ÖZLEDİM...
<div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">Yüreğimin en derin yerinde bir ağırlık var.<br />
ANNEMM<br />
Özlemin çöküverdi titrek gönlüme.<br />
Bir bilsen ne kadar özlediğimi...<br />
Özlerken kaybolup yok olduğumu bir bilsen. Akşamın matem rengine büründüğü saatte gökyüzündeki kandiller tek tek yanmaya başladığında içimde sessiz bir çığlık, özlemeyi özledim.<br />
<br />
Bilirim buz dağıdır özlem, eflatun sabahlarda. Bilirim kulaklarım çınladığında özleyenim vardır. Uzaklarda ve yine bilirim ki; özleyenim ÖZLEDİĞİMDİR aslında…<br />
<br />
Bir bilsen ne çok özlediklerim var bu yüreğimde...<br />
Ve şu günlerde özlemekten yorgun yürekler. Ne çok acı yaşadık, ne çok kayıplarımız oldu. Ne bitmez acılar yaşıyoruz Allah'ım...<br />
Aslında doğduğumuz günden bu yana ne çok acılar yaşadık. Bu acılardan daha ağırı varmıdır bilmiyorum, ama daha ağırını<br />
taşıyamayacağımız kadar ağır yük verme Ya'Rabbi.<br />
<br />
Hayatımızda bitmeyen tükenmeyen özlemler vardır ki, kimi özlemlere bile özlem duyarsın.<br />
Büyürsün, anne olursun ama çocuk yüreğinde o bitmeyen çocukluğunun bitmeyen baba özlemi...<br />
Bir yanın hep eksik ebedi bitmeyen bir özlem.<br />
<br />
Çok özlüyorum!!! diye bir söz vardır. Bir insanın vefatının ardından insanlar böyle konuşurlar.<br />
Ölümün ardında kalan anne ve çocukları için.<br />
Bir zaman sonra kadın yavaş yavaş unutur ya da yokluğuna alışır, çocuklar da büyür kim büyümemişki... Ama olan onun geçliğine oldu derler, hep böyle söylenmez mi, evet ama sorun bakalım o kadın son nefesine kadar<br />
babasız çocuklarının gözünün içine bakarak, babasızlığı o çocukların tâ yüreğinde hissederek O çaresizliği yaşarken günde kaç kere öldüğünü, kaç kere ölümü içine gömdüğünü hiç yaşadınız mı?<br />
<br />
Bir annenin hem anne, hem baba olmasını hiç yaşadınız mı? Bazen dim dik bir dağın yamacına tırmanmış gibi, bazen tam bir uçurumun ucunda. Ya da çıplak ayaklarla dikenli tellerde yürümüş gibi buz tutan yüreğinizle siz bu çaresizliği hiç yaşadınız mı? İnanın bunlar sözlere dökülünce çok basit, o yaşanmışlıkların yanında<br />
<br />
O çaresizliğin tarifi, adı yok, yok.....<br />
Küçücük bir olay anlatayım sizlere: Küçüğüm, ama beynime kazılmış bir olay. Hayal meyal de hatırlasam hiç unutamadım. Haftada bir gün ihtiyaçlarımız için annem, köyün büyükleri ile alış veriş için kasabaya sabah giderler akşam gün batımına dönerler...<br />
<br />
O zamanlar ayakkabılar, terlikler lastikden naylon terlikler vardı. Birinde görmüşüm demek ki çocuk aklı işte, onu istiyorum ama bir hafta önceden anneme ısrarla "al, istiyorum" dedim. Araç geldi. Kasabaya gidildi, köyün bi kaç çocukları ile toplandık, arabanın geleceği yerde arabanın geliş saatini bekliyoruz. Çocuk aklı işte, akşama kadar oynadık o kadar seviçli heyacanlıyım ki.<br />
<br />
Annem terlik alacak nasıl da heyacanla bekliyorum bilseniz.<br />
Araç geldi, herkes indi, annemin elini tuttum, eve geldik. Annem evin içinde bir sağa bir sola gidiyor ben peşinden "hadi ver anne" diyorum.<br />
<br />
Annem diz çöktü, elerimi avuçlarıma aldı gözlerimin içine bakarak:<br />
