Toplu Görüşme mi? Toplu Satış mı?

Toplu Görüşme mi? Toplu Satış mı? Hükümet ile memur sendikaları arasında yapılan 6. toplu görüşme daha hakem heyetine gerek kalmadan imza ile sonuçlandı. Anlaşmayı kamuoyuna Çalışma Bakanı Prof.Dr.Vedat BİLGİN açıkladı. Bilgin’in yaptığı açıklamaya göre kamuda görev yapan memur ve memur emeklilerine 2022 yılının ilk altı ayında 5, ikinci altı ayında 7, 2023 yılının ilk altı ayında 8 ikinci altı ayında ise 6 + enflasyon farkı oranında zam yapılacağını söyledi. Bakan Bilgin, zam oranları üzerinde mutabık kalındığını ve hakem heyetine gerek kalmadan sözleşmenin imzalanacağını belirtti. Evet, mutabık kalınan zam oranları göstermiştir ki hükümet tarafından memura verilen zam günümüz koşullarında güdük kalmıştır. Memur bir ayçiçek yağı olsa 100 zam alırdı. Şaka bir yana verilen zam bırakın memura refah sağlamayı, enflasyon karşısında tuş etmiştir. Sendikacılıkta bir söz vardır Hak verilmez alınır diye. Hükümet işveren dolayısı ile ne kadar az veririm diye uğraşır. Allah'tan karşılarında Memur- Sen varda fazla yorulmuyorlar. Yetkili sendika bir kez daha masada memura sahip çıkmamıştır. Hoş Memur-Sen daha önce de yetkili sendika olarak katıldığı toplu görüşmelerde memuru mutlu edecek rakamlara imza atmadı/atamadı. Toplu görüşmeler öncesi sendika tarafından istenen rakamlarla, görüşmeler sonunda imza atılan rakamlar arasındaki farkı görünce insanın aklına yetkili sendikanın memuru masada sattığı geliyor. Sendikanın eski genel başkanı malum Ak Partiden milletvekili oldu ayrıca birçok üst düzey sendika yöneticisi de bürokrasi de makam, koltuk kaptı. Bu alınan rantları görünce memurun satıldığını düşünmek normal değil mi? Acaba Ali YALÇIN da milletvekili olmayı düşünüyor mu? Niyet okumayı bilmiyorum ama görünen o ki 2023 te yapılacak seçimlerde aday olması muhtemeldir. Ya da bürokraside önemli bir koltuk kapar. Memur-Sen Ak Parti iktidarı ile üye sayısını arttırarak Bir milyonun üzerinde bir üye sayısı ile yetkili konfederasyon olmuştur. Yani bugünkü gücünü iktidara borçludur. Tabi borcunu da kritik süreçlerde koşulsuz olarak iktidara destek olarak ödemektedir. Özellikle toplu görüşmelerde.. Aslında gücünü Ak Partiye borçlu olan, siyaset ile iç içe girmiş bir sendika memurun hakkını ne kadar savunabilir? Toplu görüşme öncesinde de birçok memur hükümetin memura kendisini enflasyon karşısında ezdirmeyecek bir zammı vereceğine inanmıyordu. Dolayısı ile aslında sürpriz çıkmadı. Eski MEB Bakanlarından Ömer DİNÇER 'in bir konuşmasında Eğitimin önündeki en büyük engelin Eğitim Bir-Sen'in olduğunu söylediği rivayet edilir. Kanımca haksız da değil. Ak Partinin belki de başarılı olamadığı alanlardan birisi de Eğitim. 20 yılda MEB de birçok bakan değişti. Tabii her gelen bakanla da sistem.. E..birde önünde size set olan bir sendika varsa başarısız olmanız kaçınılmazdır. Bugün Memur-Sen'in üye yaparken hükümete yakınlığını özellikle kullandığını bilmeyen var mı? Bize üye olursan seni şuraya şu makama atarız veya tam tersi bize üye olmazsan o koltukta oturamazsın gibi söylemleri duymayan var mı? Memur-Sen yetkilileri her sıkıştıklarında Vatan, Millet, Sakarya edebiyatına başvuruyorlar. Muhtemeldir ki bu toplu görüşmeden sonra da aynı yola başvuracaklar. Her sıkıştıklarında öyle yapmıyorlar mı? Yani onlara göre her şey para değil, ülke zor durumda, yabancı güçler vs.vs. Peki madem öyle siz sendikadaki görevlerinizden aldığınız parayı (Görev Maaşlarına denk gelen rakamın üzerindekini) devlete bağışlasanıza. Çıkın