polis ve müfettişlerle düzeltmek çok zor. Doların düşmesine rağmen, etiketlerin düşmemesi bunu gösteriyor. Herkesin başına polis koyamayız. En etkili çözüm; çarşı ve pazarı vicdanlara denetletmektir. Bunun için de çocuklarımıza bilgi öğretirken ahlak öğretmeyi ihmal etmemeliyiz. Eğitim sistemi değerler eğitimine önem vermeli, hesap günü Allah’a hesap vereceğine inanan, vicdanlı nesiller yetiştirmeliyiz. LGS, TYT, AYT’de Türkçe ve matematik sorusu kadar Kur’an, siyer, temel dini bilgiler, dini bilgiler sorusu sormalıyız. Toplum değerler sistemi ile ayakta durur. Manevi değerleri benimsetmek için bu derslerin içeriğiyle ilgili daha fazla soru sormanın iyi bir başlangıç olacağı kanaatindeyim AliErkanKavaklı aekavakli@gmail.com Türkiye Aile Meclisi Genel Başkan Yardımcısı:
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.