Cübbeli’nin Platonik Derin Devlet Sevdası
<p>Normal şartlarda Hocalar aleyhinde konuşmayı seven bir insan değilim. İsim vererek Hocaların hatalarını söylemektense yanlış olan davranışı konuşup şahsın adını zikretmeden sadece davranışın yanlışlığını anlatmayı tercih ediyorum. Ama bu sefer durum biraz daha farklı ve bu Hoca her geçen gün biraz daha garip davranıyor. Bu Hoca hakkında susmayı artık vicdanım kabul etmiyor. İmanım ve vicdanım gereği konuşmak gerektiğini düşünüyorum. Bu vesileyle Cübbeli’nin nasıl biri olduğunu halkımız görmüş olur. </p>
<p> Cübbeli normal zamanlarda da garip çıkışları olmasıyla beraber bu kadar garip davranmasının miladı (başlangıcı) cezaevi olduğunu düşünüyorum. İçeri girip çıktıktan sonra o eski adamdan eser kalmadı. Örnek verecek olursak Mustafa Kemal’i eskiden tekfir edip kafir gören adam şimdi onun aleyhinde konuşmak caiz değildir, diyor. Böyle konuşmasının sebebinin biat ettiği derin devleti memnun etme gayreti olduğunu düşünüyorum. Özellikle son zamanlarda Doğu Perinçek hayranlığıyla ön plana çıkmaya başladı. Cübbeli katıldığı birkaç tv programında da bu hayranlığını açıkça dile getirdi ve Doğu Perinçek’i çok takdir ettiğini ve çıktığı her programı takip ettiğini söylemişti. </p>
<p> Doğu Perinçek’i tanımayanlara onun meşhur bir sözünü hatırlatalım. Cezaevi çıkışında gazetecilere verdiği bir demeçte islami kurumlar için şu sözleri söylüyor: Kınından çıkmış kılıç gibiyiz, göreve hazırız. Bütün tarikatların, cemaatlerin kökünü kazıyacağız. Bu ülke dervişler, müritler ülkesi değildir, diyor. (1) Din düşmanlığını ve islamı kurumlara olan düşmanlığını böyle açıkça ifade eden birine Cübbeli'nin “kardeşim” diye hitap etmesi olayın vehametini sanırım ortaya koymaktadır. </p>
<p><br />
Bu ülkedeki İslami faaliyetlerden rahatsız olan ve bu faaliyetleri bitirmek isteyen bir din düşmanı ekip var. Bunun başında ise Doğu Perinçek var. Çeşitli propagandalar, proje cemaatler ve faaliyetler ile bütün islami faaliyetleri bitirmek istiyorlar. Bu tehlikeyi gören Cübbeli bu beladan kurtulmak için derin devlet sevdasına başladı. Bu aşk tek taraflı platonik bir aşktır. Bu sevda şimdilik Cübbeli’yi büyütüyor. Ama Cübbeli ile işleri bitince onu da bitirecekler. Derin devlet, devletten başka kimseye bağlı kalmaz ve ayak bağı olan herkesi işi bitince bir kılıf bulup bitirir. Cübbeli de bundan nasibini alacaktır. İslam davasına ihanet ederek, derin devletin safına geçerek, Kemalistler ile aynı çizgide durarak müslümanların gönlünde büyük yara açmıştır. Bu şekilde devam ettiği müddetçe de müslümanların ona karşı tavrı düzelmeyecek ve ona karşı muhalif duruş gösterecektir. </p>
<p> Cübbeli’nin, derin devlette dinsizlerin de olduğunu söylediği halde buna rağmen onlara dua edip ve: “Derin devlet lazımdır, Allah onlara zeval vermesin” diyor. Dinsizlere Allah zeval vermesin diye dua etmenin fıkıhtaki yerini bizlere açıklamasını bekliyoruz.</p>
<p> Darbeci, gizli talimatlarla insanlara zulümler yaptıran, insan kaçıran ve faili meçhul cinayetlerin faili olan; emniyete, hâkim ve savcılara talimatlar veren ve anayasal bir kurum olmayıp gizli ve gayr-ı meşru olan derin devleti meşru ve iyi göstermeye çalışmasının dinimize göre hükmünü açıklamasını bekliyoruz.</p>
<p> Cübbeli’yi her gün televizyona çıkaran güçler, onun diliyle sistemi ve derin devleti meşru göstermek ve hatta sevdirmek, muhalif bazı gruplar hakkında muhbirlik yaptırarak bitirmek istedikleri gruplara operasyon yapılmasını sağlamak, onun desteği ile tarikat ve cemaat düşmanlığını güçlendirmek, ona mevcut sistem taraftarı konuşmalar yaptırarak İslâmi camiada rejime muhalefeti bitirmek ve Kemalizmi sevdirmek istemektedirler.</p>