açıklayın bakalım kaç para alıyorsunuz. Bizde bilelim. Üyelerinizin parası ile nasıl bir saltanat sürüyorsunuz anlatın. Masada memuru satıyorsunuz, sıkışınca da Vatan Millet Sakarya... El İnsaf İmzalanan anlaşmada öyle bir madde var ki evlere şenlik. Ne o? 1'in üzerinde üye sayısına sahip olmayan sendikalara üye memurlara dayanışma aidatı verilmeyecek. Allah.. Allah.. Bu ne kadar saçma, ne kadar ucube bir madde. Yahu bu ne Anayasamızın eşitlik ilkelerine, nede insan haklarına uygun Hatta genel ahlaka bile uygun değil. Hani nerede Demokrasi... Nerede İnsan Hakları... Hem zayıfı kollamak bizim mayamızda yokmuydu… Bugün milyonlara ulaşan sendikaya hatırlatalım 28 Şubat zamanında yüzde 0,5 bile değildiniz. O zaman büyük sendikalar hükümet ile bir olup böyle bir şey yapılsaydı ne derdiniz? Tepkiniz ne olurdu? Hiç mi vicdanınız sızlamıyor? Sırf kendisini ifade ettiğini düşündüğü için üye olduğu sendika 1 üye sayısına sahip değil diye dayanışma aidatından mahrum kalacak bu vebal değil mi? Hoş siz vebali bilirmisiniz, önce onu sormak lazım. Dayanışma aidatını arttırmaktaki amacınız sendikalaşma oranını arttırmak ise büyümek için çabalayan sendikalara neden set koyuyorsunuz? Hadi Hükümet böyle bir şeyi düşünmeden gündeme getirdi, sen ki bir davanın bir misyonun başkanı olan Ali YALÇIN, sen buna nasıl imza attın. Hiç mi vicdanın sızlamadı. Senin vicdanın sızladı mı? bilmem, hatta sanmıyorum ama Rahmetli Akif İNAN ın mezarında kemiklerinin sızlayacağına eminim. Allah rahmet eylesin. Yeri gelmişken Çalışma Bakanı Prof.Dr.Vedat Bilgin’e de sitemim olacak. Sayın Bakan, üye sayısı 1 in altındaki AK Parti iktidarının çıkardığı yasaya göre örgütlenmiş sendikaları “Merdiven Altı Sendika” olarak tasvir etti. Sayın Bakanım eğer dediğiniz yasal dayanaklarla örgütlenmiş bu sendikalar merdiven altı ise sizin çıkardığınız yasada bir sakatlık var demektir. 4688 sayılı yasayı siz çıkartmadınız mı? Yoksa bu yasada açıklarmı var? Talihsiz bir tasvir olmuş. Sanırım Sayın Bakan ve Ali YALÇIN oturmuş düşünmüşler (Kendilerine göre) “Merdiven Altı Sendika” ları cezalandırmak amacı ile üye sayısı 1 in altındaki sendikalara üye olan memurlara dayanışma aidatı vermeyelim demişler. Sayın Bakana sormak lazım, büyük sendikalara üye olan devletin memuru da üye olmayanlar değil mi? 15 Temmuzda Memur Sen liler meydandaydı da üye sayısı 1 in altındaki sendikalar evde uyuyorlarmıydı? Hayır, Onlar da o gece Sayın Cumhurbaşkanımızın emri ile meydanlara koşup hain darbecilere karşı direndiler. Şimdi bu insanları ayırmak, ayrıştırmak kime ne kazandırır? Aksine Allah göstermesin önü alınamayacak toplumsal olaylara sebep olur. Anlaşılan o ki Ali YALÇIN bu şekilde küçük sendikalardan istifa edecek memurları sendikasına katarak sendika ağalığını sürdürme gayretinde. İyi de toplu görüşmede hakkını almadığınız üstüne üstlük dayanışma aidatından mahrum bıraktığınız memurlar seçimde iktidar partisine değil de başka partiye oy verir ve de iktidar değişirse o zaman seni kim takar. Maalesef ülkemizde yetkili sendika iktidara göre şekilleniyor. Ali YALÇIN, Ak Partinin iktidara geldiği 2002 yılındaki üye sayını hatırla, kaçtı? Şimdi kaç? İktidar değişince muhtemelen iktidara gelen partiye yakın sendika yetkili olacaktır. Yani kimse seni takmayacaktır, sen de bugün masada sattığın, dayanışma aidatından mahrum bıraktığın insanların vebali ile baş başa kalırsın. Sözün özü; zaman kaybetmeden bu yanlıştan bir şekilde dönmeli Sayın Bakan da talihsiz konuşma için sendikalardan özür dilemelidir.