-Annem biz gidene kadar terlikler bitmiş, kalmamış, dedi. Yavaşça kalkıp bir köşeye oturdum ve içimden diyordum ki "bak benimde babam olsaydı kocaman dağ gibi babam, kimse almadan herkesten önce bana alırdı."<br />
<br />
Annem baktı yüzüme "üzülme annem, haftaya alırım" dedi ama annem havaya bakıyordu.<br />
Göz yaşlarını görmesin diye neden ağladığını sormayım diye ama annem o terlikleri bana hiç almadı, alamadı....<br />
<br />
Artık arabanın gelişini beklemiyordum. Yine yetişemiyecek alamayacak diye annem o anı asla unutmadı, unutamadı. O anda içinde ki acının çaresizliğin aklım erdiğinde çok iyi anladım anladım ki..<br />
<br />
Babam bir kez öldü. Annem ise, biz 4 kardeş büyütene kadar hergün defalarca öldü. Fedakar annem kendini evlatları için feda etti. Evlenmedi. Çocuklarını evlendiği eş (belki) dışlayacak diye asla evlenmeyi düşünmedi. Henüz 35 yaşında, gencecik ne yapabilirdi ki? Çaresizce çırpındı ama şükürler olsun ki kendine güvenen hani derler ya erkek gibi kadın, işte annem tamda öyleydi.<br />
<br />
Mükemmel bir anne...<br />
Mükemmel bir baba oldu.<br />
Oldu olmasına ama bizim yüreğimizdeki o eksiği ne yaptı ise asla dolduramadı. Bir yanımız eksik, bir yanımız yarım kaldı...<br />
<br />
Biz senden razıyız annem...<br />
Ben çok memnunum senin gibi bir annem olduğu için.<br />
Senin kızın olduğum için.<br />
Mekanın Firdevs Cenneti...<br />
Melekler komşun olsun.<br />
SENSİZ geçen Anneler günün kutlu olsun ANNEMM<br />
TÜM ANNELERİMİZİN ANNELER GÜNÜNÜ<br />
KUTLUYORUM...<br />
<br />
Emine İPEK</div>
Ekleme
Tarihi: 10 Mayıs 2020 - Pazar
ÖZLEDİM...
<div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">Yüreğimin en derin yerinde bir ağırlık var.<br />
ANNEMM<br />
Özlemin çöküverdi titrek gönlüme.<br />
Bir bilsen ne kadar özlediğimi...<br />
Özlerken kaybolup yok olduğumu bir bilsen. Akşamın matem rengine büründüğü saatte gökyüzündeki kandiller tek tek yanmaya başladığında içimde sessiz bir çığlık, özlemeyi özledim.<br />
<br />
Bilirim buz dağıdır özlem, eflatun sabahlarda. Bilirim kulaklarım çınladığında özleyenim vardır. Uzaklarda ve yine bilirim ki; özleyenim ÖZLEDİĞİMDİR aslında…<br />
<br />
Bir bilsen ne çok özlediklerim var bu yüreğimde...<br />
Ve şu günlerde özlemekten yorgun yürekler. Ne çok acı yaşadık, ne çok kayıplarımız oldu. Ne bitmez acılar yaşıyoruz Allah'ım...<br />
Aslında doğduğumuz günden bu yana ne çok acılar yaşadık. Bu acılardan daha ağırı varmıdır bilmiyorum, ama daha ağırını<br />
taşıyamayacağımız kadar ağır yük verme Ya'Rabbi.<br />
<br />
Hayatımızda bitmeyen tükenmeyen özlemler vardır ki, kimi özlemlere bile özlem duyarsın.<br />
Büyürsün, anne olursun ama çocuk yüreğinde o bitmeyen çocukluğunun bitmeyen baba özlemi...<br />
Bir yanın hep eksik ebedi bitmeyen bir özlem.<br />
<br />
Çok özlüyorum!!! diye bir söz vardır. Bir insanın vefatının ardından insanlar böyle konuşurlar.<br />
Ölümün ardında kalan anne ve çocukları için.<br />
Bir zaman sonra kadın yavaş yavaş unutur ya da yokluğuna alışır, çocuklar da büyür kim büyümemişki... Ama olan onun geçliğine oldu derler, hep böyle söylenmez mi, evet ama sorun bakalım o kadın son nefesine kadar<br />
