Bedriye ÇAMBEL
Köşe Yazarı
Bedriye ÇAMBEL
 

PEYGAMBER EFENDİMİZ VE ÇOCUKLAR

PEYGAMBER EFENDİMİZ VE ÇOCUKLAR      Alemlere rahmet olarak gönderilen Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) her konuda en güzel örnek olduğu gibi çocuklara karşı şefkati ve merhameti ile de tüm insanlığa örnek olmuştur. Hz. Peygamber (s.a.s.), kızı Hz. Fatıma (r.a.)’ya, torunlarının doğumundan önce, "Doğum olunca bana haber vermeden çocuğa hiçbir şey yapmayın" diye tembihlemiş, doğumdan sonra çocuğu kucağına alarak isim verilmeden önce çocuğun sağ kulağına ezan, sol kulağına kamet okumuş daha sonra da ismini koyarak çocuk hakkında hayırlı uzun ömür ve ilim temennisinde bulunarak dua etmiştir. Peygamberimiz, torunu Hasan’ı öptü. Bunu gören Akra b. Habis, "Benim on tane oğlum olduğu halde hiç birini öpmedim" dedi. Bunun üzerine Peygamberimiz ona baktı ve "Merhamet etmeyene merhamet olunmaz" buyurdu. Peygamberimizin oğlu İbrahim’i son ziyaretinde Abdurrahman bin Avf da beraberindeydi. Oğlu İbrahim’in bulunduğu eve vardıklarında onu kucağına aldı, öptü ve kokladı. O sırada İbrahim can veriyordu. Peygamberimiz ağlamaya başladı. Abdurrahman bin Avf: "Sen de mi ağlıyorsun ey Allah’ın Resulü? Sen insanları böyle ağlamaktan men etmemiş miydin?" dedi. Peygamberimiz de; "Ey ibn-i Avf! Bu, merhametten kaynaklanan bir ağlamadır, "Göz ağlar, kalp üzülür, ancak biz, Yüce Rabbimizin razı olacağı sözden başkasını söylemeyiz! Peygamberimiz (s.a.s.), çocuklara karşı güzel davranılmasını, onların istismar edilmemesini ve onlara karşı şiddete başvurulmamasını her seferinde vurgulamış, bu tür davranışlarda bulunanların bu davranışlarından vazgeçmelerini ısrarla istemiştir. Bir defasında Peygamberimiz kızının oğullarından biri kucağında (olduğu halde) dışarı çıkarken anne babaların çocuğa karşı haksız davranışlarına dikkat çekerek: "Siz Allah’ın kokularından (nimetlerinden) olduğunuz halde ne yazık ki anne ve babanız sizin için cimriliğe, korkaklığa ve cehalete düşerler (haksızlık ederler)" buyurmuştur. Peygamberimizin çocuklarla yakın ilgisini ve şakalaşmasını Enes bin Mâlik şöyle anlatıyor: "Peygamberimiz (s.a.s.) insanların en güzel ahlâklısı idi. Benim Ebû Umeyr adında küçük bir kardeşim vardı. Peygamber Efendimiz bizim eve gelerek onu gördüğünde; "Ebû Umeyr’i üzgün görüyorum, sebebi nedir?" dedi. "Babam, ’Yâ Resulallah, oynadığı kuş nugayr öldü’ dedi. (Nugayr, serçeye benzeyen kırmızı gagalı bir küçük kuştur.) "Bundan sonra Peygamber Efendimiz, Ebû Umeyr’i ne zaman görse; "Ebû Umeyr ne oldu senin nugayr?’ diye takılırdı." Peygamberimiz, çocukların eğitimi konusunda kız, erkek herhangi bir ayırıma gitmemiş her ikisinin de en güzel şekilde eğitilmesine işaret etmiştir. Kız çocuklarının toplumdan dışlandığı, hor görüldüğü bir ortamda kız çocuklarının eğitilmelerine ve güzel yetiştirilmelerine özel bir vurgu yaparak Peygamberimiz şöyle buyurmuştur: "Kim ki üç tane kız çocuğu yetiştirir, güzel terbiye eder, evlendirir ve onlara iyilikte bulunursa o kimse için cennet vardır"    Evet birbirinden güzel örnekler var daha ama ben şimdilik bunları seçtim. Peygamber efendimizin Hz.Muhammed Mustafa S.A.V her konuda olduğu gibi özellikle çocuk bakmak ve yetiştirme de kesinlikle örnek alınacak kişidir. “Babam biz küçükken bizi sırtına alır sırtında defalarca gezdirir bıkmazdı.” Bende kendi kendime şu koskoca adama bak neler yapıyor diye düşünürdüm. Ama o gün orada ona karşı kocaman bir sevgim oluşmuş.  Çocuk yetiştirirken eğlenerek yetiştirdim.Böylece çocuk yetiştirmek işkence gibi değilde eğlenceli bir yaşam şekli oldu. Ve babamın yaptığı bu davranış Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed Mustafa S.A.V in yaptığı davranışla benziyordu. Hz. Hasan ve Hüseyin’in Deve İsteği Torunları Hz. Hasan ve Hüseyin bir develerinin olmasını istiyorlardı. Bu dileklerine ulaşmanın yolunu, dedelerinden istemekte buldular. Hz. Peygamber maddi olarak o an çocuklara deve alacak durumda değildi. Torunlarını üzmeden onlara istedikleri deveyi unutturacak bir çözüm buldu. Küçük torunlarının önüne çökerek onlara seslendi:−“Haydi binin. Bundan daha iyi deve mi olur?” Çocuklar büyük bir sevinçle dedelerinin sırtına bindiler. Artık deveyi unutmuşlardı… Bedriye ÇAMBEL  Samsung Galaxy akıllı telefonumdan gönderildi.
Ekleme Tarihi: 22 Mayıs 2021 - Cumartesi

