KUŞKU
KUŞKU
Kuşku; bir olguyla olan gerçeğin ne olduğunu kestirememekten doğan kararsızlık, kuruntu, işkil, şüphe, acaba ve şek-tir.
İnsanı çoğu zaman doğruyla/yanlış arasında; arafta, muğlakta bırakır. Netlik, berraklık, şeffaflık yok. Sınır, çizgi, taraf, cephe belirlenemez. Endişeli ve sürekli diken üstündedir. Kişinin içini kemirir, enerjisini emer; önünü göremez haldedir.
Tüm seçeneklerin var olduğu, seçebildiği ve bireysel özgürlüklerin dalgalandığı bir yaşama modelinde, beraberinde yürüyen kaygıları fark eder etmez kuşkuya düşer. Aslında modern yaşam, bireysel özgürlüğü giderek kutuplaşan bir tarzda dağıttıkça, onu yoksun ve normatif kuralları olanlar arasında neredeyse var olmayacak ölçüde incelttikçe, özgürlüğün hacmi artmayacağı gibi yaratılan korku, kaygı ve kuşkuların tetikleyeceği tüm yakma ritüelleri devreye sokulmuştur.
Artık kişinin sağlam ve güvenilir bulabileceği pek az şey vardır. Kendi yaşamını okuyabileceği, sürekli kılabileceği sağlam bir zemini göremez durumdadır. Yaşadığımız günlerde olduğu gibi…
Her şey muğlak, güvenliksiz, şüpheli, bulanık, silik ve öngörülemez bir halde. Yaşadığımız modern çağ; endişe ve kaygıyı, esasında “kuşku”nun kaynağı olarak kullanıyor. Kendisine lütuf diye sunulan şeyleri, kafasında, yaşamında, yarınında bir yere oturtamaz, vardıramaz bir yere. Çünkü aksi istikamette kuşkunun her forumu tarafından kuşatılmıştır.
Artık toplumdaki statümüz, kabiliyetlerimiz ve bunlara biçilen değerler, plan/proje ve hayallerimiz, aile, arkadaş, komşu, dostluk ve ilişkilerimiz; istikrarsız, pamuk ipliğine bağlı ve kırılgan bir zemine oturan, tekinsiz limanlara dönüşmüştür. Bugünün pahalı ve emekli yatırımlarının, yarın için elinde patlayacağı, kıymetsizleşeceği ve sıfırlanacağı öngörü ve olasılıklar veya kuşkuların kendinde oluşturduğu tükenmişlikle baş başadır. Bauman’ın ifadesiyle “Modernliğin atık maddesini oluşturan kuşku, modern güçlerin her başarısı ile birlikte daha da güçlenir.” Enteresandır; bireysel özgürlüğün koşulunu barındıran modernizm, kuşku ve kaygıyla başat giderken insan, güvenliksiz bir hayat sürdüğünü her geçen gün iliklerine kadar hissediyor.
İnsanların gözünü açıp, modernitenin getirdiği kuşku envanterlerine bakıldığında; mevcut sıkıntı ve sorunların, acıların çağın özgürleştirici programlarının ufuklarını oluşturduğunu ya görecek ya diken üstünde yaşama devam edecek.
Zaman ve mekan hızla daralmaya devam ediyor.
Ahsen Meryem Süveyda
Ekleme
Tarihi: 17 Haziran 2022 - Cuma
KUŞKU
KUŞKU
Kuşku; bir olguyla olan gerçeğin ne olduğunu kestirememekten doğan kararsızlık, kuruntu, işkil, şüphe, acaba ve şek-tir.
İnsanı çoğu zaman doğruyla/yanlış arasında; arafta, muğlakta bırakır. Netlik, berraklık, şeffaflık yok. Sınır, çizgi, taraf, cephe belirlenemez. Endişeli ve sürekli diken üstündedir. Kişinin içini kemirir, enerjisini emer; önünü göremez haldedir.
Tüm seçeneklerin var olduğu, seçebildiği ve bireysel özgürlüklerin dalgalandığı bir yaşama modelinde, beraberinde yürüyen kaygıları fark eder etmez kuşkuya düşer. Aslında modern yaşam, bireysel özgürlüğü giderek kutuplaşan bir tarzda dağıttıkça, onu yoksun ve normatif kuralları olanlar arasında neredeyse var olmayacak ölçüde incelttikçe, özgürlüğün hacmi artmayacağı gibi yaratılan korku, kaygı ve kuşkuların tetikleyeceği tüm yakma ritüelleri devreye sokulmuştur.
Artık kişinin sağlam ve güvenilir bulabileceği pek az şey vardır. Kendi yaşamını okuyabileceği, sürekli kılabileceği sağlam bir zemini göremez durumdadır. Yaşadığımız günlerde olduğu gibi…
Her şey muğlak, güvenliksiz, şüpheli, bulanık, silik ve öngörülemez bir halde. Yaşadığımız modern çağ; endişe ve kaygıyı, esasında “kuşku”nun kaynağı olarak kullanıyor. Kendisine lütuf diye sunulan şeyleri, kafasında, yaşamında, yarınında bir yere oturtamaz, vardıramaz bir yere. Çünkü aksi istikamette kuşkunun her forumu tarafından kuşatılmıştır.
Artık toplumdaki statümüz, kabiliyetlerimiz ve bunlara biçilen değerler, plan/proje ve hayallerimiz, aile, arkadaş, komşu, dostluk ve ilişkilerimiz; istikrarsız, pamuk ipliğine bağlı ve kırılgan bir zemine oturan, tekinsiz limanlara dönüşmüştür. Bugünün pahalı ve emekli yatırımlarının, yarın için elinde patlayacağı, kıymetsizleşeceği ve sıfırlanacağı öngörü ve olasılıklar veya kuşkuların kendinde oluşturduğu tükenmişlikle baş başadır. Bauman’ın ifadesiyle “Modernliğin atık maddesini oluşturan kuşku, modern güçlerin her başarısı ile birlikte daha da güçlenir.” Enteresandır; bireysel özgürlüğün koşulunu barındıran modernizm, kuşku ve kaygıyla başat giderken insan, güvenliksiz bir hayat sürdüğünü her geçen gün iliklerine kadar hissediyor.
İnsanların gözünü açıp, modernitenin getirdiği kuşku envanterlerine bakıldığında; mevcut sıkıntı ve sorunların, acıların çağın özgürleştirici programlarının ufuklarını oluşturduğunu ya görecek ya diken üstünde yaşama devam edecek.
Zaman ve mekan hızla daralmaya devam ediyor.
Ahsen Meryem Süveyda
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.