Mücahit GÜLER
Köşe Yazarı
Mücahit GÜLER
 

Diziler İnsanları Zehirliyor...

<p>&nbsp;İnsanlığın yok oluşunu isteyenler bunu kimi yerde a&ccedil;ık&ccedil;a yapar, kimi yerde yaldızlı (s&uuml;sl&uuml; p&uuml;sl&uuml;) s&ouml;z maskeleri kullanarak yaparlar. &ldquo;Maske&rdquo; kullanarak yapılan zehirlenmeler daha tehlikeli ve daha kalıcıdır. Son zamanlarda bu gizli zehirleme olaylarının arttığını g&ouml;r&uuml;yoruz. Bu korkun&ccedil; duruma sessiz kaldık&ccedil;a başımıza &ccedil;ok daha k&ouml;t&uuml; durumlar gelecektir. Bu zehirlenme olaylarından birka&ccedil; tanesinden &ouml;rnekler vererek durumun vehametini g&ouml;stermeye &ccedil;alışalım.&nbsp;</p> <p>&nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; 1- &ldquo;Aşk, sevgi&rdquo; maskesi altında diziler aracılığıyla haramlar helalleştiriliyor. Ahlaksızlık olan durumlar normalleştiriliyor. Yapılan her t&uuml;rl&uuml; iğren&ccedil; durumlar sosyal hayatın bir gereği gibi lanse ediliyor. Birbirini aldatan, k&ouml;t&uuml; yola sevk eden, nikahsız ilişkiler, zinaya teşvikler hep bu tarz filmler aracılığıyla normalleştiriliyor. Harama girmek k&ouml;t&uuml; birşeydir ama bundan daha k&ouml;t&uuml; olanı ise haramların normalleşmesidir. &Ouml;zellikle son zamanda vizyona giren &lsquo;Sadakatsiz&rsquo; adlı film &lsquo;aile&rsquo; kurumumuzun dibine dinamit d&ouml;şendiğini g&ouml;steren &ouml;rneklerden sadece bir tanesidir. &lsquo;Eşin seni aldatırsa sende onu aldat&rsquo; d&uuml;ş&uuml;ncesini normalleştiriyor. Bu tarz filmler neslin ahlakını ve yaşantısını bozmaktadır.&nbsp; İslamın her konu i&ccedil;in koyduğu kurallar vardır ve bizler bu kurallara uygun bir hayat yaşamalıyız. Bu tarz dizi ve filmler evlilik, aile gibi konularda konulan kanunları hi&ccedil;e saymakta ve dinimizin emirlerini &lsquo;yobaz&rsquo; olarak g&ouml;stermektedir.</p> <p>&nbsp; &nbsp; &nbsp; 2-&nbsp; &ldquo;Sokak hayatının ger&ccedil;eğini yansıtıyoruz&rdquo; maskesi altında 01, &Ccedil;ukur, Ramo, Sokağın &Ccedil;ocukları gibi diziler aracılığıyla &ouml;fkesini kontrol altına alamayan, sağlıklı d&uuml;ş&uuml;nemeyen, intikam duygusuyla bir balon gibi şişen, insan &ouml;ld&uuml;rmeyi normalleştiren bir zihin algısı oluşturuluyor. Kin ve nefret duygusuyla şişen insanlar en ufak bir mesele de (yan baktın muhabbetine) birbirini &ouml;ld&uuml;rmek isteyecek ve her tarafta birbiriyle kavga eden bir toplum meydana gelecektir. Şu anda da bu durumu yaşıyoruz, yan baktın muhabbetine nice insanlar &ouml;ld&uuml;, &ouml;ld&uuml;r&uuml;ld&uuml;.