AKSAÇLILAR. (Türk tarihinin olmazsa olmazları)

AKSAÇLILAR. (Türk tarihinin olmazsa olmazları) Aksaçlılar, İhtiyarlar Heyeti gibi isimlerle duyduğumuz yapılanma Türklerin en eski teşkilatıdır. Türklerin kaderine yön vermeye çalıştığı söylenen 'Aksakallılar' veya 'Börü Budun' olarak biliniyor. Benim sizlere bahsedeceğim Aksaçlılar, İzmir'de kurulan Ülkücü duruşun, Alperence yaşantının ta kendileridir onlar. Milliyetçi, muhafazakar siyasetin içinden yoğrularak bin tecrübe edinmiş, Vatan, Bayrak, Kuran ve bu uğurda saçlarını beyazlatmış davalarına menfisiz sahip çıkmış tamamen gönüllerinden ve ahde vefayı yaşayıp yaşatanlardan oluşan hiç bir siyasi partinin arka bahçesi olmayan bir dernekten bahsedeceğim. Başkanları Ahmet Bereket beyefendi, Aksaçlıların kuruluş misyonlarını şöyle dile getiriyor. “Aksaçlılar Türk tarihinin en eski teşkilat yapısı. Bugün öncelikle dede, nene, daha sonra evin reisi ve hanımıda Aksaçlı olarak kabul edilmektedir. Türkler tarih sahnesine çıktığından beri Aksaçlılar hep olmuş ama çeşitli adlarla da olmuş. Aksakallılar denmiş, Börü Budun denmiş bu gibi isimlerle gündeme gelmiş ama hep var olmuş. Milletimizin hafızasında Aksaçlılar veya Aksakallılar diye yer ettiği için bizde bu isimle yola çıkmaya karar verdik. Hatta şöyle bir tevafuk oldu biz resmi dernek iznimizi aldıktan sonra sayın Cumhurbaşkanı Aksakallılar adında bir oluşum kurdu. Bizim Türk tarihinde Oğuz Kağan destanında, diğer destanlarda hep Aksaçlılar var olmuş. Mesela ilk Aksaçlı olarak bilinen Ulubey, Kürşad'ın kırk çerisi ile beraber Çin sarayını bastığında Aksaçlılarla karşılaşıyoruz. İslamiyetten öncede Aksaçlılarla karşılaşıyoruz, İslamiyetten sonrada Selçuklularda da karşılaşıyoruz. Nizamülmülk karşımıza çıkıyor. Osmanlılarda karşımıza çıkıyor Akkoyunlular'da, Dede Korkut'ta karşılaşıyoruz. Yani Aksaçlılar, Aksakallılar Türk tarihinde hep var olmuş. Ak Saçlıların amacı aslında şu: Devlet, Millet ne zamanki zora düşse veya belli şeyler bizim kuruluş felsefemizin yapısı dışına çıksa Aksakallılar devreye girmiş, bir üst akıl olarak fikirlerini tarihten gelen üstlendiği misyonlarını, fikirlerini anlatmaya gayret etmiş. Aksaçlıların ismi tarih boyunca değişsede, kişileri değişsede Aksakalıların görevi hiç değişmemiş. Nedir bu bizlerin inandığı dava olan, savunduğumuz dava olan Nizam-ı alem davasını, İlayı Kelimetullah davasını, Kızılelma sevdasını ilelebet yaşatmak. Ak Saçlıların görevi isimlerde değişse Allah'ın izniyle hiç bitmeyecek. Ne bizimle bitecek nede bizden sonra bitecek. Aksaçlılara gelmek isteyen vatanını, milletini sevmesi yeterlidir. Bizim değerlerimizi taşıyan kimselerin sağına soluna bakmıyoruz. Biz birliği beraberliği nasıl sağlarız ona bakıyoruz siyasetle işimiz yok.Tek kapıyı kapattığımız bölücülerdir. Doğan her insanı iki sonun beklediğine inanıyoruz. Aksaçlılar; sükûtun bütün lehçelerini bildiği için hâl diliyle konuşan, tebliğini yaşantısıyla söylediklerini yaptıklarıyla konuşturan, ‘Türk’ün İslâm Davası’na olan sadakat fermanını kanlarıyla imzalayıp, canlarıyla mühürleyen, destan kadar