Vahap AYDOĞAN VE SÜRREAL YANSIMALAR
<p>Sanatın yansımalarını bazen bir beden de, bazen mistik bir meta da bazen de penceresi dahi olmayan hayallerde buluşturabiliriz . </p>
<p>Gerçeküstü çalışmaları yorumlar iken belli bir ilkeye yada yargıya bağlı kalmayan varlıkların nesnelerin ait olduğu yerlerden alıp bambaşka bir boyutta hayatı şekillendirme olarak değerlendiriyorum...</p>
<p>Sürrealist tarzda yaptığım çalışmalar hiçbir estetik ön yargıya, hiçbir ilke ya da kurala bağlı kalmayan, beyinle denetlenmeyen, bilinçsizce otomatik bir biçimde yapılan sanatsal çalışmalardır.</p>
<p>Çalışmalarımda aklı gelenekleri değil bilinçaltı gerçeklerini yansıtan yâni bilinen gerçekle bağını kesip kendince bir gerçek ortaya çıkarmaya çalışıyorum . <br />
Tablolarımda estetik yargıları değil duyguları hiç ait olmadıkları bir paydada buluşturma sanatı olarak değerlendiriyorum...<br />
<br />
Çocukluk yıllarımdan bugüne kadar reel anlamda çizdiğim çok nadir resimler vardır. Özellikle üniversite yıllarımda tanıştığım <br />
Jean MİRO , Salvador DALİ, Rene MAGRİTTE gibi sıradışı ressamların hem yaşamlarından hemde ütopyalarından çok etkilendim . Yaptıkları çalışmaları özümseyerek sürreal çalışmalar yapmaya devam ettim. Gerçeküstü çalışmalar yapmak özellikle bir tercih değil her zaman söylemişimdir:<br />
Sanatta karakter bir üslup varsa o bir yoldur siz o yola girmezsiniz, zaten o yol size aittir ve siz o yolun yolcusu değil yolun kendisisiniz...</p>
<p>Bunun en büyük kanıtı ise bir sergi salonunda tablonun altında imzanızın olmadığı halde çalışmalarınızı gören bir birey bu çalışma Vahap Aydoğan’a aittir dediği zaman zaten sizin üslubunuz karakter çizgileriniz netleşmiştir Buda yolun en başlangıç noktasıdır bana göre...</p>
<p>Çalışmalarımı SANATSAL TERAPİ olarak görmemin en büyük nedeni ; gerçek hayattan soyutlanmış gerçek hayat ile bağını koparmış bir insanın nasıl bir rüyada özgür hareket ediyorsa, bilinçaltı süreçlerinin en yoğun olduğu duyguları yaşıyorsa kişiye özel yaptığım resimlerde de hem bilinçaltı süreçlerini işliyorum, hemde bir rüyada özgürmüşçesine kendi duygularının yansımalarını tabloya aracı olarak yansıtıyorum...<br />
<br />
Biraz daha özele indirger isek kendi yaptığım çalışmalarda salt duygu düşüncenin ötesinde insanın biyografisini hayat hikayesinin fotoğrafını çekiyor, kişiyi merkeze alarak çalışıyorum her tabloda kendim seçtiğim materyalleri mutlaka kullanırım.</p>
<p>İnsanların içsel dünyasına bilinçaltı süreçlerine inmeyi, derinlemesine yolculuk yapmayı sanatsal bir terapi olarak görüyorum.<br />
Kişiye özel yaptığım çalışmaları belli sorular sorarak sorulardan aldığım cevapları imgeleyerek kişinin bu dünyadaki yansımasını başka bir nesne üzerine aktarmaya çalışıyorum. Aslında kişi ile bilinç ve bilinçaltı süreçlerinde bir köprü bir projeksiyon görevi de görmüş oluyorum...<br />
<br />
Sanatın insan üzerindeki etkisinin şüphesiz yaşadığı coğrafya ve içinde olduğu psikolojik süreçler olduğunu düşünüyorum.<br />
<br />
Yaşadığımız coğrafyanın bir kader olduğu gerçeğinden kaçamıyoruz maalesef. Geriye baktığımızda özellikle plastik sanatlar alanında eserlerimizin bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar az olduğunu görüyoruz. Bunun en büyük nedenin coğrafyadan kaynaklı yâda kültürel yaşanmışlığın sanat üzerinde ki olumsuz etkisi olduğunu görmekteyiz. Dünya ile entegre dünyadaki sanat akımlarıyla kendi kültürümüzü harmanlamanın coğrafyamızdaki zenginlikleri ortaya çıkarmakta bir kilit rol oynayacağı kanısındayım. Sanatı bir kavanoz da inşa etme yerine bir derya ya yelken açmak ile fark yaratacağımıza inanıyorum. Ne kadar çok sanat alanı ile iç olursak mutlaka etkileneceğimiz bir yanımız bir estetik değer ile karşı karşıya gelmiş oluruz. </p>