</p> <p>&nbsp; &nbsp; &nbsp; 3-&nbsp; &ldquo;Tarihi ge&ccedil;mişi yansıtmak&rdquo; maskesiyle Diriliş Ertuğrul, Kuruluş Osman, Uyanış gibi dizilerle ve Savaş&ccedil;ı, S&ouml;z gibi asker dizileri aracılığıyla &ldquo;T&uuml;rk milliyet&ccedil;iliği (ırk&ccedil;ılığı)&rdquo; empoze edilerek halk arasında ayrımcılık duyguları uyandırılıyor. Yıllar &ouml;nce atılan fitne tohumları b&uuml;y&uuml;t&uuml;lmeye &ccedil;alışılıyor. Bununla alakalı bir &ouml;rnek verelim. Kuruluş Osman dizisinin 28. b&ouml;l&uuml;m&uuml;nde derin devleti canlandıran C&uuml;neyt Arkın Osman Bey&rsquo;e insanların kurtuluşuyla ilgili nasihat verirken şunu diyor: İnsanlığı kurtarmanın yolu &ouml;nce &lsquo;T&uuml;rk&rsquo; olmaktan sonra da &lsquo;m&uuml;sl&uuml;man&rsquo; olmaktan ge&ccedil;mektedir, diyor. İnsanlığı kurtarmak i&ccedil;in &lsquo;T&uuml;rk&rsquo; olmaya değil, y&uuml;reği dolu bir imana ihtiya&ccedil; vardır. İnsanlığı kurtarmanın yolu &lsquo;ırk&ccedil;ılıktan&rsquo; değil, dirayetli bir imandan ve bunun i&ccedil;in yapılan m&uuml;cadeleden ge&ccedil;mektedir.&nbsp;</p> <p>&nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp;Son iki dizi t&uuml;r&uuml; halk arasında &ldquo;kin ve nefret duygusu&rdquo; yaymaktadır. Bu filmler aracılığıyla hem ırk&ccedil;lık duygusu yayılmaktadır hem de &ouml;fke kontrol&uuml;n&uuml; kaybeden, kaostan beslenen bir toplum haline d&ouml;n&uuml;şt&uuml;r&uuml;lmektedir. Bir yandan şehvetine d&uuml;şk&uuml;n, hi&ccedil;bir namus değeri olmayan, haram ilişkileri normalleştirilmiş, nefsine k&ouml;le olan, hi&ccedil;bir ahlaki kriteri/&ccedil;izgisi olmayan toplum meydana getirilmeye &ccedil;alışılıyor. Diğer yandan birbirine saygısı olmayan, birbirini &ouml;c&uuml; gibi g&ouml;ren, birbirinden nefret eden ve kendisinden olmayanı dışlayan bir toplum meydana getiriliyor. Toplum bu şekilde iki koldan &ccedil;ok ciddi şekilde bozuluyor.&nbsp;</p> <p>&nbsp; &nbsp; &nbsp; Bu bozulmanın &ouml;n&uuml;ne temelde iki şekilde ge&ccedil;ilebilir. Birincisi halkın tepkisi, ikincisi y&ouml;neticilerin ilgisi, &ccedil;abası ve talimatları. Halk bu tarz dizi ve filmlere karşı gerekli tepkiyi g&ouml;sterip RT&Uuml;K&rsquo;e ve diğer resm&icirc; makamlara gerekli şikayetleri yapmalı. Y&ouml;neticiler de halkın tepkisini dikkate alarak halkın uygun g&ouml;rmediği dizi ve filmlere yayın yasağını getirmeli. Y&ouml;neticiler toplumun gelenek ve g&ouml;reneklerini bozacak, aile kurumunu zedeleyecek hi&ccedil;bir film ve diziye izin vermemelidir. Olaya ekonomik ve sanat a&ccedil;ısından değil, toplumun selameti a&ccedil;ısından bakmalıdırlar. Halk ve y&ouml;neticilerin iş birliği olmadan bu devran b&ouml;yle devam eder ve sonu&ccedil;larını &ouml;nce halk sonra da y&ouml;neticiler &ouml;der. Rabbim bu k&ouml;t&uuml; felaketten bizleri muhafaza eylesin.&nbsp;</p> <p>M&uuml;cahit G&Uuml;LER</p>
Ekleme Tarihi: 10 Kasım 2020 - Salı

Diziler İnsanları Zehirliyor...