babasız çocuklarının gözünün içine bakarak, babasızlığı o çocukların tâ yüreğinde hissederek O çaresizliği yaşarken günde kaç kere öldüğünü, kaç kere ölümü içine gömdüğünü hiç yaşadınız mı?<br />
<br />
Bir annenin hem anne, hem baba olmasını hiç yaşadınız mı? Bazen dim dik bir dağın yamacına tırmanmış gibi, bazen tam bir uçurumun ucunda. Ya da çıplak ayaklarla dikenli tellerde yürümüş gibi buz tutan yüreğinizle siz bu çaresizliği hiç yaşadınız mı? İnanın bunlar sözlere dökülünce çok basit, o yaşanmışlıkların yanında<br />
<br />
O çaresizliğin tarifi, adı yok, yok.....<br />
Küçücük bir olay anlatayım sizlere: Küçüğüm, ama beynime kazılmış bir olay. Hayal meyal de hatırlasam hiç unutamadım. Haftada bir gün ihtiyaçlarımız için annem, köyün büyükleri ile alış veriş için kasabaya sabah giderler akşam gün batımına dönerler...<br />
<br />
O zamanlar ayakkabılar, terlikler lastikden naylon terlikler vardı. Birinde görmüşüm demek ki çocuk aklı işte, onu istiyorum ama bir hafta önceden anneme ısrarla "al, istiyorum" dedim. Araç geldi. Kasabaya gidildi, köyün bi kaç çocukları ile toplandık, arabanın geleceği yerde arabanın geliş saatini bekliyoruz. Çocuk aklı işte, akşama kadar oynadık o kadar seviçli heyacanlıyım ki.<br />
<br />
Annem terlik alacak nasıl da heyacanla bekliyorum bilseniz.<br />
Araç geldi, herkes indi, annemin elini tuttum, eve geldik. Annem evin içinde bir sağa bir sola gidiyor ben peşinden "hadi ver anne" diyorum.<br />
<br />
Annem diz çöktü, elerimi avuçlarıma aldı gözlerimin içine bakarak:<br />
-Annem biz gidene kadar terlikler bitmiş, kalmamış, dedi. Yavaşça kalkıp bir köşeye oturdum ve içimden diyordum ki "bak benimde babam olsaydı kocaman dağ gibi babam, kimse almadan herkesten önce bana alırdı."<br />
<br />
Annem baktı yüzüme "üzülme annem, haftaya alırım" dedi ama annem havaya bakıyordu.<br />
Göz yaşlarını görmesin diye neden ağladığını sormayım diye ama annem o terlikleri bana hiç almadı, alamadı....<br />
<br />
Artık arabanın gelişini beklemiyordum. Yine yetişemiyecek alamayacak diye annem o anı asla unutmadı, unutamadı. O anda içinde ki acının çaresizliğin aklım erdiğinde çok iyi anladım anladım ki..<br />
<br />
Babam bir kez öldü. Annem ise, biz 4 kardeş büyütene kadar hergün defalarca öldü. Fedakar annem kendini evlatları için feda etti. Evlenmedi. Çocuklarını evlendiği eş (belki) dışlayacak diye asla evlenmeyi düşünmedi. Henüz 35 yaşında, gencecik ne yapabilirdi ki? Çaresizce çırpındı ama şükürler olsun ki kendine güvenen hani derler ya erkek gibi kadın, işte annem tamda öyleydi.<br />
<br />
Mükemmel bir anne...<br />
Mükemmel bir baba oldu.<br />
Oldu olmasına ama bizim yüreğimizdeki o eksiği ne yaptı ise asla dolduramadı. Bir yanımız eksik, bir yanımız yarım kaldı...<br />
<br />
Biz senden razıyız annem...<br />
Ben çok memnunum senin gibi bir annem olduğu için.<br />
Senin kızın olduğum için.<br />
Mekanın Firdevs Cenneti...<br />
Melekler komşun olsun.<br />
SENSİZ geçen Anneler günün kutlu olsun ANNEMM<br />
TÜM ANNELERİMİZİN ANNELER GÜNÜNÜ<br />
KUTLUYORUM...<br />
<br />
Emine İPEK</div>
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.