<p>Tüm uygar toplumlarda olduğu gibi bizimde ülkemizin hem sanatsal hemde tarihi zenginlikleri vardır. Ve uygar toplumların ölçütü bilim ve sanata verilen değer, bilim adamlarıyla sanatçılara tanıdıkları özgürlük ve hoşgörü ile kıyaslanır. Bu gün toplum açısından değerlendirme yaptığımızda hem sanatın hemde bilimin olmazsa olmazlarımız olduğu gerçeğiyle karşı karşıyayız. Dünyanın bir bulanım sürecinden geçtiği bu günlerde sanatın ve bilimin birincil bir ihtiyaç olduğu gözümüzden kaçmamaktadır. <br />
<br />
Son olarak çalışmalarımı Türkiye’nin bir çok noktasında sergiler açarak değerlendirme şansım oldu; lakin sergilere belli bir zümrenin yada belli insanların ziyaret etmesi dünya ölçütleriyle sınırlı kaldığı görüşündeyim. Bu yüzden son beş yıldır çalışmalarımı sosyal medya hesaplarımdan @san_artt tan yayınlayarak daha çok insana ulaşma şansım olmakla birlikte dünyanın bir çok yerine de ulaşma şansımızın olduğu kansındayım. <br />
<br />
Hem gençlere hemde sanata gönül veren tüm bireylere şunu söylemek isterim. Hayallerinin sınırlarının anahtarı yine zihinlerde olduğunu unutmayıp derin ufuklara yelken açan gençlerin hayallerinin peşinden koşmalarını şiddetle tavsiye ediyorum hayal kurmak bir yolun temel taşıdır.<br />
Sağlıkla... <br />
Sanatla kalın <br />
Vahap AYDOĞAN</p>
Ekleme
Tarihi: 13 Aralık 2020 - Pazar
Vahap AYDOĞAN VE SÜRREAL YANSIMALAR
<p>Sanatın yansımalarını bazen bir beden de, bazen mistik bir meta da bazen de penceresi dahi olmayan hayallerde buluşturabiliriz . </p>
<p>Gerçeküstü çalışmaları yorumlar iken belli bir ilkeye yada yargıya bağlı kalmayan varlıkların nesnelerin ait olduğu yerlerden alıp bambaşka bir boyutta hayatı şekillendirme olarak değerlendiriyorum...</p>
<p>Sürrealist tarzda yaptığım çalışmalar hiçbir estetik ön yargıya, hiçbir ilke ya da kurala bağlı kalmayan, beyinle denetlenmeyen, bilinçsizce otomatik bir biçimde yapılan sanatsal çalışmalardır.</p>
<p>Çalışmalarımda aklı gelenekleri değil bilinçaltı gerçeklerini yansıtan yâni bilinen gerçekle bağını kesip kendince bir gerçek ortaya çıkarmaya çalışıyorum . <br />
Tablolarımda estetik yargıları değil duyguları hiç ait olmadıkları bir paydada buluşturma sanatı olarak değerlendiriyorum...<br />
<br />
Çocukluk yıllarımdan bugüne kadar reel anlamda çizdiğim çok nadir resimler vardır. Özellikle üniversite yıllarımda tanıştığım <br />
Jean MİRO , Salvador DALİ, Rene MAGRİTTE gibi sıradışı ressamların hem yaşamlarından hemde ütopyalarından çok etkilendim . Yaptıkları çalışmaları özümseyerek sürreal çalışmalar yapmaya devam ettim. Gerçeküstü çalışmalar yapmak özellikle bir tercih değil her zaman söylemişimdir:<br />
Sanatta karakter bir üslup varsa o bir yoldur siz o yola girmezsiniz, zaten o yol size aittir ve siz o yolun yolcusu değil yolun kendisisiniz...</p>
<p>Bunun en büyük kanıtı ise bir sergi salonunda tablonun altında imzanızın olmadığı halde çalışmalarınızı gören bir birey bu çalışma Vahap Aydoğan’a aittir dediği zaman zaten sizin üslubunuz karakter çizgileriniz netleşmiştir Buda yolun en başlangıç noktasıdır bana göre...</p>
