Mesut BALYEMEZ
Köşe Yazarı
Mesut BALYEMEZ
 

CÜBBELİYİ ASALIM

CÜBBELİYİ ASALIM Cübbeli Ahmet Hoca olarak bilinen Ahmet Mahmut ÜNLÜ, geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamada “Çocuklarınızı İmam Hatip Lisesi ve İlahiyata göndereceğinize düz ortaokul ve liselere gönderin bu şekilde daha az hasar görür” babından bir şeyler söyledi. Tabii toplumun birçok kesiminden özellikle İmam Hatip kökenliler den oldukça tepki gördü. Aslına bakarsanız bende Cübbeli Hocanın yersiz, zamansız bir açıklama yaptığını düşünüyorum amaaaa. Aması şu, aslında Cübbeli Hoca bu açıklaması ile bilerek ya da bilmeyerek son zamanlarda artan inançsız ilahiyatçılar ile Deizm kıskacına girmiş İlahiyatçılar ve temsil ettiği makamın ağırlığına ve yaşam biçimine uymayan İlahiyatçılar tehlikesine parmak basmış veya basmak istemiş. Kamuoyunda da Deizm tehlikesi defalarca dile getirilmedi mi? Getirildi ve de getiriliyor. Malum İmam Hatip ve İlahiyat mezunları son zamanlarda kamuda çoklukla istihdam edilmeye başlandı. Normal olarak bu da İmam Hatip ve İlahiyat Fakültelerine rağbeti arttırdı. Çocuklarının geleceğinden kaygı duyan aslında İmam Hatip ile bağdaşmayan bir hayat yaşayan birçok aile de sırf iş bulma garantisi var diye çocuklarını İmam Hatip ortaokulu ve liselerine yazdırmaya başladı. İlahiyatı, fakültelerini de yine aynı amaçla sadece İmam Hatip kökenliler değil düz lise mezunları da tercih etmeye başladı. Hem de İmam Hatip kökenlilerden daha fazla. Fen ve Anadolu liselilerin birçoğu yaşam biçimi olarak değil de sırf kolay iş bulma amacı ile İlahiyatları tercih eder oldu. Bu çocuklar okullarında İmam Hatipliden daha fazla matematik görmüş ve sayısal yönleri de daha fazla olduğundan normal olarak Ösym sınavında yüksek puan alıp İmam Hatip kökenlilerin önüne geçiyorlar. NE İÇİN İLAHİYAT? Mezuniyetten sonra istihdam garantisi olduğu için. Yanii İlahiyatlar iş bulmanın en kolay yolu olarak görülüyor. Ne yazık ki imamlık ve müeezzinlik artık bir “İş” olarak görülmeye başlandı. Evet imam ve müezzinler beş vakit namaz kıldırmakla vazifelidir ancak vazifeleri sadece namaz ile sınırlı değildir. Bir yaşam biçimidir. İmam ve müezzin mimardır, rehberdir, örnektir, öğreticidir, tebliğ edicidir, yaşam biçimi ile rol modeldir. Namaz dışındaki vakitlerinde toplum ve din yararına işler yapmakla görevlidir. Normal olarak tüm gününü ibadet, tebliğ ve öğreticilik ile geçireceğinden günümüz koşullarında ücret almadan bu işleri yapmak oldukça zordur. Belli bir ücret alacak ancak sonuna kadar da bunun hakkını verecek. Diğer devlet memurları için de aynı şeyler geçerlidir. Geçmişte bir gazetede ateist olduğunu söylemekten çekinmeyen bir imam’ın hikayesini okumuştum. Adam bunu o kadar normal bir şey olarak görüyordu ki şaşırdım. Mülakatında “Neden şaşırıyorsunuz İmamlık benim mesleğim ve mesleğime profesyonelce yaklaşıyorum” diyordu. Allah Allah…cevaba bak. Şimdi diğer meslek erbaplarında Ateistlik veya Deistlik belki hoş görülebilir veya bana ne denilebilir lakin İlahiyatçılarda asla hoş görülemez. Muhtemeldir ki Cübbeli Hoca'nın parmak basmak istediği konu buydu. İlahiyatın bir yaşam biçimi olarak değil de iş