ŞİRK VE MÜNAFIKLIK CİRİT ATIYOR..!?

ŞİRK VE MÜNAFIKLIK CİRİT ATIYOR..!? Asrımız şirk ve münafıklık gibi iki büyük felaketle karşı karşıyadır..! Şirk ve münafıklığı din edinenler..! Herkesin bir İslam'ı var..! ? Işid'in İslam'ı... Taliban'ın İslam'ı... El-Kaide'nin İslam'ı... ........... Ama alemlerin Rabbi olan Allah'ın da İslam'ı var..! Hz. Muhammed (s.a.v) aracılığı ile insanlığa tebliğ edilmiştir. 1400 yaşında ve zerresi değişmeden bugün elimizde olan Allah kelamı Kur'an var..! Müslümanlar sessiz mi sessiz..!? Uyuyorlar, ama ve sefil bir halde küfür diyarına hicret ediyorlar..! Ya Rabb! Mahşer meydanında bu hesabı sorarsan asla cevap veremeyiz? Artık hem rezil ve hem de zelil mi oluruz bilemem..!? Ama bildiğimiz bir şey var ki, müslüman olarak aramızda bir sürü müşrik ve münafık cirit atıyor..! Ve bugün yaşadığımız zilletin ana nedenlerinin başında da bu durum gelmektedır..! Müslüman olarak biz tarihimize ve güzel hayatımıza yüz çevirdik..! Ve tarih yapmadık, hâlâ da tarihimizle övünüp duruyoruz, riya ve gösterişle..!? Halifeliğin kaldırılmasiyla birlikle müslümanların kafası koparıldı, hala kendilerine gelemediler..! Umutsuz mu olalım? Hayır! Asla Allah'ın rahmetinden umut kesilmez..! Onlar engel olsalar da Allah nurunu tamamlayacağını vadediyor..! Biz müslümanlar olarak sağlam bir temel üzerine bina edilen bir mekanda sadece uyuyoruz..! Dayak yiye yiye bir gün topyekün ayaklanacağız inşaallah..! Ve imanımız zalimlerin top ve tüfeklerini yok edecektir..! Yeter ki, Hz. Muhammed (s.a.v)'i örnek alalım..! Hz. Ebu Bekir (r.a)'i... Hz. Ömer (r.a)'ı... Hz. Ali (r.a)'ı... Ve bütün tarihi kahramanlarımızı..! Onlara şükran borcumuzu ödeme adına bir kaç örnek anlatalım mı? Ve... HZ. ALİ (R.A) KİM..!? Hz. Ali (r.a) cesareti, ilmi, sadıklığı ve imanı ile tanınmış dört halifenin sonuncusudur. İslam’ın Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.v)'in damadı ve amcasının oğlu olan Hz. Ali (r.a),  İslam dinine daveti kabul eden ilk erkektir. Bedir savaşında aldığı yaralara rağmen Hz. Peygamber (s.a.v)'in yanından ayrılmadı. Hz. Fatıma (r. anha)'nin eşi, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'in babasıdır... "Zülfikar'dan başka kılıç, Ali’den başka da yiğit yoktur." Ve... HZ. ALİ (R.A) DİYOR Kİ: ● Bir kaleyi kuşatmışlar, düştü düşecek..!? Ama akşam namazı vakti girmiş..! Hz. Ali (r.a) demiş ki: ● Yarınız saldırmaya devam etsin, yarınız da namazını kılsın, vakti kaçırmayalım..! Komutan mukabele etmiş ve demiş ki: ● Efendim! Kale düştü düşecek..! Bekleyelim biraz daha, ondan sonra kılarız..! Hz Ali (r.a)'in verdiği cevap çok ilginçtir: ● "Uğruna savaştığımız değerleri ihmal ederek zafer kazanmanın hiçbir anlamı yoktur..!" ● Bosna Hersek kahramanı Aliya İzzet Begobiç diyor ki: "Eğer adaletten vazgeçeceksek, savaşı kaybedelim..! Biz ne uğurda, ne için savaşıyoruz..!?" ● Bizim Müslüman olarak en önemli sorunlarımızdan bir tanesi, uğruna savaştığımız değerleri