Kişisel Gelişim Mi? Narsistleştiren Gelişim Mi?⠀

Kişisel Gelişim Mi? Narsistleştiren Gelişim Mi?⠀ ⠀ İnsan doğduğu vakit kömür gibidir, içindeki cevherin kalitesi zamanla ortaya çıkmaktadır. Kişisel kabiliyetler ebeveyn ilişkileri, alınan eğitimler ve çevre gibi faktörler kömürü işleyip içindeki cevheri ortaya çıkartan etkenlerdendir. Burada önemli olan bu faktörlerin doğru bir şekilde alınmasıdır. Bunlardan herhangi biri yanlış alınırsa kişisel gelişimde problemlere yol açabilir. ⠀ ⠀ Duygusal bir toplumda yaşadığımız için az önce sıraladığımız faktörleri maalesef sağlıklı geçiremiyoruz. Bu da kişisel gerileyişe, kişilik bozukluğuna, robot gibi hareket eden insanlara dönüşmemize sebep olmaktadır. Bu problemlerimizi çözmek için çözüm ararız. Çözüm ararken NLP avcılarına ve kişisel gelişim uzmanlarının tuzaklarına dikkat etmeliyiz. ⠀ ⠀ Bu uzmanların/avcıların insan hayatına katkısı yok mu? Elbette katkıları var, bir şeyi bütünsel red/kabul gibi şeyleri doğru bulmamaktayım. Fakat faydalı yönlerini alıp kendimizi geliştirirken onların tuzaklarına düşmeden bunu yapmalıyız. ⠀ ⠀ Bu tarz kitapları okurken dünyanın bizim etrafımızda döndüğünü, bulunmaz hint kumaşı olduğumuzu, bizim Tanrı diğer insanların ise bize hizmetçi yaratıldığını hissettirmeye çalıştıklarını düşünüyorum. Narsistleştiren, her yaptığını doğru kabul eden, savunmacı, insanların tavsiyelerine kulak asmayan ve eleştiriyi art niyetmiş gibi lanse ediyorlar. ⠀ ⠀ İnsanın nefsini tahrik edip kabartan, nasihatı kulak ardı eden, kendinden başka bir şey düşünmeyen bir insan prototipi meydana getiriyorlar. Bu çok tehlikeli bir durumdur, buna dikkat etmeliyiz. Her ne kadar art niyetli insanların sayısı fazla olsa da insanları dinlemeyi ve onlardan bir şeyler almayı öğrenmeliyiz. ⠀ ⠀ Konuşana değil, konuşturana bak demişler. Konuşan art niyetli olsa da o hatanın bizde olup olmadığına bakalım. Dünyanın bizim etrafımızda dönmediğini bilelim. NLP tarzı kitaplar herkesin lider, zengin, ulaşılamayan biri olacağını iddia etmektedir. İçsel kabiliyeti olmayanın dışsal tahrikler karşısında sadece fabrika ayarı bozulacaktır. İnsan kabiliyeti oranında gelişir, tahrik edildiği oranda da fabrika ayarı bozulur.⠀ ⠀ “Ne kadar çok çalışıp insanlardan uzak durursan başarılı olursun” düşüncesinin altında işlevsel ve pragmatist bir tuzak olduğunu düşünüyorum. Çalışırsan faydalısın, faydayı artırmak için çok çalışmalısın. İnsanı bu kısır döngü içinde mekanikleşen mankurt kapitalistler haline getirdiler. ⠀ ⠀ Herkesin lider veya zengin olması biyopsikososyal bir hata değil midir? Herkesin bunu kaldıracak bedeni, ruh hali ve sosyal durumu var mıdır? İnsanın fıtratı çeşit çeşittir. Her insanın yapabileceği şeyler vardır, kabiliyetin üstünde birinden bir şey beklemek o insana haksızlık değil midir?⠀ Herkes lider olmak zorunda değildir, herkes en iyi olmak zorunda değildir. Kur’an’da “muhsin” kavramı geçmektedir. Manası, yaptığı işi en güzel yapan demektir. O halde bizler yaptığımız işi, en iyi ve en güzel bir şekilde yapmaya çalışacağız. Yaptığımız işin temsiliyetini en güzel şekilde göstereceğiz ama tek temsilci gibi davranmayacağız. ⠀ ⠀ "Bilinçaltının Gücü" adlı kitaplar insanı bir hayalin kölesi yapmaktadır. İnsanda aşırı beklenti oluşturmaktadır. “Bilinçaltına kodladığın her şey gerçekleşecektir” absürt sözüyle insanları büyülemektedirler. Bireyin kabiliyeti esnaflığa uygunsa bu adamın bilinçaltına lider olmayı, ulaşılmaz olmayı fısıldarsak sonucu ne olur? Asgari ücretle çalışan birini düşünelim: Sabancı holding hisselerinin sahibi olması için bilinçaltına bunları söylersek, sonucu ne olur? ⠀ ⠀ Bu kitabı okuyanlar oradaki tavsiyeleri yerine getirdiğinde istediği olmayınca psikolojisi bozulacaktır. Bireyde kaygıya neden olacak ve beklentileri geciktikçe kişi depresyona da girebilir. Şunu asla unutmamalıyız: Kabiliyetlerimiz oranında bilinçaltındaki hedeflerimizi gerçekleştirebiliriz.⠀ ⠀ Selam ve dua ile sağlıcakla kalın.