olarak görülmesineydi tepkisi. Ayrıca biliyorsunuz, liselerimizin ders müfredatlarında felsefe dersleri de var. Bu felsefe dersleri de gençlerimizin kafalarında karışıklık yaratıyor. Sonrasında İlahiyata gelen bu öğrencilerin bir anda kafaları karışabiliyor. Biz müminler birçok şeye görmeden İman edenlerdeniz. Bir kulun vazifesi, dinin emir ve yasaklarının hikmetini araştırmak değil, verilen emri noksansız yapmaya çalışmaktır. Allahü Teâlânın emirlerinin sebebini ve hikmetini anlamak, kullar için çok zaman mümkün olmaz. Bunun için atalarımız, (Hikmetinden sual olunmaz) demişlerdir. Aklın acizliğini göstermek için de şöyle demişlerdir: İdrak-i meali küçücük aklımıza gerekmez, Okullarımıza felsefe derslerini kim ya da kimler koydurmuş bilmiyorum ama günümüz koşullarında kaldırmak zor. “Yaratıcı”nın yapabileceği şeyleri “Doğa”nın kendiliğinden yaptığını yazan ders kitaplarımız var. Hoş, bu ders müfredatını hazırlayanlar içerisinde bu fikre yakın akademisyenlerin olduğunu bildiğimden kitapların içeriğine pek şaşırmıyorum. Ben de bir dönem İlahiyat Fakültesinde görev yapmıştım. Fakültedeki birkaç değerli hocamdan öğrencilerin yaşam biçimleri hakkında öyle korkunç iddialar duymuştum ki inanın çok müteessir olmuştum. Bence de durum vahim ve önemli. Ülkemizdeki birçok konu gibi İmam Hatip ve İlahiyatların üzerine de acilen eğilinmesi gerek. Hem de zaman geçirmeden. Evet, istiyorsanız Cübbeli Hoca'yı asalım. Asalım ama parmak bastığı noktayı da gözden kaçırmayalım. Sağlıcakla. Mesut BALYEMEZ 05305164000 mesutb44@gmail.com
Ekleme Tarihi: 14 Ekim 2021 - Perşembe

CÜBBELİYİ ASALIM

CÜBBELİYİ ASALIM Cübbeli Ahmet Hoca olarak bilinen Ahmet Mahmut ÜNLÜ, geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamada “Çocuklarınızı İmam Hatip Lisesi ve İlahiyata göndereceğinize düz ortaokul ve liselere gönderin bu şekilde daha az hasar görür” babından bir şeyler söyledi. Tabii toplumun birçok kesiminden özellikle İmam Hatip kökenliler den oldukça tepki gördü. Aslına bakarsanız bende Cübbeli Hocanın yersiz, zamansız bir açıklama yaptığını düşünüyorum amaaaa. Aması şu, aslında Cübbeli Hoca bu açıklaması ile bilerek ya da bilmeyerek son zamanlarda artan inançsız ilahiyatçılar ile Deizm kıskacına girmiş İlahiyatçılar ve temsil ettiği makamın ağırlığına ve yaşam biçimine uymayan İlahiyatçılar tehlikesine parmak basmış veya basmak istemiş. Kamuoyunda da Deizm tehlikesi defalarca dile getirilmedi mi? Getirildi ve de getiriliyor. Malum İmam Hatip ve İlahiyat mezunları son zamanlarda kamuda çoklukla istihdam edilmeye başlandı. Normal olarak bu da İmam Hatip ve İlahiyat Fakültelerine rağbeti arttırdı. Çocuklarının geleceğinden kaygı duyan aslında İmam Hatip ile bağdaşmayan bir hayat yaşayan birçok aile de sırf iş bulma garantisi var diye çocuklarını İmam Hatip ortaokulu ve liselerine yazdırmaya başladı. İlahiyatı, fakültelerini de yine aynı amaçla sadece İmam Hatip kökenliler değil düz lise mezunları da tercih etmeye başladı. Hem de İmam Hatip kökenlilerden daha fazla. Fen ve Anadolu liselilerin birçoğu yaşam biçimi olarak değil de sırf kolay iş bulma amacı ile İlahiyatları tercih eder oldu. Bu çocuklar