ŞİKAYET EDENİN ÇÖZÜM HAKKI ELİNDEN ALINIR

ŞİKAYET EDENİN ÇÖZÜM HAKKI ELİNDEN ALINIR Ne yaparsam yapayım olmuyor. Her şey sürekli ters gidiyor. Sevmediğim ne varsa beni buluyor. Bütün huysuz insanlar hep bana mı denk geliyor? Neden hep ben.Ve daha böyle binlerce soru şöyle bir hayatımıza baktığımız da ne kadar sık kullanıyoruz değil mi bu tür kelimeleri. Her sıkıntıya düştüğümüz de bitmek bilmeyen binlerce şikayet ... Peki bu yakınmaların, şikayet etmelerin bana ne gibi bir faydası oluyor, Hangi derdime derman oluyor, Şikayet etmelerim beni çözüme yaklaştırıyor mu yoksa büsbütün beni çözümden uzaklaştırıyor mu? Gelin şöyle bir gözden geçirelim, hayatımızın geneline bakalım, gün için de kullandığımız kelimelere özenle dikkat edelim içinde ne kadar şikayet barındırıyor. Sayamadığımız kadar çok değil mi? peki en çok hangi kelimeler çıkıyor şikayet ederken tabi ki: "NEDEN" . Hayatımızın geneline baktığımızda gün içinde en çok kullandığımız kelime "NEDEN" kelimesidir. Ve biz neden soruları sordukça bütün çözümler elimizden uçup gitmektedir. Çünkü neden soruları bizi çözüme yaklaştırmaz aksine büsbütün bizi sorunların içine çeker, Hatta ve hatta birde bakarsınız ki neden diye şikayet ettiğiniz her şey daha çok sizi buluyor .Bunun sebebinden kısaca bahsetmek istiyorum .Evet dostlar bunun sebebi ve kaynağı aslın da sizsiniz. Nasıl yani dediğinizi duyar gibiyim. Rabbim birçok ayetin de insanlara zulüm etmediğinden aslın da insanın kendi kendine zulüm ettiğinden bahseder değil mi? Hani daha önceki yazılarımın birinde cüz-i iradeden bahsetmiştim hatırlarsanız. Ne demekti cüz-i irade Allah külli iradesi ile kaderimizi belirler fakat onu ne şekilde yaşayacağımızı yollar göstererek bize bırakır. Ne müthiş bir yetki aslında değil mi? Bu Dünya da nasıl yaşayacağımıza hayatımıza nasıl yön vereceğimize ve hatta bu dünyada yaşama şeklimizi seçerek Rabbim ahiretimizi bile bizim şekillendirmemize müsaade ediyor. Bunun içinde gerek ayetlerinde gerekse peygamber efendimizin örnekliği ile bize mucizevi yollar gösteriyor. Bize de onları hakikat nazarı ile görüp uygulamak düşüyor. Başınıza gelen müsibetler kişinin aslında kendi tercihidir bunu asla unutmayalım. Onları biz tercih ederiz ve farkın da olmadan yaptığımız söylemler ile onları kendimize daha çok çekeriz. Yani bilimsel olarak baktığımızda bilinç altının çekim yasası vardır. Bilinç altımıza yanlış kodlamalar yapmışızdır ve farkında olmayarak yaptığımız her konuşma ile frekanslar göndererek kötüyü ve olumsuzu daha çok kendimize çekiyoruzdur. Bir kere zaten neden sorusunu her sorduğumuzda iş içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Oysa ki kendimize nasıl sorularını sorsak bu defa bilinç altı çözüm arayışına girecek ve nasıl yollarını tek tek açacaktır size. Biz bu sebeple deriz ki neden sorularını bırakın neden arayışına girdikçe bilinçaltınız o nedenlere sizi daha çok yaklaştıracaktır, nasıl sorusunu sorun. Ben bu sorun ile nasıl başa çıkabilirim,buradan ne gibi dersler çıkarabilirim, nasıl bazı şeyleri değiştirebilirim? gibi soruları kendinize sorduğunuzda bilinçaltı hemen devreye girecek ve sizi nasıllar ile buluşturacaktır. Bakın peygamber efendimizin hayatına hiçbir olay karşısın da asla şikayet etmemiştir hep çözüm yolları aramış olumlu cümleler ile Rabbine sığınmıştır. Bu da bize olaylar karşısında şikayet etmek yerine çözüme odaklanmamız gerektiğini gösterir. Çünkü şikayet edenin çözüm hakkı elinden alınır. Bizler özü ruh olan beden elbisesi giyinmiş birer yolcuyuz ,o yolun nasıl olacağına bizler karar veririz ya olumsuz söylemler ile dikenler diker, ya da olumlu sözlerle güller ekeriz. YAŞAM KOÇU GÜLHANIM CAN