<p> Cübbeli, “Mustafa Kemal aleyhinde konuşmak caiz değil” derken kendini hâkim güçlere sevdirmek istemekte, İslami camiadaki bakışı değiştirme görevini yerine getirmekte ve herkesin eleştirilebileceği gerçeğini görmezden gelmektedir. Herkes için caiz olan “eleştirilebilme” neden Mustafa Kemal için caiz olmasın? İslâm’a göre aleyhinde konuşulması caiz olmayan, eleştirilemeyen yani hatasız olan sadece Allah ve Resulüdür. Ayrıca haramları ve yanlışları eleştirmek ise her Müslümanın vazifesidir. </p>
<p> Önce “selefi dernekler silahlanıyor, savcılık beni çağırırsa hepsini açıklarım” diyerek dikkatleri üzerine toplayan, İslami gruplar aleyhinde muhbirlik yapacağını söyleyen, şahit olmadığı halde şahitlik yapmaya kalkan, kendisine bu bilgileri verenlerin amaçlarının ne olduğunu, bu bilgileri neden yetkililere götürmeyip Cübbeli’ye getirdiklerini anlamazlıktan gelen, çok sevdiği derin devletin verdiği her habere inanan, suçlu-suçsuz binlerce insana operasyon yapılmasını sağlamaya çalışan, ortalığı karıştırarak İslam düşmanlarının amacına hizmet eden, sonra da tepkiler gelince kendisine muhbir denmesin diye “bunları başkasından duyduğunu” söyleyip suçu başkasının üzerine atan ve hâkim güçlere teslim olan, Müslümanları hâkim güçlerin istediği şekilde yönlendirmeye çalışmaktadır. </p>
<p> Bu faaliyetler neticesinde yapılan operasyonlar normalleşecek, islami kurum ve faaliyetlere yönelik güven zedelenecek, insanlarda bir korku ve panik havası oluşturulacaktır. Derin güçler listeyi Cübbeli’nin eline verip bu listeyi ona okutturarak islami kurumları birbirine düşürmeye çalışmaktadır. Cübbeli bunu anlayacak zekaya, düşünceye sahip mi değil, yoksa bu derin güçlerin ekmeğine bilerek ve isteyerek yağ mı sürmektedir? Yazımızı daha fazla uzatmadan burada bırakalım, Cübbeli Ahmet Hoca nasıl bir tuzağın içine düştüğünü ve büyük belalara yol açacak bu fitneden uzak durmasını ümit ediyoruz.</p>
Ekleme
Tarihi: 18 Ekim 2020 - Pazar
Cübbeli’nin Platonik Derin Devlet Sevdası
<p>Normal şartlarda Hocalar aleyhinde konuşmayı seven bir insan değilim. İsim vererek Hocaların hatalarını söylemektense yanlış olan davranışı konuşup şahsın adını zikretmeden sadece davranışın yanlışlığını anlatmayı tercih ediyorum. Ama bu sefer durum biraz daha farklı ve bu Hoca her geçen gün biraz daha garip davranıyor. Bu Hoca hakkında susmayı artık vicdanım kabul etmiyor. İmanım ve vicdanım gereği konuşmak gerektiğini düşünüyorum. Bu vesileyle Cübbeli’nin nasıl biri olduğunu halkımız görmüş olur. </p>
<p> Cübbeli normal zamanlarda da garip çıkışları olmasıyla beraber bu kadar garip davranmasının miladı (başlangıcı) cezaevi olduğunu düşünüyorum. İçeri girip çıktıktan sonra o eski adamdan eser kalmadı. Örnek verecek olursak Mustafa Kemal’i eskiden tekfir edip kafir gören adam şimdi onun aleyhinde konuşmak caiz değildir, diyor. Böyle konuşmasının sebebinin biat ettiği derin devleti memnun etme gayreti olduğunu düşünüyorum. Özellikle son zamanlarda Doğu Perinçek hayranlığıyla ön plana çıkmaya başladı. Cübbeli katıldığı birkaç tv programında da bu hayranlığını açıkça dile getirdi ve Doğu Perinçek’i çok takdir ettiğini ve çıktığı her programı takip ettiğini söylemişti. </p>
<p> Doğu Perinçek’i tanımayanlara onun meşhur bir sözünü hatırlatalım. Cezaevi çıkışında gazetecilere verdiği bir demeçte islami kurumlar için şu sözleri söylüyor: Kınından çıkmış kılıç gibiyiz, göreve hazırız. Bütün tarikatların, cemaatlerin kökünü kazıyacağız. Bu ülke dervişler, müritler ülkesi değildir, diyor. (1) Din düşmanlığını ve islamı kurumlara olan düşmanlığını böyle açıkça ifade eden birine Cübbeli'nin “kardeşim” diye hitap etmesi olayın vehametini sanırım ortaya koymaktadır. </p>
<p><br />