okullarında İmam Hatipliden daha fazla matematik görmüş ve sayısal yönleri de daha fazla olduğundan normal olarak Ösym sınavında yüksek puan alıp İmam Hatip kökenlilerin önüne geçiyorlar. NE İÇİN İLAHİYAT? Mezuniyetten sonra istihdam garantisi olduğu için. Yanii İlahiyatlar iş bulmanın en kolay yolu olarak görülüyor. Ne yazık ki imamlık ve müeezzinlik artık bir “İş” olarak görülmeye başlandı. Evet imam ve müezzinler beş vakit namaz kıldırmakla vazifelidir ancak vazifeleri sadece namaz ile sınırlı değildir. Bir yaşam biçimidir. İmam ve müezzin mimardır, rehberdir, örnektir, öğreticidir, tebliğ edicidir, yaşam biçimi ile rol modeldir. Namaz dışındaki vakitlerinde toplum ve din yararına işler yapmakla görevlidir. Normal olarak tüm gününü ibadet, tebliğ ve öğreticilik ile geçireceğinden günümüz koşullarında ücret almadan bu işleri yapmak oldukça zordur. Belli bir ücret alacak ancak sonuna kadar da bunun hakkını verecek. Diğer devlet memurları için de aynı şeyler geçerlidir. Geçmişte bir gazetede ateist olduğunu söylemekten çekinmeyen bir imam’ın hikayesini okumuştum. Adam bunu o kadar normal bir şey olarak görüyordu ki şaşırdım. Mülakatında “Neden şaşırıyorsunuz İmamlık benim mesleğim ve mesleğime profesyonelce yaklaşıyorum” diyordu. Allah Allah…cevaba bak. Şimdi diğer meslek erbaplarında Ateistlik veya Deistlik belki hoş görülebilir veya bana ne denilebilir lakin İlahiyatçılarda asla hoş görülemez. Muhtemeldir ki Cübbeli Hoca'nın parmak basmak istediği konu buydu. İlahiyatın bir yaşam biçimi olarak değil de iş olarak görülmesineydi tepkisi. Ayrıca biliyorsunuz, liselerimizin ders müfredatlarında felsefe dersleri de var. Bu felsefe dersleri de gençlerimizin kafalarında karışıklık yaratıyor. Sonrasında İlahiyata gelen bu öğrencilerin bir anda kafaları karışabiliyor. Biz müminler birçok şeye görmeden İman edenlerdeniz. Bir kulun vazifesi, dinin emir ve yasaklarının hikmetini araştırmak değil, verilen emri noksansız yapmaya çalışmaktır. Allahü Teâlânın emirlerinin sebebini ve hikmetini anlamak, kullar için çok zaman mümkün olmaz. Bunun için atalarımız, (Hikmetinden sual olunmaz) demişlerdir. Aklın acizliğini göstermek için de şöyle demişlerdir: İdrak-i meali küçücük aklımıza gerekmez, Okullarımıza felsefe derslerini kim ya da kimler koydurmuş bilmiyorum ama günümüz koşullarında kaldırmak zor. “Yaratıcı”nın yapabileceği şeyleri “Doğa”nın kendiliğinden yaptığını yazan ders kitaplarımız var. Hoş, bu ders müfredatını hazırlayanlar içerisinde bu fikre yakın akademisyenlerin olduğunu bildiğimden kitapların içeriğine pek şaşırmıyorum. Ben de bir dönem İlahiyat Fakültesinde görev yapmıştım. Fakültedeki birkaç değerli hocamdan öğrencilerin yaşam biçimleri hakkında öyle korkunç iddialar duymuştum ki inanın çok müteessir olmuştum. Bence de durum vahim ve önemli. Ülkemizdeki birçok konu gibi İmam Hatip ve İlahiyatların üzerine de acilen eğilinmesi gerek. Hem de zaman geçirmeden. Evet, istiyorsanız Cübbeli Hoca'yı asalım. Asalım ama parmak bastığı noktayı da gözden kaçırmayalım. Sağlıcakla. Mesut BALYEMEZ 05305164000 mesutb44@gmail.com
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.