Bir sınavda görevliyken gözetmenim genç bir öğretmendi.
Mardinli. Komşu ilçe Halfeti'de bir ilköğretimde sınıf öğretmeniymiş.
Lise Edebiyat Öğretmeni, okuması için ona "SÜRGÜNDEKİ ÇEÇENYA" romanımı hediye etmiş. Hâlâ etkisinde olduğunu söyleyip "okuma alışkanlığını" kazandıran kitaplardan olduğunu dedi heyecanla.
Hassasiyetimi arttıran manzarayla karşılaşmak, " SÜRGÜNDEKİ ÇEÇENYA"nın, " BAHADIR.... " başlığıyla genişleterek tekrar neşretmek arzusu uyandırdı bende. İlgilenenlerden dua bekliyorum.
BATILI roman değil, bize has roman örneği ama...
*
**
Malum; Ramazan ayının son 10 gününün tek gecelerinde aramamız isteniyor Kadir Gecesini. O gece ki Kur'an lisanıyla "bin aydan" hayırlı olan...
Ramazan "yakıcı" demek. İftardan sonra torunlara bunu deyince, o çocuk saffeti:
" Neyi yakıyor dedem?" şeklinde sorunca,
"Tabii ki günahları" dedim gülerek. Soru sağanağı devam etti sonra da...
"Neden o günahlar oluyor?"
" Mesela kardeşini dövünce, Allah'ı sevmeyince, Peygamberimizi dinlemeyince, büyüklere isyan edince..."
Sohbetimiz bu sefer imani tefekkür suallerine geçti. Onu da bir başka gün anlatayım...