<p>&nbsp;İnsanlığın yok oluşunu isteyenler bunu kimi yerde a&ccedil;ık&ccedil;a yapar, kimi yerde yaldızlı (s&uuml;sl&uuml; p&uuml;sl&uuml;) s&ouml;z maskeleri kullanarak yaparlar. &ldquo;Maske&rdquo; kullanarak yapılan zehirlenmeler daha tehlikeli ve daha kalıcıdır. Son zamanlarda bu gizli zehirleme olaylarının arttığını g&ouml;r&uuml;yoruz. Bu korkun&ccedil; duruma sessiz kaldık&ccedil;a başımıza &ccedil;ok daha k&ouml;t&uuml; durumlar gelecektir. Bu zehirlenme olaylarından birka&ccedil; tanesinden &ouml;rnekler vererek durumun vehametini g&ouml;stermeye &ccedil;alışalım.&nbsp;</p> <p>&nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; 1- &ldquo;Aşk, sevgi&rdquo; maskesi altında diziler aracılığıyla haramlar helalleştiriliyor. Ahlaksızlık olan durumlar normalleştiriliyor. Yapılan her t&uuml;rl&uuml; iğren&ccedil; durumlar sosyal hayatın bir gereği gibi lanse ediliyor. Birbirini aldatan, k&ouml;t&uuml; yola sevk eden, nikahsız ilişkiler, zinaya teşvikler hep bu tarz filmler aracılığıyla normalleştiriliyor. Harama girmek k&ouml;t&uuml; birşeydir ama bundan daha k&ouml;t&uuml; olanı ise haramların normalleşmesidir. &Ouml;zellikle son zamanda vizyona giren &lsquo;Sadakatsiz&rsquo; adlı film &lsquo;aile&rsquo; kurumumuzun dibine dinamit d&ouml;şendiğini g&ouml;steren &ouml;rneklerden sadece bir tanesidir. &lsquo;Eşin seni aldatırsa sende onu aldat&rsquo; d&uuml;ş&uuml;ncesini normalleştiriyor. Bu tarz filmler neslin ahlakını ve yaşantısını bozmaktadır.&nbsp; İslamın her konu i&ccedil;in koyduğu kurallar vardır ve bizler bu kurallara uygun bir hayat yaşamalıyız. Bu tarz dizi ve filmler evlilik, aile gibi konularda konulan kanunları hi&ccedil;e saymakta ve dinimizin emirlerini &lsquo;yobaz&rsquo; olarak g&ouml;stermektedir.</p> <p>&nbsp; &nbsp; &nbsp; 2-&nbsp; &ldquo;Sokak hayatının ger&ccedil;eğini yansıtıyoruz&rdquo; maskesi altında 01, &Ccedil;ukur, Ramo, Sokağın &Ccedil;ocukları gibi diziler aracılığıyla &ouml;fkesini kontrol altına alamayan, sağlıklı d&uuml;ş&uuml;nemeyen, intikam duygusuyla bir balon gibi şişen, insan &ouml;ld&uuml;rmeyi normalleştiren bir zihin algısı oluşturuluyor. Kin ve nefret duygusuyla şişen insanlar en ufak bir mesele de (yan baktın muhabbetine) birbirini &ouml;ld&uuml;rmek isteyecek ve her tarafta birbiriyle kavga eden bir toplum meydana gelecektir. Şu anda da bu durumu yaşıyoruz, yan baktın muhabbetine nice insanlar &ouml;ld&uuml;, &ouml;ld&uuml;r&uuml;ld&uuml;.