Bu ülkedeki İslami faaliyetlerden rahatsız olan ve bu faaliyetleri bitirmek isteyen bir din düşmanı ekip var. Bunun başında ise Doğu Perinçek var. Çeşitli propagandalar, proje cemaatler ve faaliyetler ile bütün islami faaliyetleri bitirmek istiyorlar. Bu tehlikeyi gören Cübbeli bu beladan kurtulmak için derin devlet sevdasına başladı. Bu aşk tek taraflı platonik bir aşktır. Bu sevda şimdilik Cübbeli’yi büyütüyor. Ama Cübbeli ile işleri bitince onu da bitirecekler. Derin devlet, devletten başka kimseye bağlı kalmaz ve ayak bağı olan herkesi işi bitince bir kılıf bulup bitirir. Cübbeli de bundan nasibini alacaktır. İslam davasına ihanet ederek, derin devletin safına geçerek, Kemalistler ile aynı çizgide durarak müslümanların gönlünde büyük yara açmıştır. Bu şekilde devam ettiği müddetçe de müslümanların ona karşı tavrı düzelmeyecek ve ona karşı muhalif duruş gösterecektir. </p>
<p> Cübbeli’nin, derin devlette dinsizlerin de olduğunu söylediği halde buna rağmen onlara dua edip ve: “Derin devlet lazımdır, Allah onlara zeval vermesin” diyor. Dinsizlere Allah zeval vermesin diye dua etmenin fıkıhtaki yerini bizlere açıklamasını bekliyoruz.</p>
<p> Darbeci, gizli talimatlarla insanlara zulümler yaptıran, insan kaçıran ve faili meçhul cinayetlerin faili olan; emniyete, hâkim ve savcılara talimatlar veren ve anayasal bir kurum olmayıp gizli ve gayr-ı meşru olan derin devleti meşru ve iyi göstermeye çalışmasının dinimize göre hükmünü açıklamasını bekliyoruz.</p>
<p> Cübbeli’yi her gün televizyona çıkaran güçler, onun diliyle sistemi ve derin devleti meşru göstermek ve hatta sevdirmek, muhalif bazı gruplar hakkında muhbirlik yaptırarak bitirmek istedikleri gruplara operasyon yapılmasını sağlamak, onun desteği ile tarikat ve cemaat düşmanlığını güçlendirmek, ona mevcut sistem taraftarı konuşmalar yaptırarak İslâmi camiada rejime muhalefeti bitirmek ve Kemalizmi sevdirmek istemektedirler.</p>
<p> Cübbeli, “Mustafa Kemal aleyhinde konuşmak caiz değil” derken kendini hâkim güçlere sevdirmek istemekte, İslami camiadaki bakışı değiştirme görevini yerine getirmekte ve herkesin eleştirilebileceği gerçeğini görmezden gelmektedir. Herkes için caiz olan “eleştirilebilme” neden Mustafa Kemal için caiz olmasın? İslâm’a göre aleyhinde konuşulması caiz olmayan, eleştirilemeyen yani hatasız olan sadece Allah ve Resulüdür. Ayrıca haramları ve yanlışları eleştirmek ise her Müslümanın vazifesidir. </p>
<p> Önce “selefi dernekler silahlanıyor, savcılık beni çağırırsa hepsini açıklarım” diyerek dikkatleri üzerine toplayan, İslami gruplar aleyhinde muhbirlik yapacağını söyleyen, şahit olmadığı halde şahitlik yapmaya kalkan, kendisine bu bilgileri verenlerin amaçlarının ne olduğunu, bu bilgileri neden yetkililere götürmeyip Cübbeli’ye getirdiklerini anlamazlıktan gelen, çok sevdiği derin devletin verdiği her habere inanan, suçlu-suçsuz binlerce insana operasyon yapılmasını sağlamaya çalışan, ortalığı karıştırarak İslam düşmanlarının amacına hizmet eden, sonra da tepkiler gelince kendisine muhbir denmesin diye “bunları başkasından duyduğunu” söyleyip suçu başkasının üzerine atan ve hâkim güçlere teslim olan, Müslümanları hâkim güçlerin istediği şekilde yönlendirmeye çalışmaktadır. </p>
<p> Bu faaliyetler neticesinde yapılan operasyonlar normalleşecek, islami kurum ve faaliyetlere yönelik güven zedelenecek, insanlarda bir korku ve panik havası oluşturulacaktır. Derin güçler listeyi Cübbeli’nin eline verip bu listeyi ona okutturarak islami kurumları birbirine düşürmeye çalışmaktadır. Cübbeli bunu anlayacak zekaya, düşünceye sahip mi değil, yoksa bu derin güçlerin ekmeğine bilerek ve isteyerek yağ mı sürmektedir? Yazımızı daha fazla uzatmadan burada bırakalım, Cübbeli Ahmet Hoca nasıl bir tuzağın içine düştüğünü ve büyük belalara yol açacak bu fitneden uzak durmasını ümit ediyoruz.</p>
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.