PEYGAMBER EFENDİMİZ VE ÇOCUKLAR

PEYGAMBER EFENDİMİZ VE ÇOCUKLAR      Alemlere rahmet olarak gönderilen Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) her konuda en güzel örnek olduğu gibi çocuklara karşı şefkati ve merhameti ile de tüm insanlığa örnek olmuştur. Hz. Peygamber (s.a.s.), kızı Hz. Fatıma (r.a.)’ya, torunlarının doğumundan önce, "Doğum olunca bana haber vermeden çocuğa hiçbir şey yapmayın" diye tembihlemiş, doğumdan sonra çocuğu kucağına alarak isim verilmeden önce çocuğun sağ kulağına ezan, sol kulağına kamet okumuş daha sonra da ismini koyarak çocuk hakkında hayırlı uzun ömür ve ilim temennisinde bulunarak dua etmiştir. Peygamberimiz, torunu Hasan’ı öptü. Bunu gören Akra b. Habis, "Benim on tane oğlum olduğu halde hiç birini öpmedim" dedi. Bunun üzerine Peygamberimiz ona baktı ve "Merhamet etmeyene merhamet olunmaz" buyurdu. Peygamberimizin oğlu İbrahim’i son ziyaretinde Abdurrahman bin Avf da beraberindeydi. Oğlu İbrahim’in bulunduğu eve vardıklarında onu kucağına aldı, öptü ve kokladı. O sırada İbrahim can veriyordu. Peygamberimiz ağlamaya başladı. Abdurrahman bin Avf: "Sen de mi ağlıyorsun ey Allah’ın Resulü? Sen insanları böyle ağlamaktan men etmemiş miydin?" dedi. Peygamberimiz de; "Ey ibn-i Avf! Bu, merhametten kaynaklanan bir ağlamadır, "Göz ağlar, kalp üzülür, ancak biz, Yüce Rabbimizin razı olacağı sözden başkasını söylemeyiz! Peygamberimiz (s.a.s.), çocuklara karşı güzel davranılmasını, onların istismar edilmemesini ve onlara karşı şiddete başvurulmamasını her seferinde vurgulamış, bu tür davranışlarda bulunanların bu davranışlarından vazgeçmelerini ısrarla istemiştir. Bir defasında Peygamberimiz kızının oğullarından biri kucağında (olduğu halde) dışarı çıkarken anne babaların çocuğa karşı haksız davranışlarına dikkat çekerek: "Siz Allah’ın kokularından (nimetlerinden) olduğunuz halde ne yazık ki anne ve babanız sizin için cimriliğe, korkaklığa ve cehalete düşerler (haksızlık ederler)" buyurmuştur. Peygamberimizin çocuklarla yakın ilgisini ve şakalaşmasını Enes bin Mâlik şöyle anlatıyor: "Peygamberimiz (s.a.s.) insanların en güzel ahlâklısı idi. Benim Ebû Umeyr adında küçük bir kardeşim vardı. Peygamber Efendimiz bizim eve gelerek onu gördüğünde; "Ebû Umeyr’i üzgün görüyorum, sebebi nedir?" dedi. "Babam, ’Yâ Resulallah, oynadığı kuş nugayr öldü’ dedi. (Nugayr, serçeye benzeyen kırmızı gagalı bir küçük kuştur.) "Bundan sonra Peygamber Efendimiz, Ebû Umeyr’i ne zaman görse; "Ebû Umeyr ne oldu senin nugayr?’ diye takılırdı." Peygamberimiz, çocukların eğitimi konusunda kız, erkek herhangi bir ayırıma gitmemiş her ikisinin de en güzel şekilde eğitilmesine işaret etmiştir. Kız çocuklarının toplumdan dışlandığı, hor görüldüğü bir ortamda kız çocuklarının eğitilmelerine ve güzel yetiştirilmelerine özel bir vurgu yaparak Peygamberimiz şöyle buyurmuştur: "Kim ki üç tane kız çocuğu yetiştirir, güzel terbiye eder, evlendirir ve onlara iyilikte bulunursa o kimse için cennet vardır"    Evet birbirinden güzel örnekler var daha ama ben şimdilik bunları seçtim. Peygamber efendimizin Hz.Muhammed Mustafa S.A.V her konuda olduğu gibi özellikle çocuk bakmak ve yetiştirme de kesinlikle örnek alınacak kişidir. “Babam biz küçükken bizi sırtına alır sırtında defalarca gezdirir bıkmazdı.” Bende kendi kendime şu koskoca adama bak neler yapıyor diye düşünürdüm. Ama o gün orada ona karşı kocaman bir sevgim oluşmuş.  Çocuk yetiştirirken eğlenerek yetiştirdim.Böylece çocuk yetiştirmek işkence gibi değilde eğlenceli bir yaşam şekli oldu. Ve babamın yaptığı bu davranış Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed Mustafa S.A.V in yaptığı davranışla benziyordu. Hz. Hasan ve Hüseyin’in Deve İsteği Torunları Hz. Hasan ve Hüseyin bir develerinin olmasını istiyorlardı. Bu dileklerine ulaşmanın yolunu, dedelerinden istemekte buldular. Hz. Peygamber maddi olarak o an çocuklara deve alacak durumda değildi. Torunlarını üzmeden onlara istedikleri deveyi unutturacak bir çözüm buldu. Küçük torunlarının önüne çökerek onlara seslendi:−“Haydi binin. Bundan daha iyi deve mi olur?” Çocuklar büyük bir sevinçle dedelerinin sırtına bindiler. Artık deveyi unutmuşlardı… Bedriye ÇAMBEL  Samsung Galaxy akıllı telefonumdan gönderildi.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.