<p>Çalışmalarımı SANATSAL TERAPİ olarak görmemin en büyük nedeni ; gerçek hayattan soyutlanmış gerçek hayat ile bağını koparmış bir insanın nasıl bir rüyada özgür hareket ediyorsa, bilinçaltı süreçlerinin en yoğun olduğu duyguları yaşıyorsa kişiye özel yaptığım resimlerde de hem bilinçaltı süreçlerini işliyorum, hemde bir rüyada özgürmüşçesine kendi duygularının yansımalarını tabloya aracı olarak yansıtıyorum...<br />
<br />
Biraz daha özele indirger isek kendi yaptığım çalışmalarda salt duygu düşüncenin ötesinde insanın biyografisini hayat hikayesinin fotoğrafını çekiyor, kişiyi merkeze alarak çalışıyorum her tabloda kendim seçtiğim materyalleri mutlaka kullanırım.</p>
<p>İnsanların içsel dünyasına bilinçaltı süreçlerine inmeyi, derinlemesine yolculuk yapmayı sanatsal bir terapi olarak görüyorum.<br />
Kişiye özel yaptığım çalışmaları belli sorular sorarak sorulardan aldığım cevapları imgeleyerek kişinin bu dünyadaki yansımasını başka bir nesne üzerine aktarmaya çalışıyorum. Aslında kişi ile bilinç ve bilinçaltı süreçlerinde bir köprü bir projeksiyon görevi de görmüş oluyorum...<br />
<br />
Sanatın insan üzerindeki etkisinin şüphesiz yaşadığı coğrafya ve içinde olduğu psikolojik süreçler olduğunu düşünüyorum.<br />
<br />
Yaşadığımız coğrafyanın bir kader olduğu gerçeğinden kaçamıyoruz maalesef. Geriye baktığımızda özellikle plastik sanatlar alanında eserlerimizin bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar az olduğunu görüyoruz. Bunun en büyük nedenin coğrafyadan kaynaklı yâda kültürel yaşanmışlığın sanat üzerinde ki olumsuz etkisi olduğunu görmekteyiz. Dünya ile entegre dünyadaki sanat akımlarıyla kendi kültürümüzü harmanlamanın coğrafyamızdaki zenginlikleri ortaya çıkarmakta bir kilit rol oynayacağı kanısındayım. Sanatı bir kavanoz da inşa etme yerine bir derya ya yelken açmak ile fark yaratacağımıza inanıyorum. Ne kadar çok sanat alanı ile iç olursak mutlaka etkileneceğimiz bir yanımız bir estetik değer ile karşı karşıya gelmiş oluruz. </p>
<p>Tüm uygar toplumlarda olduğu gibi bizimde ülkemizin hem sanatsal hemde tarihi zenginlikleri vardır. Ve uygar toplumların ölçütü bilim ve sanata verilen değer, bilim adamlarıyla sanatçılara tanıdıkları özgürlük ve hoşgörü ile kıyaslanır. Bu gün toplum açısından değerlendirme yaptığımızda hem sanatın hemde bilimin olmazsa olmazlarımız olduğu gerçeğiyle karşı karşıyayız. Dünyanın bir bulanım sürecinden geçtiği bu günlerde sanatın ve bilimin birincil bir ihtiyaç olduğu gözümüzden kaçmamaktadır. <br />
<br />
Son olarak çalışmalarımı Türkiye’nin bir çok noktasında sergiler açarak değerlendirme şansım oldu; lakin sergilere belli bir zümrenin yada belli insanların ziyaret etmesi dünya ölçütleriyle sınırlı kaldığı görüşündeyim. Bu yüzden son beş yıldır çalışmalarımı sosyal medya hesaplarımdan @san_artt tan yayınlayarak daha çok insana ulaşma şansım olmakla birlikte dünyanın bir çok yerine de ulaşma şansımızın olduğu kansındayım. <br />
<br />
Hem gençlere hemde sanata gönül veren tüm bireylere şunu söylemek isterim. Hayallerinin sınırlarının anahtarı yine zihinlerde olduğunu unutmayıp derin ufuklara yelken açan gençlerin hayallerinin peşinden koşmalarını şiddetle tavsiye ediyorum hayal kurmak bir yolun temel taşıdır.<br />
Sağlıkla... <br />
Sanatla kalın <br />
Vahap AYDOĞAN</p>
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.