zafer için ihmal etmemiz, iptal etmemizdir..! ● İşte o zaman haktan ayrılıyor, nefsimize teslim oluyoruz..! ♦️ Ve HZ. ALİ (R.A)'DEN BİR DERS: ● Bir edepsiz adam Hz. Ali (r.a)’e gelmiş, onun yönetimini şikayet ederek ve kendisine: "Senden öncekiler ne iyi idiler, başımıza gelenler hep senin kötülüğünden geliyor." diyerek hakaret etmiş..! ● Hz. Ali (r.a) ona şu cevabı vermiş: "Bunlar benim kötülüğümden olmuyor; Ebu Bekr’in yanında ben vardım, Ömer vardı, Osman vardı!  Ömer’in yanında da biz vardık, benim yanımda ise sen ve senin benzerlerin var, olanlar da bundan oluyor.” dedi. ● Ve adamı huzurundan çıkardı..! Ve HZ. ALİ (R.A), YÖNETİCİLERE DİYOR Kİ: ● Yönetici alçak gönüllü ve ölçülü olmalıdır. ● Yöneticiler adaletten ayrılmamalıdır. ● Yöneticiler ayıpları örtmelidir. ● Yöneticiler güzel adetleri devam ettirmelidir. ● Yöneticiler daima danışarak iş yapmalıdır. ● Yöneticiler denetime önem vermelidir. ● Yöneticiler hiçbir işi ihmal etmemelidir. ● "Haksızlığa karşı susmayınız, eğer susarsanız hakkınızla birlikte şerefinizi de kaybedersiniz" diyor Hz. Ali (r.a) Ve... HZ. EBU BEKİR (R.A) KİM..!? ● Hz. Ebu Bekir (r.a), halife seçildikten sonra ailesinin geçimini ticaret yaparak karşılamaktaydı. Sahabiler buna razı olamadılar ve onu hazineden geçimi kadar maaş alması gerektiği noktasında zor da olsa ikna ettiler. Vefat edeceğini anlayınca Hz. Ebu Bekir (r.a) yakınlarını yanına çağırdı ve zaruri ihtiyacından arta kalan bu paraların hazineye iadesini talep etti..! Ölüm döşeğinde şunları vasiyet etti: “Bunların hepsi falan yerdeki duvarda saklıdır..! Onları alın ve Hz. Ömer (r.a)'e iade edin..!" Sonra kızı Hz. Aişe (r. anha)'ya şunları söyledi: “Müslümanların işini üzerime aldığımdan bu yana onlara ait ne bir dirhem ve ne de bir dinar yedim. Aksine¸ onların en fakiri gibi çoğu zaman aç kaldım ve en eski elbiseleri giyindim. Hazineye ait yanımda¸ şu köle ile şu kumaş parçasından başka bir şey yok..! Onları da sen al ve Hz. Ömer (r.a)'a götür..!" Hz. Ebu Bekir (r.a) vefat ettikten sonra emanetler Hz. Ömer (r.a)'e verildiğinde O, şaşkınlığını şu cümlelerle ifade etti: "Allah sana merhamet etsin Ey Ebu Bekir..! Arkada kalanlara¸ yaşanması ne kadar güç bir hayat bırakıp gittin..!? Kendinden sonra kimseye söz söylemeye mecal bırakmadın..! Ben ise ondan sonra bu görevi üstlenmiş bulunuyorum!" Ve HZ. ÖMER (R.A) KİM..!? Hz. Ömer (r.a) bir beldeye gider..! Kendisine bal ve süt ikram edilir..! Hz. Ömer (r.a) sorar..! Bu beldedeki herkes bunları yiyebiliyor mu? Hayır cevabını alır..! Ve Hz. Ömer! Alın bunları önümden diyerek yemez ve der ki: Bir yönetici yönettiği halkın en fakirinin yiyebildiğini yemedikçe zalimdir..! Örneklerde adalet, ahlak, basiret ve edeb vardır. İşte Allah'ın İslam'ı budur..! Bir devlette Tevhid, Adalet, Ahlak, Emanet, Liyakat ve Şura varsa o devlet İslam devletidir. Yoksa o devlette, şirk ve münafıklık cirit atar..! Mehmet Bozkurt, Eğitimci İlahiyatcı Araştırmacı Yazar