güzel bir maziden intikal ettiği bütün ulvî değerleri günümüze ulaştıran ve “Cesaret, yüreklilik, atılganlık olmayan hiçbir dava başarıya ulaşamaz.” diyen destan kahramanlarıdır. “Günün adamı” olma yerine “tarihin ve milletin hayırla yâd ettiği insan” olma cehdini ve azmini gösteren, kandilleri sönmeye yüz tutmuş bir kubbenin ruhunu yüreğiyle ateşleyen, kendimize ait mukaddes rüyalar görmemiz için büyük ülkülere sâhip olmamız gerektiğini inanan, “Biz makamlara değil, gönüllere talibiz” diyen gönül erleriyiz. Birincisi ölüm, diğeri ise ölümsüzlük yani şehadet. Biz kendimizi şehadete adanmış ruhlar olarak görüyoruz.” Muhsini tavır yaşayışları ve duruşlarıyla gönüllerde ayrı yer tutan Aksaçlılar Türk örf ve adetlerini de yaşayıp yaşatarak ayrı misyon üstleniyorlar. Aksaçlılardan hangisinin yanına giderseniz gidin güven, adap, edep, hoşgörü, bilgi ve yaşanmışlık göreceksiniz. Mukaddes davanın içinde verdikleri mücadelede yitirdiklerini gözbebeklerinde göreceksiniz. Aksaçlılarda ki en büyük özellik üyemiz çok olsun çabuk çoğalalım derdinde değiller.Gönül esaslı bir yapı oldukları için davanın içinden gelmiş menfaat gözetmeyen, koltuk sevdası olmayanların birlik beraberlik merkezi olarak gördükleri bir oluşumdur Aksaçlılar. Ahmet Bereket başkan’ın davetlisi olarak bende Aksaçlılar merkezine gittim en çok hoşuma giden yeri Şehit Muhsin Yazıcıoğlu ismini verdikleri mescidleriydi. Helal olsun, tamda ahde vefayı yaşatıyorlar dedim. Onun dışında Aksaçlılar merkezinde Türk büyüklerimizin posterleri dikkatimi çekti, Oğuz kağan, Metehan, Alparslan Türkeş, Muhsin Yazıcıoğlu ve dahi Mustafa Kemal Atatürk. Çeşitli Türk Cumhuriyetlerinin bayraklarıyla donatılmış merkez insana adeta manevi huzur veriyor. Tüzüklerindeki 3. madde, milli benliğimizi bulacak unsurların var olması beni çok sevindirdi neydi bu tüzüklerindeki 3. madde (Dernek, Türk -İslam kültürünün, ahlâk ve fikir hayatının geliştirilmesi, millî birliğin kuvvetlendirilmesi, toplum yapısının sağlamlaştırılması ve Türk -İslam kültürünün yüceltilmesi için çalışmalar yapar.) Aksaçlılar derneğinin giderleri için hiç kimseden yardım almadan, bir beklenti içinde olmadan yollarına devam ediyorlar. Tanıştığım bazı çok değerli Aksaçlı büyüklerimden biri hiç duymadığım Muhsin başkanla olan münasebetlerini anlatınca ve resimleri de görünce bir hayli ilgimi çekmişti. Şu an tam sayısını bilmiyorum ama çeşitli ilçe başkanlıklarına da Ak saçlılar Beratı veriliyor. Ben kendilerini tanıdım çok mutlu oldum, özellikle çok güzel etkinlikler yapıyorlar, Kan ihtiyaçlarını sağlamak için kan kampanyası, Muhsin başkan ve şehit arkadaşlarına mevlid okunması, lokma döktürülmesi, tecavüzcüler, vatan hainleri için de idam imza kampanyaları. Ak saçlıların çıktıkları bu yolda Allah ayaklarına taş değdirmesin, yolları bahtları açık olsun dileklerimle beraber, tanımak, tanışmak isteyenler de çeşitli sosyal medya aracılığıyla başkan Ahmet Bereket beyefendiyle irtibata geçebilirler. Türk’ün istişare heyetine yani Aksaçlılara selam olsun, saygılarımla. Araştırmacı yazar: Murat Gülşan