</p> <p>&nbsp; &nbsp; &nbsp; 3-&nbsp; &ldquo;Tarihi ge&ccedil;mişi yansıtmak&rdquo; maskesiyle Diriliş Ertuğrul, Kuruluş Osman, Uyanış gibi dizilerle ve Savaş&ccedil;ı, S&ouml;z gibi asker dizileri aracılığıyla &ldquo;T&uuml;rk milliyet&ccedil;iliği (ırk&ccedil;ılığı)&rdquo; empoze edilerek halk arasında ayrımcılık duyguları uyandırılıyor. Yıllar &ouml;nce atılan fitne tohumları b&uuml;y&uuml;t&uuml;lmeye &ccedil;alışılıyor. Bununla alakalı bir &ouml;rnek verelim. Kuruluş Osman dizisinin 28. b&ouml;l&uuml;m&uuml;nde derin devleti canlandıran C&uuml;neyt Arkın Osman Bey&rsquo;e insanların kurtuluşuyla ilgili nasihat verirken şunu diyor: İnsanlığı kurtarmanın yolu &ouml;nce &lsquo;T&uuml;rk&rsquo; olmaktan sonra da &lsquo;m&uuml;sl&uuml;man&rsquo; olmaktan ge&ccedil;mektedir, diyor. İnsanlığı kurtarmak i&ccedil;in &lsquo;T&uuml;rk&rsquo; olmaya değil, y&uuml;reği dolu bir imana ihtiya&ccedil; vardır. İnsanlığı kurtarmanın yolu &lsquo;ırk&ccedil;ılıktan&rsquo; değil, dirayetli bir imandan ve bunun i&ccedil;in yapılan m&uuml;cadeleden ge&ccedil;mektedir.&nbsp;</p> <p>&nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp;Son iki dizi t&uuml;r&uuml; halk arasında &ldquo;kin ve nefret duygusu&rdquo; yaymaktadır. Bu filmler aracılığıyla hem ırk&ccedil;lık duygusu yayılmaktadır hem de &ouml;fke kontrol&uuml;n&uuml; kaybeden, kaostan beslenen bir toplum haline d&ouml;n&uuml;şt&uuml;r&uuml;lmektedir. Bir yandan şehvetine d&uuml;şk&uuml;n, hi&ccedil;bir namus değeri olmayan, haram ilişkileri normalleştirilmiş, nefsine k&ouml;le olan, hi&ccedil;bir ahlaki kriteri/&ccedil;izgisi olmayan toplum meydana getirilmeye &ccedil;alışılıyor. Diğer yandan birbirine saygısı olmayan, birbirini &ouml;c&uuml; gibi g&ouml;ren, birbirinden nefret eden ve kendisinden olmayanı dışlayan bir toplum meydana getiriliyor. Toplum bu şekilde iki koldan &ccedil;ok ciddi şekilde bozuluyor.&nbsp;</p> <p>&nbsp; &nbsp; &nbsp; Bu bozulmanın &ouml;n&uuml;ne temelde iki şekilde ge&ccedil;ilebilir. Birincisi halkın tepkisi, ikincisi y&ouml;neticilerin ilgisi, &ccedil;abası ve talimatları. Halk bu tarz dizi ve filmlere karşı gerekli tepkiyi g&ouml;sterip RT&Uuml;K&rsquo;e ve diğer resm&icirc; makamlara gerekli şikayetleri yapmalı. Y&ouml;neticiler de halkın tepkisini dikkate alarak halkın uygun g&ouml;rmediği dizi ve filmlere yayın yasağını getirmeli. Y&ouml;neticiler toplumun gelenek ve g&ouml;reneklerini bozacak, aile kurumunu zedeleyecek hi&ccedil;bir film ve diziye izin vermemelidir. Olaya ekonomik ve sanat a&ccedil;ısından değil, toplumun selameti a&ccedil;ısından bakmalıdırlar. Halk ve y&ouml;neticilerin iş birliği olmadan bu devran b&ouml;yle devam eder ve sonu&ccedil;larını &ouml;nce halk sonra da y&ouml;neticiler &ouml;der. Rabbim bu k&ouml;t&uuml; felaketten bizleri muhafaza eylesin.&nbsp;</p> <p>M&uuml;cahit G&Uuml;LER</p>
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.